Cumhuriyet’in İlanı, milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, Atatürk’ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 29 Ekim 1923′te ortaya çıkan kabine bunalımı sonucunda, bu yönetim şeklinin kusurları daha net ortaya çıkmış ve 29 Ekim’de Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilerek, ülkenin yönetim şekli Cumhuriyet olarak belirlenmiştir.
Peki biz Cumhuriyetimizi gerçekten koruyup kovlayabiliyor muyuz? Bugüne kadar önderimiz Atatürk gibi Cumhuriyet için ileri görüşlü olabiliyor muyuz? Cumhuriyet’in ilanından beri Türkiye’yi ele aldığımızda belirli dönemlerde çok iyi ilerlediğini belirli dönemlerde ise haketmediği yerlerde kaldığını görüyoruz. Zaman zaman Cumhuriyet’i ayakta tutmak için ortak yollar aramaya çalışıyoruz fakat devletin ve halkın eskisi kadar güçlü bir bağı olmaması sebebiyle bunu başaramıyoruz. Önceliğimiz Ulusal Refah ve Huzur olmalıyken biz iç savaş yaşıyoruz. Yorumlarım sert gelebilir ama bir zamanlar ülkemizin 3 kıtayı geçtiğini biliyoruz kahramanlıkları, şanları, şöhretleri, zaferleri ve değerleri ama şu anda baktığımda hiç birini göremiyorum ülkemiz şu anda vurdum duymazlık, kaos, cahillik ve terörle iç içe yaşıyor. Siyaset yok olmuş durumda adalet ve hukuk sağlanamıyor. Atatürk’ün ilkelerinin değeri kalmamış ne Cumhuriyetçilik ne Devletçilik ne de Laiklik güçlenememiş. Türkiye Cumhuriyet’i nereye gidiyor..? Artık bir bütün halinde olmamız gerekmez mi ? Demokrasiyi, Adaleti, zorluklarla kurduğumuz Cumhuriyetimizi korumamız gerekmez mi? Artık bazı haksızlıklara düzensizliklere Dur Deme Zamanı gelmedi mi?
Önderimizin dediği gibi “Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir.” Daha fazla geç kalmadan Dur de Türkiye!!!