Kıskançlık birçok insanın yaşamını etkileyen rahatsız edici duygulardan birisidir. Kıskançlık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkiyi kaybedeceği korkusuyla yaşanan bir ruhsal yaşantıdır. Kıskançlıkla birlikte çoğu zaman öfke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık, özgüvensizlik ve çaresizlik gibi duygular da eklenir.
Sahip olduklarımızı kaybetme korkusu insanoğlunun doğasında vardır. Bazen çok sevdiğimiz bir dostumuzu, bazen annemizi veya babamızı, en çokta sevgilimizi, eşimizi kaybetme korkusu yaşarız. İşte o zaman kıskançlık dürtülerimiz devreye girer.
Bir kadın gözüyle şahsi fikrimi belirtmek istiyorum. Kıskanmak, kıskanılmak yaşadığım sevginin en güzel örneğidir tabi abartılmadığı müddetçe.
Günlük yaşamda kıskançlık yaşayan insanların yaşadıkları bu duygu zamanla kıskandıkları kişi ile aralarında büyük bir set örer ve ne yazık ki korktukları gerçekleşir. Çünkü kıskançlık sanıldığının aksine kıskanılan kişiye ağır baskı, güvenilmez olduğunu hissettirme, gibi düşüncelere iter. Kıskanılan kişi bütün duygulara karşı kendini karşı taraftan soyutlamaya başlar.
Erkekler kadına kıskandığını söylemeyi bir güçsüzlük olarak görür veya gurur yapar bu nedenledir ki farklı bir dille anlatmaya çalışır. Ve bu kadınların kıskançlığı kadar masumane zararsız kıskançlıklar olmaz. Bunun tam aksi şiddet, hayata kasıt, eve kapatma insan içerisine çıkartmama gibi eylemler ile hayatı kadına zehir ederler.
Kadınlarda ise durum çok farklıdır. Erkeklerin tam aksi hayatı kendilerine zehir ederler. Dedektif gibi iz sürer delil ararlar. Asabiyet, kavga etme, belli aralıklarla depresyona girme, kendini yetersiz ve çirkin hissetme gibi birçok belirtiler baş gösterir.
En büyük ayrılma sebeplerinden bir tanesidir kıskançlık. Kıskançlığın dozajını düşürmek kendi elimizde mi peki? Ben bu konuda bir kaç tavsiye sunmak istiyorum hanımlara.
Yuvayı yapan diş kuş olduğu gibi ilişkiyi de ayakta tutan yine hanımlardır. Bu doğrultuda ilerlediğiniz müddetçe yaptığınız küçük kıskançlıklar ilişkinizin boyutunu olumsuz yönde etkilemeyecektir. Sevimli, küçük kıskançlıklar olarak sevdiğiniz insanın sempatisini kazanmış olacaksınız.
Öncelikle şartlar ne olursa olsun sakin olmaya gayret edin.
Öfkeyle kalkan zararla oturur. Atasözünü hafızanızdan çıkartmayın
Kıskandığınızı sevdiğiniz insana tatlı dille, boğmadan, sıkmadan, içinizdeki canavar eşliğinde değil Küçük bir bebek masumiyeti, saflığı ile anlatmaya çalışın.
Sevdiğiniz insana kıskandığınız kadından bahsedip adını zikretmeyin. Erkek kıskandığınız hanımdan haberdar değilse bile aklına sokmuş olursunuz ve buda erkeği o kadına meyleder.
Asla kıskançlık anınızda karşınızdaki insana surat asmayın. Asık suratlı kadın her zaman için çirkin ve çekilmez hal alır. Buda erkeğin sizden kaçmak için kullanacağı en büyük silahı olur. Her zaman için kendinize, güzelliğinize güvenin. Kıskandığınız kadınla hiç bir şekilde muhatap olmayın ve âşık atmayın. Bu sizi küçük duruma düşmekten ve aşağılamaktan başka hiç bir işe yaramaz.
Tüm bunları yaptım ama hala çok kıskanıyorum diyorsanız.
Size önerebileceğim son tavsiyem bir uzamana danışın ve bu sorununuzu bu konuda uzman doktorlardan yardım alarak çözmeye çalışın.
Gazeteci Yazar Filiz Bahçıvan