Etiket arşivi: Yüz

%100 DEVLET DESTEKLİ

 

 

Özel Bitek Koleji, 4. Sanayi Devrimiyle Denizli  eğitim piyasasına iddialı girmeye hazırlanıyor. Açılışa hazırlanan Özel Bitek Koleji’nde eğitim görecek her öğrenciye Devlet yüzde 100 eğitim desteği garantisi veriyor.

 

Özel Bitek Koleji;  2018-2019 eğitim-öğretim döneminde Denizli’de öğrencisiyle tanışacak. Kolej, son  teknoloji ile donatılmış, Türk Sanayisinin ihtiyaç duyduğu donanımlı ve yüksek ahlaklı mühendis adayları ve teknisyenler yetiştirmek üzere yola çıktı. Ve yakında ilimizde açılışını gerçekleştirecek.

Denizli’de enerji  ve  teknoloji  alanında eğitim verecek Özel Bitek Koleji, yüzde 100 devlet destekli öğrenci eğitimi ile büyük bir boşluğu da dolduracak. Öğrenci kayıtlarına şehir merkezi konumundaki Ankara asfaltı üzerindeki  Zeybek durağında başlayan Özel Bitek Koleji, sanayi kuruluşlarına ara eleman yetiştirmede de  büyük bir misyon üstlenecek.

Sanayicilerimizin ara ve ana eleman ihtiyacını karşılamak için bünyesinde; YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ, GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMLERİ, ENDÜSTRİYEL OTOMASYON TEKNOLOJİLERİ ve MEKATRONİK  bölümleri ile eğitim  verecek Özel Bitek Koleji, Denizli’yi Akıllı Kolej Sistemi ile de tanıştıracak.

Alanında deneyimli eğitim kadrosu ile öğrencilerine  4 yıl devlet destekli öğrenim imkanı sağlayacak Özel Bitek Koleji, Eğitim Laboratuvarları, İngilizce ve Almanca Dil Laboratuvarları, Sanat Atölyeleri ve toplam 15 laboratuvar ve geniş kütüphane kaynakları  ile öğrencisine tüm imkanları seferber ediyor.

Ayrıca; MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği gereğince Organize Sanayi bölgesi içi ve dışında açılan Teknik Kolej öğrencilerinin eğitim giderleri Devlet tarafından karşılandığı için, Bitek Koleji’nde eğitim görecek öğrencilere,   veli öğrenci adına herhangi bir eğitim-öğretim ücreti ödemeyecek.

 

 

%100 Tuzsuz Zeytin ve Zeytin Lezzetleri artık kapınızda

 

Yıllar önce hobi olarak başlayan ve sonunda İznik’in Çamdibi köyüne yerleşiminden ibugünlere gelen İznik Zeytin Evi hizmette sınır tanımıyor.

İznik Zeytin Evi, 2018 ürünleri ile birlikte şu açıklamayı tüketiciyle paylaşmak istiyor; İznik

 

İlk günden bu yana epey yol aldı İznik Zeytin Evi‘miz. Yol aldı derken yanlış anlaşılmasın; hala çok küçük bir aile işletmesiyiz. Ufak adımlarla, emeğimiz ve imkanlarımız elverdiğince ama hayallerimiz doğrultusunda büyümeye çalışıyoruz. %100 Tuzsuz zeytinimizde olduğu gibi yeni denemeler yaparak ya da bir yandan dünyada nasıl yapıldığını araştırırken diğer yandan unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yöntemlerin izini sürerek çalışıyoruz. Hem deneysel hem geleneksel bir üretim bizimki.

Geçtiğimiz sezon deneme üretimi olarak yaptığımız ve çok kısa sürede tükenen %100 Tuzsuz Zeytin‘imiz için bu sene erken kolları sıvadık. Geçen yıl bir kere alanların bir daha bulamadığı, tuz hiç kullanmadan üretildiği için zeytinin maskelenmemiş yoğun tadını ağzınızda hissettiğiniz bu zeytinimiz bu sene bolca bizimle olacak. Zeytini ilk defa yediğinizi düşüneceksiniz. Tadanlar biliyorlar.

Geleneksel tatlarda yeşil zeytinler tam tadında bu sene. Tek tek ahşap tokmaklarla kırdığımız yeşil zeytinlerimizin suyunu gün aşırı değiştirerek tatlandırdık, kaya tuzu ile hazırladığımız salamura suyuna koyduk. Limontuzu yerine gerçek limon kullanıyoruz. Biraz daha zahmetli ve maliyetli oluyor ama bizce doğrusu bu. En iri yeşil zeytinlerimizi küçük bir alet kullanarak tek tek çizdik ve yine aynı yöntemle tatlandırdık. Çizme zeytinlerimiz de meraklıları için güzel bir seçenek. İkisi de tam anneanne/babaanne zeytini oldu. İçinde ne limon tuzu denilen sitrik asit var ne de yumuşamasını engelleyici başka bir katkı maddesi. Bunu renginden anlayabilirsiniz. Bu zeytinlerimiz muhtemelen çok kısa bir süre bizimle olacak. Katkı/koruyucu kullanmadığımız için bir süre sonra yumuşamaya başlayacağından çok fazla miktarda yapmadık.

Geleneksel sele zeytinimiz var sırasını bekleyen. Gerçek sele zeytin… Bir kat siyah zeytin, bir kat kaya tuzu şeklinde selelere doldurduk. Yine anneanne/babaanne yöntemi… Gün aşırı alt üst edip tuzun tüm zeytinlere temas etmesini sağlıyoruz. Bu zeytinimizin tatlanmasına biraz vakit var. Acısını atınca tuzundan arındırıp yağlayıp ambalajlayacağız. Aralık ayı ortası ya da sonu gibi hazır olacaktır.

İri salamura zeytinlerimiz yaklaşık 8-9 aylık bir fermentasyon sonucu olgunlaştığı için geçen senenin zeytinlerinden ve tadı tam kıvamında. İri, etli, çekirdeği küçük ve normal tuzunda zeytin sevenler için.

Bu senenin yağları henüz hazır değil. Onların da hazır olmasına yaklaşık 1 ay kadar bir zaman var. Satışa sunduğumuzda üyelerimize haber vereceğiz. Şu anda sadece geçen sezonun hasatından Erken Hasat Soğuk Sıkım Zeytinyağımız var. Tek tek elle toplanan ilaçsız zeytinlerin henüz yeşilken toplanıp soğuk olarak sıkılması ile elde edildi. Çok özel bir yağ. Koyu renk cam şişelerde 500 ml olarak ambalajlandı.

Ambalajlarımız camdır. Bizde plastik kutu, pet şişe vs yok. Belirttiğimiz gramajlar ne ise içindeki net miktar odur. Darısı düşülmüş hali iledir. Yani olması gerektiği gibi. Renklendirici, koruyucu hiç bir madde kullanmayız.

Ürettiklerimizle iddialıyız. Çünkü daha iyi nasıl olur diye sürekli sorguluyoruz. Çünkü gönülden yapıyoruz işimizi. İşimizi seviyoruz ve emeğimizin değer bulduğunu gördüğümüzde mutlu oluyoruz.

Eğer siz de bir zeytin ve zeytinyağı dostu iseniz duyurularımızdan öncelikli olarak haberdar olmak için sitemize üye olmanızı tavsiye ederiz.

Önce bir deneyelim görelim diyorsanız Özel Üretim Erken Hasat Zeytinyağımızla birlikte hepsinden biraz biraz hazırladığımız Zeytin Şöleni paketimizle başlayabilirsiniz. Ya da dilerseniz kendi paketinizi kendiniz oluşurabilirsiniz. Bu sene küçük ambalajlarımız da var.

%100 müşteri memnuniyetimiz hep olduğu gibi bugün de var. Tadına bakın, beğenmezseniz hemen bize geri gönderin. Koşulsuz şartsız geri alıyor ve paranızı iade ediyruz.

Sizinle henüz tanışmadıysak tanışmak üzere diyoruz.

Sevgi, saygı ve sağlıkla kalın.

İnternet sitesini ziyaret etmek isterseniz : tıklayınız.

İznik Zeytin Evi

Zeytin & Zeytinyağı

www.iznikzeytinevi.com

e-posta: siparis@iznikzeytinevi.com
Tel : 0 532 792 33 46
Merkez: Çamdibi Köyü No: 110 
İznik BURSA

Hollywood Gülüşü ile Yüz İfadeniz Değişsin​​

Hollywood Gülüşü ile Yüz İfadeniz Değişsin​​

Hollywood Gülüşü günümüzde, dünyada diş hekimlerinden en çok talep edilen tedavi şekli haline geldi. Aşındırma yapmadan uygulanan yöntemlerle dişler artık çok daha estetik bir görünüm kazanıyor. Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Işıl Doğruer’e göre, estetik bir gülümseme kişiyi daha çekici hale getirirken sosyal hayatta da pozitif bir etki yaratıyor.  unnamed (10)

Günümüzde diş estetiğine verilen önem giderek artıyor, insanlar konuşurken ve özellikle gülümsedikleri zaman Hollywood yıldızları gibi beyaz ve estetik dişlere sahip olmak istiyorlar. Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Işıl Doğruer, ideal gülüşü tanımlamanın, kültürler ve bireyler arası farklılıklardan dolayı çok zor olduğunu; ancak Amerikan sinemasının dünyaya tanıttığı ve “Hollywood Gülümsemesi” olarak bilinen bembeyaz, simetrik ve sağlıklı dişlerden oluşan gülümsemenin dünyadaki hemen her birey tarafından istenir hale geldiğini söylüyor.

 

Kusursuz Gülümsemeye Sahip Olun
Estetik algısı kişiden kişiye değişen bir faktör olmasına rağmen Doğruer, estetik ideal gülüşü şöyle tanımlıyor: “Estetikten kasıt; çürüklerden, renklenmiş ve kırık dolgulardan, arası ayrık ve eksik dişlerden, kanamalı ve şiş diş etlerinden arınmış, beyaz ve yüzle orantılı dişler ile dudak ve dişlerle orantılı pembe diş etlerine sahip olma durumudur. Kısacası Hollywood gülüşü kusursuz gülüştür.”

 

Sadece Dakikalar İçinde Mükemmel Gülümsemeye Sahip Olun

 

Hollywood Gülüşünün oluşturulması, yoğun iş temposunda çalışan kişilerin de kısa sürede uygulayabileceği bir işlem. Güçlü yapıştırma sistemlerinin gelişmesi, lamina’ların günlük hayatımıza girmesini sağladı. Diğer estetik işlemler de kusursuz bir görünüm için sık kullanılır oldu. Bunun yanı sıra lazer teknolojisinin gelişmesiyle dişetleri-dudak sadece dakikalar içinde düzenlenebiliyor. Bu sayede tedavi süreleri eskisine oranla çok kısaldı.

Ağrısız Yaşam Mümkün Mü?

 

Ülkemizde ve dünya da ortalama yaşam süresi uzamaktadır. Ortalama yaşam süresinin uzaması sonucunda tam olarak tedavi olmayan veya devamlı tedavi gerektiren hastaların ve hastalıkların sayısı artmaktadır.selim candan

 

Okan Üniversitesi Hastanesi Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Candan, ‘’Medikal ve cerrahi tedavilerin ilerlemesi, yeni teknolojilerin gelişmesi ve yaşam koşullarının daha iyi hale gelmesi ile ülkemizde ve dünyada ortalama yaşam süresi uzamaktadır. Ortalama yaşam süresinin uzaması sonucunda tam olarak tedavi olmayan veya devamlı tedavi gerektiren hastaların ve hastalıkların sayısı artmaktadır. Daha önce halk arasında adı duyulmayan huzursuz bacak sendromu, fibromiyalji gibi hastalıklar artık gündelik yaşamımızın bir parçası haline geldiler. Yukarda saydığımız nedenlerin yanı sıra birçok neden ağrılı ile yaşayan kişi sayısını çoğaltmaktadır’’ dedi.

Prof. Dr. Selim Candan, ‘’Peki bu ağrı ile yaşayanlar yeterli ağrı tedavisi alıyor mu? Buna evet demek pek mümkün değil. Bunu ağrı polikliniğine gelen hastalarımızdan anlayabiliyoruz. Ağrı tedavisinin yetersiz olmasının birçok nedeni var. Öncelikle her hekim genellikle kendi branşı ile ilgili hastalığın tedavisine ağrıdan daha fazla önem veriyor. Eğer hastalığı önleyebiliyorsa ağrının azalacağını veya kaybolacağını düşünüyor. Daha doğrusu tedavi süresince çoğu zaman hastanın ağrısına yeterince önem verilmiyor. Ağrısı olan hastalara veya hasta yakınlarına sağlık personeli ne gibi söylemlerde bulunuyor? Birtakım örnekler verelim.

“O kadar ağrı olacak. Biraz dayanacaksınız”.

“Ağrı eşiğiniz çok düşük. Yoksa bu kadar ağrınızın olmaması lazım”.

“Bu ağrı hastalık süresince size eşlik edecek. Ağrı ile arkadaş olmayı öğreneceksiniz”.

“Tüm ağrı kesicileri denedik, ağrılarınız için yapabileceğimiz başka bir şey yok”

Bu gibi hatalı söylemler, hem hastaların motivasyonunu bozmakta hem de hastaların çare arayışının tükenmesine neden olmaktadır. Ağrısı olan hastanın yaşadığı huzursuzluk ve depresyon beraber yaşadığı aile bireylerine de yansımaktadır’’ dedi.

Okan Üniversitesi Hastanesi Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Candan hastalar için  neler yapıldığı konusunda bilgiler verdi.

Tabii ki ağrının nedenini bulup yok etmek çok önemli. Hastalığın nedeni yok edilemiyorsa veya nedeni bulunamıyorsa yine de ağrı tedavisi uygulayıp hastaların ağrısını yok ediyoruz. Nedeni bulup tedaviye başlarken öncelikle birinci basamak olarak ilaçları tercih ediyoruz. İlaçlar ise çok çeşitli olup bunları gruplara ayırıp ağrının şiddetine göre başlıyoruz. İlaçların fayda etmediği durumlarda ise daha ileri tedaviler uyguluyoruz. Bu ileri tedaviler hastalığın tipi ve şiddetine göre değişkenlik gösteriyor. Bunlar enjeksiyonlar, sinirleri kimyasal veya ısı ile tahrip etme veya ağrı pompaları yerleştirme gibi tedavileri içeriyor. Bu ileri tedaviler hastanede yatış gerektirmeyen günü birlik işlemlerden oluşuyor. Tedaviler sırasında gerektikçe başka branşlardan da görüş alıyoruz.

Prof. Dr. Selim Candan, ‘’Bir hastamı örnek vermek istiyorum. Trigeminal nevralji (Ani yüz ağrısı)  hastası. Yani yüzün bir yarısına aniden elektrik çarpar veya bıçak saplanır tarzda ağrı oluşuyor. Bazen bu 5 dakikada bir oluyor. 10 yıldır ilaç kullanıyor ama ilaçlardan fayda görmemiş. Hastanın ağrısı ilaçlara dirençli olduğu için radyofrekans termokoagülasyon dediğimiz ısı yöntemiyle hastanın ağrıya yol açan sinirini tahrip ettik. Hasta 10 yıldır yaşam kalitesini düşüren ağrıdan kurtulmuş oldu. Buna benzer örnekleri bel ve baş ağrıları için de verebiliriz’’ dedi.

 

Haber Yayın: Türkiye Okuyor – Yusuf Ünel

 

İLKÇEV;Uluslararası Kurban Organizasyon’una Destek Veriyor!!!

  

 

Uluslararası Ufka Yolculuk yarışmalarının Gebze,Çayırova,Dilovası ve Darıca ayağını üstlenip,bu organizasyonları başarıyla tamamlayan İLKÇEV,bu kezde Mec Vakfı’nın organize ettiği uluslararası Kurban organizasyonuna destek oluyor.

 yüzbin tebesüm

Mahmud Es’ad Coşan (MEC) Vakfı, bu yıl “100 bin tebessüm” çağrısıyla düzenlediği 10. uluslararası kurban organizasyonuyla kurban ibadetini kolaylaştırma ve lâyıkıyla yerine getirme hizmetine devam ediyor. 

Organizasyon ile onlarca ülkeden alınan vekâletler, herhangi bir aracı kuruma bırakılmadan ilk elden gerçek ihtiyaç sahiplerine tüm dünya Müslümanlarından hediye olarak ulaştırılıyor.

Avustralya’daki Mahmud Es’ad Coşan Vakfı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Bu yılki organizasyonumuzda küçükbaş kurban bedeli 230 Avustralya Doları (Yaklaşık 467 TL)  olarak belirlenmiştir” denildi.

Kurban bağış ve vekâlet işlemleri geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sadece internet üzerinden gerçekleştiriliyor. Kurban organizasyonuna özel olarak bu yıl ilk kez tasarlanan www.100bintebessum.org ile vakfın internet sitesi www.mecvakfi.org  ve www.ilkcev.org.tr adresini ziyaret edenler, kurban organizasyonuyla ilgili detaylı bilgi edinebiliyor ve kredi kartıyla kısa sürede kurban bağışında bulunabiliyorlar. İşlem sonucu alınan referans numarası, kayıt, vekâlet ve ödeme işleminin tamamlandığını gösteriyor. 

Avustralya’da faaliyetlerini sürdüren Mahmud Es’ad Coşan Vakfı, son 9 yıldır düzenlediği kurban organizasyonuyla Endonezya’daki yakın ilgiye ve yardıma ihtiyaç duyan, günde 1 doların altında gelirle hayata tutunan gerçek ihtiyaç sahibi yüz binlerce aileye yardım elini uzattı ve kurban etlerini ilk elden dağıttı.