Arkadaşlar toplumsal direnç noktası saydığımız kaleleri bir bir yıkıldı Cumhuriyetin değerler köklerinden söküldü ,devasa kuruluşlarımız yok bahasına beş keş çekildi milli ne varsa ortadan kaldırıldı. Milli ve manevi değerlerimiz yerini ,ne olduğu belli olmayan nereye faydası olduğu bilinmeyen “ileri demokrasi”, “Yeni dünya düzeni”, insan hakları gibi güzel sözlerin bir baktık ki emperyalizmin ve siyonizmin küresel güçlerin oyunu olduğu anlatık ama çok geç kaldık. Bu gün AKP iktidarının kökü dışarıda bu politikaları pervasızca sürdürmesi durumunda, bir ulus-devletimizin, yurt bütünlüğümüzün, Cumhuriyetimizin, demokrasinin, toplumsal barışın kalmayacağı çok tehlikeli bir döneme girilebilir ülkemiz ve insanlarımız böyle bir dönemden geçiyor.
İnsanlarımızın ümitsizliğe kapılma hakları yoktur, ama durum sanıldığından da kötü. Bu kötü durumdan insanlarımızla el ele vererek çıkmalıyız. Bırakın basit hesapları, koltukları, çıkarları, sen ben kavgasını ve parti kimliklerimizi ve koltuklarımızı bir kenara bırakarak söz konusu vatansa ise gerisi teferruattır söylemine sarılarak hareket etme zamanı gelmedi mi arkadaşlar şimdi değilse ne zaman harekete geçilmeli.
Harekete geçmek için daha başka nelerin olması lazım, biraz da vicdanınızın sesini dinleyin o insanı yanıltmaz.Her dönemde milletimiz bağlayan zincirleri kırmış ve yapılan emperyalist ve siyonist entrikaları da bozmuştur .Yüce Türk milleti ,hangi şartlar altında olursa olsun Cumhuriyetin kazanımlarından ,Atatürk milliyetçiliğinden ulusal Bağımsızlığından asla taviz vermeyecektir her kes bunu böyle bilsin.
Arkadaşlar artık açıkça görülen bu karanlık gidişin engellenmesi için; yurt bütünlüğü, ulusal birlik, laik-demokratik-sosyal-hukuk devleti ilkelerini benimseyen; emek, eşitlik ve özgürlük duyarlığı taşıyan siyasal partilerimizi ve demokratik kitle örgütlerini en kısa sürede güçlü bir birliktelik ve eylem için direniş ve dayanışmaya, öz olarak VATAN SAVUNMASINA çağırıyoruz. NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE.