Barış mı, savaş mı?
Sevgi mi, öfke mi?
Saygı mı, aşağılamak mı?
Mutluluk mu, hüzün mü?
Yaşatmak mı, öldürmek mi?
Evet, seçin tarafınızı?
Vicdanınız mı, hırslarınız mı?
Sevgi varsa öldürmeye kıyamaz eller…
Saygı varsa, öfkeyle yükselmez sesler…
Mutluluk varsa, savaşı istemez kalpler…
Ve barış olur, huzur olur, ölmez bebekler…
***
Son zamanlarda kulağımı tırmalıyor o iğrenç sözcük…
Suriye’ye karşı, emperyalist güçlerin oluşturduğu ve Türkiye’nin de müdahil olmaya can attığı ‘SAVAŞ’ sözcüğü kulağımı tırmalıyor…
Akan gözyaşlarını durdurmak için dense de ‘SAVAŞ’ ile ‘BARIŞ’ın sağlanamayacağı bir gerçek…
Hele ki Türkiye’nin yer alacağı safta; Irak ve Afganistan’da kadınlara tecavüz edip, hunharca katleden, askerimizin başına çuval geçiren Amerika ile Filistin’de kadın çocuk demeden katleden ve Gazze’ye yardım götüren gemilerdeki vatandaşlarımızı öldüren İsrail varken…
Vicdanlı hükümetimiz; bu vicdansızlarla nasıl bir ‘BARIŞ’ın temelini atmak ister çok merak ediyorum (!)
Unutmayalım ki; ABD ve İsrail ile aynı safta namaza duranın; imamı da papaz olur!
Hadi kalın sağlıcakla…