Etiket arşivi: Zeybekci

Eski Bakan Nihat Zeybekci’den FLAŞ adaylık açıklaması!

31 Mart 2019 tarihinde  yapılacak yerel seçimlerde İzmir belediye başkanlığı için adı geçen eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gazetecilerin ‘Siz İzmir’i istiyor musunuz’ sorusuna, ‘İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez. İzmir, Anadolu’nun en güzel kızı, en güzel şehri. Doğuştan en güzel şehri. Hayırlısı olsun’ yanıtını verdi.

İzmir’de düzenlenen Ege Ekonomik Forumu’na katılan Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkanvekili Nihat Zeybekci, basın mensuplarının, AK Parti’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterileceğinin konuşulduğunu hatırlatması üzerine, “İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez” dedi.

ÇALIŞACAĞIMI BİLMENİZİ İSTERİM

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkanvekili Nihat Zeybekci, verilen arada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AK Parti’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterileceğinin konuşulduğu hatırlatılıp, bu konudaki düşüncesi sorulan Zeybekci, “Henüz daha kesinleşen bir şey yok ama ola ki partimizin ve Cumhurbaşkanımızın bu yönde bir teveccühü olur da bize böyle bir görev tevdi edilirse, bu bizim için öncelikli olarak bir onur olur, benim için şeref olur. Hizmetkâr belediyeciliği de İzmir’e getirmek için son gayretimize kadar, enerjimizin sonuna kadar çalışacağımızı da bilmenizi isterim. En iyisini, hakkını vererek yapacağımızı bilmenizi isterim” ifadelerini kullandı.

TEKLİF YOK

Şuana kadar  kendisine ulaşan bir teklif olmadığını belirten Zeybekci, “Takdir edersiniz ki böyle şeylerin öncelikli olarak partimiz tarafından tebliğ edilmesi lazım. Bize şu anda yapılmış olan böyle bir teklif yok. Biz de sizler gibi görüşüldüğünü, konunun ciddi olarak değerlendirildiğini biliyoruz. İnşallah cumartesi günü hep birlikte göreceğiz. İzmir, bu Anadolu coğrafyasının doğuştan en güzel şehridir. Hizmetin en güzelini hak ettiğine inanıyorum. İzmir’in geleceğini yeniden inşa etme adına en iyi hizmetkâr kim olacaksa onun olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

İzmir mahallenin en güzel kızı

Basın mensuplarının ‘Siz İzmir’i istiyor musunuz’ sorusunu da yanıtlayan Nihat Zeybekci, “İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez. İzmir, Anadolu’nun en güzel kızı, en güzel şehri. Doğuştan en güzel şehri. Hayırlısı olsun” dedi.

ZEYBEKCİ KOLTUK DERDİNE DÜŞTÜ

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin son günlerde CHP ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki eleştirilerine yanıt verdiği açıklamasında, Bakan Zeybekci’yi canlı yayında istediği kanalda anayasa tartışmasına davet etti. Milletvekili Arslan “Hodri Meydan; Zeybekci bıraksın konuyu şahsileştirmeyi, Genel Başkanıma ve partime sataşmayı, ülkesine sahip çıksın, savunulacak tek bir tarafı varsa bu anayasa paketini konuşsun, genel başkanıma iftira atmasın, hakaret etmesin. Öyle anlaşılıyoki Zeybekci Denizli’de “Hayır” çıktığında koltuğunu kaybedeceğini hissetmiş, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na haksız bir şekilde dil uzatmış, haddini de aşmıştır.” ifadesini kullandı.
Milletvekili Arslan’ın açıklaması şöyle:
chp denizli kazım arslanZEYBEKCİ HAYIR’LARI GÖRÜNCE NE YAPACAĞINI ŞAŞIRIYOR

Denizli’de ülkesinin geleceği için “Hayır” diyen hemşehrilerimizin sayısı her geçen gün artarken, anayasa değişikliğini anlatmayı bırakan Nihat Zeybekci, ne yapacağını şaşırdı! Sanki genel seçim varmış gibi CHP’ye ve Genel Başkanıma iftira atmış, hakaret etmiştir. Biz “Bu referandum parti için değil, ülke meselesidir” dedikçe, bu paketin gerçek yüzünü anlattıkça oyları eriyen Zeybekci ne yapacağını şaşırmıştır. Öyle anlaşılıyor ki Zeybekci Denizli’de “Hayır” çıktığında koltuğunu kaybedeceğini hissettiği için Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na haksız bir şekilde dil uzatmış, haddini de aşmıştır.

Nihat Zeybekci, konuştukça batıyor…

Geçen hafta Cumhuriyet rejimine tavır alan, “Hayır” diyecek hemşehrisine karşı “2. Kurtuluş Savaşı” açma gafletine düşen Zeybekci, bugün de ipe sapa gelmez sözlerle, iftiralarla çaresizliğini ortaya koymuştur. “Neye ve kime karşı kurtuluş savaşı yapıyorsun” sorumuza cevap veremeden, yeni bir iftira ve isnada sarılmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı olarak çok ayıp etmiştir.
HODRİ MEYDAN; CANLI YAYINDA TARTIŞALIM!

Bugüne kadar ne Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ne de benim Denizli’de anlattığımız hiçbir anayasa maddesinde tek bir abartı, tek bir yalan bulamazsınız. Zeybekci’ye hodri meydan diyorum; istediğin tv kanalına çıkalım, gel şu anayasayı madde madde tartışalım, konuşalım, halkımıza anlatalım. Kim doğru, kim yalan söylüyor onu ortaya koyalım. Yapılacak değişiklikle seçilecek Cumhurbaşkanının fesih yetkisi var mı yok mu; Meclis ve yargı nasıl etkisiz kılınacak; nasıl bir tek adam düzeni gelecek; partili cumhurbaşkanlığı nasıl bir kriz yaratacak, tek tek tartışalım. Zeybekci bıraksın konuyu şahsileştirmeyi, Genel Başkanıma ve partime sataşmayı, ülkesine sahip çıksın, savunulacak tek bir tarafı varsa anayasa paketini konuşsun, genel başkanıma iftira atmasın, hakaret etmesin.

Zeybekci; bırak koltuk sevdasını, Denizli’nin geleceği için hayırlı bir iş yapalım, çık istediğin kanala konuşalım. 

Önüne gelen her ankette “hayır” oyu yükseldikçe nereye saldıracağını şaşıran Nihat Beye tavsiyem, kısır siyasi sataşmaları bırakmasın, işin özüne gelsin, seviyesini de düşürmesin. Anayasayı anlatacak sözü, ekonomik kriz nedeniyle millete bakacak yüzü kalmayan Bakan Zeybekci, Cumhurbaşkanının her gün ayrımcılık yapan dilini kopya etmekten uzak durmalı, doğru oturup doğru konuşmalıdır. İftira ve hakaretlerden uzak durmalıdır. Benim genel başkanıma yalancı diye iftira atacağına, kendi genel başkanına “Abidik gubidik adamlar Başbakan oluyor” sözünü kimin için söylediğini sormalı ve açıklatmalıdır.”

Türkiye Tanıtımına 21 Milyon Dolarlık Yatırım…

15 Temmuz darbe girişimi ve yaşanılan terör olayları ile zedelenen Türkiye’nin imajı TİM ve Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde Türkiye İmaj Kampanyası başlıyor. En büyük yatırımı TİM ve TOBB oluşturuyor. Kampanya için Ağustos ayından beri sürdürülen çalışmalar Çırağan Sarayı’nda yapılan etkinlikle tanıtıldı. Etkinliğe Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TOBB Başkan Vekili Halim Mete’nin yanı sıra global markaların üst düzey yöneticileri de katıldı.tanıtımÇalışmaların tamamı Türkiye’den yönetilecek. Kampanyanın temel mesajı Güven-İnan-Kazan olarak belirlendi. İlk aşama olarak Türkiye’deki yabancı kurum ve kuruluşların yöneticilerinin videoları bugünden itibaren, Türkiye başta olmak üzere (Amerika,Fransa,Rusya,İtalya,Almanya,Birleşik Arap Emirlikleri,İngiltere) 7 ülke televizyonlarında yer alacak. 500 milyon erişime ulaşması hedeflenirken, kampanyanın daha fazla büyüyeceği belirtildi. İmaj kampanyasının diğer ülke kampanyalarından farkının kampanyada yabancı kurum ve kuruluşların yer alması olacak.

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan: “İKİNCİ KURTULUŞ SAVAŞI” DİYENLER, KİMDEN NEYİ KURTARACAKLAR ?

 


CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin “16 Nisan ikinci bir kurtuluş savaşıdır…” sözlerine yazılı açıklamasıyla tepki gösterdi. Milletvekili Arslan’ın açıklaması şöyle:

kazım aslan son resim“Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci 16 Nisan Referandumunun 2.Kurtuluş Savaşı olduğunu söylemiş. Hayret ettim doğrusu! Şimdi soruyorum bakana: Referandumda neyin kurtuluş savaşını yapacaklar, nereden kurtulacaklar, neyi kurtaracaklar ?

Türkiye Cumhuriyeti Bakanının bunu açıklaması gerekir. Bugüne kadar 15 senedir iktidarda kaldılar, İktidara Cumhuriyetin ve Demokrasinin sayesinde gelmediler mi? Her istediklerini yapmadılar mı? Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri bu cumhuriyetin ve demokrasinin sayesinde o makamlara gelmediler mi ?
Bu rejimden daha ne istiyorlar, niye şikayet ediyorlar?
Müslüman ülkelerin içinde en iyi kalkınmış ülke Türkiye Cumhuriyeti değil mi ? Bundan rahatsızlık mı duyuyorlar? Yaşamıyla, eğitimiyle,sanayileşmesiyle, tarımıyla, turizmiyle Türkiye gibi kalkınmış başka bir Müslüman ülkesi var mı ? Bu kalkınma Cumhuriyetin sayesinde olmadı mı ? Bunu nasıl görmüyorlar ? Ortadoğu ülkelerinde yaşanan kardeş kavgalarını görmüyorlar mı ? Lütfen artık oy alacağız diye, bu tür söylemleri kullanarak siyasi propaganda yapmasınlar.
Ülkemizin Cumhuriyet rejimini ve demokrasimizi yaralamasınlar.” Dedi.

Hollanda’dan NETUBA İş Konseyi Heyeti, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’yi ziyaret etti

Kısa adı NETUBA  olan Hollanda- Türkiye İş Konseyi üyeleri, Ankara”daki temasları esnasında  Ekonomi Bakanı  Nihat Zeybekçi ile görüştüler.
Bakan Zeybekçi, heyeti kabulü esnasında yaptığı konuşmada Hollandalı yatırımcıları Türkiye’de yatırım  yapmaya çağırdı.nihat zeybekçi

 

Ekonomi Bakanlığındaki görüşmeye NETUBA  Türkiye Masası Başkanı Cor Bekker, Organic Kimya CEO’su Emre Kaya, Acıbadem Hastaneler Gurubu Hollanda temsilcisi  DR Koray Yürük, Edelstaal  Groep Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, Edelstaal Groep  Başkan Yardımcısı Ertan Torunoğulları , ADK Hollanda Hukuk Danışmanlık Ofisi Temsilcisi Avukat  İnan Yıldız, Netuba Bord Başdanışmanı  Hatice Bekker ve Ekonomi Bakanlığı danışmanları katıldı.
Ekonomi Bakanı  Nihat Zeybekci’nin salona girişi ile  başlayan toplantıda öncelikle katılımcılar kendilerini tanıttılar.

HASTANELER HAKKINDA BİLGİ
Heyet adına bir konuşma yapan heyet başkanı Cor Bekker;” NETUBA nın Hollanda Ticaret Bakanlığı tarafından tanındığını ve bu anlamda da NETUBA nın Hollanda nın DEİKi olduğunu vurguladı. İki ülke arasındaki ilişkilerin son zamanlarda azaldığını ve karşılıklı ticaretin attırılmasının her iki ülkenin yararına olacağının altını çizdi.
Daha sonra heyet üyeleri kurumlarını ve yaptıkları çalışmaları anlattılar. Acıbadem hastaneler gurubunun  2017 yılı Mart ayında Amsterdam’da açacağı poliklinik hakkında bilgi verildi.

TURİZM ÖNCELİKLİ
İki Ülke arasında başta sağlık Turizmi olmak üzere, karşılıklı  yapılabilecek çalışmalar ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.
Daha sonra konuşan Organik Kimya yetkilisi Emre Kaya Avrupa da ve  Hollanda’da açtıkları tesisler hakkında bilgi verdi.  Hatice Bekker toplantıya katılamayan diğer Netuba Bord üyeleri ING Bank ,KPMC ve Tandarspraktijk çalışmaları hakkında bilgi verdi. NETUBA nın Hollanda da yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Faaliyet konuları netleştirildi bir sonraki ziyaret ve aktiviteler ile ilgili görüşmeler yapıldı. Yapılan konuşmalarda iki ülke arasındaki Ticaretin geliştirilmesinin  her iki ülkenin lehine olacağına vurgu yapıldı

TORUNOĞULLARI KARDEŞLER
Edelstaal ve Orka Oteller grubu yönetim kurulu başkanı DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Torunoğulları ve Edelstaaal Groep Başkan Yardımcısı Ertan Torunoğuları yaptıkları konuşmalarda şunları söylediler: “Hollanda’da 36 yıldır Edelstaal grup olarak bir aile şirketi olarak yolumuza devam  ediyoruz. Edelstaal Avrupa da ki 36 yılı aşkın bir aile şirketi  olarak faaliyetlerini devam etmekte ve bu alanda da ayni zamanda bir örnek firma olmayı sürdürmektedir. Kardeşler olarak,  Şirketleşmeyie ve  büyümeye devam ediyoruz. İtalya’da ki Celik tencere üreten fabrikanın önce ortağı olduktan  sonra daha sonra sahibi olduk. Avrupa’da güvenilir marka haline gelen Simtronic ve SWS  çelik tencere markasını yarattık 16 Avrupa ülkesinde Simtronic ve SWS ürünlerini pazarlayan yaklaşık 1000 tane bayan pazarlamacımız var. Türkiye’de başta Fethiye olmak üzere, Marmaris, İzmit ve İstanbul’da yatırımlarımız var. Fethiye ve Marmaris bölgesinde yaklaşık 7 bin yatak kapasitimizle iç ve dış turizme yönelik çalışmalar yapıyoruz. Türkiye ve diğer Avrupa ülkelerinde yaklaşık 3500  çalışma arkadaşımızla Ülkemize döviz kazandırıyoruz. Kardeşlerimizle birlikte  Avrupa’da ki kazançlarımızı Türkiye’de değerlendiriyoruz.
Ayrıca önümüzdeki aylarda da en az 5 Hollandalı  yatırımcıyla birlikte Türkiye’de ortak yatırımlar yapacağız. Bu konudaki çalışmalarımız ve görüşmelerimiz sürüyor. Önümüzdeki Mart ayında, Holandalı yatırımcılar ile birlikte Türkiye ye geleceğiz  şeklinde açıklamalarını sürdürdüler.
Ayrıca Orka otelleri ve devre mülkler ve villalar yaptık. Son yıllarda Avrupa’dan anlaştığımız ortaklarımızla 50 Milyon Avro üzerinde Turizme yatırım yapmayı planlıyoruz. Biz  bunları,  Türkiye ekonomisine güvendiğimiz için yapıyoruz. DEİK DTİK olarak ülkemizi tanıtıcı faaliyetlere ayrı bir önem veriyoruz. Bu konuda da Avrupa’da ki çalışmalarımız devam ediyor”.

BAKAN ZEYBEKÇİ
Bakan Zeybekçi ise şöyle konuştu: ”Türkiye olarak batılı dostlarımızı Türkiye’de yatırıma davet ediyoruz. Yabancı sermayenin gelmesi için kolaylıklar düşünüyoruz. Bu konuda onlara her konuda yardımcı olmak istiyoruz. Avrupa ile önemli bir çalışmayı da sonuçlandırdık. AB ile Gümrük Birliği çalışmamızı güncelledik. AB ile Gümrük Birliği konusunda 3 yılı aşkın bir süredir sürdürdüğümüz çalışma sonuçlandırıldı.  Bu bağlamda da Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında ekonomik işler eşitlendi.
Türkiye  ile Avrupa Birliği arasında ciddi anlamda yatırımlar mevcuttur. Türkiye’deki  yatırımların yüzde 65 i AB ülkeleri tarafından yapılmaktadır. Bu rakamlarda da Hollandalı yatırımcılar AB ülkeleri arasında yüzde 65 yatırım payı ile Hollanda ve Hollanda’lı yatırımcılar ilk sırayı almaktadırlar. Türkiye olarak Hollanda’ya ve Hollanda’ lı  yatırımcılara büyük önem vermekteyiz. Biz Türkiye olarak batılı dostlarımıza kendimizi anlatmakta zorlanıyoruz.”

OLUMSUZLUKLAR OLDU
Bakan Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti: “Vatanımızda son aylarda hiç beklemediğimiz olumsuz olaylar oldu. Bu olayların başında terör örgütleri geliyor, 15 Temmuz’da Feto terör örgütünün darbe girişimi Türkiye’yi kaosa sürüklemek istemesi, üst üste gelen bu olaylar karşısında güçlü yönetimine, güçlü iktidara halkımızın sahip çıkmasıyla ekonomide yıkılmayacağımızı ülke olarak gösterdik. Türkiye ekonomide yıldızı parlayan ülkeler arasındadır,
Ülkemiz Türkiye, Orta Doğuya açılan bir kapıdır, Hollandalı girişimciler ile birlikte ortak yatırımlar yapabiliriz. Türkiye, bu bağlamda  ekonomide, ticarette köprü vazifesi görmektedir. Ülkemiz Türkiye  Yatırımlar için cazibeli ülkeler arasındadır.
Ülkemizin kalkınması için Avrupa’da ki yatırımcıyı ülkemize çekmeliyiz.Bu anlamda da Avrupa’da ki Türk asıllı girişimciler Hollandalı girişimciler ile birlikte hareket edebilir. Biz, Avrupa Birliği ile diyalog içerisinde olmaktan yanayız, birbirimize tavsiyeler verebiliriz. Avrupa Birliğinin Türkiye’ye, Türkiye’nin de Avrupa’ya ihtiyacı vardır. Avrupa tıkanan ekonomiyi ancak Türkiye ile canlandırabilir. Birlik olup diyalog içerisinde masaya oturmalıyız. Gümrük Birliği onaylandı. İkili ilişkileri geliştirip nerelerde nasıl yatırım yapmalıyız birlikte karar verebiliriz. Avrupa kadar İsrail ve Rusya’yla ticaret yaparak ekonomimizi genişletmek gerekmektedir. DEİK, NETUBA gibi kuruluşları destekleyerek yabancı yatırımcıyla her zaman masaya oturmaya neler yapabileceğimizi tartışıp yardımcı olmaya hazırız” diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra yapılan konuşmalarda karşılıklı diyaloğun ve bir araya gelmenin gerektiğinin altı çizildi.”

Ergun Kula/ANKARA

*****

Başbakan Binali Yıldırım İSO’dan Türkiye’ye Seslendi: “Ekonomimiz de Demokrasimiz de Sapasağlam Ayaktadır”

İstanbul Sanayi Odası (İSO), üyeleri arasında bulunan ve 74 ülkede faaliyet gösteren 600’ü aşkın uluslararası sermayeli firmayı bugün Başbakan Binali Yıldırım ile buluşturdu. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantıya, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de katıldı. Uzun yıllardır Türkiye’de faaliyet gösteren, üretim yaparak ve istihdam yaratarak ekonominin kalkınmasına katkıda bulunan gıda, otomotiv, kimya, makine gibi sektörlerden uluslararası sermayeli İSO Üyesi 600’ü aşkın şirket yöneticisinin hazır bulunduğu toplantıda İSO Meslek Komitesi Üyeleri de yer aldı.

Toplantıya katılarak birer konuşma yapan Siemens Sanayi ve Ticaret Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş. Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Hukuktan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Saraç, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Ford Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç, Good Year Lastikleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Sarıoğlu, ABB Elektrik Sanayi Murahhas Üye Sami Sevinç, BASF Türk Kimya Sanayi ve Ticaret CEO’su Buğra Kavuncu, Sandoz / Novartis Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi Başkanı Dr. Altan Demirdere, Procter & Gamble Tüketim Malları Sanayi Türkiye ve Kafkaslar Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ve Nestle Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu, Türkiye’ye güvendiklerini, yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata devam edeceklerini söyledi.

Ankara’da devam etmekte olan bir dizi resmi temasları nedeniyle toplantıya video konferans ile katılan Başbakan Binali Yıldırım aynı zamanda tüm Türkiye’de yayınlanan konuşmasına bu toplantıyı düzenlediği için İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’a teşekkür etti. İş dünyasına “Demokrasimiz de ekonomimiz de sapasağlam ayaktadır” mesajını verdi.

Başbakan Binali Yıldırım şunları söyledi:

“Toplantıda çok kapsamlı uzun bir değerlendirme yaptınız. Sorunları Türkiye’nin sanayi ile ilgili ekonomi ile ilgili gelecek vizyonunu değerlendirme fırsatı buldunuz. Sanayi sektörü Türkiye’nin lokomotifidir. Sizler istihdam oluşturuyorsunuz. Ülkemizin değerine değer katıyorsunuz. Size yapılan her türlü destek fazlasıyla yerini buluyor. Sanayi meşakkatli bir iş. İmalat imkanının gittikçe zorlaştığı şartlarda böyle bir işe talip olmak bir sevda işidir. Bir işin ürününü gördüğünüz zaman çektiğiniz bütün sıkıntıları unutursunuz. 2023 hedeflerini taşıyacak bir sektör olarak sanayi sektörünü görüyorum. Sanayi sektöründe sanayi 4.0’a geçiş sürecini de ıskalamamak gerekir. 2023 hedefleri yakalamak istiyorsak sanayi devrimini bilişim ve teknoloji ile birlikte düşünmek gerekiyor.

Sürekli bu darbe ile yaşamamız asla doğru değildir. Bizim önümüzde çok iddialı hedeflerimiz var. 2023’e çok az bir zaman kaldı. Artık kaybedecek bir günümüz yoktur. Ekonomik kazanımların korunması demokratik kazanımların korunmasına bağlıdır. Dolayısıyla Türkiye’nin demokrasisine saldıranlar aynı zamanda Türkiye’nin ekmeğine aşına saldırmıştır. Darbeciler Türkiye’nin ekonomimizi sarsmamıştır. Bugün demokrasimiz de ekonomimiz de sapasağlam ayaktadır. Türkiye’nin yatırım ortamını geliştirmek için adımlarımızı atıyoruz.

Turkuaz kart ve yeşil pasaport için çalışmalar yapıyoruz. Kare kodlu çek ve çeki ödemeyenler için yeni baştan düzenleme yapıyoruz. Hükümet olarak gerçek ekonominin hep yanında olacağız. Ekonomimizin gelişmesi için yeni istihdam alanlarının oluşması için gereken her çalışmayı yapacağız. Ayrıca geçmişteki borçlarınız için yeniden kolaylık getirilerek taksitlendirilmesine varıncaya kadar birçok kolaylığı hayata geçirdik ve geçirmeye devam edeceğiz. Aranızda yıllardır Türkiye’de yatırım yapan küresel yatırımcılar var. Türkiye’nin gerçekleri ile Türkiye’nin dışarıdaki algısı ne yazık ki olduğundan farklıdır. Bu FETÖ’nün bir marifetidir. Sanki Türkiye’de istikrarsızlık var. Türkiye gibi bir hukuk devletinin maalesef göz ardı edilmesi Türkiye’ye yapılan bir haksızlıktır. Sizlere gerçek Türkiye’yi anlatmak için görev düşmektedir. İSO’nun önderliğinde düzenlenen ve 500’den fazla firmayı buluşturan toplantı için İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’a teşekkür ediyorum. Toplantınızın hayırlı olmasını diliyorum.”

Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, paralel yapı olarak bilinen FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren İSO olarak tereddütsüz bir şekilde demokrasinin, milli iradenin ve seçilmiş Hükümetin yanında olduklarını hatırlattı. Bahçıvan, iş dünyasının lider kuruluşlarından biri olarak, darbe girişimini ilk andan itibaren gerek ortak bildiriler gerek Yenikapı’da düzenlenen Şehitler ve Demokrasi mitingine aktif katılım gerekse üyelerin yurtdışındaki 18 bini aşkın paydaşına mektup gönderme gibi yöntemlerle güçlü bir şekilde kınadıklarını ifade etti. Bu çabaların bir devamı olarak uzun yıllardır Türkiye ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlayan uluslararası sermayeli, köklü ve alanında isim yapan İSO Üyesi firmaları Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar ile bir araya getirdiklerini söyleyen Bahçıvan, “Yıllardır Türkiye’ye güvenen ve Türkiye’de üretim yapan yatırımcıların bu toplantıda bulunması, ülkemizin geleceğine duyulan güvenin en güzel örneğini ortaya koyuyor. Bugün burada birlikte yaşadığımız, aslında Türkiye’ye güvenenlerin, Türkiye’de Üretenlerin hikayesidir. Bu, üretim çarkını dostça, kardeşçe, elbirliğiyle çeviren hepimizin hikayesidir. İSO bünyesindeki yerli ve yabancı sermayeli 18 bin üyemiz, bilgilerini, tecrübelerini ve vizyonlarını bir sinerji yaratacak şekilde bugüne kadar gerek müşterek olarak ve gerekse ferdi olarak ülkemizin kalkınması için seferber etmişlerdir” dedi.

Türkiye ekonomisine inancınızı dünya kamuoyu ile paylaşın

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

Toplantıya katılan yabancı sermayeli firmalara seslenen Bahçıvan, “Türkiye için çok önemli ve değerli olan içinde bulunduğumuz bu süreç, yurt dışındaki dostlarımız tarafından yeterli ve sağlıklı bir şekilde tahlil edilemiyor. Böyle bir zamanda doğru bilgi, büyük bir role ve öneme sahip. Sağlıklı ve kalıcı ilişkilerimize zarar verebilecek bu bilgi kirliliği karşısında sizlerin bizlerle el ele vermesi son derece önemli. Türkiye’de yaşanan gerçekleri ve ekonomimize olan inancınızı, ülkenizle ve dünya kamuoyuyla paylaşmanız, kuşkusuz bizler için en anlamlı ve güçlü destek olacaktır. Nitekim sizler ve temsil ettiğiniz firmalarınız, Türkiye’nin çok kıymetli elçileri, ortakları, dostlarısınız. Ülkemiz koşullarını tanıyan, gelişmeleri yıllardan beri yakından izleyen ve değerlendirebilen konumlarda bulunuyorsunuz. Uluslararası temas ve işbirliklerine her zamankinden çok nitelik ve nicelik kazandırmamız gerekiyor” dedi.

Türkiye Varlık Fonu ve BES, ekonomiye ivme katacak

Bahçıvan, İSO olarak uzun zamandır dile getirdikleri ve Hükümetin gündeminde olan “fonların fonu” niteliğindeki Türkiye Varlık Fonu’nun oluşturulmasına ilişkin olarak “Hem mega projelere finansman temin edecek, hem de piyasalarda dalgalanmaları önleyecek Türkiye Varlık Fonu, ekonomimize büyük bir ivme kazandıracaktır” dedi.

Türkiye ekonomisinin geçmişten gelen en önemli sorunlarından birisinin tasarrufların yeterli düzeyde olmayışı olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Bireysel Emeklilik Sistemi’nin zorunlu hale getirilmesinin hem ekonomimiz hem de çalışanlarımız için yararlı olacağı düşüncesindeyiz. Hükümetin attığı bir başka önemli adım da yurt dışındaki ve yurt içindeki varlıkların ekonomiye kazandırılması amacıyla hazırlığı devam eden Varlık Barışı’dır. Bu düzenleme bir yandan önemli bir kaynak oluşturacak, diğer yandan da kayıtlı ekonomimizin büyümesini sağlayacak. Hükümetin gündeminde olan yatırımcıların sadece taşınmazlarını değil, aynı zamanda taşınır mallarını bankalara teminat olarak gösterebilmesi konusu da sanayiciler için çok önemli ve büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu düzenleme özellikle KOBİ’leri rahatlatacaktır” dedi.

İSO olarak dile getirdikleri yeni nesil Kalkınma Bankacılığı modeli ve Eximbank’ın orta-uzun vadeli kredileri daha da artırarak, uygun faiz oranı ve kolay teminat koşulları ile kullandırması önerilerine Hükümetin olumlu cevap verdiğinin altını çizen Bahçıvan, “Sayın Başbakanımız geçen temmuz ayının başında Kalkınma Bankasının işler hale getirilerek yatırımcılarımıza daha iyi şartlarda kredi imkanı sağlanacağını ve Eximbank’ın kredi verme şartlarının kolaylaştırılacağını ifade etmişti. Bizleri umutlandıran bu iki önemli konuda atılacak adımları heyecanla bekliyoruz” dedi.

Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise şöyle konuştu:

“Ekonomide bazı yapısal sorun alanlarımız var ama genel anlamda ekonomimizin temelleri sağlamdır. Bu temeller sağlam olmasaydı gerçekten Türkiye’nin bu süreci atlatması daha zor ve piyasaların durumu çok daha kötü olurdu. Bizim bir yapısal reform gündemimiz var. Çok kısa bir sürede bu gündeme döndük.

Katma değer üretimi için AR-GE yapmamız ve bir ekosistem oluşturmamız lazım. Bunun için teşvik paketi yaptık. Kalkınma Bankasını yeniden yapılandırıyoruz. Patent kanunu Meclis’te. İnşallah muhalefet ile birlikte bu temel yasayı da geçiririz. AR-GE konusunda birçok adım atıldı. Şimdi AR-GE’nin ticarileşmesi için çalışmak gerekiyor. Bilirkişi tasarısı Meclis’te, yine İstanbul Tahkim Kurulu kuruldu.

Darbe girişiminden sonraki haftalarda tasarrufları hayata geçirecek çok önemli güncellemeleri yaptık. Türkiye’de yapısal reformlar olmazsa olmazımızdır. Türkiye batıdan kopmayacak, AB’den vazgeçmeyecektir. Türkiye çok büyük bir ekonomi, o nedenle Türkiye global normlarda sadece bir demokrasi değil aynı zamanda ekonomik sisteme de entegre olmuştur. Özetle hayat normale dönüyor. Bu süreci kısa bir sürede tamamlayacağız. Türkiye için reform yollarımızı belirledik. Türkiye olarak dünyadan kopmuyoruz, kendi içimize dönmüyoruz.”

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise konuşmasında şöyle dedi:

“Sizlerin ve burada bulunmayan iş adamlarımızın yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın temsilcilerimizin gayretiyle Türkiye hakkında yaratılmak istenen olumsuz algının değişeceğine inanıyorum. Eğer 2023 hedeflerini oluşturmuşsak bunu sizleri düşünerek planladık. Bizim görevimiz sizin önünüzü açan bir hükümet olmaktır. Yatırım ve iş ortamının iyileşmesi için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu süreçte ekonomimizin temel taşlarını oluşturan oda ve borsalarımıza teşekkür ediyorum. Tüm sanayici ve iş adamlarımıza çok teşekkür ediyorum.”

 Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de konuşmasında şunları dile getirdi:

“Türkiye’yi doğru anlatmakla ilgili dünyada bir seferberlik başladı. Biz de kendimizi anlatmayalım; biz içeriği üretelim dostlarımız bizi anlatsın. Bir dostumun dediği gibi ‘Türkiye artık güvenilir bir ortak ve üretim üssü haline geldi.’ Tüm yatırımcılarımıza diyorum ki: ‘Burası sizin ülkenizdir. Türk adını kullanmak Türkiye adını kullanmak en doğal hakkınızdır.’

Bütün sıkıntıların başında finansman var. Biliyorsunuz İSO geçtiğimiz ay Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasını yayımladı, ardından da İkinci 500’ü yayımladı. Araştırmanın ortaya çıkardığı üreticimizin üzerindeki faiz yükü Cumhurbaşkanımızı da kızdırdı.  Biz bütün işimizi gücümüzü bırakmalı ve bu işin üzerinde durmalıyız. İnşallah önümüzdeki dönemde bankaların başlattığı yeni faiz rekabeti ekonomi yönetimi olarak da destekleyerek sürdürülebilir olmasını sağlayacağız. Ticaretimizi artırmak ile ilgili çalınmadık kapı bırakmayacağız. Firmalarla oturacağız. Liman yol ne lazımsa bunu devlet yapacak. Sizin ihtiyaç duyduğunuz ne varsa onları da konuşacağız.”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de şunları söyledi:

“Darbe girişiminin hemen öncesinde ve sonrasında reform niteliğindeki çabalarımıza inşallah bundan sonra da devam edeceğiz. İş ve yatırım ortamını düzenleyen iki başlık vardır: Bunlar ekonomi ve demokrasidir. Ekonomide ve demokraside bundan sonraki sürecin daha iyi ve daha kolay ve hızlı süreceği açıktır. Türkiye bugün dünyanın önemli üretim üslerinden biridir. Bugün Türkiye’yi yüksek  teknoloji üssü yapmak istiyoruz. Bu alanlarda kendimizi geliştirebildiğimiz ölçüde gelir seviyemizi daha yukarı çekebiliriz.

AR-GE desteklerini yasalaştırdık. Tasarımı da bu kapsama aldık. Üzerinde çalışmakta olduğumuz üretim reform paketi ile yatırım ortamını daha da artıracağız. Mesela TÜBİTAK’ı yeniden yapılandırmak için bir çalışma grubu oluşturduk. TÜBİTAK’ın reel sektöre daha etkin destekler vermesini sağlayacağız. Benzer şekilde 4. Sanayi devrimi için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yapay zeka, otomasyon gibi teknolojiler için model ve mekanizmalar geliştiriyoruz. Yatırımcının önünü açmaya devam edeceğiz. Sizleri planladığınız yatırımları daha erkene çekmeye davet ediyorum.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehdi Eker de şöyle konuştu:

“Türkiye demokrasiye insan haklarına milli iradeye sahip çıktı. Yani hukukun üstünlüğüne sahip çıktı ve darbenin karşısında durdu. Bu değerler aslında AB’nin üzerine inşa edilen değerler değil mi? Avrupa bir düşünce olarak bir felsefe olarak aslında bu değerleri dünyaya yaymıyor mu? Peki Türkiye demokrasi ve insan hakları ve hukukun üstünlüğü için mücadele edince nasıl oluyor da bu yanlış anlaşılıyor. Bunu medyadan ve Avrupalı siyasetçilerin beyanatlarından maalesef anlıyoruz. Bizim bu kirli enformasyonu temizlememiz lazım. Ben Sayın Erdal Bahçıvan’a ve İSO’ya çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin en büyük firmalarının temsilcilerinin burada bir irade beyanında bulunması çok önemli ve çok anlamlı.”

CHP’li Kazım Arslan, SORUNU YARATANLARA TEŞEKKÜR EDİLMEZ

Tekstil sektörünün önde gelen ihracatçı birlikleri, ulusal gazetelere verdikleri ilanla, bölge ülkeleriyle başlatılan diyalog sürecine destek veren ye girişimleri sonucunda “kapıların açılmasını” sağladıkları ve çaba gösterdikleri için teşekkür etti.

 

Verilen ilanla ilgili açıklama yapan CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, şu ifadeleri kullandı:

 

SORUNU YARATANLARA TEŞEKKÜR EDİLMEZ

 

“Bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi bozan, bütün komşularımızla sıfır sorun diye başlayıp kavgalı olan, siyasi, ticari ilişkilerimizi bitme noktasına getiren, sanayiciyi ve ihracatçıyı çaresiz bırakan kimlerdi acaba? Bu soruyu sormadan, geçmişi sorgulamadan böyle bir ilanı vermek ne kadar inandırıcıdır? 

Tekstilcilerin sıkıntılarını bildikleri halde, asgari ücreti 1300 Lira yaparken işverene yük getiren ve birçok işçinin sigortasız çalışmasına göz yuman, üretim üzerindeki yükleri hafifletmeyen, yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı çok önemsemeyen, işçisinden esnafına, sanayicisine, ihracatçısına kadar her kesimi borç batağının içine sokan bu iktidar için destekleme ilanı yerine, eleştiri ilanı vermek daha uygun olmaz mıydı?

 

YAĞCILIKTAN BAŞKA ŞEY DEĞİL

 

Kendi sorunlarını görmezlikten gelerek destek ilanları vermek yağcılıktan başka bir şey değildir. Tekstilci bir milletvekili olarak bu ilanın verilmiş olmasından büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim.”tekstil

 CHP Denizli Milletvekili-Tekstil Sanayicisi Kazım Arslan, bu ilanda teşekkür edilen siyasetçilerin sorunun tam da asıl parçası olduklarını savundu ve şu açıklamada bulundu:

KOMŞULARLA İHRACATI BİTİREN BU İKTİDARDIR

“Bölge ülkeleriyle sıfır sorundan sıfır komşu konumuna gelmemizin asıl sorumlusu bu ilanda teşekkür edilen liderlerdir, siyasi iktidardır. Tekstilci bugüne kadar üzerindeki pazar ve maliyet sorunlarını hep kendisi aşmayı denemiş, dünyaya üretim kalitesiyle güven yaymıştır. Geçmişte tekstil alanında dünyada söz sahibi olan tekstilcimiz bugün günü kurtarmak için yaşam mücadelesi veriyor. Destekleme ilanında ismi geçenler, geçmişte ‘tekstil bitmiştir’ demediler mi? Bu sözler ne zaman unutuldu.

TEKSTİLCİYİ YILLARDIR UNUTAN BU İKTİDARDIR

 

AKP döneminde tekstilcimiz taş taş üstüne koyamazken, kazanma ve büyüme imkanı bulamazken, karlar zaten düşük seyrederken, Denizli’de fabrikalar kapanırken, her gün yeni iflas ertelemesi olurken çözüm üretmeyen hükümet, bir de dış politikadaki vurdumduymaz tutumuyla tüm kapıların kapanmasına neden olmuşken, tekstilcilerimiz nasıl destek ilanı verilebilir?

 

TEKSTİLDEN Mİ, İKTİDARDAN MI YANASINIZ?

 

Tekstilcimizin dünyayla rekabetini zorlaştıran, irtibatını koparan, hayalci dış politikalarla ekonomiyi ve ihracatı çıkmaza sürükleyen, depolarda ürünlerin çürümesine neden olan bu hükümet, şimdi bölge ülkeleriyle diyalog kapısını açmış diye destek ilanlarını hak ediyor mu? Bu nasıl bir anlayış? Bu destek ilanına imza atanlar, tekstilden mi yana, yoksa iktidarın mı yandaşı?

 

ANAHTARI DENİZE ATANDAN İYİ ÇİLİNGİR OLMAZ

 

Sormak isterim;

 

Bu hükümet zamanında, ‘İçte Barış Dışta Barış’ tamamen bozulmadı mı? Bu durum ne zaman unutuldu? Komşularla gemileri yakıp, anahtarı denize atmadılar mı? Şimdi, aynı kadrolar bu defa yedek anahtarla karşımıza çıktı diye iyi bir çilingir mi sayılacak?

 

Bu nedenle daha fazla zaman kaybedemeyiz…

“Deneme-yanılma-düzeltme”yöntemiyle bu ülke ne zamana kadar yönetilecek?

 

 

İHRACAT ÇÖKERTİLİRKEN İKTİDARDA KİMLER VARDI?

 

Soruyorum:

 

İhracatçının nasıl bir uçuruma sürükleneceğini hesaplamadan atılan dış politikanın dümeninde kimler vardı? İhracat anlaşmalarımızı düşünmeden komşu ülkere esip savuranlar, efelenenler, meydan okuyanlar kimlerdi? İhracat yaptığımız ülkelerin rejimini dahi değiştirmek için olmadık yöntemlere başvuran hangi iktidardı? Yanlış dış politika uygulamasıyla üç milyon Suriyeli’nin ülkemize mülteci olmasına kim sebep oldu ?

 

DÜŞMAN SAYISINI ARTTIRAN KİMLERDİ?

 

Denizlili sanayicimiz başta olmak üzere, tüm Türkiye’de büyük zorluklarla üretim yapan, maliyet yükleri 14 yıldır hafifletilmeyen ve sürekli artan değerli tekstilcilerimize soruyorum:

 

‘Düşman sayımızı azaltacağız, dostlarımızı arttıracağız’ diyenler, geçmişte bunun tersini yapmadılar mı? ‘Şimdi sıra içeride de barışı sağlamak zamanıdır. Zamanında muhalefeti dinlemedik, özeleştiride geç kaldık’ diyenler, size bugüne kadar büyük bir ulusal onur kaybettirmedi mi?

 

 

MECLİS’TE TEKSTİLCİ MALİYETLERİNİ KİM ARTTIRDI?

 

Meclis’te çözümü defalarca önerdiğimizde, tekstilcinin sorunlarını hafifletmek için çözüm paketleriyle geldiğimizde bizi dinlemeden hayır diye el kaldıranlar bunlar değil miydi?

 

Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne dek binbir güçlükle kurduğumuz ulusal itibarımızı ve imajımızı bozanlar bunlar değil mi? Siz, dünya ile ticaretinizde ve turizmde büyük çaba sarf ederken, herkesle kavga eden bu hükümet size çok şey kaybettirmedi mi? Kaybettiklerinizin farkında değil misiniz; bunları ne çabuk unuttunuz?

 

SİZE PARA VE İTİBAR KAYBETTİRENLERİ NE ÇABUK UNUTTUNUZ!

 

Mısır’dan Suriye’ye, Rusya’dan İran’a, AB’den İsrail’e ve ABD’ye kadar bu anlamsız kavgayı başlatan, külhanbeyi üslubuyla dış ilişkiler yürüteceğini sanan, devletin tüm onurlu birikimini ve dünyadaki olumlu imajını tüketenler, sizin ticari ilişkilerinizi zedeleyenler kimlerdi?

 

TİCARİ KANALINIZI HANGİ DIŞ POLİTİKA TIKADI?

 

Tüm ticari kanallarınızı tıkayıp size destek değil köstek olan, üretim ve pazarda kolaylık değil güçlük çıkaranlar, tekstili gözden çıkaranlar ,komşularımızın içişlerine karışıp sizin pazar payınızı tıkayanlar kimlerdi; mallarınızı gümrük kapılarından geri gönderen dış politika kimlerin eseriydi?

 

TEŞEKKÜR ETMEK YERİNE HESAP SORULMALI

 

CHP’nin yıllardır savunduğu ve onurlu çizgiye oturttuğu Türk Dış Politikası, “Yurtta Sulh Dünyada Sulh” söylemi, ihracatın asıl anahtarıdır. Şimdi bu anahtarı size milyarlarca dolar kaybettirdikten sonra yeniden aramaya çalışanlara teşekkür etmek yerine hesap sormak gerekmez mi?

 

Devletin yerleşik kurallarını tüketmenin, dış politikayı iç politikaya malzeme etmenin, hukuk devleti ilkesini çökertmenin ilk olumsuz sonucu ve en derin etkisi iç piyasaya ve ardından dış piyasada rekabet şartları içinde boğuşan ihracatçımıza olmuştur.

 

“DENEME-YANILMA-DÜZELTME” POLİTİKASINA SON VERİLMELİ

 

Bizim dış politikada, ekonomi ve sanayide “deneme-yanılma-düzeltme”yle kaybedecek zamanımız yoktur. Rekabette ülkemizi, sanayicimizi öne çıkaracak politikalar için; sorunun adresi olan hükümetin maceracı, altı doldurulamayan, özür dilemek dışında sonuç alınamayan dış politikayı acilen terk etmesi gerekmektedir.

 

Tüm dünya ile dostluk politikasının geliştirilmesini Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne dek savunan, ulusal çıkarı komşu ülkelerle ihracatımız için olmazsa olmaz sayan CHP, tekstil sanayicimizin her zaman yanında oldu, olmaya devam edecektir. Amacımız sizin sorunlarınızı unutturmak değil, gündemde tutmaktır.”

 

EKVATORLU PARLAMENTERLER TÜRKİYE’DE

 

Türkiye-Ekvator Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Ekvatorlu Parlamenterleri ağırladı. Bu yıl Mart ayında kurulan ve Başkanlığını AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın’ın yaptığı dostluk grubunun Ekvator ayağının üyeleri 6-12 Haziran tarihleri arasında ülkemizi ziyaret etti. Ankara, Antalya ve İstanbul’da ziyaret ve incelemelerde bulunan Ekvatorlu Parlamenterler Türkiye’ye hayran kaldı.

ekvatorTBMM Türkiye-Ekvator Parlamentolar Arası Dostluk Grubu kurulduğu 6 Mart 2016 tarihinden bu yana karşılıklı ilk resmi programını gerçekleştirdi. Dostluk Grubunun Ekvator ayağı olan “Ekvator Ulusal Meclisi Ekvator-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu” ndan bir heyet ülkemizi ziyaret etti. Dostluk Grubunun Ekvator ayağının Başkanı Gina Godoy’un başkanlığında üye Milletvekilleri Liliana Guzman ve Fausta Cayambe’den oluşan 3 kişilik heyet 6-12 Haziran 2016 tarihleri arasında Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirildi. Dostluk grubunun Türkiye ayağının Başkanlığını yapan AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, Ankara, Antalya ve İstanbul’da ziyaret ve incelemelerde bulunan Ekvatorlu misafirlerin ülkemizi hayran kaldıklarını söyledi.

Türkiye-Ekvator Parlamentolar Arası Dostluk Grubu, Türkiye programı kapsamında ilk ziyaretini TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a yaptı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman Ekvador-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Gina Godoy’u kabul etti. Kabulde, TBMM Türkiye-Ekvador Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın ile TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu da hazır bulundu. Gina Godoy’a, Ekvador Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Roberto Betancourt da eşlik etti. Heyet daha sonra Anıtkabir ziyaretinde bulundu.

ekvator.jpg1Türkiye-Ekvator Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Ankara ziyaretleri kapsamında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi ziyaret etti. Heyet Ankara’da ayrıca Büyükşehir Belediyesine, Hak-İş Sendikasına ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonuna ziyaretlerde bulundu. Heyet Ankara programının ardından Antalya’ya geçti.

Ekvator-Türkiye Parlamentolar arası Dostluk Grubu heyeti, Antalya’da Valilik ve Büyükşehir ziyaretlerinin ardından Expo 2016 Antalya’yı ziyaret etti. Sergi alanında ülke bahçeleri, bitki heykeller ve Turkcell Expo Kulesi’ni inceleyen grup, alandan çok etkilendiklerini belirtti. Expo alanında Alanya bahçesinde ilçeyle ilgili bilgiler alan heyet, daha sonra mozaik kültür eserlerini tek tek yakından inceledi.

TBMM Türkiye-Ekvator Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun başkanı İbrahim Aydın, Mart ayında kurulan dostluk grubunun ilk buluşmasını Türkiye’de yaptıklarını belirterek, ilk etapta Ankara ve İstanbul olarak belirlenen programa daha sonra Antalya’yı da eklediklerini kaydetti. Aydın, “Ben Antalya milletvekili olarak Antalya’yı ve Expo’yu görmeden Türkiye’den gitmek olmaz dedim. Ve 2 günlük Antalya programı koyduk. Ülkemizi ve Antalyamıza hayran kaldılar” dedi

Ekvator-Türkiye Parlamentolar arası Dostluk Grubu heyeti daha Alanya’da muz bahçelerinde inceleme yaptı. Ekvator Heyeti’ne Alanya programında Alanya Muz Üreticileri Başkanı Hüseyin Güney ve bazı birlik üyeleri de eşlik etti. Heyet ilk olarak Demirtaş bölgesindeki seraları gezerek, üreticilerden Alanya muzunun üretimi, bakımı ve satışı hakkında ayrıntılı bilgiler aldı. Seraların ardından açık tarladaki muz üretimini de inceleyen heyet daha sonra muz sarartma ve paketleme tesisini gezdiler.

ekvator.jpg3Muzculuk konusunda dünyada isim yapmış önemli ülkelerden biri olan Ekvatorlu milletvekilleri, Alanya’daki muz bahçelerini, serada üretimi ve paketleme konusu hakkında kendi ülkeleriyle kıyaslama imkanı buldu. AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, heyetin Alanya’dan memnun ayrıldığını ve muzculuk konusunda yapılan çalışmaları beğendiğini söyledi.

Başkan Zolan’dan kutlama mesajı

 

zzDenizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, 65. Hükümet’te Ekonomi Bakanlığı görevine getirilen Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci’yi tebrik ederek yeni görevinde başarılar diledi. Başkan Zolan, kazananın yine Denizli ve Türkiye olacağını söyledi.

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı 65. Hükümet’in Denizli ve Türkiye’ye hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. Denizli’nin yeni kabinede de temsil edilmesinin onur verici olduğunu dile getiren Başkan Zolan, Ekonomi Bakanlığı görevine getirilen Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci’yi tebrik ederek, kazananın yine Denizli ve Türkiye olacağını söyledi. Başkan Zolan, “Sayın Nihat Zeybekci’nin bir kez daha Ekonomi Bakanlığı görevini üstlenmesi kentimiz ve hemşehrilerimiz için gurur ve heyecan vesilesi olmuştur” dedi. Bakan Zeybekci’nin Ekonomi Bakanlığı görevini daha önce de üstlendiğini hatırlatan Başkan Zolan, şunları kaydetti: “Sayın Bakanımız, görevi boyunca gösterdiği azim ve gayretiyle iz bırakmış, başarıları sebebiyle bir kez daha Ekonomi Bakanlığı görevini üstlenmiştir. Bu vesileyle Sayın Bakanımız Nihat Zeybekci’yi tebrik ediyor, yeni görevinde başarılar diliyorum.”

Denizli ve Türkiye kazanmaya devam edecek

Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Denizli ve Türkiye sevdası ile yola devam edeceklerini vurgulayan Başkan Zolan, “Allah’ın izniyle gerek ülkemizde gerekse şehrimizde hizmet destanları yazmaya devam edeceğiz. Bundan Denizli ve Türkiye kazanacaktır. 2023 hedeflerini güçlü bir şekilde gerçekleştirmek için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun” dedi.

Sevgi Eli 10 yılda 100.000’den fazla kişiye ulaştı

 

Hayırseverlerin yardımlarını maddi durumu iyi olmayan ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştıran Denizli Büyükşehir Belediyesi Sevgi Eli, yeni hizmet binasına taşındı. Kuruluşunun 10. yıldönümü 14 Şubat Sevgililer Günü’nde 4 katlı yeni binasında hizmet vermeye başlayan Sevgi Eli, 3.000 metrekare kapalı alanda ihtiyaç sahiplerinin yanında olmayı sürdürecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, bugüne kadar 25 bin hayırseverin Sevgi Eli’ne bağışta bulunduğunu kaydederek, 10 yılda 100.000’den fazla kişiye ulaştıklarını söyledi.

sevgi eliDenizli’de ihtiyaç sahipleri ile hayırsever vatandaşlar arasında köprü görevini yürüten Denizli Büyükşehir Belediyesi Sevgi Eli, 10. kuruluş yıldönümünde yeni binasında hizmet vermeye başladı. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde gerçekleştirilen Denizli Büyükşehir Belediyesi Sevgi Eli yeni hizmet binasının açılış törenine, Denizli Vali Yardımcısı İsmail Kaygısız, önceki dönem Ekonomi Bakanı ve Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci, eşi Ayşen Zeybekci, Denizli Milletvekili Şahin Tin, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, ilçe belediye başkanları, hayırseverler, çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı. Başkan Zolan, burada yaptığı konuşmada, Peygamber Efendimizin, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” düsturu ile hareket ettiklerini belirterek, “Hiç bir çocuğumuz aç yatmasın, hiç bir insanımız açıkta kalmasın, hiçbir yaşlımız engellimiz, hayatın sürdürürken dünyaya geldiğine pişman olmasın. Bu düsturla hareket ediyoruz” dedi.

 

“Bugün 10. yıldayız”

 

Başkan Zolan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sosyal devlet ve sosyal belediyecilik anlamında en üst seviyede gayret gösteriyoruz. Yerel yönetim olarak 2006 yılında başlattığımız güçlü bir yürüyüşümüz vardı. O günün Belediye Başkanı ve önceki dönem Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci, eşleri Ayşen Zeybekci hanımefendi, değerli hayırseverlerimiz, meclis üyesi ve Başkan Yardımcısı olarak bizler ve isimsiz kahramanlarla beraber bu yürüyüş başladı. Bugün 10. yıldayız. Her gün büyüyerek devam etti. Her gün bir fazla ihtiyaç sahibi insanımızın derdine derman olmak için koşturduk. Ben öncelikle önceki dönem Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci ve değerli eşleri Ayşen Zeybekci hanımefendiye çok teşekkür ediyorum.”

 

Sevgi Eli 10 yılda 100.000’in üzerinde kişiye ulaştı

 

Bugüne kadar 25 bin hayırseverin Sevgi Eli’ne bağışta bulunduğunu kaydeden Başkan Zolan, “Biz nakdi bağış istemiyoruz, almıyoruz. Eşya ve kıyafetlerle ilgili her türlü emin el olarak, sağ elin verdiğini sol el göremeyecek şekilde hayırseverler bize bağışlıyor” dedi. Sevgi Eli’nde her şeyin kayıt altında olduğuna değinen Başkan Zolan, “Bu hizmet binası bir mağaza anlayışıyla hareket edecek. Burada toplam 3.000 metrekare kapalı alanıyla ihtiyacı olanlara hizmet verilecek. İhtiyaç sahibine kendi bedenine uyan model ve renk seçebilme hakkını inşallah bu mağazamızda, alışveriş yapar duygusuyla seçebilme şansını sunacağız. Bugüne kadar 100.000’in üzerinde insanımıza bu hizmeti ulaştırdık. Belediyelerin asli işi, yol, bina, alt yapı yapmaktır ama şehrimizde aç ve açıkta kalan insan olmamalı düşüncesiyle bu yürüyüşü güçlendirerek devam ettiriyoruz” dedi.

 

“Her şeyi bırakıp, sevgiyi götürüyoruz”

 

Önceki dönem Ekonomi Bakanı Zeybekci ise, Sevgi Eli’ni ilk olarak 2006’nın 14 Şubat’ında Kayalık Caddesi’ndeki eski itfaiye binasında açtıklarını hatırlattı. Zeybekci, “Bu dünyadaki her şey fani, insanoğlunun yapabileceği eserler bir kaç bin yıl kalıyor. Bugün Pamukkale, Hierapolis ve Laodikya’ya baktığımız zaman yaklaşık 3 bin yıl sonra toz olup gidiyor. Bugün neye sahipsek her şeyi bırakarak gidiyoruz. Geride bıraktığımız tek şey var. Dünya varlıklarını gerçek değere, gerçek nakde çevirdiğimiz tek bir şey var sevgi. Ancak onu yanımızda götürebiliyoruz” dedi. “Arkamızda her şeyi bırakıp, sadece sevgiyi götürüyoruz” diyen Zeybekci, Denizli Belediyesi olarak 2006 yılında bu anlayışla yola çıktıklarını sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Başkan Zolan ve beraberindekiler 4 kattan oluşan 3.000 metrekare kapalı alana sahip Denizli Büyükşehir Belediyesi Sevgi Eli yeni hizmet binasında incelemede bulundu.sevgi eli.jpg1