![]()  | 
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “CHP’nin bir Dersim’i varsa bu iktidarın da bir Uludere’si vardı. CHP’den Dersim’in hesabını sormaya kalkan iktidardan aziz milletimiz de Uludere’nin hesabını sormalıdır” dedi.
Kamalak, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmada, İslam coğrafyasının hiçbir zaman olmadığı kadar kan ve kaos içinde bulunduğunu ve birbirine düşürüldüğünü belirterek, “Bu oyunu bozacak Milli Görüş erleridir” ifadesini kullandı.
Yarın Uludere olayının 3. yılı olduğunu hatırlatan Kamalak, şöyle konuştu:
“Devletin görevi bu tür olayların üzerine örtmek değil aydınlatmaktır ama 3 yıl geçmiş olmasına rağmen bu konuda atılmış adım yoktur. İktidar, hala polemiklerle meşgul. Dersim üzerinden yani 1937, 1938’de cereyan etmiş bir olay üzerinden CHP’ye vurmaya ve dolayısıyla eski yaraları kaşıyıp kanatmaya, buradan oy toplamaya devam ediyor. Elbette o olayların hiçbirini bizlerin kabul etmesi mümkün değil ama diyoruz ki CHP’nin bir Dersim’i varsa bu iktidarın da bir Uludere’si vardı. CHP’den Dersim’in hesabını sormaya kalkan iktidardan aziz milletimiz de Uludere’nin hesabını sormalıdır. Elbette can sıkıcı, üzücü olaylarla yüzleşmemiz lazım ancak yüzleşmek yetmez. Faillerin bulunup adalete teslim edilmesi gerekir, sorumlulardan hesap sorulması gerekir.”
Yargının ve emniyetin kutuplaştırıldığını öne süren Kamalak, “Sanki farklı devlete, milletlere aitmiş gibi itham ediliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hukuk devleti olmak zorundadır” dedi.
TBMM’nin kabul ettiği torba yasa ile “makul şüphe” kavramının getirildiğini ifade eden Kamalak, şunları kaydetti:
“Şu anda hepiniz makul şüpheli olabilirsiniz. Biz, ‘Bozuk düzeni değiştirip adil düzen tesis edeceğiz’ demiyor muyuz? Sistem değişikliğinden bahseden herkes, makul şüphelidir. Makul şüphe ile gözaltına alınanlar, neyle suçlandığını cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianame mahkemece kabul edilene kadar öğrenemez. Türkiye’de aylar geçiyor iddianeme hazırlanamıyor, bazen 1 yılı aşıyor. Bu insan, kendisini nasıl savunacak? Böyle hukuk, böyle adalet olmaz. Anayasa Mahkemesinin bu kanunu iptal etmesi gerekir. Biz, bunu söylediğimiz için bizi ‘Sucusunuz, bucusunuz’ diye itham ediyorlar. Biz, sucu bucu değiliz. Biz, bu Türkiye için pusulayız. Saadet Partisi, bu ülkenin aklı selimidir. Biz, adil düzen istiyoruz. Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır.”
		