Etiket arşivi: Ulaştırma

Bakan Turhan’ın ‘yeğenimden duydum’ sözüne İmamoğlu’ndan cevap

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın “yeğenim söyledi deniz trafiği artmış” sözlerine cevap verdi.

mask

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın “Yeğenim söyledi; ‘geçen yıl Üsküdar’dan Beşiktaş’a 15 dakikada geçiyorduk bu sene yarım saati buluyor’ dedi. Çok yoğun deniz trafiği var” şeklindeki sözleri kamuoyunda tartışılıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Kanal İstanbul’a ilişkin Ulaştırma Bakanı açıklama yaptı. Yeğeninin kendisine ilettiği bir bilgiyi de paylaştı. Deniz trafiğinin yoğun olduğunu, bu nedenle Kanal İstanbul’a gerek olduğunu söyledi” hatırlatmasına, “Ulaşım, hele hele deniz ulaşımı konusunda, mesleğini bilmiyorum ama, yeğeninin fikri ile İstanbul’un, Türkiye’nin en büyük en önemli projesine kanaat getirdiğini söyleyen bir Bakan varsa, gerisinin yorumunu vatandaşa bırakıyorum” cevabını verdi.

HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Kadın Muhtarlarımızı Dinliyoruz” toplantısı arasında gazetecilerin sorularını da cevapladı. İmamoğlu, “İBB ve iki bakanlık arasında 2018 yılında imzalanan ‘Kanal İstanbul İşbirliği Protokolü’ne meslek odaları tarafından açılan iptal davasında mahkeme ret kararı verdi. Protokol hukuku uygun bulundu. Değerlendirmenizi alabilir miyiz” sorusuna, “Süreç aslında devam ediyor. Yani bu bir sonuç değil. ‘Bir üst mahkemede incelenmek üzere’ diye bir karar bize ulaştı. Dolayısıyla istinafın süreci var. Süreç devam ediyor. Henüz hukuken tamamen netleşmemiş bir süreçle ilgili şimdiden konuşmak istemiyorum” yanıtını verdi.

“PROTOKOLDEN ÇEKİLME SEBEBİMİZ; İDARİ”

İmamoğlu, “Kafalarda bazı soru işaretleri oluştu. İBB’nin protokolden çekilmesi ile bu mahkeme süreci arasında bağlantı var mı” sorusunu ise “Yok, onla çok bağlantılı değil. Bizim çekilme sebebimiz, idari bir sıkıntı olması. Nedir o? Bir karar oluşturuyorsunuz, belediye başkanı olarak imza atıyorsunuz. Yetkisiz bir imza. Aradan 2-2,5 ay geçiyor ve meclis kararı alıyorsunuz. Bu doğru bir süreç değil. Hukuken doğru değil. Olmayan bir yetki ile bir protokol imzası atıyorsunuz. Düşünün ki, ben şimdi bir karar alacağım, yok yetkim ve 3 ay sonra bunu meclisten geçireceğim. Bu olmuş bir şey değil. Doğru da değil. Bu yanlıştan ötürü, bu protokolden vazgeçtiğimizi ve doğru olmadığını ilettik. Bu benim kişisel sürece dair olumsuz bakışımla ilgili değil” şeklinde yanıtladı.

“KOMEDİ FİLMİ GİBİ”

İmamoğlu, “Kanal İstanbul’a ilişkin Ulaştırma Bakanı açıklama yaptı. Yeğeninin kendisine ilettiği bir bilgiyi de paylaştı. Deniz trafiğinin yoğun olduğunu bu nedenle Kanal İstanbul’a gerek olduğunu söyledi” hatırlatmasına şu cevabı verdi:

“Artık Ulaştırma Bakanı’na bu konularda cevap vermeyi de kendime sıkıntı olarak görüyorum. Çünkü üzülüyorum. Her defasında üzüldüğümü de dile getiriyorum. Ulaşım, hele hele deniz ulaşımı konusunda da mesleğini bilmiyorum yeğeninin, ama yeğeninin fikri ile İstanbul’un Türkiye’nin en büyük en önemli projesine kanaat getirdiğini söyleyen bir Bakan varsa, gerisinin yorumunu vatandaşa bırakıyorum.”

İmamoğlu, “Şehir hatlarında trafik yoğunluğu ile ilgili bir sıkıntı var mı” sorusuna da “Hiç öyle bir problem yok. Garip bir durum, anlatılan ortam garip. Biraz komedi filmi gibi. Onun için yorum bile yapmak istemiyorum. Çok üzüntü verici. Yani bu kadar mühim bir mesele, bu kadar önemli bir proje. Ve Ulaştırma Bakanı diyorsa ki, ’15 dakika yerine 30 dakika sürüyor ve bundan dolayı Kanal İstanbul gerekli’. Gerisinin kanaatini vatandaşa bırakıyorum” cevabını verdi.

Bakan Turhan’dan flaş ‘Kanal İstanbul’ açıklaması: Güzergah belli oldu

Gündemde ‘Kanal İstanbul’ projesine ilişkin tartışmalar devam ederken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın projenin güzergahının belirlendiğini duyurdu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, TBMM ‘de yaptığı ‘Kanal İstanbul’ projesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

‘Kanal İstanbul’un proje ve planlama çalışmalarının tamamlanıp yapımına başlanacağını duyuran Bakan Turhan, ‘Kanal İstanbul’un güzergahının belirlendiğini söyledi.

‘Kanal İstanbul’ projesinin güzergahına ilişkin dikkat çeken açıklama yapan Turhan, şu ifadeleri kullandı:

“Karayollarında yap işlet devret modeliyle yaptığımız 4 projenin yatırım bedeli 109 milyar 820 milyon lira. Bu projeler için ödediğimiz toplam garanti ise 9 milyar 640 milyon lira.

İstanbul Boğazı’na alternatif sağlayacak mal ve can güvenliğinin teminatı olacak Kanal İstanbul’un güzergahını belirledik. Proje ve planlama çalışmalarını tamamlayıp yapımına başlayacağız. Bu konuyla alakalı doğrudan bilgiye sahip olmayan kişilerin eleştirilerini saygıyla karşılıyoruz. Ancak kimsenin şüphesi olmasın, projenin fizibilitesini en ince ayrıntısına kadar yaptık.”

CHP’li Sındır, “3. Havalimanı’nın uçuş emniyeti var mı?”

CHP’li Sındır, “3. Havalimanı’nın uçuş emniyeti var mı?”

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, TBMM Başkanlığına verdiği araştırma ve soru önergeleriyle 3. Havalimanının mevcut durumunu ve özellikle iniş ve kalkış pistlerinin hemen yanında yer alan Rüzgar Enerji Santrallerini Meclis Gündemine taşıdı.
 
Sındır; verdiği soru önergesiyle verilen yolcu garantisine ulaşılıp, ulaşılamadığını, öngörülen yolcu sayısını, uçuşlardaki rötar sayısı ve sıklığının nedenlerini ve özellikle de havalimanının iniş ve kalkış pistlerinin hemen yanında yer alan Rüzgâr Enerji Santrallerinin yarattığı tehlikeyi, şiddetli ve sürekli yanal rüzgârların olduğu bir bölgede havalimanının yapılmış olmasının risklerinin neler olduğunu sordu. Sındır, verdiği araştırma önergesiyle de 3. Havalimanı’nın inşaatı esnasında yaşanan iş kazalarının, yaşamını yitirenlerin sayısının, tahrip edilen ormanlık alanların araştırılarak tespit edilmesini istedi.
 
RES’LER NE OLACAK?
Havalimanının iniş ve kalkış pistlerinin hemen yanında yer alan Rüzgar Enerji Santrali’ne dikkat çeken Sındır, “RES’lerin olduğu bu bölgede rüzgarların özellikle de yanal rüzgarların şiddetli ve sürekli olduğu bilinmekte. Böylesi rüzgarların olduğu bir bölgede havalimanının yapılmış olmasının hiçbir riski yok mudur? Bilimin ve tekniğin ışığında yeterli çalışmalar yapılmış mıdır?  Havalimanının hemen yanındaki söz konusu RES türbinlerinin varlığı, gerek yükselti gerekse çevreye yayılan ve hava araçlarının navigasyon sistemlerini dahi etkileyebileceği düşünülen elektromanyetik alan nedeniyle tehlike yaratmakta mıdır? 3. Havalimanı’nın uçuş emniyeti var mıdır?  RES türbinlerinin kaldırılması düşünülmekte midir? Bütün bu sorunlar bilinmiyor muydu, biliniyordu da önemsenmedi mi ya da yok mu sayıldı? Bu konuda Sayın Bakan kamuoyunu mutlaka bilgilendirmelidir” dedi.
 
“AKIL VE BİLİMDEN UZAK YER SEÇİMİ”
İktidarın 3. Havalimanı’nda üç maymunu oynadığını ifade eden Sındır, “Sivil Toplum Kuruluşları ve Akademik Meslek Odaları, bilimsel ve teknik verilere dayalı olarak, 3. Havalimanının inşa edileceği bölgenin yanlış olduğunu, doğaya ve canlı yaşama ciddi zararlar vereceğini ifade ettiler. Ne yazık ki tüm bu görüşler ve ortaya konulan raporlar iktidar yetkilileri tarafından bugüne kadar görmezden, duymazdan ve bilmezden gelindi. 3 Maymun oynandı. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Sayın Mehmet Cahit Turhan, İstanbul Yeni Havalimanı ve yakın çevresinde kötü hava şartlarının meydana geldiğini, trafik akışında uzun süreli beklemelerin ve pas geçmelerin yaşanabileceğini açıkladı. Birkaç gün önce bir uçak, bir kuş sürüsüne çarparak, acil iniş yaptı. Ana piste giden taksi yolu çöktü. İstanbul Havalimanı’na inmek üzere yaklaşan uçaklar şiddetli rüzgarlar nedeniyle bir süre havada tur atmak zorunda kalıyor. Sayın Bakanın açıklamaları ve yaşanan olaylar havalimanının yapıldığı yerin ne kadar yanlış olduğunun somut işaretidir. Maalesef tüm bu yaşananlar bilimden uzak hareket etmenin ve plansızlığın sonucudur. Ayrıca, 3. Havalimanı inşaatında ağaç katliamı da yapıldı, ekoloji tahrip edildi. Bunlar yetmezmiş gibi havalimanı için çok rüzgarlı bir alanı hem de yanı başında RES’lerin olduğu bir bölgeyi seçtiler. Yoksa bu tercihler, akıl ve bilimin önüne geçen rant ve talan zihniyetinin bir sonucu mudur? ” dedi.
 
“AĞAÇLAR TAŞINDI MI?”
3. Havalimanı’nın 76,5 milyon metrekare alan üzerinde inşa edildiğini belirten Sındır, “Yeni havalimanının proje alanı toplam 7 bin 650 hektar olup, bunun 6 bin 172 hektarı ormanlık bir alanın üzerine inşa edildi. İstanbul’un akciğerleri iktidarın mega projesiyle ranta kurban edildi. İktidar 3. Havalimanı’nı yaparken ormanların; odun üretimi, su üretimi, iklim düzenlediğini, karbon bağlama ve oksijen üretme merkezleri olduğunu, hava kirliliğini azalttığını ve canlıların yaşama ortamı olduğunu bilmiyor muydu? 2013 tarihli 1. ÇED raporunda 2 milyon 513 bin 341 ağacın, 657 bin 950’sinin kesileceği, 1 milyon 855 bin 391 ağacın ise taşınacağı belirtiliyordu. Bu ağaçlar taşındı mı? Taşındıysa nereye taşındı? Yayımlanan raporların hiç birinde bu bilgilere ulaşamıyoruz” dedi.
 
“İŞ KAZALARI, İŞ CİNAYETLERİ ÖNLENEBİLİR”
3. Havalimanın inşaatı esnasında birçok yurttaşın yaşamını yitirdiğini ifade eden Sındır; “inşaatı esnasında birçok insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Resmi olarak sorulan sorulara verilen yanıtta 52 kişinin yaşamını yitirdiği ifade edilse de 400’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği ve bunun açıklanmadığı belirtiliyor. İş kazaları, iş cinayetleri önlenebilir. Yeter ki bilimin ve tekniğin ışığında önlemler alınsın, yeter ki sorumluluk sahibi olanlar gereğini layıkıyla yapsın. Havalimanında çalışan işçiler emeklerinin karşılığını alamadıkları için adli yola başvurdular. Emekçilere, işçilere neden ödeme yapılmadı. 3. Havalimanı ile ilgili her konunun takipçisi olacağız. Verdiğimiz araştırma önergesiyle 3. Havalimanı’nın inşaatı esnasında yaşanan iş kazalarının, yaşamını yitirenlerin sayısının, tahrip edilen ormanlık alanlarının tespit edilmesi sağlanacak; kuşların göç yoluna, kuş türlerine olan zararları ile iklimi ve doğal yaşamı nasıl etkilediği de ortaya çıkacaktır” dedi.
 
Sındır, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Sayın Mehmet Cahit Turhan’a yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:
 
1)            3. Havalimanını yapan İGA’nın bu önergenin verildiği tarih itibariyle paydaşları ve sahip oldukları paylar ne kadardır?
2)            3. Havalimanı paydaşlarının bugün itibariyle kredi borçları ne kadardır?
3)            Havalimanı açıldığından önergenin verildiği tarihine kadar geçen sürede günlük uçuş ve yolcu sayıları nedir?
4)            Havalimanı için yükleniciye ilk 13 yıl için 6.3 milyar Euro yolcu gelir garantisi verildiği bilinmektedir. Önergenin verildiği tarih itibariyle gerçekleşen uçuşlardaki yolcu sayıları verilen yolcu garantisini karşılayacak durumda mıdır?
5)            3. Havalimanı için başlangıçta belirlenen kredi tutarı neydi? Bu kredi tutarı hangi bankalardan hangi tutarlarda temin edilmiştir?
6)            Başlangıçta belirlenen kredi tutarlarının üzerine hangi bankalardan ne kadar yeni kredi temin edilmiştir? Bu kredilerin geri ödeme planı nedir?
7)            3. Havalimanı için 2030 yılına kadar öngörülen yolcu sayısı ve kar beklentileri nedir?
8)            3. Havalimanı açıldığı günden itibaren uçuşlardaki rötar sayısı günler itibariyle nedir?
9)            3. Havalimanında yaşanan rötarlarda mağdur olan/uçamayan/bileti değiştirilen yolcu sayısı kategoriler itibariyle nedir?
10)         Bileti değiştirilen ya da bileti iade edilen yolculara ödenen toplam tutar önergenin verildiği tarih itibariyle nedir?
11)         3. Havalimanında yaşanan rötarların nedenleri nelerdir?
12)         3. Havalimanında yaşanan rötarların nedenleri arasında esen şiddetli rüzgarlar, ters rüzgarlar ve lodos etkili midir? Etkili ise bunun için alınan önlemler nelerdir?
13)         Havalimanının iniş ve kalkış pistlerinin hemen yanında RES (Rüzgar Enerji Santrali) türbinlerinin olduğu görülmektedir. RES’lerin olduğu bu bölgede rüzgarların (özellikle yanal rüzgarların) şiddetli ve sürekli olduğu anlaşılmaktadır. Böylesi rüzgarların olduğu bir bölgede havalimanının yapılmış olması riskli değil midir?
14)         Havalimanının hemen yanındaki söz konusu RES türbinlerinin varlığı tehlike yaratmakta mıdır? Kaldırılması düşünülmekte midir?
15)         3. Havalimanın ihale şartnamesine göre önergenin verildiği tarih itibariyle ödenmesi gereken yıllık kira ne kadardır? Bunun ne kadarı ödenmiştir? Ödenmeyen tutar için ne yapılmıştır?
16)         3. Havalimanında yapılan uçuşlarda başka ülkelerin hava sahalarının kullanıldığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise hangi uçuş güzergahlarında hangi ülkelerin hava sahaları kullanılmıştır? Kullanılan bu hava sahaları nedeniyle yapılan bir ödeme var mıdır?
17)         3. Havalimanının inşasında kaç işçi çalışmıştır? Bu işçiler hangi firma tarafından istihdam edilmişlerdir?
18)         Havalimanında çalışan işçilerin emeklerinin karşılığını alamadıkları için adli yola başvurdukları bilinmektedir. Kaç işçiye ödeme yapılmamıştır? Ödeme yapılmama nedenleri nelerdir?
19)         Havalimanı inşası sırasında alınmayan önlemler nedeniyle iş kazaları olduğu bilinmektedir. Alınmayan önlemler nedeniyle kaç işçi yaralanmıştır? Kaç işçi yaşamını yitirmiştir? Yaşamını yitiren kişilerin ailelerine yapılan bir yardım var mıdır?
20)         3. Havalimanının uçuş güzergahı açısından kuş göç yolu olduğu iddiaları mevcuttur. Bu iddia doğru mudur? Seferlerine başlandığı günden bu yana uçuş esnasında kuş kazası meydana gelmiş midir? Gelmişse eğer kaç uçuş esnasında, hangi zaman diliminde bu tür olay yaşanmıştır? Belli bir zaman diliminde yoğunlukla yaşanmışsa neden önlem alınmamıştır? İlerleyen zamanlar için alınan ve/veya alınması düşünülmüş önlemler nelerdir?

BUCA METRO HATTI PROJESİ TBBM GÜNDEMİNDE!

CHP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Sözcüsü Murat Bakan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla yapacağı Buca Metro hattı projesi için Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 18 aydır verilmeyen onayı TBBM gündemine taşıdı. İzmir’in para değil onay istediğini belirten CHP’li Bakan, “18 aydır onaylanmayan proje İzmir’e her 1 dolar için yaklaşık 2 TL zarar ettirdi” dedi.

Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Sözcüsü Murat Bakan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİS BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98 ve TBMM İçtüzüğü’nün 96. Maddeleri gereğince Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat OKTAY tarafından yanıtlanması hususunda gereğini arz ederim.

 

Saygılarımla,

Murat BAKAN

İzmir Milletvekili

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi imkânlarıyla yapmak istediği Buca Metro Hattı projesi 28 Aralık 2017 tarihinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nden onay almıştır. Ancak uluslararası krediyle gerçekleştirilecek yatırımlar için bakanlık onayı gerektiğinden Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın onayını beklemektedir. Bu onay verilmediği için de İzmir Büyükşehir Belediyesi ihaleye çıkamamaktadır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi projenin 2018 ve 2019 yılı yatırım programlarına alınması için 05 Aralık 2017, 18 Eylül 2018 ve 13 Mart 2019 tarihlerinde ilgili bakanlığa üç kez resmi başvuruda bulunmuştur. Buca Metrosu projesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan fizibilite raporunda hatalar olduğu yönünde iddialara yönelik ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şu açıklamalarda bulunmuştur: “Bu proje onaya sunulurken tespit edilen kur, 2018 yılı başında Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın revize istemiyle ‘1 ABD Doları 3,7335 TL’ olarak değiştirilmiş, 2019 Mart ayından yapılan üçüncü başvurumuzda ise ‘1 ABD Doları’nın 5,60 TL olarak baz alınması gerektiği belirtilmiştir. Onay sürecinin gecikmesi durumunda (ve günümüz ekonomik koşullarında) hattın maliyetinin sürekli artış göstereceği ortadadır.”

İzmir Büyükşehir Belediyesi projeyi uluslar arası krediyle yapacağını belirtmesine rağmen 2 yıldır hala onay alamamıştır. Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar ve artan enflasyon nedeniyle projenin araç birim maliyeti ve ortalama bilet ücreti gibi değerlerin günümüz rakamlarıyla örtüşmemesinin sorumlusu ise projeyi onaylamayan AKP iktidarıdır.

Buca trafiğine nefes aldıracak olan Buca Metro Hattı ile İzmir Hafif Raylı Sistemi’nin 5’inci aşaması oluşturulacaktır. Bu hat, Üçyol İstasyonu, Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü ve Çamlıkule arasında hizmet verecektir. Üçyol’dan başlayacak olan hatta;  Zafertepe, Bozyaka, General Asım Gündüz, Şirinyer, Buca Belediyesi, Kasaplar, Hasanağa Bahçesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Koop ve Çamlıkule istasyonları yer alacaktır. Buca hattı, F.Altay-Bornova arasında çalışan 2’nci aşama hat ile Üçyol İstasyonu’na entegre olacaktır.

Projenin başlangıcında depolama sahası olarak belirlenen arazi için Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nden gerekli izin alınamadığı için zorunlu olarak ESHOT Adatepe Otobüs Garajı yakınında bir başka arazi bulunmuş ve bu nedenle de hattın uzunluğu 6 kilometre artmıştır. Artan farkla birlikte Buca Metrosunun toplam uzunluğu 19,3 kilometreye çıkmıştır. Depo sahası projeleri dahil tüm hat ve istasyon projeleri bu yeni gelişmeler kapsamında revize edilerek İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden onaya sunulmuştur. Toplam metro inşaat maliyetinin 19,3 kilometreye bölünmesi ile ortaya çıkan tutarla kilometre başına yapım maliyeti 45 milyon dolar olarak hesaplanmaktadır. İzmir Ulaşım Master Planı ve sahada yapılan çalışmalar sonucunda hazırlanan ulaşım etüt raporuna göre; Buca Metro hattının günlük 319 bin 404 yolcu tarafından kullanılacağı hesaplanmıştır. Bu bağlamda;

1 – 28 Aralık 2017 tarihinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan Buca Metro Hattı projesinin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hala onaylanmamasının nedeni nedir?

2 – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla hayata geçireceği bu projede ortaya çıkan gecikmeden ötürü uğratıldığı zararı Devlet nasıl telafi edecektir?

PTT’den Çiftçilere Büyük Hizmet: Tarım Kart

Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.), toplumun çeşitli kesimlerine yönelik hizmetler geliştirerek vatandaşların hayatını kolaylaştırmaya ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Memurları “Motif Kart”, esnaf ve sanatkarları “Esnaf Kart” ile buluşturan Şirket, bu kez çiftçiler için “Tarım Kart” projesini uygulamaya koydu. PTT A.Ş. ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği arasındaki “Tarım Kart” işbirliği protokolü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, PTT A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kenan Bozgeyik ile Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Fahrettin Poyraz’ın katıldığı törenle imzalandı.

Bakan Turhan: “Çiftçimiz kazanacak, ülkemiz kazanacak”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, PTT Pul Müzesi’nde gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, ülkemizin iki güzide kurumunun güç birliği neticesinde “Tarım Kart” projesinin ortaya çıktığına işaret ederek,“Ülkemizin medarıiftiharı olan PTT ile Tarım Kredi Kooperatifleri arasında imzalanacak Tarım Kart sözleşmesiyle çiftçimiz kazanacak, ülkemiz kazanacak” dedi. PTT’nin elini attığı her işte başarıya ulaştığını ve bugün dünyanın en büyük markalarından birine dönüştüğünü belirten Bakan Turhan, “PTT, yeni hizmetlerle birlikte çağın teknolojik gelişmelerine de ayak uyduruyor. Artık Pttcell’siz, PTTBank’sız, PTT Kargo’suz, Pttmatik’siz bir Türkiye düşünemiyoruz. 458 kurumun 596 çeşit iş ve işlemini PTT yapıyor. Türkiye’nin köyünde, kasabasında, bucağında tam tamına 5 bin 21 işyeri ile vatandaşımıza hizmet veriyor. Ülkemizin dört bir yanına yayılmış 3 bin 133 adet Pttmatik ile gücüne güç katıyor. Şu anda ülkemizde 1309 yerleşim yerinde sadece PTT bankacılık hizmeti veriyor ve 174 yerde Pttmatik dışında hiçbir bankamatik bulunmuyor. İşte, Tarım Kart ile çiftçimiz de artık PTT’nin gücünden daha da faydalanacak” diye konuştu.

Bakan Turhan, “Tarım Kart” ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Yaklaşık 550 bin kooperatif ortağına Tarım Kart dağıtılacak. Söz konusu kartlar ile çiftçimize yıllık tahmini 2,5 milyar Türk Lirası nakdi, 6 milyar Türk Lirası ayni kredi ödemesi sağlanabilecek. Kooperatif üyelerinin PTT’ye ait işyeri ve ATM’lerde Pttkart ile yapacakları iş ve işlemlerde hiçbir komisyon ya da işlem ücreti de alınmayacak. Çiftçimiz bu projeyle daha uygun şartlarda kredi ve destek alacak. Böylece ürünü daha bereketli olacak. Her işte olduğu gibi, yeni yılda hizmete girecek olan Tarım Kart’la da nihai amacımız, yüzlerin gülmesi. Yüzler güldükçe, ocaklar tüttükçe, çarklar döndükçe, yollar uzandıkça, ağlar örüldükçe hedeflerimize daha emin adımlarla ilerleyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Yeter ki birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi elden bırakmayalım. Bu projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen Tarım Kredi ve PTT yönetimini tebrik ediyorum. Tarım Kart’ın çiftçimize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”

Bakan Pakdemirli: “Bakanlığım dönemindeki en güzel, en kıymetli icraatlardan biri”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Tarım Kart” projesinin bakanlığı dönemindeki en güzel, en kıymetli icraatlardan biri olduğunu ifade etti. Bu işbirliği dolayısıyla her iki kurumun genel müdürüne teşekkür ettiğini belirten Bakan Pakdemirli, “Bundan çiftçimiz ne kazanacak? Çiftçimiz hızlı, güvenli ve kaliteli hizmet alacak. İsterse bu kartla krediyi kullanacak, hasat gününü beklemeden, hasattan önce paraya ulaşımı bir defa olacak. Evinden, tarlasından ayrılmadan, ilçeye gitmeden işini yapabilecek. İsterse gübresini, mazotunu bu kartla alacak, yemini, suyunu, isterse danışmanlık hizmetini ve tüm hizmetleri Pttkart’la alıyor olacak. İnşallah, tarımsal desteklerin bir kısmını ayni, bir kısmını maddi olarak bu kart üzerinden verebilir miyiz, bunları da çalışıyor olacağız. Bu kartla üreticimizi daha iyi tanıyacağız, daha iyi hizmet edeceğiz” diye konuştu.

“Ülkemize ve çiftçimize hayırlı uğurlu olsun”

PTT A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kenan Bozgeyik, işbirliği protokolünün hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Kurumlarımızın yapmış oldukları çalışmaları çok daha verimli ve etkin hale getirebilmek için güçlü işbirliklerinden bir tanesine daha imza atmak üzere sizlerin huzurundayız” dedi. Protokolde emeği geçenlere şükranlarını sunduğunu ifade eden Genel Müdür Bozgeyik, “Vatandaşımızın hayatını kolaylaştıracak, ekonomimize artı değer koyacak her türlü projeyi inşallah bakanlarımızın ve hükümetimizin desteğiyle harekete geçireceğiz” diye konuştu.

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Fahrettin Poyraz ise iki köklü kuruluşun işbirliğinin ülkemize hayırlar getirmesini temenni etti. PTT ile yaptıkları işbirliğinin, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde başlattıkları değişim çalışmalarının en önemli ayaklarından birini oluşturduğunu belirten Genel Müdür Poyraz, 535 bin Tarım Kart ile birlikte hizmetin çiftçinin ayağına götürüleceğini kaydetti.

Fevzi Yurtoğlu’dan Kariyer Etkinliği

Özel bir üniversite’de öğretim  görevlisi olarak görev yapan, emekli strateji uzmanı Albay Fevzi Yurtoğlu farkını ortaya koyuyor. Sivil Havacılık alanında ders veren Yurtoğlu, üniversite bünyesinde düzenlenen kariyer günleri etkinliği öncesinde onbeş dakikalık bir sunum gerçekleştirdi. Yurtoğlu konuşmasında Türk Gençliğine seslenerek, şu ifadeleri kullandı:  

Sevgili Gençler, geleceğiniz için kariyeriniz, meslekte uzmanlaşmanız çok önemli. Ancak, bundan da önemlisi hepimiz ülkemizi, tarihini ve bizleri biz yapan kültürünü  sevmeli ve yaşatmalıdır. Kısaca, önce ahlaklı, dürüst bireyler olmak zorundayız. Bildiğiniz gibi bir zincir, en zayıf halkasından kopar. Hepimiz zincirin en sağlam halkaları olmak durumundayız. Bu konuda bizim kültürümüze de yakın, Japonya gençlerini örnek verebiliriz. Bir Japon, on Türk gencinin okuduğu kitapları okumakta. Ve son derece disiplinli, çalışkan ve  birbirlerine saygılı bir hayat sürmekteler. Bu davranışlarıyla da dünyaya da güçlü ve örnek bir devlet olmaktalar.

Üniversitemiz bu gün bizleri buraya toplayarak, özgür bir ortamda her türlü imkanlarını seferber etti.  Paneli bizlere hazırlayan dekanımız, Nihat Hocamıza ve Hakan Hocamıza çok  teşekkür ederim.

Diyen Yurtoğlu,  panelin hazırlanmasında emeği geçen Elif Yurtoğlu Pek’ teşekkür ederek, konuşmacı olarak katılan  Atilla Ataalp’e sözü bıraktı. Ataalp, kariyer planlaması ile ilgili önce sağlıklı olacağız. Sicilimiz temiz ve anlımız ak olacak. Bir noktaya ODAKLANMAYACAĞIZ. Yeni ve yüksek hedeflere ulaşma mücadelesi vereceğiz. Bununla birlikte kesinlikle asla yılmayacağız, yorgunluk göstermeyeceğiz, sözleri ile başlayan konuşması yaklaşık bir saat sürdü.

 Gençler, gelecekleri ve kariyerleri konulu semineri pür dikkat dinleyerek, panel sonrası konuşmacılara çeşitli sorular yöneltti. Panel sonrası öğrencilere katılım belgesi, konuşmacılara teşekkür belgesi verildi. Program sonrası mini kokteyl düzenlendi.

Yurtoğlu’nun üniversite ilgili çalışmaları, yeni dönemde de devam etmesi bekleniyor.

Haber: Yusuf Ünel

Kazakistan, Türkiye’nin Sadece Dostu ve Kardeşi Değil, Aynı Zamanda Stratejik Ortağıdır

kazakistanResmî bir ziyaret gerçekleştirmek üzere Kazakistan’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, “Kazakistan, Türkiye’nin Orta Asya’daki en önemli ticari ve ekonomik ortaklarından biridir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in davetlisi olarak, resmi bir ziyaret gerçekleştirmek üzere Kazakistan’a gitti.

Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan,  ziyareti çerçevesinde Cumhurbaşkanı Nazarbayev ile ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştireceğini söyledi.

Kazakistan’ın, Türkiye’nin sadece dostu ve kardeşi değil, aynı zamanda stratejik ortağı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı Sayın Nazarbayev’in 2009 Ekim ayında ülkemize yapmış olduğu ziyarette, tarihî bir adım atmış, Stratejik Ortaklık Anlaşması’nı o zaman imzalamıştık. Bununla kalmadık. 2012 yılında da Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’ni ihdas edip ilk toplantısını da ülkemizde düzenlemiştik. Bu ziyaretim sırasında inşallah Konsey’in ikinci toplantısını da Astana’da yapacağız” dedi.

İKİLİ VE BÖLGESEL İŞ BİRLİĞİ İMKÂNLARI

Gerçekleştirecekleri görüşmelerde Kazakistan’la ilişkilerin daha ileri götürülmesi ve iş birliği imkânlarının geliştirilmesi noktasında neler yapılabileceğini değerlendireceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca, gündemdeki bölgesel ve küresel meseleleri de ele alacaklarını aktardı.

Kazakistan’ın, Türkiye’nin Orta Asya’daki en önemli ticari ve ekonomik ortaklarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Cumhurbaşkanı Nazarbayev ile son derece yakın bir dostluğunun bulunduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda Kazakistan ve Orta Asya’daki kardeş ülkelerle olan bağların kuvvetlendiğini, iş birliğinin çok farklı bir şekilde geliştiğini belirtti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN PROGRAMI

Özellikle iş adamlarının, müteşebbislerin Kazakistan’da göğsümüzü kabartan, iftihar edilen işlere imza attıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Biz de onları her platformda desteklemenin, önlerindeki engelleri kaldırmanın gayreti içerisindeyiz. İnşallah bu ziyaretimiz kapsamında da yine iş adamlarımızla bir araya gelecek, Türk-Kazak İş Forumu’nun açılışına katılacağız. Gerek Sayın Nazarbayev, gerekse şahsım birlikte iş adamlarımıza hitabımız olacak, onları bu noktada teşvik edeceğiz. Düşünce ve gönül dünyamızın mimarlarından, büyük mütefekkir Hoca Ahmet Yesevi’nin Türkistan’da bulunan kabrine de bu vesile ile ziyaret etme fırsatımız olacak. Akabinde, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin şahsıma tevdi edeceği fahri doktora unvanını kabul edecek, öğrenci ve hocalarımızla hasbihal edeceğiz.”

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ TÜRKİSTAN’DA YAPTIRDIĞI CAMİ

Türkistan’ı ziyareti sırasında ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yaptırılan, 1400’u kapalı olmak üzere toplam 3000 kişi kapasiteli caminin açılışını da gerçekleştireceklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinin hem Kazakistan’la iş birliği, hem de ortak tarih, kültür ve dil bağlarımız bulunan Orta Asya bölgesiyle ilişkiler bağlamında hayırlara vesile olmasını dileğini ifade etti.

Ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve iş adamları eşlik ediyor.

Numara Taşıma Türkiye Nüfusunu Geçti

21Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, bugüne kadar toplam 80 milyon numara taşıma işlemi gerçekleştirildiğini bildirdi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, yaptığı açıklamada, bilgi teknolojileri ve iletişim sektörünün geçen yıl da büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini ifade ederek, 2013’te 500 olan sektörde hizmet veren işletmeci sayısının, geçen yıl 672’ye yükseldiğini bildirdi.

Sabit telefon abone sayısının geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 7 azalarak  13,5 milyondan 12,5 milyona gerilediğini belirten Bilgin, “Buna karşın mobil telefon abone sayısında artış olduğu görülmektedir. 2013 yılı sonu itibariyle 69,7 milyon olan mobil abone sayısı, yüzde 3’lük artışla 72 milyona yaklaştı. Aralık 2014 itibarıyla Türkiye’de yaklaşık yüzde 92,5 penetrasyon oranına karşılık gelen toplam 71 milyon 888 bin 416 mobil abone bulunuyor” diye konuştu.

Bilgin, 9 yaşın üzerindeki nüfus dikkate alındığında mobil penetrasyon oranının yüzde 100’ün üzerine çıktığına dikkati çekerek, 2008’de 6 milyon olan geniş bant internet abone sayısının 2013 sonu itibariyle 32,6 milyon olarak gerçekleştiğini kaydetti. Geçen yıl sonu itibariyle ise geniş bant internet abone sayısının 2013 yılına göre yüzde 27’lik artışla 41,3 milyona yükseldiğini dile getiren Bilgin, “2008 yılında ülkemizde 6 milyon geniş bant internet abonesi sayısının bugün gelinen noktada 41 milyonu aşması büyük bir başarıdır” dedi.

3G abone sayısı yüzde 18 arttı

2009 yılı Temmuz ayından itibaren hizmete sunulan 3G’de, abone sayısında kısa sürede büyük bir artış yaşandığını vurgulayan Bilgin, 2013’te 49,3 milyon olan 3G mobil abone sayısının, geçen yıl, yüzde 18 artışla 58,3 milyona yükseldiğini söyledi.

Fiber kablo uzunluğunda da büyük bir artış yaşandığına dikkati çeken Bilgin, 2013’te 181 bin 973 kilometre olan Türk Telekom’un fiber kablo uzunluğunun geçen yıl 192 bin 671 kilometreye, 45 bin 440 kilometre olan alternatif işletmecilerin toplam fiber uzunluğunun ise 52 bin 176 kilometreye ulaştığını bildirdi.

İnternette yüzde 39’luk artış

Bakan Bilgin, 2013 yılında 3 milyon 33 bin 830 TByte olan sabit geniş bant internet kullanım miktarının, geçen yıl yüzde 39 artışla 4 milyon 225 bin 172 TByte olarak gerçekleştiğini belirtti. Bakan Bilgin, mobil internet trafiğindeki artış oranının daha hızlı olduğunu belirterek, mobil geniş bant kullanım miktarının, söz konusu dönemde yüzde 109 artarak 141 bin 637 TByte’dan 295 bin 756 TByte’a çıktığını kaydetti.

Faturalı hat kullanan abone sayısında da artış yaşandığına dikkati çeken Bilgin, 2013 yılı sonunda abonelerin yüzde 59’u ön ödemeli iken, geçen yıl sonu itibarıyla bu oranın yüzde 55’e gerilediğini bildirdi. Bilgin, abone başı gelirler göz önüne alındığında faturalı abonelerdeki artışın sektör açısından önemli olduğunu vurguladı.

Sektörde oluşan rekabet ortamı ve operatörlerin cazip kampanyaları sonucunda mobil numara taşıma sayısının da hızla arttığını ifade eden Bilgin, bugüne kadar toplam 80 milyon numara taşıma işleminin gerçekleştirildiğini bildirdi.

Bilgin, 2013 yılında 185,9 milyar dakika olan toplam mobil ses trafik hacminin yüzde 10’luk artışla 2014’te 205,1 milyar dakikaya yükseldiğini dile getirdi.

Sektördeki büyümeye bağlı olarak işletmecilerin gelirlerinde de artış yaşandığına dikkati çeken Bilgin, şöyle konuştu:

“2013 yılında 18,8 milyar lira olan mobil işletmecilerin net satış gelirleri, yüzde 9’luk artışla 2014 yılında yaklaşık 20,4 milyar lira olarak gerçekleşti. 2014 yılında işletmeciler tarafından sektöre toplam 5 milyar 670 milyon lira yatırım yapıldı. 2013 yılındaki 5 milyar 462 milyon liralık yatırım miktarına göre yüzde 3,8 artış gerçekleşti. Geçen yıl Türk Telekom, mobil şebeke işletmecileri ve diğer işletmecilerin toplam gelirleri 35,5 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. 2013 yılının 32,3 milyar liralık gelir seviyesine göre yüzde 10’luk artış söz konusu.”