Son güncelleme 4 Kasım 2025 - 18:44
04 Tem 2015 Konuk Yazar, Köşe Yazarları 0
Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
Kaatil kuleler, kal’alı zindanlı saraylar;
Ey dahme-i mersûs-i havâtır, ulu ma’bed;
Ey gırre sütunlar ki birer dîv-i mukayyed,
Mâzîleri âtîlere nakletmeye me’mûr;
Ey dişleri düşmüş, sırıtan kaafile-i sûr;
(Tevfik Fikret)
Aldoux Huxley Cesur Yeni Dünya adlı romanda bir distopya (olumsuz ütopya) tasarlar. Romanda gelecekte her şeyin alınıp satıldığı insanların tüketim kölesine dönüştürüldüğü toplum yapısını anlatır. Makineler gibi insanlarında programlandığı bir toplum tasavvuru. Yöneticilerin kölelere köleliklerini sevdirdikleri ve itaatkarlığa zor kullanmadan boyun eğdirdikleri geleceğe dair bir toplum yapısı. Roman 1932 de kaleme alınmıştı. Günümüzden 500 yıl sonrasını tasavvur eden bir kehanetti. Çok değil.2000’li yıllarda yaşıyoruz.
Peki farklı mı?
“Kitleleri kırlardan nefret etmeye şartlandırıyoruz, aynı zamanda onları sevmeye şartlandırıyoruz. Tüm doğa sporlarının gelişmiş aletlerle yapılmasını sağlıyoruz. Böylece hem endüstriyel ürünler, hem de ulaşım tüketiyorlar.” diyor romanda…Her şey gibi doğa da metalaştırılmıştır.
Francis Bacon, “Bilgi güçtür” diyeli yine neredeyse 500 yıl geçmiş.Binlerce yıllık tarihten bir geçmişten, kültürel birikimden sonra günümüzde varolduğumuz ve yaşadığımız süreç Post Modern Toplum olarak adlandırılıyor. Yani bilgi ve uzay çağı. Artık mağara resimlerinden ve atların hızıyla yetindiği zamandan çok farklı bir dünyadayız. Ahmet Hamdi Tanpınar “Hiç kimse değişime karşı değildir, yeter ki ucu kendisine dokunmasın.”der. İnsan “hız” kavramının etkisinde bilginin kontrolünü kaybetmiş halde. Her şey çok çabuk değişiyor.İnsanlar bilgiye her zaman önem vermişlerdi. Eski toplumlar bilgeliği her zaman el üstünde tuttular. Günümüzde krallardan çok filozofların adlarını biliriz. Hatta hristiyanlık ona yücelik atfetti kutsallaştırdı tabi dinsel bilgelik olarak: Hagia Sophia (Aya Sofya) gibi anıtlaştırdı.
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir diyordu Heraklitos. Çünkü değişmeyen dogmalara karşı toplumu hızla dönüştüren bilimsel fikirler yanyana savaşım veriyor. Yani “Fikirlerin çatışması değişimin başlangıdır.” Emre Kongar’ın bir kitabında yazıyordu sanırım “Üniversite Üzerine…” idi adı…
“Görülmeye ve duyulmaya değmeyen gerçeklere karşı ‘gözlerini kapamak ve kulaklarını tıkamak’ kesin inançlının özel bir yeteneğidir ve bu onun eşsiz cesaret ve azminin kaynağıdır.”diyen ve en liberal tezler ileri süren sivil toplumun sözcülüğünü yapan Eric Hoffler, “Tarihte büyük eser yaratan kişiler, hep büyük şehirlerde ortaya çıkmışlardı. Yaratıcı kişiler köyde, ormanda, kırda, dağ başlarında ortaya çıkmıyorlardı. Nasıl çıksın ki, yabancı şeylerin hoş karşılanmadığı ortamda ne yaratılabilir ki? İnsan şehirde insanlığını bulmuştur. Şehir olmaksızın insan da bir şey değildir. Ancak ne var ki insanı kokuşturan, dejenere eden de şehirdir. Eğer biz şehirlerimizi yaşayabilir ve yaşanabilir durumda devam ettiremezsek bazı büyük ulusların ölümünü görebiliriz” diyordu.
Tarihçi Henri Pirenne’e göreyse sivil toplum dediğimiz sadece idari siyasal değil dinsel otoritenin üzerine inşa ediliyordu. (Ortaçağ Kentleri). Bu kitapta Pirenne: “Gerçekten, 6.Yy’ın başlangıcından itibaren civitas sözcüğü, piskoposluğun merkezi anlamını kazanmıştır. Kilise, temelinin dayandığı imparatorluktan sonra varlığını sürdürürken, Roma kentlerinin varlığının korunmasına büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. Her kent çevresindeki kutsal alanın pazarı, o yöredeki büyük toprak sahiplerinin kışlık barınağı ve uygun bir yerde kurulmuşsa , Akdeniz kıyılarına yakınlığı oranında gelişmiş bir ticaret merkeziydi.” demektedir.
Peki farklı mı?
Yazıdan sonraki zaman dilimi günümüzden 5 bin yıl önceki upuzun evredir. Öncekinin ise milyonlarca yıl sürdüğü tahmin ediliyor. İnsanın bırakalım alet edevat yapmasını bir taşı yontabilecek aşamaya geçmesi bile binlerce yıla tekabül ediyor.Yazının icadıyla tarihli dönemler başlamıştır: Sırasıyla antik dönem, Paleolitik Çağ (Eski -Yontma- Taş), Neolitik Çağ (Yeni -Cilalı- Taş), Kalkolitik Çağ (Bakır Taş), Tunç Çağı ve Demir Çağı’dır. Neolitik devir yani taş döneminin son evresi “neolitik devrim” olarak adlandırılıyordu. Bakır madeninin bilhassa tunç ve demirin keşfi gelişme sürecini hızlandırmış yazının başlattığı kültürel gelişme ilk uygarlıkların ortaya çıkışını sağlamıştır. Kağıdın bulunması ve matbaanın icadı ise endüstriyel devrimden Yazılı tarih insanın bedensel evriminden kültürel evrime tam olarak geçtiği zamanı (çağ) kapsar.Yani kültürel devrelerden her biri bir taşa şekil verip onu kullanmakla eşdeğer. Avcılık ve besi toplayıcılığı insana ilişkin bildiğimiz tek ekonomik etkinliktir.
Ya kentleşmeye ilişkin olan kültürel evrim…
Saydığım bütün evreler taşın sonra madenlerin işlenmesinden ibaret. İklimlerin ısınması hayvanların evcilleştirilmesi kültürel gelişmenin birer halkasıydı. Mağaralarda barınan yüksek tepe güvenli kayalıklarda ev kuran insanın düzlük yerlere inmesi için binlerce yıl geçmesi gerekti. Çünkü insanın yaşaması için aşağılar hiç tekin değildi. Soğuk ve zor söz konusu idi.
Peki farklı mı?
Sanırım Coğrafyanın insan karakterini tayin ettiğine ilişkin değerlendirme İbn Haldun’a aitti. Napolyon’un da benzer bir sözü vardır:“Coğrafya ülkelerin kaderini belirler!” şeklinde. “Tek korktuğum düşman doğadır.” demesi de bu sözleri iklim ve yer şartlarından başarısız olduğu bir seferden sonra sarfettiğini düşündürüyor.
Kısaca özetlersek, o upuzun zaman dilimi olan paleolitik çağda insanlar henüz binlerce yıllık bilgi ve kültürel birikimden yoksun olarak mağaralarda yaşamak ve avcılık toplayıcılıkla yetinmek zorundaydı Bir sonraki neolitik çağda ise köyler kurup üretime geçebildiler… Kalkolitik dönemde üretimde uzmanlaşıp toplumsal gelişmelerle tanıştılar. Tunç çağı ise ilerlemenin başlangıç noktası oldu Karmaşık toplumsal yapılara ulaşması bu sayede oldu. İnsanlığın ilerlemesinin doruk noktası ise demir çağının başlamasıdır.
Jean-Jacques Rousseau, “Kentiyapılar oluşturur, ancak bu yapıları yapan yurttaşlardır” demiyor muydu. Yaşadığım kent Bursa bu insanlık gelişim evrelerinde hangi aşamalardan geçmişti, Bursa’nın tarihi nerede başlıyor ve hangi izlerde yaşıyor ve şimdi bu izler (buluntular) ne hallerdedir? Buna yanıt arıyordum…
Devam Edecek..!
Lübnan Hükümeti tarafından alınan1 anlaşma 18 yıl yürürlüğe konamamış ve rafa kaldırılmıştı. Neydi bu anlaşma? Lübnan’ın eski geçici cumhurbaşkanı ve […]
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Rota Limanı’nın genişleme projesine sert tepki göstererek, projenin Kocaeli Körfezi’nin ekolojik dengesini […]
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde 7 katlı binanın çökmesi sonucu aynı aileden 4 kişinin hayatını […]
30 Eki 2025 | Avrupa Birliği’nin Türkiye eski raportörü Kati Piri’nin, bir Kürt merkezini ziyaretinden sonra yapmış olduğu “Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt […]
-İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’ndan Gençlik ve Spor Bakanı’na sert sorular: “152 hakem bahis oynamış, futbolun adaleti yerle bir […]
Adapazarı–Arifiye hattında seferlerine geçen yıl yeniden başlayan ADARAY, bir yılda bir milyon yolcu taşıyarak güvenli ve konforlu ulaşımın adresi oldu. […]
Prof. Dr. Ata Atun Bir zamanlar Rusya’nın Avrupa Birliği içindeki Truva atı olan, AB içinde Rusya’nın çıkarlarını koşulsuz savunan Güney […]
DOĞU BATI GÜÇ VE ADALET > > > > Bilgi, teknoloji, sanayi, para, silah, enerji, ilaç, gıda, su ve güç […]
Tarihte 200 sene süren, Kudüs için milyonlarca müslümanı katleden zalim Haçlı Seferleri unutulur mu? Ya 2. dünya Savaş’ını başlatarak en […]
Prof. Dr. Ata Atun 19 Ekim’de KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Uluslararası tanınmış eşit ve egemen iki […]

Lübnan Hükümeti tarafından alınan1 anlaşma 18 yıl yürürlüğe konamamış ve rafa kaldırılmıştı. Neydi bu anlaşma? Lübnan’ın eski geçici cumhurbaşkanı ve […]
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Rota Limanı’nın genişleme projesine sert tepki göstererek, projenin Kocaeli Körfezi’nin ekolojik dengesini […]
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde 7 katlı binanın çökmesi sonucu aynı aileden 4 kişinin hayatını […]
30 Eki 2025 | Avrupa Birliği’nin Türkiye eski raportörü Kati Piri’nin, bir Kürt merkezini ziyaretinden sonra yapmış olduğu “Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt […]
-İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’ndan Gençlik ve Spor Bakanı’na sert sorular: “152 hakem bahis oynamış, futbolun adaleti yerle bir […]
Adapazarı–Arifiye hattında seferlerine geçen yıl yeniden başlayan ADARAY, bir yılda bir milyon yolcu taşıyarak güvenli ve konforlu ulaşımın adresi oldu. […]
Prof. Dr. Ata Atun Bir zamanlar Rusya’nın Avrupa Birliği içindeki Truva atı olan, AB içinde Rusya’nın çıkarlarını koşulsuz savunan Güney […]
DOĞU BATI GÜÇ VE ADALET > > > > Bilgi, teknoloji, sanayi, para, silah, enerji, ilaç, gıda, su ve güç […]
Tarihte 200 sene süren, Kudüs için milyonlarca müslümanı katleden zalim Haçlı Seferleri unutulur mu? Ya 2. dünya Savaş’ını başlatarak en […]
Prof. Dr. Ata Atun 19 Ekim’de KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Uluslararası tanınmış eşit ve egemen iki […]