Etiket arşivi: Uygun

Doğal kaynakların korunmasına vesile olacak

 

SASKİ tarafından düzenlenen Bilinçli Su Kullanımı Eğitimleri Kocaali Süngüt Mahallesi Kuran Kursu ile devam etti. Eğitimin ardından düşüncelerini paylaşan kurs hocası Mehmet Uygun, “Bilinçli bireyler yetiştirmek, onlara bu şekilde bilgilerin verilmesi ileride doğal kaynaklarımızın daha etkili, daha doğru, daha güzel kullanılmasına ve korunmasına vesile olacak” dedi.

 

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), yaz aylarında da Bilinçli Su Kullanımı Eğitimleri ile öğrencilerle buluşmaya devam ediyor. Bu kapsamda son olarak Kocaali Müftülüğü Süngüt Mahallesi Kuran Kursu’nda düzenlenen eğitimle öğrencilere, suyun kaynağından alınarak musluklara ulaştırılıncaya kadar geçirdiği aşamalar, atıksuların arıtılması ve çevre için önemi, sudan elektrik üretimi ve tükenmekte olan bir kaynak olarak suyun nasıl tasarruflu kullanılabileceğine ilişkin bilgiler verildi. Her eğitim sonunda olduğu gibi öğrencilere SASKİ tarafından hazırlanan eğitim setleri hediye edildi.

 

SASKİ bizi mutlu etti

Eğitimin ardından düşüncelerini paylaşan Süngüt Mahallesi Kuran Kursu Hocası Mehmet Uygun, “Çok verimli, gayet güzel ve çocukların bu anlamdaki ihtiyacını karşılayan bir eğitim oldu. SASKİ çalışanlarının bizzat gelip ilgilenmeleri ve çocuklarımıza hediyeler getirmeleri bizleri çok mutlu etti. Gayet memnun kaldık. Çocuklar akıllı ve verilen görevleri yerine getiren çocuklar. Kendileri de bir dağ köyünde ve suyun merkezinde yaşadıkları için verilen eğitimde öğrendikleri bilgileri günlük yaşamlarında uygulayacaklarını düşünüyorum. Bilinçli bireyler yetiştirmek, onlara bu şekilde bilgilerin verilmesi ileride doğal kaynaklarımızın daha etkili, daha doğru, daha güzel kullanılmasına ve korunmasına vesile olacak. Önemli hizmetleri bizlerle buluşturan SASKİ’nin başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.

“KUZEY IRAK REFERANDUMU: KERKÜK VE TÜRKMENLER KONULU” PANEL GAZİMAĞUSA’DA YAPILDI

IMG_2022Gazimağus Belediyesi’nin katkılarıyla  KKTC  Ahiska Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği “Kuzey Irak Referandumu: Kerkük ve Türkmenler” Konulu Panel Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda yapıldı. Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter’in de katıldığı ve kendisine bir plaket takdim edildiği gecede, Irak Milli Türkmen Partisi Kurucusu Dr. Muzaffer Aslan ile Gazeteci Yazar, Kerkük Kültür Derneği Başkanı Dr. Şemsettin Kuzeci konuşmacı olarak yer alırken, Sanatçı Ömer Türkmenoğlu ise programın sonunda şarkılar seslendirdi. Panelin açılışında KKTC Ahiska Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hakan Uygun, TC Lefkoşa Büyükelçiliğinde Müşavir Sefa Ekin konuşma yaparken, Irak Türkmen Cephesi Lideri Eşrat Salihi’nin görüntülü konuşması yayınlandı.IMG_2023
Panelin açılışında konuşan KKTC  Ahiska Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hakan Uygun, Ahiska Türkleri olarak Osmanlı egemenliği sonrasında birçok mağduriyete uğrayan Türkmen kardeşlerini çok iyi anladığı ve onlarla duyudaş olduğunu ifade etti. Osmanlı devletinin 1. Dünya savaşından çekilmek için Mondro Ateşkes Anlaşması yürürlüğe girdiğinde Musul ve Kerkük Türk ordusunun kontrolü altında olduğunu, ancak İngiliz kuvvelerinin ateşkese rağmen Musul ve Kerkük’ü işgal ettiğini ve bu işgali kalıcı hale getirdiğini ifade ederek, Kuzey Irak’ta yapılan referandumun ise Irak Anayasası’na göre geçerliliğinin olmadığını söyledi. “Adına referandum denen komedi uluslararası hukuka da aykırı olduğu için kabul edilmemiştir” diyen Uygun, referandumun hiçbir geçerliliği olmadığını söyledi.
Uygun, 2003’te Amerika’nın Irak’ı işgalinin ardından Kürtleri Kerkük’e yerleştirerek Türkmenleri azınlığa düşürme planları yapıldığını, ancak bu tür girişimleri şiddetle reddettiklerini ifade ederek Kerkük’ün kadim Türkmen yurdu olduğunu belirtti. Türkiye’nin hem Ahiska Türkleri hem batı Trakya Türkleri hem de Irak’taki Türkmenleri korumak için sürekli çaba sarfettiğini, KKTC’de özgürlüklere sahipsek bunun Türkiye sayesinde olduğunu söyledi.IMG_2018
TC Lefkoşa Büyükelçiliği Müşaviri Sefa Ekin ise, Doğu Türkistan kökenli bir ailenin çocuğu olarak, Kerküklüyü, batı Trakyalıyı, Kırımlıyı, Ahıskalılar’ı çok iyi anladığını, Türkmeneli’nde çok bulunduğunu ifade ederek, kendisinin ortaokul çağındayken Kerkük’te şehit edilen Kerkük Türklerinin lideri Ata Hayrullah’ın hikayesini öğrendiğini ve çok duygulandığını anlattı ve bu olaydan dolayı Kerkük’ün Türk yurdu olarak kalacağına inandığını belirtti. Ekin, Ata Hayrullah’ın öldürüldüğünü, ve etlerinin kemiklerinden ayrıldığını ve 10 kuruşa satışa çıkarıldığını söyleyerek,  böyle bir atanın çocuklarının her türlü esaret altında tutulamayacağını ve Kerkük’ün birgün kendi yönetimine kavuşacağını söyledi.  Kerkük’te yaşanan acıyı ve korkuyu anlatan Sefa Ekin, Türklerin birbirine sahip çıkması gerektiğini, Türkiye’siz hiçbir şeyin olamayacağını belirtti.
Gazeteci Yazar, Kerkük Kültür Derneği Başkanı Dr. Şemsettin Kuzeci konuşmasında, Türkmeneli’nin Irak haritasında kuzeyden güneye kadar 70 civarında yerleşim yerini kapsadığını, Osmanlı’dan önce 6 Türk devletinin kurulduğu Irak’ta Türkmenlerin varlığının eskiye dayandığını, 1918’te Osmanlı’nın çekilmesiyle Irak’ın İngiliz mandasına girdiğini söyledi. Kuzeci, Irak’ta 1921’de kraliyet kurularak Faysal’ın başa getirildiğini, 1932’de Irak devletinin resmi devlet unvanı kazandığını, 1958’de darbeyle cumhuriyet ilan edildiğini, Türkmenlerin 1980’den 2003 yılına kadar ise Saddam rejiminin Araplaştırma politikasına maruz kaldığını söyledi. Yüzlerce Türkmen için idam raporu çıkarıldığını, Türkiye yanlısı, MHP yanlısı gibi gerekçeler gösterildiğini ifade ederek, Türkmenlerin 99 yıldır varlığını ayakta tutmak için mücadele verdiğini söyledi. Kuzeci, Cumhurbaşkanının Kerkük için eşit yönetim modelini Kürtlerin kabul etmediğini, referandumun Irak anayasına aykırı olduğunu, Irak’ın bütün olarak federal bir ülke olduğu ve bölünemeyeceğine dikkat çekerek, bu nedenle Kerkük vilayet meclisinin referandum yapma yetkisi olmadığını kaydetti.
Irak Milli Türkmen Partisi Kurucusu Dr. Muzaffer Aslan ise, Atatürk’ün Kıbrıs’a yavru vatan, Kerkük’e de balavatan dediğini aktararak, balavatandan yavruvatana selamlar diyerek konuşmasına başladı ve Balkanlar Kafkaslar ve Ortadoğundan birine hakim olan bir milletin mutlaka dünyaya hükmettiğini ifade ederek, Türk milletinin her 3 noktaya hakim olduğunu söyledi. Türk milleti olarak mutlaka buralarla ilgilenmek zorunda olduğumuzu, Allah’ın buralarda Türkleri görevlendirdiğini ifade ederek, Türklerin bu topraklarda yaşayan her etnik gruba sahip çıkması gerektiğini belirtti. Kerkük ve Türkmeneli’ndeki doğal zenginlikler ve stratejik konumunun Türkiye’nin düşmanlarının iştahlarını kabarttığını, Türk idaresinden ayrıldıkları 100 yılda başlarına gelmeyen kalmadığını ifade etti ve 1959 Kerkük katliamını yaşadıklarını, geçmişte seslerini duymayan Türkiye’nin şu anda en büyük destekçileri olduğunu belirtti.
“Kuzey Irak” diye nitelendirilen bölgeyi kendisinin “Irak’ın kuzeyi” diye ifade eden Aslan, Saddam yönetimi süresince Irak’ın kuzeyinde ilk çalışmalarında eğitime çok önem verdiklerini, 17 okulda Türkçe eğitime başladıklarını, 2003’ten sonra da eğitim seferberliğiyle 140 okula ulaştığını söyledi. 2003’ten sonra Türkmenlere yasaklanan siyaset, teşkilatlanma sivil toplum kuruluşu kurma gibi faaliyetler gibi  çalışmaları bugün yapabildiklerini, çalışmalarının sadece Kerkük’te değil bütün Türkmeneli’ye yayıldığını, tüm bunların Türkiye sayesinde olduğunu söyledi.  Irak, Yemen, Suriye ve Lübnan’da yapılanların tek amacının haçlı seferlerine karşı koyan Türk ve Müslüman ordulara liderlik yapan Türkiye’den intikam almak olduğunu ifade eden Aslan, Türkiye’yi parçalamak için atılan adımlar olduğunu ifade etti. Kerkük, Halep, Erbil gibi yeleri ele geçirip Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne teşebbüs etmek istendiğini, bütün oyunların kursaklarında kaldığını, referandum konusunun da oldu bittiye getirilmek istendiğini söyledi. Amaçlananın Türkmeneli bölgesinde bir oldu bittiyle o bölgeleri Kürt veya Arap toprağı ilan etmek olduğunu, oluşturdukları yapmacık bir yönetime Kerkük’ü de katmak istediklerini, bir Türk bölgesi olan Erbil’i Kürtleştirmek istediklerini söyledi. Aslan, Kerkük’te önce Saddam yönetimi kanlıyla on binlerce Arabı ve kısmen de Kürtleri yerleştirdiklerini, 2003’ten sonra da Amerika’nın desteğiyle 820 bin olan Kerkük nüfusunu, Kürtleri bölgeye taşıyarak  1milyon 400 bine çıkardıklarını söyledi.
Aslan, 2003’ten sonra Irak’ta birinci etnik grup Araplar olmasına rağmen ikinci etnik grup olan Kürtlerin en çok söz sahibi olduğunu ve Irak’ın yönetiminin zaafından faydalanarak çok sayıda makama sahip olduklarını, Kerkük’ü de referandumla Irak’ın kuzeyinde oluşan Kürt bölgesine dahil  etmek istediklerini söyledi. Dünyaya meydan okuyan Kürtlerin yaptığı referanduma ABD’nin, Irak yönetimi, komşu ülkeler, Türkiye, İran, Suriye, Arap ülkeleri ve Avrupa’nın karşı çıktığını ifade eden Aslan, Kürtlerin hezimete uğradığını, peşmergelerin şehri boşalttığını, valinin kaçtığını, Irak yönetiminin idareyi eline aldığını söyledi. Aslan, Kerkük’te eşit yönetim istediklerini, Türkiye’nin BM nezdindeki girişimleriyle yüzde 32 oranında yönetime katılım istediklerini, bu yönde Irak’ın başbakanının olumlu tavrı olduğunu söyledi. “Güçlü bir Türkiye hepimize sahip çıkacaktır” diyen Aslan, haklı olmanın yetmediğini güçlü de olmak gerektiğini belirtti.

Çevrenizdeki en iyi otel trivago

                     

Bursa en uygun fiyat: 159TL           İstanbul en uygun fiyat: 103TL

                     

Alanya en uygun fiyat: 100TL        Antalya en uygun fiyat: 96TL

                     

Bodrum en uygun fiyat: 69TL               İzmir en uygun fiyat: 90TL

 

ATTEİT Temsilcisi Karaalp Kocaeli’de ki dernekler ile görüştü

Abhazya – Türkiye Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Temsilcisi Ruhi Karaalp, Kocaeli Kafkas Kültür Derneği ve Kocaeli Abhaz Derneği’nin yöneticileriyle bir araya geldi.t1

Abhazya – Türkiye Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Temsilcisi Ruhi Karaalp, Kocaeli Kafkas Kültür Derneği ve Kocaeli Abhaz Derneği’nin yöneticilerine yaptığı davet üzerine, Ramada Plaza’da toplantı gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen toplantıda Ruhi Karaalp’in yanı sıra Abhazya – Türkiye Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Temsilci Yardımcısı Olgun Aksoy, Kocaeli Abhaz Derneği Başkanı Hasan Konca, Kocaeli Kafkas Kültür Derneği Başkanı Erdal Çatan, Kocaeli Abhaz Derneği Yöneticileri Sedat Şanbay, Orhan Okuyucu, Selma Bayrak, Uğur Aksoylu Kocaeli Kafkas Kültür Derneği Yöneticileri Hayri Tolga Asalkan, Cengiz Hurma, İskender Öztekin, Ömer Özer, İbrahim Uygun yer aldı.

TEMASLAR HER ZAMANKİ GİBİ SÜRECEKt2

Abhazya – Türkiye Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Temsilcisi Ruhi Karaalp, toplantıda yaptığı konuşmada, Kocaeli’de kuzey Kafkas halklarını temsil eden 2 derneğin olduğuna dikkat çekerek, biz Kafkasyalılar olarak Kocaeli’de çok güçlüyüz. Hayatın ve iş hayatının tam ortasında kuzey Kafkas halkları var. Bu iki dernek ile birlikte, Kocaeli’de ulaşılmadık kuzey Kafkas halkı kalmayacak” dedi.t3

KOCAELİ’NİN ÖNEMİ BÜYÜK

Kafkas halklarının, Kafkas – Rus savaşlarında Osmanlı topraklarına göçe zorlandığını, göçte karaya çıkan bir grubunda Kandıra Kefken’den çıktığını hatırlatan Karaalp, “Kocaeli’nin Kuzey Kafkas halkları için önemi çok büyük. Dedelerimizin karaya çıktığı noktalardan birisi de burası. Kocaeli’de biz sürgünden beri vardık, bundan sonra da var olmaya çalışacağız. Biz kuzey Kafkas halkları olarak, iş hayatından siyasete kadar, spordan sanata kadar her alanda var olduk bundan sonra da daha güçlü bir şekilde olacağız” ifadelerinde bulundu.

BAŞKANLARDAN TEŞEKKÜR

Yapılan toplantıda Kocaeli Kafkas Kültür Derneği Başkanı Erdal Çatan Ruhi Kraalp’in davetine teşekkür ederek, “bu güzel akşamdan dolayı ben sayın Ruhi Karaalp’e, Kocaeli Abhaz Derneği Başkanı Hasan Konca ve yöneticilere ve Kocaeli Kafkas Kültür Derneği yöneticilerine çok teşekkür ederim” dedi. Kocaeli Abhaz Derneği Başkanı Hasan Konca’da Karaalp’e teşekkür ederek, “bu güzel akşamda bu toplantıyı organize eden sayın temsilcimiz Ruhi Karaalp’e teşekkür ediyoruz. Değerli dostum Erdal Çatan ve yöneticilerine de teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.t4

Kafkas Sürgününün Tarihi Açığa Çıkıyor

SÜRGÜN.jpg2

21 Mayıs 1864’te Kafkas – Rus savaşları sonucunda Anadolu topraklarına sürülen Kafkasyalıların ilk çıktığı kara alanlarından biri olan Kocaeli Kandıra Babalı Köyü’nde arkeoloji çalışmaları başlatılıyor.

 

SÜRGÜNBir süredir çalışmaları sürdürülün Kafkas Sürgün anması için Kandıra’da temaslarda bulunuldu. 1864 yılında Kuzey Kafkasya’dan Rus savaşı sonucunda Anadolu topraklarına sürülen Kafkas halklarının ilk çıktıkları noktalardan biride Kandıra Kefken Babalı Köyü olarak uzmanlar tarafından tespit edilmişti. Çarlık Rusyası tarafından Anadolu topraklarına sürgün edilen Kafkasyalılar büyük trajediler yaşamıştı. En somut delil ise yakın zamanda yapılan araştırmayla ortaya çıktı. Sürgünde 2 adet gemi, Kafkasya’dan yola çıktı. Karadeniz üzerinden Kandıra Babalı Köyü’ne ulaşan gemilerden biri Babalı Köyü yakınlarında battı. Birçok Kafkasyalı boğularak öldü. Bir gemi ve batan gemiden çıkan bazı Kafkasyalılar kurtulmayı başardı.

 

 

MAĞARADA ARKEOLOJİ ÇALIŞMALARI YAPILACAK

Birkaç yıldır Kafkasyalılar atalarını bölgede yapılan anma etkinlikleriyle anıyordu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, KAFFED, ABHAZFED ve Kafkasyalı işadamları tarafından bölgede geçtiğimiz aylarda çalışma başlatıldı. Babalı ve Karaağaç Köyü’ne giden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Nermin Tol, Kocaeli Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Kandıra Şube Müdürü Faruk Taşer ve Demet Gül, Kocaeli Kafkas Kültür Derneği yöneticisi İbrahim Uygun, Sakarya Abhaz Derneği Yöneticileri Ahmet Zeki Aslan ve Hakan Metin Mercan, Akmis Seyahat Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Karaalp, Akmis Seyahat Genel Müdürü Olgun Aksoy ve Kafkasyalı İşadamı Hasan Konca burada incelemelerde bulundu.

 

 

ÇALIŞMALAR HIZLANDI

Yapılan incelemeler neticesinde Mayıs ayında yapılacak olan anmadan önce bölgede genel temizlik ve  on binlerce kişiyi misafir edebilecek şekilde çalışmalar yapılacak. Kocaeli Müze Müdürlüğü mağarada arkeoloji ve inceleme çalışmaları yapacak. Gün yüzüne çıkacak tüm bilgi ve nesneler muhafaza edilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi KAFFED ve ABHAZFED’in 16 ve 21 Mayıs’ta gerçekleştirecekleri anma törenleri öncesinde çalışmalarını hızlandırdı.SÜRGÜN.jpg1

İyi Ki Varsınız!

iyi
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önemli  sosyal projelerinden biri olan Abla-Ağabey-Kardeş Projesi, ikinci dönemine İzmirli grup “Düş Gezginleri”nin konseriyle start verdi. İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde bir araya gelen 500’e yakın abla, ağabey ve kardeş, şarkılara eşik edip doyasıya eğlendi. Grupta baterist olan yer alan projenin eski gönüllülerinden Hamit Onur Uygun, kardeşleri karşında bateri çalmanın mutluluğunu yaşadı.  Projede gönüllü olarak çalışan abla ve ağabeyler, sosyal olanakları kısıtlı bölgelerden gelen kardeşler için bu tip etkinliklerin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
 
Önce paylaşmak
2007 yılı Mart ayında bir sosyal dönüşüm projesi olarak Türkiye’de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamaya konan “Abla-Ağabey-Kardeş Projesi”, her öğretim döneminde üniversite öğrencisi gönüllü abla ve ağabeyleri kardeşleri ile buluşturuyor.iyi3
Bornova’da Mevlana, Altındağ, Naldöken ve Yakaköy, Konak’ta İkiçeşmelik, Toros ve Gültepe’de, Buca’da ise Yenigün Mahallesi’nde sürdürülen projenin bu dönemi Mayıs ortasında sona erecek. Kentsel ve sosyal olanakları kısıtlı bölgeleri hedef alan projede bu sene yaklaşık 300 gönüllü,170 kardeşi ile buluşuyor ve onların gelişimine destek veriyor.iyi2
2015 yılı başından itibaren Tarihi Havagazı Fabrikasında hizmet vermeye başlayan “Abla –Ağabey- Kardeş Proje Ofisi”, aynı zamanda gençlerin proje dışında da zaman geçirmesine olanak sağlayan bir gönüllü merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Burada yapılan ön görüşmelerden sonra gönüllüler, gerekli belgeleri ve eğitimlerini tamamlayarak kardeşleri ile buluşmaya hazır duruma geliyor. Bu dönem için başvurular Nisan başına kadar devam edecek. Gönüllü olmak isteyen gençler, ayrıntılı bilgi içingonulluyum.izmir.bel.tr adresine başvurabilir.