Etiket arşivi: Yazıcıoğlu

“Amirim bu ifadeler insanı ipe götürür, göndermeyelim”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen’in yargılandığı davaya devam edildi…

  


reklam alanı
reklam alanı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen’in yargılandığı davaya devam edildi.

Kahramanmaraş 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen ve FETÖ’den açığa alınan polis İsmail Kaya, olay günü Muhsin Yazıcıoğlu’nun telefonundan yerlerinin tespit edildiğini belirterek, “İlyas Uçar bana olay yerinin 1.5 kilometre kadar yakınının tespit edildiğini ancak buna rağmen tam yerinin neden bulunamadığına anlam veremediğini söyledi” dedi.

Dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’ye ‘Yazıcıoğlu yaşıyor, ayağı kırık’ bilgi notunu göndererek arama çalışmalarını sekteye uğrattığı iddiasıyla görevi kötüye kullanmak suçundan yargılanan Dursun Özmen, sağlık sorunları nedeniyle bugün görülen 18’inci duruşmaya katılmadı. Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve Yazıcıoğlu’yla birlikte hayatını kaybedenlerin ailelerinin ve yakınlarının katıldığı duruşmaya o dönem Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görev yapan ve FETÖ soruşturması nedeniyle açığa alınan polis memuru İsmail Kaya da katıldı.

“AMİRİM BU İFADELER İNSANI İPE GÖTÜRÜR, GÖNDERMEYELİM”

Kendisinin idari büroda memur olarak görev yaptığını ancak bilgi notu hazırlamak gibi bir görevi olmadığını belirten İsmail Kaya, o gün Sezgin Bozkurt’un nöbetçi olduğunu söyledi. Tüm bilgi notlarını Dursun Özmen’in sezgin Bozkurt’a yazdırdığını öne süren Kaya, “Ben tam olarak ne yazdığını bilmiyorum ama televizyona bakarak bir şeyler yazdırıyordu. Ben sadece gerekli yerlere iletmiştim. Bu talimatı Dursun Özmen’den aldım. Sezgin, sanık Dursun Özmen’e ‘Amirim bu ifadeler insanı ipe götürür, göndermeyelim’ şeklinde beyanda bulunmuştu. Ben de olay yerinin jandarma bölgesine ait olduğunu bizim sorumluluk alanında olmadığını belirttim ancak Dursun Özmen ‘Siz bilmiyorsunuz kardeşim’ demişti. Ben bilgi notlarını nereye göndereceğimi sordum. 81 ile bilgi notunu göndermemi istedi. Tüm bilgi notlarını bütün illere çekmiştim. Dursun Özmen bilgi notunu gönderdiğine ilişkin sürekli şahsi telefonda konuşuyordu ama kimle konuştuğunu bilmiyorum. Ben bu 81 ile bilgi notunu gönderdim ancak Kayseri iline yaklaşık 15 dakika sonra gittiği görülmüştü” diye konuştu.

“MEHMET KARATEKİN BU BİLGİ NOTLARINI ÇEKTİĞİM HARD Diski ALDI, DAHA SONRA NE YAPTI BİLMİYORUM”

Olay günü Kayseri’den herhangi bir iletişime geçmediğini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:

“Hatta Ali Kırcılı Göksun’da, emniyette o sırada devre arkadaşı ile görüşüyordu. Dursun Özmen’e Göksun Devlet Hastanesi’nde herhangi bir hazırlık olmadığını isterse devre arkadaşı ile görüştüreceğini söyledi. Bizim bu uyarılarımıza ve Ali Kırcılı’nın uyarısına rağmen bilgi notunu çekmemi istedi. Bilgi formu hazırlamadım çünkü bilgi formu şeklinde yazışma yoktur. Ben soruşturma aşamasında bilgi notunu Dursun Özmen’in talimatı ile hazırladığımı söylemiştim bu doğru değildir. O tarihte Dursun Özmen ‘Sezgin’le beni uğraştırma, Sezgin aksi biridir bilgi notunu sen hazırladığını söyle zaten ben de bu şekilde beyanda bulunacağım’ dedi. Şube Müdürü Mehmet Karatekin ise ‘Sıkıntı olabilir 81 ile bilgi notu gönderdiğini söyleme’ şeklinde beni yönlendirdi. Hatta sonrasında Mehmet Karatekin bu bilgi notlarını çektiğim hard diski aldı bu hard diski daha sonra ne yaptı bilmiyorum.”

“ALİ SÜLLÜ’NÜN OLAY GÜNÜ NEDEN ÇAĞRILMADIĞINI ŞİMDİ DAHA İYİ ANLIYORUM”

O tarihlerde FETÖ’nün sohbetlerine gittiğini ancak Sezgin Bozkurt’un gitmediğini ileri süren İsmail Kaya, “Bu arada şu an Ankara İstihbarat Şube Müdürü olan Ali Süllü o dönem büro amiriydi ancak mobinge tabi tutuluyordu. Olay günü onun çağrılması gerekirdi ancak çağrılmamıştı. Kendisi FETÖ’cü değildi, sohbetlere gelmezdi. Ben sonradan düşündüğümde onun olay günü neden çağırılmadığını şimdi daha iyi anlıyorum” dedi.

“MUHSİN YAZICIOĞLU İLE HELİKOPTERDEKİ DİĞER KİŞİLERİN CEP TELEFONLARINDAN TESPİT YAPILMIŞTI”

İfadesinde kestirme tabiri kullanan İsmail Kaya, avukatların kestirmeden kastının ne olduğunun sorulması üzerine şunları söyledi:

“Kestirme tabiri, rahmetlinin telefonundan alınan sinyalin nereden geldiğine yönelik en kısa yoludur. İlyas Uçar bana daha sonra olay yerinin 1.5 kilometre kadar yakının tespit edildiğini, buna rağmen tam yerinin neden bulunamadığına anlam veremediğini söyledi. Muhsin Yazıcıoğlu ile helikopterdeki diğer kişilerin cep telefonlarından tespit yapılmıştı.”

MAHKEME, EMNİYETTEN TELEFON SORGULAMA KAYITLARINI İSTEDİ

İsmail Kaya’nın dinlenmesinin ardından mahkeme, olayla ilgili kestirme işlemi için yapılan telefon sorgulama kayıtlarının (İDEA Sistemi) temini içim Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verip davayı 9 Nisan 2020’ye erteledi.

HAKKI ÖZNUR AÇIKLAMA YAPTI

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasında ‘Yazıcıoğlu yaşıyor, ayağı kırık’ bilgi notunu dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’ye göndererek arama çalışmalarını sekteye uğrattığı iddiasıyla Dursun Özmen’in yargılandığı davanın sonunda açıklama yapıldı. Aileler ve parti adına açıklamayı Büyük Birlik Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Hakkı Öznur yaptı.

‘O DÖNEM GÖREV YAPAN POLİS, ASKER VE BÜROKRATLARI MAHKEMEYE ÇAĞIRIYORUM’

Hakkı Öznur, Yazıcıoğlu davasının örtbas edilmeye çalışıldığını öne sürdü. Bugün görülen duruşmada İsmail Kaya’nın anlattıklarının çok önemli olduğunu ifade eden Öznur, şunları söyledi:

“Bugün mahkemede İsmail Kaya açıkça samimi bir itirafta bulundu. O dönem, baştan beri diyoruz ya sahte delil ürettiler, arama kurtarma çalışmalarını sabote ettiler. Arama kurtarma yoktu, aramama kurtarmamam vardı. Aramdılar, kurtarmadılar, Keş Dağları’nda şehit edilmesini beklediler. İşte bugün bu arama kurtarma çalışmalarının sabote edilmesinde o dönem Maraş istihbaratında görevli olan şube müdür yardımcısı Dursun Özmen’in nasıl bir uydurma, sahte bir delil ürettiğini ve o gün Maraş istihbaratta görevli polisler üzerinde nasıl kumpas kurduğunu bugün açıkça İsmail Kaya mahkemede itiraf etti. İşte bugün Maraş istihbaratı ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda açıkça kumpas kurulmuştur. Orada çok gizli, çok alçakça kirli ve karanlık bir oyun tezgahlanmıştır. Maraş istihbaratında görevli bu Dursun Özmen denen elemanının hazırladığı bilgi notunun İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ve diğerlerinin de bilgisi dahilinde olduğu bugün açıkça ortaya çıkmıştır. Ben o dönem Kahramanmaraş’ta, Kayseri’de, Ankara’da görev yapan asker, polis, bürokratları, namuslu, dürüst vatan evlatlarını mahkemeye çağırıyorum. Gelin İsmail Kaya gibi mahkemede konuşun. Mahkemelere gerçekleri anlatın, milletimiz sizden gerçekleri öğrenmek istiyor.”

Büyük Birlik Partisi Mersin İl Başkanlığına Hasan Köse getirildi

Geçtiğimiz hafta Ankara’ya davet edilen Büyük Birlik Partisi Tarsus İlçe Teşkilatı Başkanı  Hasan  Köse,   Partisinin genel başkanı  Mustafa Destici  tarafından 17 Mart 2017 tarihi itibarı ile  BBP  Mersin İl Başkanı  olarak  atandığı  öğrenildi.

hasan köse vesikalık4 yıldan beri  BBP  Tarsus işçe başkanlığı görevini  yürüten  Hasan Köse,  Partisinin  Genel Merkezi tarafından  17 Mart 2017 tarihi itibariyle  Mersin  İl Başkanı  olarak  görevlendirildiğini  belirten  Hasan Köse, en  kısa sürede  yönetimini oluşturarak  çalışmalara başlayacaklarını  ifade ederek şunları söyledi: ‘’ Şahsıma  tevdi edilen  il başkanlığı görevini  en iyi şekilde  ifa etmek için en kısa zamanda  yönetimimizi oluşturarak çalışmalara başlayacağız. Genel merkezimizin referandumla ilgili almış  olduğu karara saygılıyız. Genel Başkanımız sayın Mustafa Destici  bizleri  istişare  için Ankara’ya devet ederek kaygılarını anlattı ve  tüm teşkilatların partilerine yakışır şekilde hareket etmelerini istedi.

Bizlerde  partimizin  aldığı  karara saygılıyız. Teşkilatımızla  alınan karar doğrultusunda çalışmalar yapacağız’’ şeklinde konuştu.

Fikr-i Asım Derneği ve ANTÜMDER’den Referandum da EVET için Güçbirliği

STK’lardan Referandum da EVET için Güçbirliği 

AK Parti Antalya eski Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Burhan Kılıç, Fikr-i Asım Derneği ve ANTÜMDER’in konuğu oldu. Burhan Kılıç gündemi değerlendirirken referandum çalışmaları ile ilgili de önemli mesajlar verdi. Başkanlık sistemine dair görüşlerine yer veren Kılıç “Ülkenin yararına bir yönetim şekli” dedi.fik

 

 

Kılıç siyasi anılarını anlattı

Fikri Asım Fikir ve Düşünce Derneği ile Antümder Derneği üyeleri, Ak Parti 22. Dönem Antalya Milletvekili Burhan Kılıç ile Uncalı da ki Bizim Simit Kafe de bir araya geldi. Gündemi değerlendirmek ve referandum çalışmaları ile ilgili yol haritasını belirlemek üzere bir araya gelinen toplantıda Burhan Kılıç bazı anılarını da sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ile paylaştı. 1980 öncesi yaşadığı siyasi konulara değinen Kılıç anıları ile ilgili şunları anlattı “Türkiye’mizle ilgili gelinen noktalarla ve şuanda ki mevcut genel durumla ilgili bilgileri tazelemek istiyorum.  Başımızdan geçen süreç içerisin de neler yaşadığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Gençliğimizde sağ – sol hareketi vardı.  Bizde sağ grubun içinde yer aldık. Bu dönemde sağ – sol birbirleriyle tartışmalar, kavgalar savaş içindeydi. İstanbul Samatya’da vurulduktan sonra yakalandım.  Dört ay işkence gördüm.  Aramızda rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da vardı.  Sağcı – Solcu demediler bu süreç içinde bizi eskittiler. İnsanlık dışı işkencelere maruz kaldık. Onurumuzu ve hasiyetimizi kırıcı muameleler bizlerde silinmeyecek izler bıraktı. Dört ay işkenceden sonra her şeyi kabul etmek zorunda kaldık. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun, bunlar bizi öldürecekler telkinleriyle bize isnat edilenleri kabul ettik.  Cezaevinden 25 aydan sonra çıktık. O zamanlar Mehmet Fikri Karadağ adındaki arkadaş bize gelip gidiyordu. İstanbul’da yaşanan her şeyden haberdardı.  İstanbul’da kaç tane Yahudi, ermeni, işadamlarına ait her türlü bilgiye sahipti. Arabasının arkası para ve silah doluydu. Bazı olaylar oldu biz birbirimizi kaybettik. “

Çıkar için Türkiye’de kardeşi kardeşe kırdırıyorlardı  

AK Parti Antalya eski Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Burhan Kılıç konuşmasını şu şekilde sürdürdü. “Yıllar sonra 2007 ‘e rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu beni aradı televizyonu izle dedi.  Mehmet Fikri Karadağ kurmay albay olmuş. O zamanlar meğer adam askermiş. Kuvayi milli derneğine genel başkan olmuş. 2007’de Mersinde Kuranı Kerim, Silah ve Bayrak üzerine ölmek var, öldürmek var diye yemin ediyordu. O zaman aynı silahtan hem devrimciler hem de ülkücüler vuruldu diye haberler sık sık çıkıyordu. İhtilal oldu sıkıyönetim ilan edildi bizleri topladılar. Ülkücü devrimci demeden aynı koğuşlara doldurdular.   Demek ki bizi sağı- solu kırdıran el aynı eldi. İhtilaldan sonra Mahir Kaynağı mit Müsteşar’ı oldu.  Dediğine göre ben sağ grubun arkasında Avrupa ve Amerika’yı biliyorum. Sol grubun arkasında Çin mi Rusya mı var diye araştırırken, sağında – solunda arkasında Amerika ve Avrupa’nın olduğunu gördüm. Yani kendi çıkarları için Türkiye’de kardeşi kardeşe kırdırıyorlardı” ANTÜMDER Başkanı Yaşar Tabur, Burhan Kılıç’a onurluk takdim ettikten sonra FİKRİ ASIM DERNEĞİ ve ANTÜMDER  üyeleri ile birlikte toplu hatıra fotoğraf çekildiler. Fikri Asım Fikir ve Düşünce Derneği Başkanı Faruk Yalçın ise “İnadına değil, inandığımız için yerli ve milli anayasaya evet” dedi. Fikr-i Asım Fikir ve Düşünce Derneği ile Antümder derneği yönetimleri tarafından, Yeni anayasayı Antalya halkına daha net anlatılması konusunda fikir birliğine varıldı. Burhan kılıç, sivil toplum kuruluşlarının üyelerine teşekkür etti.

Antalya Teknokent Yeni Yatırımcı ve Girişimcileri Bekliyor !

Batı Akdeniz Teknoloji Geliştirme Bölgesi Antalya Teknokent’i başarılı çalışmaları ile dikkat çekiyor. Antalya Teknokent, yeni fikir ve buluş sahiplerinin başarılı olabilmeleri için büyük ve küçük şirketlerin, yeni girişimcilerin, üniversite ve sanayi iş birliği sağlayan bir sistem olarak göze çarpıyor.

Deniz Buklet, Teknokent’te…

antalya teknokent.jpg1Antalya’nın her geçen gün büyüyen firması olan ve 20’ye yakın çalışanı ile Otellere buklet malzemesi temin eden Deniz Buklet Firması sahibi Deniz Danışman da Teknokent’i ziyaret etti. Ziyarette Teknokent Genel Müdür Yardımcısı  Öğr.Gör.Kenan Yüce, Destek Programı Proje Yönetim Uzmanı Songül Yazıcıoğlu, Endüstri Mühendisi Ali Arıkan ve Kurumsal Pazarlama ve İş Geliştirme Uzmanı Fırat Çağlar tarafından çalışmalar hakkında bilgiler verildi.

Firma sahibi Deniz Danışman yaptığı açıklamasında, Teknokent’in Antalya’da yer alan firmalar için bir şans olduğuna dikkat çekerek, “ Burayı ziyaret ettikten sonra bakış açımız oldukça değişti. Teknokent Antalya için ve biz firmalar için bir şans. Bizde yapacağımız işbirliği ile bu şansı kullanmak istiyor ve gereken desteği almak istiyoruz” dedi.

Hedefimiz, Türkiye’nin küresel pazardaki teknoloji payını arttırmak!

Antalya Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Kenan Yüce ise her gün onlarca firma sahibini Teknoknet’te misafir ettiklerini ve Deniz Buklet firma sahibi Deniz Danışman’ı da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yüce,  “Üniversitemizin akademik bilgi birikimi ile yüksek teknoloji kullanan firmaların inovatif fikirlerini birleştirerek ülke ekonomisindeki teknolojiye dayalı payı sürekli arttırmak, teknoloji kullanan veya üreten firmalar arasında sinerji yaratarak küresel rekabete kaynak oluşturmak amacı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversite alt yapı olanakları ile desteklenen Arge çalışmalarımızı ekonomik güce dönüştürerek üretilen teknoloji ile doğru orantılı olarak Türkiye’nin küresel pazardaki teknoloji payını arttırmak hedeflerimiz arasında. Bu vesile ile gelen Teknokent’i ziyarete gelen ve bizlerden destek isteyen Deniz Buklet Firmasına ve sahibi Deniz Danışman’a teşekkür ediyor, işbirliğimizin devam edeceğini belirtmek istiyorum ”dedi.

Türkiye’nin 61 tane Teknokent’inden 48 aktif Teknokent’lerinden birisi.antalya teknokent

Antalya Teknokent 2004 yılında Akdeniz Üniversitesi Kampusu içinde kurulurken, bir tanesi kuluçka merkezi olmak üzere üç aktif binası ile hizmet veriyor. Antyalya Teknokent bünyesinde ki 117 firma ve 500’e yakın çalışanla Türkiye’nin 61 tane Teknokent’inden 48 aktif Teknokentlerinden birisi. Teknokentler, AR-GE ve İnovasyonun desteklendiği vergisel açıdan avantajları olan özel bölgeler haline gelirken, teknolojiye ayak uydurmak, artan beyin göçünün azaltılmasını sağlamak ve ülke gelişmişlik seviyesinin arttırılmasını temel amaç ediniyor.

Büyük Birlik Kocaeli İl Başkanı’ndan Tepki Gecikmedi

Adalet ve Kalkınma Partisi Kocaeli Milletvekili adaylarından Mehmet Akif Yılmaz’ın yaptığı Gelin oylarımızı Ak Partimizde birleştirelim sözüne  büyük tepki geldi.O tepkinin sahibi Kocaeli Büyük Birlik Partisi İl Başkanı Nihat Yıldız olu. Nihat Yıldız tepkisini şu sözlerle dile getirdi;AKP Kocaeli Milletvekili adayı Mehmet Akif  Yılmaz’ın, kökü sağlam temeller üzerine kurulmuş ve kendi şahsına münhasır bir davayı temsil eden, milli ittifak çatısı altında birleşen Saadet partimiz ve Büyük Birlik partimiz için yapmış olduğu Ak Partimizde oylarımızı birleştirelim haddini aşan açıklamasını saygısızlık ve talihsizlik olarak değerlendiriyorum.

ittifakHer seçim döneminde masumane bir eda ile birlik-beraberlik çağrıları yapanların daha sonra partimiz ve partililerimiz üzerinde oynadıkları çirkin oyunlara, pirim vermeyeceğiz.

Şehit liderimiz sayın Muhsin YAZICIOĞLU’na yapılan menfur suikastın faillerinin ortaya çıkarılmasını namus borcu olarak söyleyenler, bu namus borçlarını ödesinler, verdikleri sözleri yerine getirsinler, sözünün eri olsunlar. Mehmet Akif YILMAZ’a sesleniyorum. Biz alperenler ve mücahitler olarak, Türkiye tarihinde hırsızlık ve yolsuzlukla adı anılan ve bu lekenin de kıyamete kadar silinmesi mümkün olmayan bir siyasi hareketle beraber yürümeyecek kadar onurlu ve şerefli olduğumuzu hatırlatmak isterim. Bir daha kendi boyunu aşan ve haddini bilmez talihsiz açıklama yapmamasını tavsiye ederim. Diyerek sözlerini tamamladı.Haber Yayın:Yusuf Ünel

Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi Açıldı

  muhsin2

Büyük Birlik Partisi merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismi Eskişehir’de yaşayacak.

Büyükşehir Belediyesi meclisinde alınan karar ile Kentpark ana giriş kapısı ile Sıraevler konutları arasındaki caddeye Büyük Birlik Partisi’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismi verildi. Caddenin açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve parti üyeleri katıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen “Muhsin Yazıcıoğlu Türkiye’de siyasette büyük emek vermiş, uğraşmış bir siyaset adamıydı. Aramızdan ayrılışı büyük üzüntü oluşturdu. Biz Büyükşehir Belediye olarak rahmetli Genel Başkanlar Muhsin Yazıoğlu ve Bülent Ecevit’in isimlerini birer caddeye vererek isimlerini yaşatmak yönünde karar aldık. Caddelerimiz artık iki rahmetli  Genel Başkanın isimleri ile hizmet verecek” dedi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici  ise konuşmasında “Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e merhum Genel Başkanımızın adını Eskişehir’de yaşattığı için teşekkür ediyoruz. Yazıcıoğlu  siyasette büyük emek vermiş bir  Genel Başkandı. BBP olarak 25-31 Mart tarihlerini Muhsin Yazıcıoğlu ve şehitlerimizi anma haftası olarak değerlendiriyoruz, bu hafta içerisinde Eskişehir’de Muhsin Yazıcıoğlu caddesinin açılışının yapılması bizleri çok mutlu etti. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olmak üzere emeği geçen herkeze teşekkür ediyorum”dedi.

Konuşmaların ardından Muhsin Yazıcıoğlu’nun isminin yazılı olduğu caddenin tabelasının ve yönlendirme levhalarının açılışı yapıldı.

muhsin

“Başkanlık Sistemine Geçildiğinde Çok Başlılık Ortadan Kalkacaktır”

94Türkiye Pazarcılar, Meyveciler ve Sebzeciler Federasyonu üyeleri ile pazarcı esnafının sorunlarının ele alındığı toplantıda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güçlü bir başkan ve güçlü bir Meclis’le hedeflerine daha kararlı şekilde yürüyeceğini belirterek, 7 Haziran’daki seçimlerin tarihî bir fırsat olduğunu ve bunun iyi değerlendirileceğine inandığını kaydetti.                              

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Pazarcılar, Meyveciler ve Sebzeciler Federasyonu üyeleri ile pazarcı esnafının sorunlarının ele alındığı toplantıda bir araya geldi.

ATO Congresium’da gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, pazarcı esnafının meselelerinin ele alınacağı çalıştayın başarılı geçmesi ve hayırlara vesile olması dileğini ifade ederek, “Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin her ilinde, ilçesinde, mahallesinde fedakârca hizmet veren pazarcı esnaflarımızın tamamına hayırlı, bereketli kazançlar temenni ediyorum” dedi.

“MUHSİN YAZICIOĞLU, SAVUNDUĞU DEĞERLER VE MÜCADELESİ İLE ÖRNEK BİR ŞAHSİYET İDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 6. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Kardeşime Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Savunduğu değerler ve mücadelesi ile örnek bir şahsiyet olarak gördüğüm Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatı, milletimiz için gerçekten büyük bir kayıp olmuştur. İnşallah mekânı cennet olur diyorum.  Yine, geçtiğimiz ay vefat eden Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin muhterem annesi Fidan Yazıcıoğlu’na da bu vesileyle Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.”

Ayrıca dün Fransa’da, bir Alman havayolu şirketine ait yolcu uçağı düştüğüne de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enkaz kaldırma işlemlerinin sürdüğü bu kazada hayatını kaybeden için ülkelerine ve ailelerine milletimize başsağlığı diliyorum. Şu ana kadar, aynı kazada Alman uyruklu bir kardeşimizin de hayatını kaybettiği tespit edildi. Bu kardeşimize de Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Rabbimden, bizimle birlikte tüm insanlığı her türlü kazadan, beladan, afetten korumasını niyaz ediyorum” diye konuştu.

“SİZİN MESLEĞİNİZ, PEYGAMBERİMİZİN ‘RIZKIN ONDA DOKUZU TİCARETTEDİR’ DİYE BUYURDUĞU MESLEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan pazarcılığın, insanların toplu olarak yaşamaya başladıkları dönemlerden beri var olan, dünyanın en eski ve en muteber mesleklerinden birisi olduğunu söyledi: “Peygamberimizin ‘Rızkın onda dokuzu ticarettedir’ diye buyurduğu meslek, işte tam da sizin mesleğinizdir. Yine Peygamberimizin, ‘Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir’ diye ifade ettiği meslek de, sizin mesleğinizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  pazarcı esnafının, sabahın erken saatlerinden akşamın geç saatlerine, pazardaki her şeyini topladığı ana kadar, yaz-kış demeden, yağmur-çamur demeden, alın teriyle, emeğiyle çalıştığını ve bu gayretiyle, hem kendi rızkını temin edip, hem de her evde ihtiyaç duyulan sebzeyi, meyveyi muntazaman ve en taze şekilde insanımıza ulaştırdığını anlattı.

“PAZAR KÜLTÜRÜNÜ MUTLAKA YAŞATMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazarcı esnafına, “Siz pazarcı esnafının reklamı olmayabilir, gösterişli binaları, kocaman tabelaları, şatafatlı vitrinleri, özel tasarımlı ambalajları olmayabilir. Ama sizin, milletimizin gönlündeki yeriniz, inanın, bunların hiçbiriyle mukayese kabul etmez. Bunun için pazar kültürünü mutlaka yaşatmalıyız” diye seslendi. Gönlündeki pazar yerlerinin, haftanın diğer günlerinde de farklı amaçlar için kullanılabilecek, çatısıyla, aydınlatmasıyla, otoparkıyla, sosyal tesisleriyle hem esnafımıza, hem milletimize yakışan pazar yerleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelerin bu yönde gayretleri olduğunu, gittiği illerdeki toplu açılış törenlerinde, sık sık böyle modern pazar yerlerinin açılışlarını yaptığını, belediye başkanlarına da bu konuda tavsiyede bulunduğunu söyledi.

“PAZAR KÜLTÜRÜNÜN MUTLAKA DEVAM ETMESİNİ İSTİYORUM”

Ancak, bunların yetersiz olduğunu da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda belediyelerimiz daha gayretli olmalı. Sizler de, belediyelerimizi bu konuda teşvik etmeli, birlikte çaba göstermelisiniz. Bu şekilde, alışveriş merkezlerinin yaygınlaşmasından kaynaklanan sıkıntılarla da baş edilebileceğine inanıyorum. Çünkü, biraz önce ifade ettiğim gibi, sizin milletimizle bir gönül bağınız var. Bu bağı, modern imkânlarla teçhiz ederek, karşılıklı fayda esasına dayalı olarak güçlendirmelisiniz. Pazar kültürünün önemine samimiyetle inanan ve bu kültürün mutlaka devam etmesini isteyen birisi olarak, Cumhurbaşkanı sıfatıyla, bu yöndeki çabalarınıza destek olacağımı bilmenizi isterim” dedi.

“2002 YILINDA İKTİDARA GELİR GELMEZ ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZI AYAĞA KALDIRACAK ADIMLAR ATTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte, esnaf ve sanatkârlarımızın gerçekten zor günler yaşadığını, sıkıntılı dönemler geçirdiğini belirterek, şunları söyledi, “Hatırlayınız, 2001 yılında, belki de tarihimizde ilk defa, esnaf ve sanatkârlarımız sokağa çıktı, gösteri yaptı. İstikrar ve güven ortamının tamamen kaybolduğu bu kötü dönemi, şimdi sadece acı bir hatıra olarak hatırlıyoruz. Ülkemizde ‘orta direk’ diye tabir ettiğimiz ve toplumun omurgasını oluşturan kesim, büyük ölçüde esnaf ve sanatkârlarımızdan oluşuyor. Bu kesimin yaşadığı sıkıntı, tüm toplumu etkiler, tüm toplumu rahatsız eder. Bunu bildiğimiz için 2002 yılında iktidara gelir gelmez, esnaf ve sanatkârlarımızı ayağa kaldıracak, onları güçlendirecek adımları süratle attık. Öncelikle, esnaf ve sanatkârlarımızı bünyesinde barındıran meslek kuruluşlarının yapısını, çıkardığımız bir kanunla günün ihtiyaçlarına uygun bir hale getirdik. Meslek odalarındaki işlemleri kolaylaştırdık ve hızlandırdık. Esnafımızın kredi ve finansman maliyetlerini düşürdük.”

“ARTIK ESNAFIMIZIN KULLANDIĞI KREDİLERİN FAİZİNİN YÜZDE 50’SİNİ DEVLET KARŞILIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında esnafımızın kullandığı kredilerin faiz oranı yüzde 47 olduğunu, bunu yüzde 4-5 düzeyine kadar indirdiklerini böylece, esnafımızın Halkbank ve Kredi-Kefalet Kooperatifleri aracılığıyla kullandığı kredilerin miktarını, 2002 yılındaki 153 milyon lira seviyesinden, bugün 12 milyar 600 milyon lira düzeyine kadar çıkardıklarını anlattı. Kredi limitlerini de, 150 bin liraya kadar yükselttiklerini, kullanılan kredilerdeki kesintileri azalttıklarını, faiz desteğini artırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık esnafımızın kullandığı kredilerin faizinin yüzde 50’sini devletin karşıladığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, prim borçlarını, sigorta ve vergi borçlarını yapılandırdıklarına da işaret ederek, “Son olarak, “Perakende Ticaretin Düzenlenmesine İlişkin Kanun”, 29 Ocak’ta yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, “Bu kanunla, alışveriş merkezlerinde esnaf ve sanatkârlarımızın da yer alabilmesi sağlanıyor.  Tedarik ve dağıtım kooperatifleri kurulmasından çalışma saatlerine, ruhsatlardan ustalık belgesine kadar pek çok yeni düzenleme içeren bu kanunun da bir kez daha esnaf ve sanatkârlarımız için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“AHİLİĞİN ÖZÜNÜ AHLAK VE ERDEM OLUŞTURUR”

Bizim tarihimizde, kültürümüzde esnaf ve sanatkâr sadece ticaret erbabı olmadığını, ticaretiyle birlikte, toplumu inşa eden, toplumu irşad eden, toplumu ayakta tutan kesim olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Ahi Teşkilatı, Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın kuruluşunda ve yükselişinde, gerçekten hayati bir rol oynadı. 10 asırlık bu gelenek, bilhassa zor zamanlarımızda, milletimizin birliğini, beraberliğini, dayanışma ruhunu güçlendirerek, gerçekten çok hayırlı hizmetler ifa etti. Ahiliğin özünü ahlak oluşturur, erdem oluşturur.”

“ESNAFIN EN BÜYÜK SERMAYESİ İTİBARIDIR”

Fatih Sultan Mehmet’e atfedilen, “Osmanlı’nın başkenti, İstanbul daha fethedilmediği için, Edirne iken, Sultan Mehmet, tebdili kıyafet yaparak esnafı teftişe çıkar. Alışveriş ettiği esnaf, istediği ikinci ürün için kendisini, henüz siftahını yapmamış olan komşusuna yönlendirir. O esnaf da, talep ettiği ikinci ürün için kendisini, yine henüz siftah etmemiş bir başka komşusuna gönderir. Bu durumu gören Sultan Mehmet, “Arkamda böyle bir halk varken, değil İstanbul’u, dünyayı fethederim evelallah” der” şeklindeki hikâyeyi anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu şekilde komşusunun siftahını düşünen esnafın, mahallesine, ülkesine, milletine zarar vermesi, ihanet etmesi mümkün müdür? Bu ahlak, Peygamberi bir ticaret ahlakıdır, meşru yollardan elde edilen kazancı öven bir inancın mensuplarının ahlakıdır. Bu ahlak, “ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin” emriyle hareket eden bir ümmetin ahlakıdır. Sizler, pazarcı esnafı olarak işte bu emre doğrudan muhatapsınız. Ben, her birinizin ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirdiğine yürekten inanıyorum. Aranızda, bu ilkeye aykırı hareket edenler varsa, onları ikaz ettiğinize, doğruyu telkin ettiğinize, hatta dışladığınıza inanıyorum. Çünkü esnafın en büyük sermayesi itibarıdır. Ölçüde ve tartıda hileyle, yalan yere yeminle kazanılan paranın bereketi olmayacağı gibi, bu tarz davranışlar itibarı, yani asıl sermayeyi de kısa sürede bitirir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültürümüzde ticaretin, rekabet değil, itibar üzerine kurulu olduğunu vurgulayarak, “Büyük balığın küçük balığı yuttuğu değil, biraz önce verdiğim örnekte olduğu gibi, herkesin birbirini kolladığı, birbirini desteklediği bir anlayışla ticaretimizi yaparız, yapmak zorundayız.

Her ne pahasına olursa olsun kazanç değil, helalinden kazanç peşinde koşan bir esnaflık anlayışıyla bin yıldır bu coğrafyada varlığımızı sürdürüyoruz. Batılıların bizim coğrafyamızla ilgili hatıratlarına bakarsanız, hepsinde de esnafımızın bu anlayışına olan hayranlığın uzun uzun anlatıldığını görürsünüz. Ahi Evran’ı, aradan geçen bunca zamana rağmen, bu anlayışı en güzel şekilde ifade ettiği için her fırsatta yâd ediyor, hatırlıyoruz” diye konuştu.

“SOFRANI AÇIK, BELİNİ BAĞLI TUTACAKSIN Kİ KAZANCININ HAYRINI GÖREBİLESİN”

Ahiliğin, “Elini Açık Tut, Kapını Açık Tut, Sofranı Açık Tut”,  “Elini Bağlı Tut, Dilini Bağlı Tut, Belini Bağlı Tut” şeklindeki 3 açık ve 3 kapalı ilkesine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Evet, elini ve kapını nerede açık, nerede bağlı tutacağını çok iyi bileceksin ki, kazancının bereketi artsın. Sofranı açık, belini bağlı tutacaksın ki, kazancının hayrını görebilesin. Sebzenin, meyvenin iyisini öne, çürüğünü, çarığını arkaya koyar, müşteriye de el çabukluğuyla bunları verirsen, işte bu olmaz. Aynı malı herkes 3’e satarken, sen onlardan haberi olmayan müşteriye, 5’e verirsen, bu da olmaz. Velinimetin olan müşteriye kötü davranırsan, kendi elinle kendi sonunu hazırlamış olursun. Emrolunduğun gibi dosdoğru olacaksın. Böyle durumlarla karşılaşan müşteri, bir süre sonra istikametini süpermarketlere çevirir, sen de pazarda, güneşin, yağmurun altında akşama kadar bekler durursun. Sizin sermayeniz sadece tezgâhınızdaki mal değil, aynı zamanda müşteri karşısındaki duruşunuzdur, itibarınızdır.”

“SİZLERDEN BEKLENTİM; VARSA ARADAKİ ÇÜRÜK ELMALARI AYIKLAYIP YOLA DEVAM ETMENİZDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin esnafımızın arkasında olması, onları desteklemesinin yeterli olamadığını, esnafımızın da, Ahilik kültürüne, inancımızdaki ticaret ahlakına sıkı sıkıya sarılarak, milletimizle olan gönül bağlarını güçlendirmeleri ve geleceğe taşımalarının gerekli olduğunu belirterek, ”Ben, buradaki her bir esnaf kardeşimin bu bilinçte olduğunu biliyorum. Sizlerden beklentim, varsa aradaki çürük elmaları ayıklayıp, bu yolda devam etmenizdir. Bu şekilde hareket ettiğinizde, inanın, bu millet sizi el üstünde tutar, size daha çok sahip çıkar. Bu defa markete değil, AVM’ye değil, Pazar yerine gelir. Belediye Başkanı, Başbakanı, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Pazar yerlerine gidemiyorum. Ama ondan önceki dönemlerim, Kasımpaşa’da hep Cuma Pazarı’ndaydı. Hatta hatta çocuk yaşımda anacığım, takardı beni koluna, çünkü o fileyi bana taşıtacaktı,  beraber Pazar yerine gider, alırdık oradan sebzeyi, meyveyi koyardık fileye ve eve öyle dönerdik. Taşındık Üsküdar’a orada da yine aynı şekilde Pazar zaten evimizin hemen ön tarafında kuruluyordu, her şeyimizi oradan karşılardık. Bu bizim adeta kültürümüze sinmiş, aman bunu kaybetmeyelim. buna ihtiyacımız var. Bunları modernleştirerek, belediyelerimizle birlikte el ele vererek, federasyonun görüşerek, bunların en uygun yerlerde bunların gerçekleştirilmesi, inanıyorum ki hem sizleri güçlü kılacaktır, hem de benim vatandaşımın her gün ihtiyacını gidip, pazardan almasına imkân sağlayacaktır” dedi.

TÜRKİYE’NİN 2023 VİZYONU

Türkiye’nin, geçtiğimiz 12 yılda, gerçekten çok büyük, çok muazzam bir değişim yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasiden ekonomiye, her alanda ülkemizin ve milletimizin sınıf atladığını bildirdi. Eğitimde, sağlıkta, ulaştırmada, toplu konutta, ihracatta; her alanda büyüyen, güçlenen Türkiye’nin, şimdi yeni bir dönemin eşiğinde bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 hedeflerine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefler için çözülmesi gereken sorunlar, aşılması gereken engeller bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Hepsinden önemlisi, başlattığımız ve başarıyla bugünlere getirdiğimiz değişim sürecini, yeni bir aşamaya geçirmemiz gerekiyor.  Biz buna Yeni Türkiye diyoruz. Yeni Türkiye için yeni bir Anayasaya ve onunla birlikte Başkanlık Sistemine geçmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Başkanlık Sistemine geçtiğimizde şu parlamentoda yaşanılanların diyebilirim ki büyük bir kısmı artık yaşanmayacaktır. Çok başlılık ortadan kalkacaktır, tüm engellemeler ortadan kalkacaktır. Çok hızla koşan, sıçrayan ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkan bir Türkiye olacaktır. İktidara geldiğimiz ana kadar, çok partili hayata geçildiğinden o güne kadar, Türkiye’de 16 ayda bir hükümet değişmiştir. 16 ayda bir hükümetin değiştiği bir ülkede, istikrar bulamazsınız. İstikrarın olmadığı bir ülkede de güven bulamazsınız. Onun için ne oldu maalesef, 3 bin 400 dolarda kaldı, biz görevi aldık hamdolsun 11 bin do6lara kadar tırmandık. Bakın şimdi kişi başına milli gelir 11 bin dolar. 230 milyar dolardan aldık, 820 milyar dolara çıkardık, ama yeter mi? Yetmez. Hedefimiz bizim kişi başına milli geliri 25 bin dolara çıkarmak. 2023’de oraya ulaşmamız lazım, bunu başarmamız lazım. Bunun için de önümüzün kesilmemiş lazım, hızla yürümemiz lazım. Çünkü bizim artık durup, duraksamaya asla tahammülümüz de lüksümüz de yok. Her 10 yılda, 20 yılda bir arıza veriyor, artık bu arızalardan bıktık. Artık arızası minimize olmuş bir sisteme ihtiyaç var. Tekleye tekleye bugünlere geldik. Ama artık bu sistemle yolumuza daha fazla devam edemeyiz. Hızlı karar almaya ve hızlı uygulamaya imkân verecek yeni bir sistem tesis etmeliyiz. Bu bakımdan günümüzde en yaygın uygulanan Başkanlık Sistemi’ni Türkiye’ye taşımamız lazım.”

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI

Dünyanın en gelişmiş ülkeleri G 20’de bir araya geldiğini, bu yıl buna ülkemizin liderlik edeceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya’da dünyanın en ileri ülkeleri bir araya gelecek. G 20’nin içerisindeki ülkelerin en ileri olanlarının 10 tanesi başkanlık sistemi ile yöneltiliyor. Bunlar bu işi bilmiyor mu? Bunlar Başkanlık sistemi ile yönetiliyor da bize ne oluyor. Biz niye bu konuda hayır diyoruz. Bu adımı atmamız lazım. Tabii ben Başkanlık Sistemi deyince, birileri bundan rahatsız oluyor. Hemen başlıyorlar, tek adamlık demeye, diktatörlük demeye. Amerika ‘da diktatörlük mü var? Meksika’da diktatörlük mü var. Arjantin, Brezilya, Fransa’da diktatörlük mü var? Onlar diktatör olmuyor da, Türkiye’de niçin diktatörlük olsun? Ben inanıyorum ki, milletim bu konudaki kararını, acil bir şekilde, ideal bir şekilde bu seçimlerde vereceği milletvekilleri ile ortaya koyacaktır. Bu iş için 400 milletvekiline ihtiyaç var. 400 milletvekili ile parlamento bu değişikliği yapacak güce ulaşacaktır. Bu millet, Milli Şeflik özlemini çekenlerin heveslerini kursaklarında bırakmış bir millettir. Seçimle işbaşına gelmiş ve her icraatının hesabını millete verecek bir Başkan’dan tek adam da çıkmaz, diktatör de çıkmaz, bunu böyle bilin. Biz buradaki asıl derdi biliyoruz. Asıl dert, milletin karşısına çıkıp, önce ondan destek alabilmek, sonra da dönüp millete hesap vermek. Onların işlerine gelmeyen işte bu” dedi.

Türkiye’nin, güçlü bir Başkan ve güçlü bir Meclis’le, hedeflerine daha kararlı şekilde yürüyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran’ın bu bakımdan tarihî bir fırsat olduğunu, bu fırsatın iyi değerlendireceğine inandığını belirtti.

Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma Gecesi

121BBP Kocaeli il başkanlığı ve Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Kocaeli Şube başkanlığı tarafından dün akşan saat 23.00 ‘Yahya Kaptan Muhsin Yazıoğlu parkında , 25 Mart 2009 tarihinde helikopter kazasında hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma gecesi düzenledi.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan gecede, Muhsin Yazıcıoğlu için dua edildi. Gecede konuşan BBP Kocaeli İl Başkanı Nihat YILDIZ “ Alperenler, Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşadığı zorluklara göğüs gererek mücadeleden vaz geçmeyecektir. Kan davası gütmeden Muhsin Yazıcıoğlu’na suikast düzenleyenlerden hesabını soracağız. Alperenlerin liderinin Muhsin Yazıcıoğlu, rehberimiz Hz.Peygamberdir. Muhsin Yazıcıoğlu ne anlatıyordu bizlere? Kendinizi geliştireceksiniz, Kur’an yolundan ayrılmayacaksınız, kendinize efendimiz sünnetini şiar edineceksiniz ve Kur’an-ı Kerim’e uyarak bir yaşam süreceksiniz diyordu. Kendisi de bu şekilde yaşamını sürdürdü ve ne yazık ki suikast sonucu hayata gözlerini yumdu.” Dedi. Daha sonra söz alan BBP Kocaeli Milletvekili aday adayı ve Teşkilatlanmadan sorumlu Genel Başkan yardımcısı Serhat DUYAR “Alperenler olarak, Muhsin Başkan’ı şehit eden güruhların sonuna kadar takipçisi olacağız. Muhsin Başkan’ın şehadetinde kimin parmağı varsa, bunun hesabını muhakkak Alperen Ocakları olarak soracağız. Bundan kimsenin kurutuluşu olmasın. Ama Muhsin Başkanın bizlere göstermiş olduğu bir şey var. Muhsin Başkan “asla ve asla kan davası gütmeyin” diyordu bizlere. Bizler elbette ki kan davası gütmeyeceğiz. Bizler Allah’ın belirlediği çizgilerde yaşayarak ve daha sonra bunu bizden sonra gelen nesillere aktararak davamızın yücelmesi ve bekası adına bunu devam ettireceğiz. Bu davanın yükünü sırtlamak bizlere kaldı. Muhsin Başkan “Her nefis ölümü tadacaktır şiarıyla yaşayan bir kuldu. Bizlerde bir kuluz en nihayetinde. Bizlerin önderi, lideri efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellemdir” dedi.

BBP Milletvekili Aday Adaylık Süresi Uzatıldı

578Büyük Birlik Partisi  Kocaeli İl Başkanı Nihat YILDIZ , milletvekili aday adaylık müracaatlarının 10 Mart 2015 Salı günü mesai bitimine kadar uzatıldığını söyledi. İl başkanı Nihat YILDIZ, “ partimize olan yoğun ilgi ve teveccüh bizleri sevindirdi. Milletvekili adayı olmak isteyen arkadaşlarımızın, aday adaylık müracaatları halen devam ediyor. Partili gönüldaşlarımız ve  dava arkadaşlarımızın göstermiş oldukları ilgi ve alaka için şükranlarımı arz ediyorum.” dedi. Biz birileri gibi kayıkçı dövüşü yapmıyoruz diyen YILDIZ sözlerine şöyle devam etti.”kimseye hakaret etmiyoruz yapacaklarımızla ve projelerimizle geliyoruz. Özellikle ilimiz için birçok projelerimiz ve çözüm önerilerimiz var, bizler milletimize hizmet için yola çıktık amacımız vatandaşlarımızı daha fazla güvenli, özgür ve refah içerisinde yaşatmaktır. Vatandaşımız gerçek iradesini Büyük Birlik Partisini bu seçimde seçimin sürpriz partisi olarak meclise sokarak gösterecektir. Toplumun her kesiminden insanımızın sürekli olarak bize söylediği sizi ve rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu çok seviyoruz sözünü sandığa yansıtmalarını istiyoruz.” Dedi