İlkesiz Siyaset

Siyaset insanlara hizmet etme araçlarından biridir. Ve siyasetin ilkeleri, ahlakı, vicdanı, insafı, dürüstlüğü, fedakârlığı ve özverisi vardır. Siyaset iktidar erkini kullanarak halka hizmet etme amacının bir aracıdır. Siyaset, bir başka açıdan bakıldığında, elde edilen imkânların halkın hizmetine  sunulmasıdır.

Siyaset ilkesiz, ahlaksız, vicdanı olmayan, insafı unutmuş, dürüstlüğü ayaklar altında çiğnemiş, fedakârlığı unutmuş bir grup tarafından yapılmaya başladığında ülkemiz içinden çıkılmaz bir sürece doğru yol alır.

Siyasetin önemli ilkelerinden biri de siyasilerin ahlaklı olmasıdır, siyaset ahlakı terk ettiğinde toplumla birlikte siyasilerin yönetmeye çalıştığı devlet de sona doğru gider. O yüzden siyasetin olmazsa olmaz kuralı ahlaktır.

Artık değişen zamanlara göre davranmak, dönemlere göre konumlanmak, her devrin adamı olmak marifet sayılıyor. Bu yüzünden devletin her alanında  en tepeden en alt kademesine kadar sirayet etmeye başlayan ilkesizlik, kalitesizlik ve nemelazımcılık giderek ülkemizde yaygın  hal kazandığı  görülmektedir.

Devletin her alanında sirayet etmeye başlayan ilkesizlik ve kalitesizlik giderek ülkemizde yaygınlık kazandığı net bir şekilde görülmektedir. Günümüz siyaset halkımız tarafından ilkesizlik ve ahlaksızlık olarak kabul edilir oldu İlkesizliği ilke olarak kabul etmiş toplumların  refaha kavuşmalarından   söz etmek mümkün değildir.

İlkeli ve  kararlı siyasetçilerin idare ettiği, önderlik yaptığı ülkeler yükselmekte toplumları da refah ve huzur içinde yaşamak da. Yükselmeyi sadece ekonomik anlamda yükselme olarak algılayanlar için  sözümüz yoktur.

Yükselme, ahlaken, ilmen, fennen, ve manen, top yekun bir bütünlük içerisinde olursa anlam ifade eder ve kalıcı olur. Siyasiler ülkenin yığınla problemleri dururken, iktidarların devamını sağlayacak olan şeyleri önce problemmiş gibi toplumun önüne sürüyorlar. Sonra da çıkıp bu problemi çözdüklerini söylüyorlar.

Günümüzde siyaset tam bir zübük siyaseti halini almış durumda. Nerede menfaat orada ona göre konum belirleme gibi ilkesiz bir tavırla yapılıyor olması ülkemizin geleceği açısından  ürkütücü bir hal almakta.

Siyaset artık, hırsızların ve ahlaksızların menfaat temini ve çıkarları için kullandığı bir araç haline gelmiştir. Bunun önüne geçmek için artık modası geçmiş çıkarcı, ahlaksız  günü kurtarmaya  dayanan anlayışla yapılan siyasetçi dışlanmalı. Toplum da bu tür siyasetçiye ve siyasete pirim vermekten vazgeçmelidir.

İlkesiz ve insafsız bir anlayışla siyaset yapanlara halk ders vermeli. İlkeli dürüst siyaseti bu ülkede yapan siyasetçiler ne yazık ki sistem tarafından ya dışlandılar ya da bazı güçler tarafından diskalifiye edilip siyaset dışında bırakıldılar. Daha düne kadar AKP ve Başbakanın politikalarının yerden  yere vuran adamlar bugün çıkıp AKP ve Başbakan’ı savunmaları bu siyasete ne kadar tutarsız ahlaksız olduklarının  en büyük örneğidir.

Siyasetin  ahlak ve dürüstlük olmalıdır. Bu olmazsa ilkesiz ve siyaset olur. İlkesiz siyaset de toplumun sorunlarına çözüm bulamaz. İlkesiz siyaset sadece kendilerine post, makam, kazanmak için çalışırlar.

Bir oy için meydanları arşınlayanlar, mangalda kül bırakmayanlar. Ama ne yazık ki seçimden sonra milleti unutur da Ankaralarda zevk ve sefasına bakarlar. Her şeye rağmen zayıf ve bozuk bir temel üzerine inşa edilmiş olan siyaset bu kadar kirlenmemiş ve yozlaşmış ki küfür ve inkâr üzerine nam salar, yalan üzerinden prim kazanır, kan ve kaostan medet umar hale gelmiştir.

İlkesiz siyasetçiler miting meydanlarında  söyleyecek sözleri olmadı mı her türlü yalanlara başvururlar, din, iman, başörtü, cami gibi halkımızca kutsal sayılan değerleri ağızlarında sakız gibi çiğnerler, çiğnemekle kalmazlar saldırgan ve nefret tolu üslup da kullanmaktan çekinmezler bu nasıl bir siyaset anlayışıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir