Kadın kimdir? Naif bir bayan mı, teşhir ürünü bir meta mı yoksa Cennetin ayakları altına serili olan bir Anne mi? Kadın kimdir?
Şöyle açın bir televizyonu klipleri seyredin ya da herhangi bir reklamı izleyin sözde bayan ve kadın haklarını savunduklarını iddia eden feminist grupların ve kadın derneklerinin, örgütlerinin dahi ses çıkarmadığı kadının bir meta olarak sergilenmesi acaba kimleri sevindirir kimleri mutlu eder ya da bunun amacı neslimizi ahlaki değerlerimizi yok etmek için düzenlenen planların birer parçası mı?
Topla tüfekle geçilemeyen toprağımıza çanak anten vasıtası ile giren ahlaksızlaştırma operasyonunun bir parçası olan bayan teşhirciliği ve bunların uzantıları yayın yapan kanallar kuruluşlar dergiler platformlardan beslenen kan emici vampirler acaba sanat ve medeniyet diye lanse ettikleri bu uydurma ucuz havadislerle geleceğimizi nasıl yok etmenin planlarını yapıyorlar.
Şimdi modernlik adı altında kadın hakları savunucuları feminem guruplar rengarenk boyalı kafalar kalkıp bunları savunabilir kadına baskı yapılıyor nerede nasıl davranacaklarına karar verebilirler kimse onlara baskı kuramaz palavraları ile…
Evet baskı kuramaz burada hem fikiriz ancak bizim burada anlatmak istediğimiz teşhir ürünü olarak sergilenmemesi sergiletilmemesi harcanmaması harcatılmaması. Bu örneklemeyi sadece tv, dergi gibi örnekleme ile sınırlandıramayız. Sokağa çıkın billboardlarda bile en ufak bir seramik reklamında bile başrolde ürünün önünde neredeyse yarı çıplak bir bayan teması? Kimi satıyoruz ya da neyin reklamını yapıyoruz seramiğin mi bayanın mı? Ayakkabı reklamı yapıyoruz çimenlere ya da bir banka uzanmış ayakları havada ayağında minicik bir şort ile bir bayan!!!
Derdimiz var bizim… Derdimiz…
Üstad Necip Fazıl Kısakürek çok güzel bir dörtlükle aslında bu olayı özetlemiş. Ne demiş Üstad; Kim demiş Avrupa insanı medeni / Ne edep kalmış ne haya çırılçıplak bedeni / Açmaksa bedeni olmaksa medeni / Desene hayvanlar daha da medeni…
Şimdi bizim medeniyet beklediğimiz ve hala medeniyet ve ilerleme umduğumuz bunun için Avrupa kadın haklarını savunmak şöyle dursun savunma adı altında neredeyse bütün haklarını ellerinden almanın kadını değersizleştirmenin bir eşya bir meta bir obje olmaktan ileriye götürmemenin derdinde. Aslına uygun olmayan sözde kadın hakları günü, anneler günü, kadın çalışanları günü, emekçi kadınlar günü gibi kapitalist sistemin daha da çok sömürmenin zihniyetiyle kadın ancak onların gözünde kazanç kapısı…
Kadını bir meta olmaktan diri diri gömülmekten orta çağ karanlığından çıkarıp Cenneti ayakları altına seren bir Din’i kadını tekrar eve kapatıyor eve hapsediyor demek sadece çıkar çarklarının sömürü düzeninin ve kapitalist sistemin para kasalarının azalmasına sebep olduğu için karalamaktır.
Ama mutlak kaçınılmaz sonuç ortadadır… Kadını bir meta olarak gören Kapitalist ve sömürü düzeni ile bunlara çanak tutan bütün sözde kadın dernekleri ve oluşumları batmaya yok olmaya mahkumdur çinkü Allah nurunu tamamlayacaktır.
Selam, Dua ve Muhabbetle…
