Erdoğan’ın bütün politikaları iflas ettiği gibi ,dış işleri bakanının sıfır sorunlu politikası çöktü. Küresel diplomasinin koridorlarında ise hem gülünç hemde alay konusu olmayı sürdürüyoruz.Suriye’ye emperyalizm adına taşeronluk yapan, İslam coğrafyasını parçalama projesi olan Büyük Orta doğu Projesine eş başkanlık yapan Erdoğan ve yandaşları bir zamanlar Cuma namazı çıkışlarında İsrail bayrağı yakanların, şimdi boğazlarında asılmış olan madalyalarını gururla taşıyorlar
“Dinler arası diyalog” ve”Medeniyetler ittifakı” derken, Mehmetçik Afganistan’da ABD askeri için, onun yerine, onun adına ölüyor. Eş başkan, Irak’taki işgalci ABD askerlerinin sağ salim dönmeleri için dua ederken, Kuzey Irak’tan ülkemize sarkan bölücü terör Mehmetçikleri şehit ediyor .Bu ahlaksızları inlerinde imha etmek için başkalarından izin alacaksın. Bir zamanların “iman, ihsan, ihlas” sahibi mücahitleri ise önce gömlek değiştirmenin, sonra da iş değiştirip müteahhit olmanın tadını çıkarıyorlar.
Emperyalizmin her türlü talebine müsait hale geliyorlar. Ve bu müteahhitlik, beraberinde taşeronluğu da getiriyor. Her türlü emperyalist ve işbirlikçi projelere gönüllü olmalarını sağlıyor eski mücahitlerin. Öyle ki, Suriye için “insani koridor”, “uçuşa yasak bölge”, “tampon bölge”, “güvenlik koridoru” ve buna benzer tüm seçenekleri Türkiye öneriyor. İlk önce Türkiye öne atlıyor, rol istiyor ve aldığı rolde çuvallıyor.