
Ulus-devlet nedir? kısacası“kendi halkının çıkarlarını her şeyin üstünde tutan, temel hedefleri ulusun çağdaşlaşması, ülkenin sanayileşmesi ve gelişmesi, sosyal adaleti gerçekleştirmek olan, ulusal varlığa ve benliğe sahip çıkan devlet”tir.Ancak ABD ve AB ulus-devlete karşıdır, onu yıkılacak ilk hedef olarak görür. Çünkü neoliberal politikalara karşı direnci, ancak ulus-devletler gösterebilir. Bu sebeple uluslar arası güçler ulus-devleti etkisiz hale getirip küreselleşme süreciyle uyumlu bir hale sokmak ister ve bunu da başarırlar, peki, nasıl yapıyorlar bunu?.
Ulus-devletleri borçlandırarak baskı altına alıp hizaya sokulur arkası çorap söküğü gibi çözülmeye başlar.Ulus devlet bir şekilde içerideki işbirlikçiler vasıtası ile borçlandırılır, borçlu ülke ,borç vermek için bir kredi anlaşması imzalanır .Bu anlaşmaya “kredi alma koşulları” eklenir. Bu koşullar vasıtasıyla ilgili ülke, ulusal iktisat politikaları ,küresel güçlerin çıkarları ve talepleri doğrultusunda değiştirmeye zorlanır.İlk hedef ulus-devleti bir dış borç sarmalı içine sokmak Ulus-devlet bir yandan bir borç sarmalına sürüklenirken, bir yandan da “borç yönetimi” düzeni şekillenmeye başlar.
Burada “finans mühendisliği” devreye girer ve her şeyi dayatmaya başlarlar. Borç geri ödeme takvimi özenle ye belirlenir Faizlerin mutlaka düzenli olarak ödenmesi sağlanır.ondan sonra uygulanacak olan ekonomik ve siyasal politikalara ilişkin koşulları kabul ettirilir, bununla birlik de borçlu ülkenin bağımsız ve ulusal bir ekonomi politikası uygulaması önlenmiş olur ulus devlet ekonomik alandaki yetkilerini uluslar arası kuruluşlara teslim eder böylece Ulus devletin başlıca özelliği olan bağımsızlık niteliği zedelenir ve süreç içinde çözülme başlar memnuniyetsizlik baş gösterir.