Asrın Felaketi

 

Asrın felaketi yaşanmıştı Ülkemiz bir büyük felaketle uyandı o, sabaha. Deprem sonrası yaralarını sarıyordu kentimiz Kocaeli. Evimizdi, Ailemizdi kentimiz.

Hepimiz yada çoğa yakınımız gurbetten gelmiştik Kocaeli’ye. Artık doyduğumuz bir yerdi Kocaeli öyle ise sahip çıkmamız gerekiyordu, terk etmememiz gerekiyordu ne varsa yaşanacak en sona kadar hep beraber yaşamamız gerekiyordu, yaralarımızı hep beraber sarmamız gerekiyordu, aklınıza ne varsa gelen hepsini hep beraber yapmamız gerekiyordu…
Büyük bir imtihan veriyorduk TÜPRAŞ gibi tehlikeli bir fabrika alev alev yanıyordu risk büyüktü Körfez halkı ilim Tepe bölgesine doğru tırmanışa geçmişti …yukarıdan aşağıya iniş kapanmış, yukarıya doğru tırmanış neredeyse kısım  , kısım  dört şerit olmuş insanlar can havli ile kaçışıyorlardı daha dün gibi gözümün önünde hayretle bakıyordum ,insanlar ne yapıyorlar, ne yapmaya çalışıyorlardı.. Sonuçta çocukları, hastaları, canları tehlikedeydi. Umuda kaçıyorlardı en azından yapabildikleri kadar yaşamak için yada daha kötü senaryodan kaçmak istiyorlardı ..Onları çok iyi anlıyordum yapacak hiçbir şeyleri yoktu tek bir şey vardı ,onuda yapıyorlardı haklılardı…
Sadece Körfez ilçesi değil, Diğer bölgelerde de aynı durumlar vardı örneğin Depremin merkez üssü olan GÖLCÜK İlçesi’ de aynı sıkıntıdaydı orada farklı bir sorun daha vardı ülkenin değişik  yerlerinden gelen arama kurtarma ve yardım  ve sağlık ekipleri bölgeye ulaşmakta güçlük çekiyordu….Askeriyenin can damarı olan Donanma bölgesinde maddi manevi hasar büyüktü . Olağan üstü gayret veriyorduk ülke olarak….sadece ülkemi yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız olayın ilk dakikasından itibaren her türlü yardıma başladığı gibi ,yakınlarına da ulaşmaya çalışıyorlar ,onlardan bir ses almanın mücadelesini veriyordu… Zordu her şey zordu Allah bizzat yardım ediyordu, insanlar yorulmak nedir bilmiyor iş makineleri sadece yakıt ikmalinde susuyorlardı…bir kişiye daha ulaşmanın  mutluluğunu yaşamak felaketi unutturuyordu….Ülkenin jeopolitik, sosyolojik, stratejik ,ekonomik olarak pozisyonu konumu göz önüne alındığında daha önce yaşanan Afyon , Erzurum ve  diğer illerimizdeki deprem felaketlerinden daha çok ve hızlı yardım alıyordu. (Geçmiş dönemde, Diğer deprem bölgelerine yardım gitmedi anlamında algılanmasın. Lütfen ) Umuyorum bizim dönem için yaşanan en son felaket bu olur. Sonuçta Allah bize yaşayacaklarımızı yaşatan yaratıcıdır…her şey onun elinde ve kudretindedir… Biz bu duruma insan olarak ,birey olarak çözüm üretmek, önlem almak durumundayız…. İsterdim ki bir Deprem Bakanlığı kurulsun , isterdim ki bir sosyal afet Bakanlığı kurulsun… İsterdim Çernobil faciasında  Kanser bakanlığı ,kanserle mücadele ve kansere kesin çözüm bakanlığı kurulsun…isterdim yapı denetim firmaları yerine müteahhitler  birliği bu konuda daha sıkı yeterlilik belgesi almak için Devlete baskı yapsın… Evet hep isterdim demekle, yetinmek zorunda kaldık…Son olarak diyorum ki… Allah bize bir daha o günleri yaşatmasın. Bizde bazı şeyleri istemek zorunda kalmayalım. Dinini beğenmediğimiz insanların felaketlere, depremlere aldığı önlemleri görünce insan ister istemez…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir