2023 YILI VERGİ OPERASYONU

19 Tem 2023 Ekonomi, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet, Yusuf ÜNEL 0

Erdoğan Hükumetleri demek istemiyorum aslında, direk AKP iktidarları dönemini benim gibi bir çok milli duruş çizgisinde siyaset yapan insanlar hep eleştirdi. Hiç bir döneminde haklarında bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir diyemedik. Geldik bu olumsuz siyasi dönemin sonuna. Zorla desek yanlış olmaz, birileri istedi diye, Erdoğan’ın gönlü olsun diye, aday olamayacağı seçime girdi. Kendisi hoş muhtar bile olamayacakken dünya lideri oldu. Arkasında artık kim varsa, yıllardır yenilmedi. ( Bu dönemde rahmetli İslamcı diğer aday Prof. Dr. Necmettin Erbakan bile seçilemedi….. ) Hani toplumda denirya, bir insanı, bir aileyi, bir iktidarı değerlendirmenin en sağlıklı yolu, ölmeden önce ve lödükten hemen sonra verilen hüküm doğru hükümdür. Şimdilerde birileri nemalanma sürecinde olduğu için, pek sağlıklı görüş alınamıyor haliyle 🙂

Son günlerde yaşadığımız ekonomik veriler, seçim sonrası hepimizin bildiği gerçeklerdi. Bunu görmek, duymak, hissetmek dahi istemezdik. Keşke yanılsaydık ta bu günleri görmeseydik. Amin dediğinizi duyar gibiyim. Kurtarıcı diye ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek’in aldığı rasyonel kararlar, hepimizin hayatına dokundu. Zengini daha zengin, orta ve dar gelirliyi kaosa soktu…..

Bu ufacık temas sonrası ekonomimizin ne kadar hassas ve kandırıkçı bir politika ile üstünün yıllardır örtüldüğünü bir kez daha gösterdi. Bir sallandı bütün pislikler ortaya çıktı. Erdoğan’ın karşısına Kılıçdaroğlu’ndan başka kim çıksa seçimi kazanacakken ne hikmetse Kılıçdaroğlu başkanlığında ki heyet, operasyonu bir şekilde başarılı bir şekilde yöneti ve seçimi hediye ettiler. Bunlar tekbik konular, fazla girmeyeceğim. Çünkü seçimin adil olmadığına inanlardanım.

Yaşanan ekonomik olumsuzluklar karşısında alınan önlemleri görünce bu ülkede okul okumaya gerek olmadığını, birinin yakını olmak yeterli olduğunu bir kez daha gördük. En basiti kamu harcamalarında kısıtlamaya gidileceği söylendi. Bakalım aldıkları kararlara iki gün kimseyi uydurabilecekler mi, kendileri uyacak mı!

Hali hazırda vatandaşın sırtına yük bir sürü geçici vergiler yıllardır uzatılmışken, bunlar kalkacağı yerde ödenen vergilere ilave vergiler yapılıyor…

Şimdi yeri ve zamanı geldi. Evvelce tarihte yaşanmış bir hikaye ile kamu görevimiz sürdüğü için, daha açık yazamıyoruz. Hikaye den ders çıkartmakta fayda olacağını düşünüyorum. Gelin ilk defa okuyanlarla ve ya daha önce okuyanlarla bir kez daha olması gerekenleri, olmuş olanları gözden geçirelim…..

Rivayete göre Şam valisi Esat Paşa sıfırı tüketir ve hazine boşalır.

Büyük sıkıntıya düşer. Danışmanları çare olarak Şam’daki dokumacılara fazladan vergi koymasını tavsiye eder.

Bu tavsiye üzerine Esat Paşa danışmanlarına:

“Böyle bir vergi koyarsak ne kadar gelir elde ederiz?” diye sorar.

“ Elli veya atmış kese altın elde ederiz” derler.

Bunun üzerine Esat Paşa “ Bu insanlar zaten zar zor ayakta duruyor. Bu vergiyi nasıl ödeyecekler?” diye sorar.

“ Evlerindeki altınları ve mücevherleri satarlar Paşam” diye cevap verirler.

Esat Paşa “ Ben bu meblağı daha güzel bir yöntemle elde etsem nasıl olur?” diye sorar. Danışmanları sessizliğe bürünür.

Ertesi gün Paşa müftüye bir davet göndererek gece gizlice buluşalım der.

Müftü gece Paşanın yanına gelir. Paşa “ Müftü efendi! Bize ulaşan bilgilere göre özel hayatında şeriata ayrıkı davanıyor ve evinde gizlice içki içiyormuşsun.

Bu durumu İstanbul’a bildirmem gerek.

Ancak önceden seni haberdar edeyim dedim” der.

Bunu duyan müftü efendi paşaya yalvarmaya başlar.

İstanbul’a haber vermemesi için paşaya 1000 mecidiye vermeyi teklif eder.

Paşa kabul etmez.

Müftü iki katını teklif eder. Paşa yine kabul etmez.

Sonunda 6 bin mecidiyede anlaşırlar.

Sonraki gün Esat Paşa Kadı efendiyi davet eder. “Kadı efendi! Rüşvet aldığın ve makamını şahsi menfaatin için kullandığına dair güvenilir kaynaklardan elimize bilgi ulaştı” der.

Bu sefer Kadı efendi paşaya yalvarmaya başlar. “Aman efendim beni görevimden almayın, insanlara rezil olurum” diyerek Müftü efendi gibi Esat Paşa ile pazarlığa başlar.

Kadı ile de 6 bin mecidiyede anlaşırlar.

Sonra sırasıyla defterdar, karakol komutanı, esnaf ağası ve büyük zenginleri tek tek davet eder.

Bu operasyonun sonunda Esat Paşa tam 200 kese mecidiye altını toplar.

Arkasından danışmanlarını çağırır “ Şam halkına vergi koyduğumu falan duydunuz mu?” diye sorar. “Hayır Paşam duymadık” derler. “Bakın hiçbir vergi koymamama rağmen 50 yerine 200 kese mecidiye altını topladım” der. “Bunu nasıl yaptınız Paşam?” diye sorduklarında “Kuzuların derilerini yüzmektense koçların yünlerini kırkmak daha iyidir” der.