Sahi demokrasi neydi?

18 Tem 2013 Güncel 0

---

Demokrasi; Batının bize sunduğu ifade ile halkın kendi özgür iradesini kullanması ve kendini yönetmesidir. Fakat yaşanmış veya yaşanmakta olan olaylar incelendiğinde söylemlerle eylemlerin birbiriyle örtüşmediği görülmektedir. Müslüman toplumların bugün için batı toplumunun bilim ve teknolojik üstünlüğüne bir alternatif getirememesi ve toplumun şuursuz, duyarsız bir şekilde hayat sürme isteğiyle oluşan boşluğu dolduran bin bir suratlı bir ideolojidir. Asıl amacı Siyonizm ve Emperyalizmin çıkarlarını kollayıp gözetmektir. Birkaç örnekle konuyu açacak olursak.

Cezayir’de İslami Selamet Cephesi (FIS) Haziran 1990’ da Yerel seçimlerde seçmen sayısının %54’ünün oyunu almıştır. 27 Aralık 1991’deki Genel seçimlerin ilk turunda çok farlı kazanmış; ikinci turda da kazanacağı anlaşılınca, Batılı Demokrat ülkelerin desteği ile askeri cunta bir darbe gerçekleştirerek halkın iradesini hiçe saymıştır. Batı bu desteği sadece manevi değil maddi olarak 1992’de Lizbon’da yapılan AB ülkeleri toplantısında destekçileri askeri cuntaya 492 milyon dolar yardım ederek te göstermiştir.

Türkiye’de de benzer bir senaryo hayata geçirilmiş, Refah Partisi 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde %21,38 oy oranıyla 158 milletvekili çıkararak birinci parti olmuş 28 Haziran 1996’ da Doğruyol Partisinin güven oyuyla hükümet kurmuştur. Fakat geleceklerinden endişe eden çıkar odakları, Siyonist ve Batı emperyalizminin desteği ile muhafazakâr topluma karşı bir tutum sergilemiş ve toplumun desteklediği siyasi partiye ve yetkililerine yönelik hakaretler, tehditler, protestolar, yargı, asker ve polis eliyle kanunsuz operasyonlar düzenleyerek halkın iradesi ile seçilmiş bir yönetimi gayri meşru ve akıl almaz post modern bir darbe ile iktidardan indirmiş ve partiyi de kapatmıştır.

Diğer bir örnek Filistin’de 25 Ocak 2006 da yapılan seçimlerdir ki emperyalist ve Siyonist güçler önce Hamas’ı seçime sokmak istememiş sonrada zaten seçimi kazanamazlar düşüncesi ile halkın gözünde itibarsızlaştırmak ve siyasetten uzaklaştırmak adına rıza göstermiş, bu durumun da yandaş El- Fetih ile Siyonist İsrail’in işine geleceğini umut etmişlerdir. Ancak düşündükleri gibi olmamış yapılan seçimde Hamas oyların %58’ini alarak seçimlerden galip çıkmıştır. Çıkar odakları yine boş durmamış Hamas ve El-Fetih’i birbirine düşürerek ülkeyi ikiye bölmüş, dünyanın en büyük açık ceza evi Gazze’yi oluşturmuş ve akıl almaz bir ambargoya uygulayarak kontrol altında tutmaya çalışmıştır.

Son olarak Mısır’da Batı yandaşı Ahmet Şefik ile ihvan Muhammet Mursi arasında yapılan ikinci tur seçimlerinden sonra Muhammet Mursi %51,73 oy oranıyla seçimi kazanmış, böylece Mısır’da bütün engellemelere, polis ve ordu mensuplarının aleyhte çalışmalarına rağmen 30 Haziran 2012’de ilk sivil Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçmiştir. Fakat bu halk iradesinin de sonu ötekilerden farklı olmamış Batı toplumu için tehdit olarak görülen Muhammet Mursi çeşitli oyunlarla askeri bir darbeden kurtulamamış ve seçimle kazandığı hakkı baskıyla teslim etmek zorunda kalmıştır. Aslında Batı Medeniyetleri için halkın iradesinin, seçilmiş olmanın ve toplumların Demokrasi, Krallık, Diktatörlük veya Şeyhlik ile yönetilmesinin hiçbir önemi yoktur. Onlar için önemli olan şey ne kadar çıkar sağlayacaklarıdır.

Şimdi batı emperyalist güçlerin bize vaat ettikleri kalkınma planları, hukukun üstünlüğü, halkın iradesi gibi gerçekte sömürge planlarını perdelemek için icat ettikleri argümanların hayalden başka bir şey olmadığı görülmüştür. Artık bu coğrafyada yaşayan Müslümanların önünde iki seçenek bulunmaktadır. Ya yaşadığımız bunca deneyimlerden sonra onurlarımızın ayaklar altına alınışını unutup kapitalist sistemin önünde diz çökmeye devam edeceğiz; Yada Müslümanların ölü bir toplum olmadığını, dünyanın en dinamik ve gelecek vaat eden zengin bir kültüre sahip olduğunu ve bu sinerjinin sağlıklı hayat ve yaşam anlayışında vücut bulacağını göstereceğiz.

Aksi takdirde bu Müslüman toplum kendi asli sistemine ve bu sistemin ön gördüğü realiteye dönmedikçe, hatta batının Demokrasisine alternatif olacak şekilde kendi kültürel sisteminin temellerini ortaya koyup, demokrasi yalanının iç yüzünü deşifre etmekten kaçındıkça bu tür sahtekârlıklarla karşılaşmaktan ve demokrasi patlamalarının kurbanı olmaktan asla kurtulamayacaktır.

*Demokrasi; Bizim sizden yapmanızı istediğimizi yaptığınız sürece istediğinizi yapmakta özgür olduğunuz bir düzendir. (Noam CHOMSKY)

Saygılarımla

---

---

---