Etiket arşivi: Zammı

Madem işler tıkırında… Öyleyse bu millet elektrik faturasını neden ödeyemiyor

Enerji Bakanı Fatih Dönmez, “2019 Ocak-2019 Eylül, 9 aylık dönemde borcunu ödeyemediği için hakkında işlem yapılan elektrik abone sayısı 3.365.784, doğal gaz abone sayısı 710.364’tür” dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, TBMM’deki, bütçe görüşmeleri sırasında, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zamlara değindi, “Kış, aylarında da elektrik ve doğalgaza zam yapılacak mı?” diye sordu.

CHP’li Demirtaş, ayrıca Bakan Fatih Dönmez’den son 1 yıl içinde elektrik ve doğalgaz borcunu ödeyemeyen abone sayılarını da açıklamasını istedi.

9 AYDA BORCUNU ÖDEYEMEYEN 3 MİLYON 365 BİN ELEKTRİK ABONESİNE 710 BİN DOĞALGAZ ABONESİNE İŞLEM YAPILDI

Enerji Bakanı Fatih Dönmez, “2019 Ocak-2019 Eylül, 9 aylık dönemde borcunu ödeyemediği için hakkında işlem yapılan elektrik abone sayısı 3.365.784, doğal gaz abone sayısı 710.364’tür” dedi. Bakan Dönmez’in verdiği yanıtları değerlendiren CHP’li Ünal Demirtaş, hükümetin yerel seçimlerden önce zam yapılmayacağı sözünü verdiğini ama 6 ayda vatandaşların insafsız zamlarla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

“BAKAN, DOĞALGAZ UCUZ DEDİ, 710 BİN ABONE DOĞALGAZ FATURASINI ÖDEYEMEDİ!

Ünal Demirtaş, bakanın açıklamasını şöyle yorumladı:

“Enerji Bakanı, geçtiğimiz mart ayında yerel seçimler öncesinde ‘Doğal gazda hem de elektrikte önümüzdeki dönemde herhangi bir tarife değişikliği olmayacak; vatandaşımıza hayırlı, uğurlu olsun.’ dedi ve böyle bir müjde verdi. Ak Parti’nin birçok yöneticisi de benzer yönde açıklamalar yaptı. Seçimler bitti, ne oldu? Vatandaşa hayırlı ve uğurlu oldu mu? Maalesef olmadı. Elektrik ve doğal gazda zam yağmuru başladı ve fahiş ve insafsız zamlar yapıldı. Seçimden sonra yapılan zamlar yüzde 30’u buldu, son bir yılda yaptığınız zamlar ise yüzde 56’yı buldu.

Seçimler bitti, sözler unutuldu. Zamlar yağmur gibi başladı. İşçinin, emeklinin, memurun maaşlarına yüzde 6 zam yapıp, elektriğe, doğal gaza yüzde 56 zam yapmak insafsızlık değil de, nedir? Ekonomik krizin vurduğu dar gelirliye, bu zamlarla bir darbeyi de Enerji Bakanlığı vurdu.

Peki, sonuç ne oldu? 2019’un ilk 9 ayında, 3 milyon 365 bin abone elektrik borcunu ödeyemedi. Aynı dönemde, 710 bin 364 abone hakkında da doğal gaz borcunu ödeyemedikleri için işlem yapıldı. Üstüne üstlük, Enerji Bakanı doğalgazın ucuz olduğunu, fiyatların olması gerekenden daha az olduğu savunmuş… Dalga geçer gibi… Sayın Bakana sormak lazım, enflasyondan, dövizdeki artıştan işçinin, memurun maaşı kuşa dönüyor. Acaba Ak Partili yöneticilerin bundan haberi var mı?”

YENİ ZAMLAR YOLDA MI

Kış koşullarının günden güne ağırlaştığına dikkati çeken CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş; “Kış koşullarının kendisini hissettirdiği bir döneme giriyoruz. Biz yapılan zamların geri alınması gerektiğini söylerken Sayın Bakanın açıklaması yeni zamların habercisi gibi” dedi.

Enerji Bakanlığı’nın TBMM bütçe görüşmelerinde, CHP’li vekilin “Kışa girdiğimiz bu dönemde, elektrik ve doğal gaza yeni yeni bir zam daha yapacak mısınız?” sorusuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı şu yanıtı verdi: “Enerji fiyatları; enflasyondan, döviz kurlarından ve petrol fiyatlarından önemli oranda etkilenmektedir. Bu parametrelerde yaşanan gelişmeler ile yatırımlara ve işletme gereklerine bağlı olarak, zaman zaman fiyat ayarlamalarına gidilebilmektedir. Bu kapsamda, düzenlemeye tabi olan tarifelerde mevzuatta belirlenen usul, esas ve dönemlerde olan ayarlamalar yapılmaktadır.”

İmamoğlu: Zammın kaynağı, ne yazık ki ülkemizdeki ekonomik sıkıntılardan kaynaklıdır

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Londra uçuşu öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, suya yapılan zam ve sonrasında çıkan tartışmalarla ilgili, “Ülkemizde, yakıt ve enerji zammı yüzde 60’lardayken biz, önümüzdeki yıl insanlara su vermek, yatırım yapabilmek için kendimizi kurumsal olarak korumak zorundayız. Zammın kaynağı, ne yazık ki ülkemizdeki ekonomik sıkıntılardan kaynaklıdır. Bundan sıkıntı duyanlar varsa, doğalgaza, yakıta yapılan zammı hemen geri çeksinler, -başımın üstüne- biz de zam yapmayalım. Benim vatandaşlarım, sadece 3 ay önceki doğalgaz, 4 ay önceki elektrik faturasına baksın. Sebebi budur. Biz, en minimum seviyede zam yapıyoruz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Keyfi zam yapacak kişi ve kurum değiliz. Bu kadar net!” dedi.

İBB Başkanı İmamoğlu, Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan ile aralarında Goldman Sachs, Morgan Stanley, Citi Group, HSBC, BlackStone, Bridgepoint Capital Group’un da olduğu yatırım ve finans şirketleriyle buluşmak için Londra’ya yapacağı ziyaret öncesinde İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatifi’nde taksici esnafını ziyaret etti. Kooperatif Başkanı Fahrettin Can ve Taksiciler Odası Başkanı Eyup Aksu tarafından karşılanan İmamoğlu, Aralık ayında yapılacak olan çalıştayla, taksici esnafın sorunlarının masaya yatırılıp çözüm aranacağını söyledi.

İmamoğlu, uçuşuna kısa bir süre kala da basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.

“Her gittiğimiz noktada çok verimli görüşmeler yapıyoruz”

Bir gazetecinin, “Londra’ya gidiyorsunuz. Yapacağınız temaslarla ilgili bilgi alabilir miyiz?” sorusuna, “Bir dönemin başlangıcında elbette değerli davetler var. Bu davetlere katıldık. En son Almanya’daydık” yanıtını veren İmamoğlu şöyle devam etti:

“İstanbul, dünyanın en önemli şehirlerinden, en önemli merkezlerden bir tanesi. Bundan dolayı da dünya ile çok sıkı bir teması olması gerekiyor. Her gittiğimiz noktada da çok verimli görüşmeler yapıyoruz. Şimdi de Londra Belediye Başkanının davetiyle oraya gidiyoruz. Londra’da hem teknik hem finans kuruluşlarıyla çok verimli buluşmalar yapacağımızı ön görüyorum. Çünkü önümüzdeki liste çok değerli.”

“Minimum seviyede zam yapıyoruz; eleştirenler doğalgaz ve yakıt zamlarına baksın”

İmamoğlu, İSKİ tarafından suya yapılan zamla ilgili gelen soruya, Bakın burada taksicilerle beraberiz. Yıllardır zam almadılar. Ama her gün bir zamla haşır neşir bir toplumuz. Üzülüyoruz. Bazı tahlilleri yapmak zorundayız. Yaptığımız zam veya önerdiğimiz zam, 2020 yılının zammı. Ocak ayında 4.80 lira olacak suyun zamlı hali. Biz bunu 5.20 lirayken aldık. Biz zaten suyu bir tabana oturtturduk. Ülkemizde, yakıt ve enerji zammı yüzde 60’lardayken biz, önümüzdeki yıl insanlara su vermek, yatırım yapabilmek için kendimizi kurumsal olarak korumak zorundayız. Zammın kaynağı, ne yazık ki ülkemizdeki ekonomik sıkıntılardan kaynaklıdır. Bundan sıkıntı duyanlar varsa, doğalgaza, yakıta yapılan zammı hemen geri çeksinler, -başımın üstüne- biz de zam yapmayalım. Benim vatandaşlarım, sadece 3 ay önceki doğalgaz, 4 ay önceki elektrik faturasına baksın. Sebebi budur. Biz, en minimum seviyede zam yapıyoruz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Keyfi zam yapacak kişi ve kurum değiliz. Bu kadar net!” yanıtını verdi.

kaynak: Bir Gün

https://www.birgun.net/haber/imamoglu-zammin-kaynagi-ne-yazik-ki-ulkemizdeki-ekonomik-sikintilardan-kaynaklidir-276259

Elektrik fiyatına yapılan son zam yargıya taşınıyor

Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği’nden son yapılan elektrik zamlarına tepki geldi. ÇETKODER yapılan son 14.9’luk zam oranın geri çekilmesini talep etti.

mask
reklam alanı

 

Elektriğe 2018 – 2019 yılları içinde elektrik fiyatlarına toplam 5 kere zam yapılırken Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) 14.9’luk son zammın geri çekilmesini istenirken aksi taktirde yargıya başvuracakları uyarısı yapıldı

Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, 1 Temmuz’da yüzde 15 zam yapıldığını belirtirken son bir yılda elektrik fiyatlarına 5 kere zam yapıldığını dile getirdi.. Göktaş, “Yapılan bu zam ile birlikte son 2 senede elektriğe yüzde 60.9 oranında zam gelmiş oldu” ifade etti.

Yapılan zamların dar gelirli vatandaşı zor duruma düşürdüğünü ifade eden Göktaş, “Öncelikle bu yapılan zammın yetkililerce bir kez daha gözden geçirilerek geri çekilmesini tüketiciler adına talep ediyoruz. Netice itibari ile zam geri çekilmez ise tüketici vatandaşlarımızın aleyhine olan bu hususu kısa süre içinde yargıya taşıyacağız” diye konuştu.

 

“FATURA TÜKETİCİYE KESİLEMEZ”

Yapılan son elektrik zammının geri çekilmesini talep eden TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal ise EPDK’nın yapılan 14.90’lık zammın gerekçesi olarak maliyet bileşenlerinde oluşan artışları gösterdiğini belirterek “Üç ay önce yüzde 15 zam yapıldı üç ayda hangi maliyet biriminde artış olmuştur” diye sordu.

Dağıtım şirketlerinin, elektrik kaçaklarının önüne geçecek önlemleri almak, kayıplar için gerekli yatırımları yapmak yerine zam taleplerinin karşılanması için lobi çalışması yaptığını belirten Koçal, şöyle devam etti:

“Zamla birlikte asgari 230 kilovatsaatlik tüketim üzerinden 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası yaklaşık 142 liradan 163 liraya çıkmaktadır. 23 Haziran seçimlerinin ardından Tüketicinin insanca yaşaması için; çay, şeker, akaryakıt ve doğal gaz ile temel ihtiyaçların birçoğuna yönelik zam furyasına elektrik fiyatına yapılan ikinci zam ile devam edilmektedir. Uygulanan tüketim ekonomisi ve kamu yönetimindeki israflar nedeniyle artan bütçe açığının faturası, yapılan zamlar ve artırılan vergiler aracılığıyla yine tüketiciye kesilmektedir.”

 

Şirketleri kurtarmanın faturasının tüketiciye kesilemeyeceğini vurgulayan Koçal, “O zaman sormak gerekir, ekonomik krize giren tüketiciyi kim kurtaracak? Yoksa vur abalıya siyaseti devam mı edecek” diye konuştu.

Elektrik fiyatlarına zam gelebilir! Yarın açıklanacak

EPDK elektrikğe zammı görüçmek için yarın toplanıyor. Sektör bu toplantıdan elektrik fiyatlarına yüzde 10-15 aralığında bir zam kararı çıkabileceğini düşünüyor.

mask
reklam alanı

Elektrik faturaları zam beklentisi Ankara’da dile getirilmeye başlandı. Geçen yıl ağustos ayında döviz kurunda yaşanan olağanüstü hareketlilik sonrasında elektrik tarifelerinde aylık artışlar gündeme gelmişti. İzleyen aylarda indirim de yapıldı. Ardından, zamsız bir döneme girildi.

Habertürk’ten Olcay Aydilek’in haberine göre Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ),1 Ekim’e yönelik “toptan elektrik satış fiyatı” konusunda farklı senaryoları içeren bir çalışma yaptığı ve karar mercilerine sunduğu belirtiliyor.

ELEKTRİĞE YÜZDE 10-15 ZAM BEKLENİYOR

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, 30 Eylül pazartesi günü toplanacak. Kurul, genelde her hafta perşembe günleri toplanıyor. Bu hafta perşembe günü de bir toplantı yaptı. Pazartesi günü yeniden toplanma kararı aldı. Toplantıda, 1 Ekim’den geçerli gerek toptan, gerek tüketici ya da aboneler yönünden yeni elektrik fiyatları karara bağlanacak.

Sektör, yüzde 10-15 aralığında bir zammın gündeme gelebileceğine işaret ediyor. Gözler, yarın yapılacak EPDK’da olacak.

ENERJİ VE SU FİYATLARINDA ESNAFA İNDİRİM YAPILMALI

Başta elektrik, doğal gaz ve petrol olmak üzere lokomotif ürünlere yapılan zamların maliyetleri artırarak ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “A’dan Z’ye tüm ürünlerin fiyatını etkileyen ana unsurlara yapılan zamlar devlet tarafından süspanse edilmeli. Devlet bu tür zamları yaparken çok dikkatli olmalıdır. Ürünlerin maliyetini düşürmek için lokomotif ürünlere yapılan zamlar vatandaşa yansıtılmamalı. Enflasyonla mücadele başarılı olmak için bu tür zamlara dur denmeli” dedi.

-“ELEKTRİK ZAMMI BİR AY ERKEN GELDİ”

Enerjideki zamların vatandaşa yansıtılmadan devlet tarafından süspanse edilmesi gerektiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Piyasanın rahatlaması için bazen devlet zamları geciktirip fiyatları kontrol altına almalı. Elektrik, doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki zamlar, tüm ürünlerin fiyatını etkilediği için vatandaşa yansıtılmamalı. Normalde üç ayda bir tarife yenilenen elektrikte fiyatlar bir ay önceden artırılmış oldu. Doğal akış seyretseydi, elektrik tarifeleri Ekim ayında yenilenecekti. Şimdi tüm zamlar üst üste gelmiş oldu. Kurban Bayramı’ndan yeni çıkan vatandaşlar şimdi de okulların açılmasıyla birlikte çocukların eğitim masraflarını karşılayacak. Eğer zamlar bir süre daha ertelenseydi vatandaşlarımız yeni eğitim öğretim yılını zamsız geçirmiş olacaktı. Ana girdi olan elektrik ve doğal gaz zamları süspanse edilseydi enflasyon rakamları da bu kadar yüksek çıkmaz. Çünkü enerjideki zamlar enflasyon rakamlarını doğrudan etkiliyor” diye konuştu.

-“TÜM KESİMLER ZAMLARDAN OLUMSUZ ETKİLENİYOR”

Esnaf ve sanatkârın en yüksek tarifeden elektrik faturası ödediğini hatırlatan Palandöken, “Enerji, esnafımızın en önemli maliyet unsurundan biri olduğu için bu zamlardan en çok esnafımız etkileniyor. Esnafımızın yanı sıra sanayici başta olmak üzere tüm kesimler zamların etkisini yaşıyor. Enerji kalemlerine gelen fiyat artışı tüm mal ve hizmetlerin fiyatını artırmaktadır. Bu yüzden, özellikle enerji gibi çok yoğun bir şekilde girdi olarak kullanılan lokomotif ürünlere yapılan zamlar süspanse edilmeli. Enerjideki zamların bir süreliğine vatandaşa yansıtılmaması için çalışılmalı. Öte yandan elektrik ve su başta olmak üzere enerji fiyatlarında esnafa özel indirim sağlanmalı” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

Madem Kriz Var, Halk Milli Gelirden Payını Alsın!

Madem Kriz Var, Halk Milli Gelirden Payını Alsın!

 

Ulaşım zammı arttığından beri içim rahat etmedi. Sokakta, işte ve dolmuşlarda karşılaştığım insanlar, başkanım bu işe bir çözüm bulamadın gitti diye sitemde bulunuyor. Gidiş 4, geliş 4; toplam kişi başına düşen tek vasıtalı seyahat 8 TL. Evdeki eşi ayda 4 kere dışarı çıksa 32 TL, çocuğu 22 gün okula gitse 88 TL, kendisininki 208 TL. Toplam aylık ulaşım bedeli minimum 328 TL. 1600 TL asgari ücretle çalışan bir ailenin ulaşıma ayırdığı bedelin tutarı bu. Büyükşehirde yaşamak artık gerçekten çok zor. Hükümet, göçü durdurmakla kalmayıp geri dönüşü de teşvik eden çalışmalar başlatmış olsa da bu konuda tam anlamıyla güven veremediği için başarılı olamıyor.

 

Kocaeli, büyükşehir yasası ile birlikte çok ciddi adımlar atmaya başladı. Bunların başında ise ulaşım gelmekte. Çevre dostu araçları bünyesine katması ile büyük bir çıkış yakalan büyükşehir, 200 hat numarası ile adeta şehirlerarası mekik dokumaya başladı. Burada elbette ki raylı ulaşımın aksaklığı söz konusu ancak bunu vatandaşa ekonomik ve sık servis ağı ile amorti etmeyi başararak kendisine artı puan kazandırmayı bildi. Bu başarının eksik yönleri var mı? Elbette ki her başarının bir eksik yönü olacaktır.

Yakıt tüketiminde çok cimri olan bu otobüslerin artı gelirlerinin halka yansımaması en büyük handikaplardan biri. Dolar krizi, Suriye meselesi, dış güçlerin siyasi hamleleri, 15 Temmuz süreci derken halk maddi manevi boğulmuş durumda. Bütün bu sıkıntıları, bir sarmalın sonucu olarak değerlendirdiğimizde milletin devleti ile kucaklaşma vakti geldi de geçiyor. Gayrisafi milli hasıla ve kişi başına düşen milli gelirlerin, şehirlerdeki ve ülkedeki zenginlerin ve firmaların hesaplarındaki paranın halkın cebine girmiş gibi gösterilmesinden halk artık bıktı. Bu işe ortak çözüm bulmanın vakti geldi de geçiyor.

Yapılacak ilk işlemleri sıralayacak olursak hatların şu an kullandığı mazot fiyatı pahalı, direk olarak halka yansıyan bu fiyatları vatandaş artık kaldıramaz olduğundan toplu ulaşım araçlarını gazlı hale getirip hem vatandaşın ucuza ulaşımını sağlayacağız hem de çevremizi en azından Kocaeli’den başlayarak ülkemizin hava sahasını temizlemeye başlayacağız.

Belediye, araçlarının hatçılarla karşı karşıya gelmemek için kanunen ucuz olması gereken ulaşım bedelini kooperatif fiyatları ile aynı tutmaktadır. Bu kanunlara uygun değildir. Bunun çözümü de çok basit. TÜPRAŞ gibi bir rafinerinin Körfez ilçemizde oluşu bir avantaj. Bu avantajı lehimize derhal çevirebiliriz. Örneğin TÜPRAŞ’tan ortağı olduğumuz kadarıyla sıfır kar ile ucuz gazı ulaşım araçlarına verebilir. Bu sayede hem gaz kullanımı yaygınlaşarak çevremiz temizlenir hem de ulaşım bedeli 50 kuruş kişi, 25 kuruş öğrenci fiyatına kadar düşebilir. Konunun ülkenin diğer illerine yayılmasının ülke ekonomisine de ciddi katkı sağlayacağından eminim. TÜPRAŞ rafinerisinin Aliağa başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerine ortak hizmet verecek iki tesisinin daha olduğunu biliyorum. Diğer ortak bölgelere de gaz terfi istasyonları kurularak toplu ulaşım araçlarının gaz ihtiyacını karşılayacak tesisler de kullanılabilir. Bu süreç çok ciddi bir süreç. Şehir içi uaşımdan tutun da şehirlerarası ulaşımı kapsayan bu uygulama birçok alana çok ciddi gelir kaynağı sağlayacaktır. Bunu yapmak için sadece istemek yeterli olacaktır.

Bu öneriyi çok ciddi araştırmalar yaparak yazdığımı söyleyemem ancak yaptığım görüşmelerin sonucunda vardığım kanaat tek çözüm yolunun şimdilik bu olduğunu söylüyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum Beyefendiye, Sayın Meclis Başkanı Binali Yıldırım’a, Ulaştırma Bakanı Sayın Mehmet Cahit Turhan’a ve Cumhur Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a durumu izah eden yazımı da mail olarak göndereceğim. Sevgili okurlarıma da böylelikle vermiş olduğum çözüm önerisi sözümü de tutmuş olduğumu göstermiş oldum.

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR 2018’DE SU ÜCRETLERİNİ DEĞİŞTİRMEYECEK

 

BÜYÜKŞEHİR 2018'DE SU ÜCRETLERİNİ DEĞİŞTİRMEYECEK (1) 

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, 2018 yılında su ücretlerinde herhangi bir artışa gidilmeyeceğini müjdeledi. Vatandaşların ev ekonomilerine katkıda bulunmak için böyle bir karar aldıklarını vurgulayan Başkan Osman Zolan, su ücretlerinin yanında su abonelik, su açma kapama ve depozito ücretleri ile Denizli Büyükşehir Belediyesinin 2018 yılı ücret tarifelerinde de artışa gidilmeyeceğini vurguladı.

 

Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi Kasım Ayı Olağan Toplantısı ve Denizli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürlüğü Kasım Ayı Genel Kurul Toplantısı yapıldı. Toplantılarda, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Denizli Büyükşehir Belediyesi DESKİ’nin 2018 yılı performans programları, 2018 yılı ücret ve tarifeleri ile 2018 yılı bütçeleri görüşüldü. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, 2018 yılı ücret ve tarife listeleri konusunda Denizlililere müjde verdi. Vatandaşların ev ekonomilerine katkıda bulunmak için 2018 yılında su ücretlerinde artış yapmadıklarını vurgulayan Başkan Osman Zolan, ayrıca su abonelik, su açma kapama ve depozito ücretleri ile Büyükşehir DESKİ tarafından alınan diğer ücretlerde de artışa gidilmediğini belirtti. Su ücretlerinin yanında Denizli Büyükşehir Belediyesinin 2018 yılı ücret tarifelerinin tamamına yakının da aynı kalacağını vurgulayan Başkan Osman Zolan’ın fiyatlarda artış yapılmayacağını açıklaması sevinçle karşılandı.

 

Büyükşehir’e dev bütçe

 

Toplantıda ayrıca Denizli Büyükşehir Belediyesi ile Denizli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürlüğünün 2018 yılı toplam bütçeleri ile performans programları da kabul edildi. Meclis üyelerinin yatırımlar ve hizmetler konusunda görüş ve önerilerini dile getirdiği toplantıda, Denizli Büyükşehir Belediyesinin bütçesi 1milyar132 milyon107 bin TL, Büyükşehir DESKİ’nin bütçesi ise 405 milyon TL olarak belirlendi. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Büyükşehir DESKİ bütçesinin toplam 1 milyar 537 milyon 107 bin TL ile yeni bir rekora imza attığı kaydedildi.

Yatırımlar artarak devam edecek

 

2018 yılı bütçesinin yatırım bütçesi olduğunu vurgulayan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, “Sermaye giderlerine bakıldığında bütçenin yüzde 57’si yatırımlara ayrılıyor. Bu da bir kurum için oldukça önemli bir orandır. Bunu gerçekleştirmek bize nasip olsun inşallah. Denizli’ye daha güzel hizmetleri hep birlikte kazandıralım” diye konuştu. 2018 yılında da yatırımların hızla artarak devam edeceğini belirten Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Denizli Büyükşehir Belediyesi DESKİ bütçelerinin kente hayırlı uğurlu olmasını diledi. Vatandaşların ev ekonomilerine katkıda bulunmak için 2018 yılında su ücretleri ile Denizli Büyükşehir Belediyesinin 2018 yılı ücret tarifelerinin tamamına yakının da artış yapmadıklarına dikkati çeken Başkan Osman Zolan, “Vatandaşlarımızın rahat ve huzuru için gece gündüz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Biz bu makamda bir gün fazla kalalım diye değil kaldığımız sürede bir fazla ne icraat yapabiliriz anlayışına sahibiz. Denizlimizin geleceği için elimizi taşın altına koyduk. Önemli olan eser bırakmaktır. Bunun gayreti içinde olmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

 

KAMU EMEKÇİLERİ GECE YARISI YAPILAN BUÇUKLUK ZAMLA ALDATILDI

 

Birleşik Kamu İş, Gece yarısı buçuklu müdahale ile kandırıldıklarını iddia etti. Birleşik Kamu  İş adına bir yazılı açıklama yapan Engin Çoğal, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 

AKP hükümeti, kamu çalışanlarını enflasyon oranının altında zam vererek açlığa ve yoksulluğa mahkum etti.  Kamu emekçileri 2018 yılının ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için ise yüzde 3,5 zam verirken 2019 yılı için ise zam teklifini ilk altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 5 olarak açıkladı.

2017 bütçesinden memur ve sözleşmeli personelin maaş ve ücret ödemeleri için (SGK’ya ödenen primler de dâhil) toplam 153,4 milyar lira ödenek ayrılmıştı. Buna göre memur ve sözleşmeli personel maaş ve ücretlerine yapılacak her yüzde 1 oranındaki zam 2018 yılı bütçesinde 1,5 milyar liralık bir artışa yol açabileceği hesaplanmaktadır.engin-cogal

Türkiye’de enflasyonun son yallarda yüzde 10 civarında seyrettiğini dikkate alırsak, memur maaşı ve sözleşmeli ücretlerine yapılacak yüzde 10 diğer bir ifadeyle 15 milyar liralık zam zaten enflasyondan kaynaklanacak bütçe geliri artışıyla karşılanacaktır.  Dolayısıyla enflasyon kadar yapılacak zammın bütçeye hiçbir olumsuz etkisi olmayacaktır.

Biz önceki yıllarda yaşadığımız kayıpların telafi edilebilmesi için enflasyondan daha yüksek bir zam istiyoruz. Hükümet memura hak ettiği zammı yapmamak için bütçe dengesindeki bozulmayı ileri kürüyor. Bütçe dengesindeki bozulmasının sorumlusu asla memurlar değildir.

Eğer bütçe açığı son yıllarda artıyorsa bunun tek sorumlusu AKP hükümetinin politikalarıdır.

AKP son yıllarda seçim kazanabilmek için kamu kaynaklarını har vurup harman savurmaktadır. Sadece referandumdan “evet” çıkması için yapılan doğrudan ve dolaylı harcamaların bütçeye 15 milyar liralık bir maliyet getirdiği hesaplanmaktadır.

Kamu maliyesindeki bozulmanın bir başka nedeni de kamu özel işbirliği projeleri (KÖİ) adı altında yaptırılan, yandaş sermaye gruplarına ve uluslararası finans sistemine yıllarca Türkiye’nin para aktarmasına yol açacak olan zamansız ve gereksiz projelerdir. Avrasya Tüneli, Üçüncü Köprü, Osmangazi Köprüsü gibi projeler bütçeye milyarlarca liralık yük getirmektedir.

Kars’ta, Hakkâri’de, Rize’de, Artvin’de yaşayan bir vatandaş, İzmit’teki, İstanbul’daki köprüden, otoyoldan, tünelden geçmeyen otomobilin, kamyonun, otobüsün parasını devlete ödediği vergilerle ödemektedir.

Örneğin sadece Osmangazi Köprüsü’nden geçmeyen araçlar nedeniyle devletin bir yılda yapmak zorunda kalacağı ödeme 1,6 milyar lira olarak hesaplanıyor.

AKP hükümeti,  toplam yatırım maliyeti 10 milyar lira olan şehir hastaneleri için Devleti gelecek 25 yılda 30 milyar dolar kira ödemek zorunda bırakmıştır. Bu yılda 1,2 milyar dolar, bir başka deyişle 4 milyar lira eder. Yandaşlara yaptırılan bu hastaneler için yapılacak gereksiz ödemeler bile memur maaşlarına en az yüzde 3 fazladan zam yapılmasına yetebilir.

AKP, hiç gereği yokken Türkiye’yi sürüklediği Anayasa referandumunu kazanabilmek için yaptığı gereksiz harcamaların, yandaş sermayeye para aktarmak için yüksek bedellerle yaptırdığı gereksiz projelerin bedelini memurlara ödetmek istemektedir.

Kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının altında bir hayata mahkum edilmesine izin vermeyeceğiz.

Yaşasın Grevli Toplu Sözleşme Mücadelemiz

Yaşasın Birleşik Kamu-İş…

sözleri ile bitirdi.

Birleşik Kamu-İş;Kamu Emekçileri Açlığa Mahkum Ediliyor

Birleşik Kamu-İş, Hükumetin açıkladığı zam oranıyla ilgili bir açıklama getirdi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Merkez Özlük Hukuk Tis Sekreteri Engin Çoğal tarafından yapılan yazlı açıklamada şu ifadelere dikkat çekildi: 

 

            birleşik kamu iş logoTüm kamu emekçileri ile onların emeklilerini doğrudan, ülkedeki diğer çalışanları ve emeklilerini ise dolaylı olarak ilgilendiren 2018-2019 yıllarına ilişkin toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında hükümet 2018 ve 2019 yılları için ücret ve maaşlara yüzde 3+3 oranında zam yapma teklifinde bulunmuştur.  Altışar aylık dönemler halinde yapılması önerilen bu yüzde 3’lük zamların yıllık ortalaması yüzde 4,5 gibi çok komik bir orana denk gelmektedir.

Hükümetin hiçbir zaman gerçekleşmeyen enflasyon hedefinin bile altında kalan bu önerinin tartışılacak bir yanı bulunmamaktadır. Temmuz ayı açlık sınırının 1.498 lira yoksulluk sınırının 4.878 lira olduğu ve kamu emeklilerinin açlık sınırı düzeyinde kamu emekçilerinin ise açlık sınırının üzerinde yaşamaya mahkum edildiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu nedenle bu Sözde toplu iş sözleşmesi masasında oturan konfederasyonların sunmuş olduğu yüzde 10+6 oranındaki zam talebi de bizim açımızdan yetersizdir ve kabul edilemezdir. Özellikle de Sözde toplu iş sözleşmesi masasındaki konfederasyonları “bu teklife kapalıyız” diyerek kalktıkları toplu sözleşme masasına kamu emekçilerinin taleplerini karşılayacak bir teklif gelmediği sürece o masaya bir daha oturmamaya çağırıyoruz.

Eş dost, akraba ve yandaşlara ihalesiz verilen işlerle milyarlarca lira aktaran AKP iktidarı, kamu emekçilerinin haklı taleplerini dikkate almayarak görmezden gelmeye devam ederse kamu emekçilerinin de üretimden gelen gücünü kullanarak, demokratik ve barışçıl eyleme geçmesi gerektiğine inanıyoruz.

Anlaşılıyor ki hükümet, ağırlaşan ekonomik koşulların ve yaklaşmakta olan darboğazın faturasını kamu çalışanlarının sırtına yüklemek istiyor.

Sözde toplu sözleşme masasındaki yandaş konfederasyon temsilcilerinin kamu çalışanlarının haklarını korumak gibi bir dertleri olmadığını biliyoruz. Bu nedenle de hükümetin her önerisini boyun eğerek kabul etmeye hazır olduklarını gözlemliyoruz. Kamu emekçilerinin önümüzdeki gelecek iki yılı yandaş konfederasyonun teslimiyetçi tutumuna emanet edilemez. Bu nedenle tüm kamu emekçilerini gelecekleri açısından yaşamsal önem taşıyan haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik zamlarla çözümlenmesinin mümkün olmadığını daha önce kamuoyuna duyurmuştuk.

Kamu çalışanlarının ücretleri, açlık sınırını karşılasa da yoksulluk sınırının oldukça altında kalmaktadır.  Emekli aylıkları ise çoğunlukla açlık sınırını güçlükle karşılamaktadır.

2002’den sonra kamu çalışanlarının ücretleri enflasyonun üzerinde artırılmış olsa da milli gelir artışının gerisinde kalmış, bu yolla da kamu çalışanlarının milli gelirden aldığı pay azalmıştır.

En düşük memur aylığının 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlamayı esas alan bir ücret zammı talep ediyoruz.  Çalışanların 2002 yılından bu yana karşı kaşıya kaldığı kayıplar yüzdelik zamlarla telafi edilemeyecek bir noktaya ulaşmıştır.

Bu nedenle, emekli memurlara da yansıtılabilecek şekilde kamu çalışanlarına seyyanen bir zam yapılması kaçınılmazdır. En düşük memur maaşı dikkate alınarak öncelikle tüm kamu çalışanlarının maaşlarına seyyanen 750 lira zam yapılmalı, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin zam oranları da Orta Vadeli Programında (2018-2020) yer verilecek enflasyon ve GSYH büyüme hedeflerine uygun olarak belirlenmelidir. Enflasyonun ve büyümenin hedeflenenden daha yüksek oranda gerçekleşmesi halinde ise aradaki fark memur maaşlarına yansıtılmalıdır.

           

Yaşasın Birleşik Kamu-İş…

Yaşasın Grevli Toplu Sözleşme Mücadelemiz

                                                               engin-cogalENGİN ÇOĞAL

BİRLEŞİK KAMU-İŞ KONFEDERASYONU

GENEL MERKEZ ÖZLÜK HUKUK TİS SEKRETERİ

Alacakları zam belli oldu

SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 3.63 enflasyon farkı alacaklar. Bu orana göre emeklilerin enflasyon farkı en düşük 42 TL, en yüksek ise 96.5 TL olacak.

Emekliye bu yıl 179 lira zam

ucret(5)En düşük emekli Bağ-Kur emekli aylığı ise 1.199 TL’ye yükselecek. En düşük tarım Bağ-Kur’lu aylığı ise 952.8 TL olacak.SSK emeklileri zamlı maaşlarını 17-26 Temmuz, Bağ-Kur emeklileri ise 25-28 Temmuz tarihlerinde alabilecek.

SSK emeklileri zamlı maaşlarını 17-26 Temmuz, Bağ-Kur emeklileri ise 25-28 Temmuz tarihlerinde alabilecek.