Hiç Şüphesiz ilgili ilgisiz herkesin bir anda gözünü çevirdiği yer Cumhurbaşkanlığı yeni sarayında yaşanan Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın karşılanma seremonisi idi.Bu karşılama yurt içinde olduğu kadar dış basında da geniş yer buldu.Gündem biranda değişti ve yerini yeni bir tartışmaya doğru itti.Tartışmalar süre dursun.Gazetemizin Köşe yazarlarından “Mahmut Haldun Sönmezer’in ikibuçuk yıl önce Söğüt’e yapmış olduğu ziyaret “ve orada yaşadıkları ve gündeme dair yorumları ,sosyal medyada yankı uyandırdı.M.Haldun Sönmezer’in son günlerde yaşanan olaylara karşı kendi resmi sayfasından yaptığı paylaşım şöyle;
Cumhurbaşkanımızın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı 16 Türk Devletinin askeri üniformalarını giyen askerlerin önünde karşılaması bazılarının tuhafına gitmiş anlaşılan.
Türkiye’nin tarihi kimliğine dönmesinden daha tabii olan ne var ki? Zaten bu toplum o kimliğin varisi değil miydi? Artık devlette o ihtişamlı kimliği tekrar kuşanıyor. Bu da bazı şeylerin artık hem dünyada hem de Türkiye’de değişmekte olduğunu anlatıyor bize sessizce. Buna sevinmemiz gerekmez mi? Bundan iki buçuk yıl kadar önce Söğüt’e gitmiştik. Orada her sene geleneksel Söğüt Şenlikleri’nin yapıldığı alanda on yedi Türk devletini kuran devlet kurucusu tarihi şahsiyetin büstü vardı. Bu devlet kurmuş şahsiyetlere iki büyük insanın büstü daha ilave edilmişti. Birisi dâhilere has önsezisi ile aşiretini Ahlât’tan alıp, Söğüt’e getiren Ertuğrul Gazi, diğeri ise Osmanlı’yı devlet olmaktan çıkarıp, imparatorluk yapan tarihin en büyük Türk dâhisi Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri… Şimdi orada çektiğim bu resimleri dostlarla paylaşıyorum.
Belki birileri zaten bizim olanı reddetme inadından vazgeçer. Güzel bir istikbale namzet olmak isteyenlerin yapacağı ilk iş, öncelikle şanlı maziye sahip çıkmaktır. Biz maziye sahip çıkanlara teşekkür ediyoruz.
Şunu da söylemeden geçmeyelim: Sözümüz o manzaraya istihza gözlüğüyle bakanlar için değildir. Bizi mest eden o ideal manzarayı maskeli baloya benzeten ve hükumet düşmanlığını tarih ve kültür düşmanlığına taşıyarak, hadiseyi tahfif etmeye kalkışan nefretlerinin zebunu olmuş nasipsizlere kanaatimize göre söylenecek hiçbir söz yoktur.