Merkez Bankası başkanının Hürriyet’ten Ahmet Hakan ile söyleşi yapmasıydı …

Dünün ekonomi dünyasında en önemli gelişmesi Merkez Bankası başkanının Hürriyet’ten Ahmet Hakan ile söyleşi yapmasıydı. Mevcut politikayı ve kendisini destekleyenlerin bir çoğu bu söyleşide dile getirilenlere ciddi tepki gösterdi. Tepkilerin kimisi haklı ve yerinde, ama bazıları çok da haklı değil.

1) Dünyanın gelişmiş ülkelerinin MB başkanları elbette basına mülakat verebilir. Sık olmasa da verirler de. Ancak bunların çoğu iletişim amaçlıdır, yani belli mesajları hedeflerler. Üstelik kurallardan biri de az konuşmaktır. Hatta yıllar önce The Economistte özelliklerden birinin gizemli olmak olduğunu okumuştum.

2) MB’larının tek hedefinin enflasyon kontrolü olmadığına inanıyorsanız, ki örneğin FED hem büyüme hem de enflasyonu hedefler, selective credit controls ve selective credit expansion (tercihli kredi genişlemesi) mekanizmaları bu tek odaklı olmayan para politikalarının önemli enstrümanlarındandır. Ancak “uçurmak” sözcüğü biraz ayarsız olmuş elbette.

3) Bireylerin tasarruf tercihine yönelik “saçma” sözcüğünü bir MB başkanın kullanması elbette doğru değil, ama irrasyonel davranışlar üzerine son yıllarda epeyce Nobel dağıtılır oldu. Ekonomide sadece rasyonellik varsayımı ancak ABD’de belli üniversitelerde kaldı.

4) MB başkanları hükümetlerden hedef direktifi alırlar. Sadece bu hedefe ulaşmada bağımsızdırlar: araç ve yönetim bağımsızlığı. Elbette ne yapacakları bilgisi de ne hükümetten, ne de piyasalardan saklı değildir. Üstelik fiscal politikanın da uyumu açısından (günlük olmayan) parasal stratejinin hükümete iyi anlatılması, ya da kamu maliyesinin iyi izlenmesi yararlı olur. Ancak MB’ları bu hedefe ulaşamadıklarında hükümetlere mektupla bunu açıklarlar. Hatta hükümetlerin hatalarını da belirtebilirler.

5) MB başkanları ekonomide gelişmeleri pazardan veya apartman görevlisinden değil, güvenilir verilerden ve uzmanların görüşlerinden izler.

6) Bir MB başkanının özel yaşamı elbette mahrem değildir. ABD FED Başkanı Powell’ın golf klübü üyeliği çok pahalı hale geldi demesiyle MB başkanının ev kiraları çok yüksek demesi arasında aslında bir fark yoktur. Ama gerek var mıdır? Bence yoktur. Çünkü malumdur. Üstelik MB başkanının kira ödeme sorunu da olmaz! Bir eski MB başkanı “merkez bankacılığı o kurumda öğrenilir” diye eleştirmiş. Çok doğru. (Aslında siyaset de öyledir. Sonradan öğrenilmez. Emekli olup siyasetçi olunmaz. Partiye üye kaydı yaptırıp aday olandan hiç hayır gelmez.)

Yazılacak çok şey var. Ama özetin özeti; bu mülakat hiç yapılmasa en iyisiydi, ama madem yapılacaktı, bari konuları bilen birisiyle ve hazırlıklı olarak yapılsaydı çok daha iyi olurdu.

Konuk Yazar: Prof. Dr. Hurşit Güneş

More From Author

HOLLANDA’DA YAŞAYAN YURTTAŞLARIMIZ HATAY’DA ŞÜKRANLA YADEDİLDİLER

DEM Parti yeni bir parti gibi görünse de bir geleneğin partisidir!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir