Artık bu oyuna bir DUR! diyelim

 

 

 

 

 

 

 “ Sahipsiz memleketin batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır ”(M. Akif Ersoy)

Kimin neyi ne için yaptığını anlamanın hiç de kolay olmadığı bir dönemde, bu ülkede yaşayan insanların kısır bir döngünün içine yaşamlarını sürdürmeye çalıştığı aşikârdır. Fakat tuhaf olan şey toplum bu durumdan çok da rahatsız değildir. Bilinmelidir ki kimin ne söylediğinin, kimin de ne istediğinin belli olmadığı bu kargaşa ortamı topluma hiçbir fayda sağlamayacağı gibi, Sırtlan sürüsü gibi içimizde dolaşan Hainlerin ekmeğine yağ sürmektedir. Yaratılan bu kaos devam ettiği sürece ve bu toplum bunun bilincine varıp birbirlerine sevgi ve rahmet gözüyle bakmadıkları, tam aksi bir durum olan o bizden değildir gibi kutuplaştırıcı, bölücü bir duruş sergilediğimiz sürece arzuladığımız ve düşlerimizde kurduğumuz o büyük güçlü toplum kimliğine hiçbir zaman ulaşamayacağız.

Devlet kendi içinde ki sorunları çözmek, ülkenin kalkınmasını sağlamak, milletinin refah bir hayat sürmesi için kaynaklar yaratmak, Dünyada sözü dinlenen güçlü bir yapıya sahip olmak için harcayacağı zamanı içerisinde yaratılan bu kargaşa ortamını çözmek veya bazı dönemlerde olduğu gibi zaman zaman da tetiklemek için hareket edip, enerjisini tüketiyor. Peki, bu Ülkede yaşayanlar ne yapıyor, onlarda eleştiriyor, beğenmiyor, hep olumsuz bir tavır sergiliyor her zaman en iyisini ben yaparım veya biz yaparız diyorlar. Peki, bunu yapmalarında ki amaç ne? Nedeni belli ben merkezli yaşamak, ötekileştirmek, yapılmak istenen şey eğer bana veya benden olana menfaat sağlamıyor ve hayatımı kolaylaştırmıyorsa o kötüdür, yapılan o hizmetin kendisinden başka insanlara fayda verecek olup olmaması çok ta önemli değildir. Çünkü yapılan her hamlede ben veya benden olanlar olmalı düşüncesine sahiptir. Şimdi yukarıda yazdığımız üstadımız Mehmet Akif Ersoy (bu vesile ile rahmetle analım)’un sözünü bu bakış açısından ele alır isek, sahip çıkacağımız şey nedir? Adalet ve değer yargıları içinde farklı kültürlerin bir arada yaşayacağı bir sistem oluşturmaktır. Sahip çıkacağımız bu değerler toplumun genel refahı ve selameti için en iyi olandır. Aksi davranışlar sergilendiğinde; herkes kendi çıkarları istikametinde yürümek ister ise, ülkenin değer yargılarına sahip çıkılmaz ve bana faydası varsa güzeldir, iyidir mantığı ile hareket edilirse bu toplum, Dünya da sözü dinlenen, üreten, sürekli güçlenen bir Devlet haline nasıl gelecektir.

 “Ey bu topraklarda yaşayıp ta İslam sancağı altında toplanan övülmüş ümmet artık uyanın!

On yıllardır bizleri birbirimize düşürüp, aramızda ki ümmet bağını koparıp, bak o sizden değil, bu yaptığını size inat yapıyor, sizi ezmek istiyor, vitrinde ki en güzel pastayı hep o yiyor, sizi kandırıyor diyerek birbirimizden uzaklaştırdılar. Geçmişte aramıza soktukları bu nifak sayesinde koca bir İmparatorluğu çökerten bu sırtlan sürüsü güçler, aynı oyunu her seferinde başka bir kalıba sokup bu toplumun üzerinde sürekli güncelliyorlar. Ve Müslüman bu ümmet parça, parça olana kadar da durmayacaklar. Oysa insanlığı yoktan var eden Allah biz toplumları farklı, farklı kültürlere ait yaratmış ise de bir arda olmamızı ve bölünmememiz gerektiğini yüce kitabı Kuran-ı Kerim de bizlere şöyle bildirmiştir.

“ Ey insanlar! Şüphesiz ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık; Sonra da birbirinizle tanışasınız diye sizleri kabile ve milletlere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız ise onu en çok zikreden takva sahibi olanınızdır. Muhakkak ki Allah her şeyi bilir ve her şeyden haberdar dır.”( Hucurat- 13 )

“ Allaha ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; yoksa gücünüzü kaybeder yılgınlığa düşersiniz. Sabredin muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.” ( Enfal – 46 )

 

Allaha emanet…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir