Etiket arşivi: Vergi

Çalışanlar dikkat! Bunu yapmazsanız her an vergi borcunuz çıkabilir

İş değiştiren veya birden fazla işverene bağlı çalışanlara son dönemde vergi borcuyla ilgili birçok tebliğ geliyor.

mask
reklam alanı

Posta gazetesinin haberine göre, vergi daireleri son günlerde iş değiştiren veya birden fazla işyerinden ücret alan binlerce kişiyi gelir durumundan tespit ederek tebligat gönderiyor ve görüşmeye çağırıyor.

Vergi daireleri iş değiştirdiği için vergi dilimi sıfırdan başlatılan ve birden fazla işverene bağlı olarak çalıştığı için Gelir Vergisi eksik hesaplanan kişileri görüşmeye çağırıyor ve eksik beyan edilen tutarlar için pişmanlıktan da yararlanarak beyanname doldurulmasını sağlıyor.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre; ücretin vergisi, çalışanlar adına işveren tarafından Maliye’ye ödeniyor. Ancak iş değişikliğinde vergi ödemesini yeni işyeri yapıyor. Bu durumda hesaplama sıfırdan başlıyor. Böylece işveren işçinin toplam geliri üzerinden değil, işe başladığı tarihten itibaren gelir vergisi ödüyor ve vergi dilimi yüzde 15’ten başlatılıyor. Bu nedenle kişinin vergi dilimi düşükten hesaplanmış oluyor ve çalışan eksik gelir vergisi ödemiş oluyor.

Oysa çalışanın yıllık gelirinin yasada belirtilen vergi dilimlerine göre hesaplanması gerekiyor. Bunu da çalışan kişinin beyan etmesi şart. 2018’de iki işverene birden bağlı olarak çalışan bir kişinin ikinci işvereninden elde ettiği ücretin 34 bin liraya kadar olanı beyana tabi değil.

Ancak ikinci işverenden alınan ücret 34 bin lirayı geçiyorsa bu durumda kişinin bu tutarı beyan etmesi gerekiyor. 2019 için bu limit 40 bin lira. Çalışanlar bu tutarlara ilişkin beyanname vererek eksik ödedikleri Gelir Vergisi tutarlarını ödemeye çağrılıyor.

Örnek 1 – İlk işverenden yıllık 50 bin lira, ikinci işverenden yine yıllık 25 bin lira elde edildiyse; ikinci işverenden elde edilen kazanç 2019 yılı için belirlenen 40 bin liralık gelir vergisi ikinci dilimini geçmediği için beyanname vermeye gerek yok.

Örnek 2 – İlk işverenden 50 bin lira kazanıp ve ikinci işverenden 45 bin lira gelir elde edildiyse, ikinci işverenden elde edilen kazanç 40 bin lirayı geçtiği için beyanname verilecek.

Örnek 3 – İlk işverenden yıllık 25 bin lira kazanıp, ikinci işverenden de 50 bin lira gelir elde edildiyse, ilk işverenden elde edilen kazanç 40 bin lira kademesini geçmediği için beyanname verilmeyecek.

Yıl içinde iş değiştiren ve ayrı ayrı olmak üzere işverenlerdeki brüt ücret toplamı (yüzde 14’lük SGK primi ve işsizlik primi düşüldükten sonra hesaplanacak), gelir vergisi tarifesindeki ikinci vergi dilimini (2019 için 40 bin lira) aşan çalışanlar da beyanname verecek.

Aynı işyerine bağlı olarak farklı departmanda göreve başlayan yani sigorta giriş çıkışı yenilenenler için bu durum söz konusu değil. Böyle bir durumda vergi dairelerinden tebligat geldiyse, bu durumu sizin ispatlamanız yani gerekli belgeleri bildirmeniz isteniyor. Bu yolla ek vergi ödemek durumunda kalmıyorsunuz.

Vergi Usul Kanunu’na göre; Maliye’den tebligat alanların 15 gün içinde vergi dairelerine giderek izahta bulunması halinde, mükellefler vergi incelemesine tabi tutulmuyor. Mükellefe kolaylık sağlanması için bu kişilerden sadece eksik verginin gecikme faizi alınacak. Vergi daireleri ilk görüşmede işverenden aldıkları ücret ve ödenen vergileri gösteren belge getirmeleri isteniyor.

Buna göre beyanneme verip vermemesi gerektiği belli oluyor. 15 günde başvuru halinde eksik ödenen tutarlara ilişkin pişmanlık indirimi de uygulanabiliyor. Bazı durumlarda borçlu değil alacaklı dahi çıkabiliyorsunuz. Bunun hesabı vergi dairelerinde yapılıyor.

YAPILANDIRMA SÖZÜ ESNAFI UMUTLANDIRDI

 

 

ANKARA – Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Vergi borcuna yapılandırma getirilebilir” açıklamasının esnafı umutlandırdığını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnafımız oldukça zor bir dönem geçiriyor. Hazine ve Maliye Bakanımızın açıklaması esnafımızı umutlandırdı. Önceki dönem yapılandırması bozulanları da kapsayacak şekilde yeni bir borç yapılandırmasına acil ihtiyaç var” dedi.

 

YAPILANDIRMA İLE ESNAF NEFES ALIR

 

Faizlerin yüksek olduğu dönemlere ilişkin borç yapılandırması bozulan esnafın bugün itibariyle toplam borcunu ödenemeyecek bir noktaya geldiğini vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı oranı iki yıl için yıllık yüzde 16,8’den yüzde 30’a çıktı. Daha önce vergi ve prim borçlarını yapılandırıp bunları zamanında ödeyemediği için yapılandırması iptal olanlar, bugün altından kalkamayacakları bir borçla karşı karşıyalar. Öyle ki ne esnaf bu borcu ödeyebilir, ne de kimse bu borcu tahsil edebilir. Keza esnafın, haciz konulacak mal varlığı da kalmadı” diye konuştu.

 

CEZALARDA YAPILANDIRMA KAPSAMINA ALINMALI

 

Yeni borç yapılandırmasında kamuya olan tüm borçların kapsama alınması gerektiğini belirten Palandöken, “Geçmiş dönemlerdeki borç yapılandırmalarında bazı idari para cezaları yapılandırma kapsamına alınmadı. Oysa öyle cezalar var ki, esnafın dükkanını içindeki malıyla satsanız ödeyemez. Bugün 52 bin TL’nin üzerinde kesilen cezalar var ve önceki yapılandırmaların kapsamına girmiyor. Yeni yapılandırmada cezaların hepsi dahil olacak şekilde kamuya olan tüm borçlar kapsama alınmalı” sözlerine yer verdi.

 

BORÇ YAPILANDIRMASINDA SÜRE 60 AY OLMALI

 

Merkez Bankasının faiz indirimi ile birlikte piyasadaki faizlerin de düşmeye başladığının altını çizen Palandöken, “Faizler inmeye başladı ama yine de geçmiş dönemlere göre hala çok yüksek. Borç yapılandırmasında enflasyon oranına göre faiz hesaplanıyor. Süre de 36 ay olunca esnafımız borcunu ödeyemiyor. Borç yapılandırmasının son kez yapılabilmesi için vadesinin en az 60 ay olması, faizinin de piyasa faizlerinin çok altında olması gerekir. Esnafımız bir an önce borcundan kurtulmak, devlete yük olmamak istiyor. Devlet de alacağını tahsil etmek istiyor. Bu nedenle bu kez vadenin en az 60 aya çıkması ve faizlerin de geçmiş dönemlere göre daha düşük tutulması gerekir. Ayrıca, borç yapılandırmasına neden olan sorunların da ortadan kaldırılması için Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere ticaretle ilgisi olan tüm bakanlıklarla toplantılar yapmalı, sorunu kökten çözmeliyiz” şeklinde konuştu.

PALANDÖKEN, “KALICI VERGİ İNDİRİMİ YAPILMALI”

 

ANKARA-Haziran ayı sonunda biten vergi oranı indirimlerinin uzatılmaması nedeniyle indirim olan sektörlerde satışların daha da düştüğünü belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Vergi oranlarını artırmak her zaman vergi gelirlerini artırmaz. Bazen vergi gelirlerini artırmak için vergi oranlarını azaltmak gerekir. Başta otomotiv olmak üzere beyaz eşya ve mobilyada vergi oranı indirilirse hem vergi gelirleri artar hem de ekonomide canlanmaya katkı sağlanır” dedi.

-“OTOMOTİV SEKTÖRÜ BU VERGİ ORANLARINI KALDIRAMIYOR”

2019 yılının ilk 6 ayında otomotiv üretiminin yüzde 13, satışlarının da yüzde 43 azaldığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yılın ilk yarısında otomotiv üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 azalarak 735 bin 62 oldu. Otomotiv satışları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43 gerileyerek 195 bin 144 olarak gerçekleşti. Hem ÖTV hem de KDV oranlarındaki indirime rağmen satışların artmaması, hatta tersine azalması gösteriyor ki otomotiv sektörü bu vergi oranlarını kaldırmıyor. Sektörün yeniden canlanabilmesi için otomotivde kalıcı bir vergi indirimi yapılmalıdır. Böylelikle, sadece ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergiler değil, artan kârlılıklar sayesinde gelir/kurumlar vergisi de artacak, otomobil ve ticari araç satışlarının artmasıyla yan sektörlerdeki canlanma sayesinde diğer sektörlerden elde edilen vergi gelirleri de artacaktır. Bununla beraber, üretimin artması, işsizliğin azalmasına ve ekonomik büyümenin artmasına büyük etki edecektir. Bu nedenle otomotiv sektöründe kalıcı bir vergi indirimi yapılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

SATILMAYAN MALIN VERGİSİ OLMAZ

Vergi indirimlerine rağmen beyaz eşyada satışların yılın ilk 6 ayında yüzde 9 azaldığının altını çizen Palandöken, “Satışlar azaldığı zaman malın fiyatına dahil olan ÖTV ve KDV’nin yanında, işletmelerin zarar etmesinden dolayı gelir ve kurumlar vergileri de azalıyor. Sonuçta satılmayan maldan vergi alınamıyor. Öncelikli hedefimiz, yavaşlayan sektörleri canlandırmak ise beyaz eşya ve mobilyada yılsonuna kadar vergi indirimleri yeniden getirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Parayı Lidyalılar vergiyi Sümerler peki biz neyi bulduk?

AKP’nin ekonomi uygulamaları tepki çekmeye devam ederken aşırı vergilerin vatandaşın yaşamına büyük bir darbe vurduğu görülüyor.

Video için play’e tıklayın

 

AKP’nin üretime dayalı olmayan ve tüketimi teşvik eden ayrıca yüksek ithalat eksenli ticaret anlayışı Türkiye’nin ekonomik dengelerini sarsmaya devam ediyor.

Elektrik ve su faturalarının yaklaşık yarısı akaryakıtın ise üçte ikisi vergi olduğu bilinirken Türkiye’de uygulanan bu ekonomik politikalar vatandaş için dayanılmaz bir noktaya geldiği görülüyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabı twitter üzerinden yaptığı video paylaşımıyla dikkat çekti.

Video paylaşımında AKP’nin vatandaşlara uyguladığı vergi politikasını eleştiren Karamollaoğlu, “Korkarım yakında soluduğumuz havadan bile vergi alacaklar” şeklindeki tepkiyi gösterdi.

AKP’nin ekonomi politikasını akılsızlık olarak değerlendiren Karamollaoğlu, “İktidarın yaptığı sorumsuz harcamalar, akılsız yatırımlar neticesinde vergiler vatandaş için bir ödev olmaktan çıkmış adeta zulüm haline dönmüştür” şeklinde eleştirdi.

 

  • Bu Alana Reklam Verebilirsiniz’!’

Ayrıca uygulanan vergilerin zulüm niteliğinde olduğunu aktaran Karamollaoğlu “Parayı Lidyalılar icat etmiş, Vergiyi Sümerler, verginin vergisini ise ülke olarak biz bulmuşuz. Dünyanın hiçbir yerinde emsali yok bunun” ifadelerini kullandı.

PALANDÖKEN, “TL MEVDUAT HESAPLARINDAN HİÇ  VERGİ ALINMAMALI”

 

ANKARA– Döviz mevduat hesaplarına vergi uygulanmasını ve 6 ay ile 1 Yıllık TL mevduat hesaplarında vergi oranlarının düşürülmesini değerlendiren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yapılması gereken Türk Lirası vadeli mevduat hesaplarından hiç vergi alınmamalı. Sadece 6 ay ve 1 yıllık mevduat hesaplarındaki vergi indirimi sınırlı olarak etki eder” dedi.

“DÖVİZİN KUR ARTIŞINDAN GELİR ELDE EDİLİYOR”

Döviz hesaplarına gelen vergi artışı ile dövizin faiz gelirinden daha fazla vergi tahsil edilmesini öngördüğünü de anlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Döviz hesaplarına faiz oranı yıllık 0.50 ile 2 arasında. Yani döviz alanlar zaten bir faiz geliri elde etmiyor. Herkes dövizin kur artışından elde edecekleri gelire bakıyor. Dolayısıyla döviz faizinde vergi artışının döviz alımına hiçbir etkisi olmaz. Ya da çok çok sınırlı olur” diye konuştu.

“TL CİNSİNDEN TÜM HESAPLARA VERGİ NİDİRİMİ YAPILMALI”

Aynı şekilde TL’de 6 aylık vadede vergi indiriminin de etkisinin çok sınırlı olacağına işaret eden Bendevi Palandöken, “Yapılması gereken TL cinsinden vadeli tüm 1 ve 3 aylık hesaplarda dahil olmak üzere vergi alınmamalı. En önemli konulardan birisi ise özel bankalar vadesinden önce çekilen paralara kaldığı süre içerisinde faiz uygulaması yaparken bu uygulama devlet bankalarında yapılmamamktadır. Eğer devlet bankaları da özel bankaların uyguladığı bu sistemi uyglarlarsa TL cinsinden vadeli hesaplarda istenen seviyeye ulaşılır.  Çünkü bu kadar belirsizlik ortamında insanlar parasını çekmek zorunda kaldığında vade bozulup bir kuruş alamadıkları zaman yüksek miktarda kayıpları oluyor” şeklinde konuştu.

Etik Değerler Dersi Temel Müfredata Alındı

Yapay zeka, robotlar, biyolojik terör, ticaret savaşları, sahtecilik, sosyal medya hastalıkları, şantaj, cinsel istismar, vergi ve finansal ahlaksızlıklar derken, gayri etik davranışların listesi giderek uzamaktadır.

Bundan dolayı etik değerleri hatırlatmak gerektiğini, küçük yaştan itibaren her bireye öğretmek gerektiğini, toplumsal normaları yeniden tasarlamak gerektiği anlaşıldı. Filmlere, dizilere, romanlara, hikayelere bu etik değerler ince ince bezenmesine, toplumda, okullarda, her ortamda çok daha fazla vurgulanmasına karar verilmiştir.

Hatta ilk okuldan itibaren çocukların etik konusunda hassasiyetlerini ve bilgilerini güçlendirmek için her sınıfa uygun müfredat hazırlanmıştır. Öğretmenlerin gerçek hayattan hikayelerle çocukların nasıl davranabileceklerini tartışıp, etik olanın ve olmayanın nasıl olabileceğini ve sonuçlarının ne olacağını gösterecekler. Nitekim etik olan nispeten belli, aklı selim olan için anlaşılır. Tekrar bu özellikleri kazanmak zorundayız!

Kerevitaş İkinci Çeyrek Sonuçlarını Açıkladı

 

  • Borsa İstanbul’a kote en büyük ikinci gıda şirketi olan Kerevitaş, 2018 yılının 2. çeyrek bilanço sonuçlarını açıkladı. Kerevitaş Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, 2018’in ilk altı ayında 134.8 milyon TL’lik FAVÖK (Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kârı) elde ederek, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 75 artış sağladığını duyurdu.
  • Yıldız Holding çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Kerevitaş’ın, Dondurulmuş Gıda ve Konserve İş Birimi 2018 yılının ilk yarısında geçen seneye göre %189 artışla 35.8 milyon TL FAVÖK elde ederken; Yağ İş Birimi ise %53 artışla 99 milyon TL FAVÖK elde etti. Böylelikle konsolide FAVÖK 2018’in ilk yarısında 134.8 milyon TL’ye ulaştı.
  • Kerevitaş Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aldemir, 2. çeyrek bilanço sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada,
    • İkinci çeyrek ve ilk 6 aylık finansal sonuçlara baktığımızda Kerevitaş olarak satış kanalının ve ürün portföyünün, maliyet ve fiyat dengesinin doğru yönetilmesi sonucu satış hasılatımızın çok üzerinde faaliyet karıbüyümesi ve kar marjı artışları gerçekleştirdik.
    • Gerek yağ gerekse dondurulmuş gıda ve konservede sunduğumuz yenilikler müşterilerimiz tarafından beğenildi, hane penetrasyonumuz arttı; bu da Superfresh, Bizimyağ ve Teremyağ gibi ana markaların liderliğini pekiştirdi.
    • İhracat gelirlerindeki artış tüm kategorilerde yurtiçi satış gelirlerindeki büyümenin üstünde seyretti. Ekiplerimiz odaklandığımız pazarlarda markalarımızı büyütürken yeni pazarlara açılma yolunda da önemli adımlar attı. Ayrıca turizm sektöründe yaşanan büyüme iş sonuçlarımıza olumlu katkı sağladı.”, dedi

Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lider şirketi olan Kerevitaş Gıda Sanayi, ikinci çeyrek sonu itibarıyla geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 6’lık artışla cirosunu 1.264 milyon TL’ye yükseltti. Kerevitaş’ın Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kârı (FAVÖK) ise 2018 yılının ilk yarısında 134.8 milyon TL olarak gerçekleşti. Etkin maliyet ve gider yönetimi ile geçen yılın ilk 6 ayına göre yıllık 4 puanın üzerinde iyileşme sağlanan FAVÖK marjı ise yüzde 10.7’ye ulaştı.

ALDEMİR: YAKALADIĞIMIZ BÜYÜMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ

Kerevitaş Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aldemir, 2. çeyrek bilanço sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada “İkinci çeyrek ve ilk 6 aylık finansal sonuçlara baktığımızda Kerevitaş olarak satış kanalının ve ürün portföyünün maliyet ve fiyat dengesinin doğru yönetilmesi sonucu satış hasılatımızın çok üzerinde faaliyet karı büyümesi ve kar marjı artışları gerçekleştirdik. Gerek yağ gerekse dondurulmuş gıda ve konserve iş biriminde sunduğumuz yenilikler müşterilerimiz tarafından beğenildi, hane penetrasyonumuz arttı; bu da Superfresh, Bizimyağ ve Teremyağ olmak üzere ana markaların liderliğini pekiştirdi. Margarin pazarında da uzun bir aradan sonra ilk altı ayda pazar büyüdü; biz de pazarın üstünde performans göstererek liderliğimizi pekiştirdik. Kerevitaş olarak yakaladığımız büyümeyi sürdüreceğiz.”, dedi.

6 KITADA 70’DEN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT

2018 yılı itibarıyla ihracattaki başarıların da altını çizen Aldemir, 2018’in ilk yarısında 181 milyon TL’ye yakın ihracat yaptıklarını; bu oranla geçtiğimiz yıla göre yüzde 55’lik artış yakaladıklarını hatırlattı. Geçtiğimiz yıl Besler’in satın alınmasıyla hem dağıtım zincirinde hem de üretimde iyileştirmeler yapıldığını kaydeden Aldemir, bu satın almayla yeni pazarlara yaptıkları ihracatın da arttığını dile getirdi.

Aldemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kerevitaş olarak 6 kıtada 70’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.İhracat gelirlerindeki artış tüm kategorilerde yurtiçi satış gelirlerindeki büyümenin üstünde seyretti. Ekiplerimiz odaklandığımız pazarlarda markalarımızı büyütürken yeni pazarlara açılma yolunda da önemli adımlar attı. Özellikle Ortadoğu pazarına hem margarin, hem de dondurulmuş gıda ve konserve alanında sunduğumuz yeni ürünlerle ihracatta geçen seneye oranla yüzde 50’nin üzerinde önemli bir ivme yakaladık. İhracatta yakaladığımız artışı her geçen yıl sürdürmeyi ve kârlılığımıza pozitif etkisini artırmayı amaçlıyoruz. Ayrıca turizm sektöründe yaşanan büyüme iş sonuçlarımıza olumlu katkı sağladı.”

Yeni Sistemle Esnaf da Rahatlayacak

 

ANKARA TBMM’ye sevk edilen yeni KDV Kanunu Tasarısının, KDV mükellefi olan esnaf ve sanatkâra bu verginin beyanı ve ödemesi ile ilgili büyük kolaylıklar getirdiğini söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken,Öncelikle Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’a, ve şahsında tüm Maliye bürokrasisine esnafın vergi ile ilgili işlemlerini basitleştirme yönündeki çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. Hasılat üzerinden yapılacak hesaplama, esnafa büyük bir kolaylık getirecek. Ancak vergi oranının düşük olması da oldukça önemli. Oran yüksek olursa hasılat esaslı vergilemeden beklenen verim alınmaz” dedi.

“ESNAF RAHATLAR DEVLETİN GELİRLERİ ARTAR”

Hasılat esaslı vergilemenin vergi ile ilgili işlemleri pratikleştirdiği kadar Maliyenin vergi gelirini de artıracağına inandığının altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken,Her sektörün kâr oranları farklıdır. Ancak ortalama bir hesapla hasılat üzerinden alınan yüzde 3 oranındaki verginin, kâr üzerinden alınan yüzde 20 oranında bir vergiye denk geldiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle, hasılat üzerinden alınacak KDV oranının da yüzde 2’yi geçmemesi gerekir. Örneğin yüzde 8 KDV oranı uygulanan gıda sektöründe vergi oranı yüzde 1’i geçerse esnaf bu sistemden zararlı çıkıyor. Yeni sistem ihtiyari olacağı için sektörüne göre yüzde 1 veya yüzde 2 oranındaki bir vergiye esnafın gönüllü uyumu yüksek olacaktır. Bu yöntemle devletin vergi gelirleri de artacaktırifadelerine yer verdi.

“FARKLI ORANLARDAN KAYNAKLANAN SORUNLAR KALKMALI”

KDV ödemelerinin aylık olarak yapılması yerine iki ayda bir yapılmasının esnafı bir nebze de olsa rahatlatacağını belirten Palandöken,Bugünkü yapıya göre kıyasladığımız zaman, yeni sistemde devletimiz esnafa 1 aylık ödeyeceği KDV tutarı kadar sıfır faizli kredi vermiş gibi oluyor. Bu ödeme kolaylığı esnafı son derece memnun edecek. Bununla beraber, KDV konusunda esnafın en büyük problemlerinden biri yüksek KDV oranları ile benzer mal ve hizmetlerde farklı uygulanan KDV oranları. Örneğin leblebiyi toptan alırsanız KDV oranı yüzde 1, perakende satarsanız yüzde 8. Leblebiyi soyayla kaplayınca oran yüzde 18’e çıkıyor. Bu gibi sorunları düzeltmek için kanun değişikliğine ihtiyaç bulunmuyor. Umuyorum ki KDV ile ilgili sorunların giderilebilmesi için hazırlanan bu paket yasalaştıktan sonra Bakanlar Kurulu Kararı ile farklı vergi oranı uygulamalarından kaynaklanan sorunlar da düzeltilir. Özellikle şehir içi ulaşım sektöründe, birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi KDV tamamen kaldırılır veya düşük oranlı bir vergi uygulanırsa ulaştırma sektörünün önemli bir sorunu daha çözülmüş olurşeklinde konuştu.

Önümüzdeki günlerde benzin ve motorin fiyatlarında indirim yapılmasını bekliyoruz

Son bir hafta içinde dolar kurunda ve Brent petrolün varil fiyatında hızlı bir düşüş görüldüğünü belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Önümüzdeki günlerde benzin ve motorin fiyatlarında indirim yapılmasını bekliyoruz” dedi.

EN AZ 20 KURUŞ İNDİRİM YAPILMALI

Afrin operasyonundan önce 3,83’TL’ye kadar ulaşan Amerikan Doları kurunun 3,76’a kadar düştüğünü açıklayan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Doların yanı sıra Brent petrolün uluslararası varil fiyatı da 73 dolardan 68-69 dolara kadar düştü. Finans uzmanları brent petrolün varil fiyatı ile dolar kurundaki düşüşün süreceğini belirtiyorlar. Buna göre benzin ve motorin grubunda yapılan indirim oranında fiyatların aşağı çekilmesi artık kaçınılmaz” diye konuştu.

AKARYAKITTA VERGİ ORANLARI YÜZDE 10 İNDİRİLMELİ

Son 6 aydır enflasyon oranlarındaki artışta en büyük paylardan birinin ulaştırma grubundaki fiyat artışları olduğunun altını çizen Palandöken, “Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon oranı beklentisini yüzde7’den yüzde 7,9’a yükseltti. Akaryakıtın fiyatının artması demek, tüm mal ve hizmetlerin fiyatının artması demektir. Dolayısıyla, enflasyon oranlarında kalıcı bir düşüş sağlanana kadar benzin ve motorinin vergisi 10 puan azaltılmalıdır. Böyle bir adım atılırsa ekonomide görülecek canlanmanın vergi gelirlerine olumlu etkisi akaryakıtta indirim yapılan ÖTV’den daha fazla olacaktır” şeklinde konuştu.

YILBAŞINDAN İTİBAREN FARKLI SEKTÖRLERDE DE VERGİ İNDİRİMİ YAPILMALI

Beyaz eşya, mobilya ve inşaat sektöründe yapılan vergi indirimlerinin süresinin bu ayın sonunda biteceğini hatırlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Vergi indirimlerinin ekonomik canlanmaya etkisi büyük oldu. Bu indirimlerin süresi yılsonuna kadar uzatılmalı” dedi.

DSC_6576

“VERGİ İNDİRİMLERİ İLE SATIŞLAR VE VERGİ GELİRLERİ ARTTI”

 

Vergi indirimi yapılan sektörlerde indirimin etkisinin çok büyük olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Palandöken, “Vergi indirimi sonrasında yurt içi satışlar beyaz eşyada yüzde 25, mobilyada yüzde 35, konutta yüzde 8,2 arttı. Satışlardaki bu artışın büyüme oranının yükselmesine etkisi ise oldukça fazla. Dolayısıyla vergi indirimlerinin yıl sonuna kadar uzatılması halinde bu olumlu etkinin de bir süre daha devam edeceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.

 

-“DEĞİŞİK SEKTÖRLERDE DE VERGİ İNDİRİM YAPILMALI”

 

Son aylardaki ekonomik büyüme hızının sürdürülebilir olabilmesi için farklı sektörlerde de vergi indirimlerinin değerlendirilmesi gerektiğine inandığını belirten Palandöken, “Beyaz eşya, mobilya ve inşaattaki vergi indirimlerinin süresi dolduktan sonra diğer sektörlerde de vergi indirimlerinin etkisi değerlendirilmeli. Otomotiv ve elektronik eşya gibi sektörlerde geçici süreli vergi indirimleri yapılmalı. Özellikle hurda teşviki yürürlükteyken otomotivde yapılacak vergi indiriminin satışlara ve dolayısıyla da ekonomik büyümeye etkisinin çok büyük olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

 

“VERGİ İNİDİRMLERİ VERGİYİ AZALTMAZ”

 

Sektörel bazda yapılan geçici süreli vergi indirimlerinin vergi gelirlerini azaltmayacağını da ifade eden Palandöken, “Ekonominin durgunlukta olduğu dönemlerde vergi indirimleri vergi gelirlerini azaltmaz. Nitekim satılmayan ürünün vergisi de olmaz. Dolayısıyla ÖTV’de indirim yaparak satışların artması sağlandığında, KDV, gelir ve kurumlar vergisi gibi diğer vergiler artıyor. Ayrıca, indirim yapılan sektörlerde istihdam oranı da arttığı için çalışanların vergisi, sigorta primleri artıyor, kayıt dışılık azalıyor. Dolayısıyla ekonomik canlanma sağlandığında bunun vergi gelirlerine etkisi de çok daha fazla oluyor. Bu nedenle iç talebi artıracak şekilde geçici süreli yapılan vergi indirimleri ekonomiye son derece olumlu yansıyor. Bu etkileri, 2010 yılındaki kriz nedeniyle yapılan indirimlerde açıkça gördük. Küresel krizin Türkiye ekonomisini teğet geçmesinde en büyük etki vergi indirimleri olmuştu” dedi.