Erdoğan sürekli halk direnişi karşısında ısrarla sandık vurgusu yapıyor, miting meydanlarında kendi kitlesini toplayıp sayısal çokluğunun altını çizme gereği duyuyor milli irade ve sandık vurgusu dilinden düşürmüyor. Erdoğan’ın kendisi de biliyor ”Demokrasi sandıktan ibaret olmadığını. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana her bakımdan ideal bir demokrasi hayali içinde yaşayıp durduk.
Ama hiç birimiz bu ülkede tam” demokrasiyi” göremedik. İşin daha da kötüsü ülkemize demokrasi ne zaman geleceği de belli değil. Farkında mıyız bilmiyorum ama biz sadece “demokrasi oyunu” oynuyoruz. Demokrasinin ayaklarından birisi sandık meselesidir. Doğrudur sandık milletini seçme iradesini gösteren bir simge olarak demokrasi ve seçim sisteminin olmazsa olmaz sembollerinden sadece birisidir. Çağdaş yönetim sistemlerinde milletin iradesi sandık sayesinde yönetime yansır.
Kendi kendini idare etme sanatı sandıkta insanların hür iradeleri sonucu ortaya çıkan sonuca göre düzenlenir. Ancak burada önemli bir hususa dikkat etmek gerekir. İnsanlar sandığa giderken veya gitmezken hür iradelerini kullanabilmeleri gerekir. Hiç bir şekilde baskı altında olmaları tehdit edilmemeleri gerekir. Devleti idare edenler, devletin imkânlarını kendi siyasi menfaatleri için kullanmamalılar. Secim kanunu ve siyasi partiler kanunu demokratik kurallara uygun olmalı.
Böyle olunca sandığın, özgürlüğünden, temsilinden ve demokrasisinden söz edilebilir. Demokrasi çok kısaca tarifi “temel hak ve özgürlüklerin güvencede olduğu bir çoğunluk yönetimidir “Her sandıktan çıkan demokratik midir? Demokrasinin sınırları sandıkla başlar ama nerede biter? Demokrasi tarihimizin bize artık sandık koşulunun Demokrasinin işlemesi için yeterli olmadığını öğretmiş olması gerekir. Sandık, Demokrasi için gereklidir ama yeterli değildir.