Nakış nakış ,ilmek ilmek işlenmiş tecelligȃhın en güzel abidesine selam olsun!
Selam olsun mevcȗdȃtta eşi benzeri olmayan o Yüce Ruha …
Hiçbir orkestra şefinin yönetemediği mȗsȋkȋ idi, inleyen ney misali.
Anlatılamayan, cümlelerin,sözlerin kifayetsiz kaldığı Yüce Ruh,
Kelȃmım yetersizdir lakin Rabbimin tecellisine tefekkür etmektir ümidim,
İbadetin bin yıla bedel olduğu …
Cenneti uzaklarda aramak yakışmaz bize,
Cennet annelerin ayakları altında seriliyken.
Hicrȃnla ağlayan anneye, can feda! Şefkat abidesi, ona tebessüm etmek yakışır.
Asıl ağlamanın ne demek olduğunu,
Usulca ağlayan, göz yaşlarını yüreğine akıtan annede gördüm ben.
Onu anlamak ne kadar da zordur…
Gözlerinin ışıltısıyla gönül sofrasına davet ettiği,
Şefkatiyle sarmalamasındaki huzur, cennetin yansıması misali adeta.
Lezzetleri çeşit çeşit olan gönül sofrasında nasipsiz olmak,
Bir bebeğin anne sütünden nasibini almaması gibi bir şey olsa gerek.
Ruhunun nağmelerine her şahit olduğumda,
Ruhum peltekleşir benim ve öylece kalakalırım.
Onun ufkuna erişemedim ya, içinde olmadığım gibi
Belki hicrȃnım, belki de ızdırabım eksiktir bilemem.
Ama şunun çok iyi farkındayım, bence sizler de farkındasınızdır,
Anlayabilirdim belki de,
Cennet bir gün benim de ayaklarımın altına serildiği vakit …
MÜKEMMEL BIR YAZI BRAVO???
kaleminize sağlık elif hanım