Etiket arşivi: Ül

AHLÂK HASTALIKLARI HASTANESİ

 

 

 

süleyman pekinBir dinleri olduğu için ahlâka ihtiyacı kalmamış gibi davranıyorlar” diyor Amin Maalouf. Tam da bizim durumumuzu imliyor: Ahlâksız dindarlık yada netameli Müslümanlık..

Dünya İslâmîlik Endeksi’nin ilk 10’unda, 20’sinde, 30’unda tek bir İslâm ülkesi bile yok; tamamı gayrimüslim ülkeler ve hatta bir kısmı da ateizme yakın İskandinav ülkeleri.

Malezya 38’nci sırasıyla 57 İslam ülkesinin en önde olanı.. Bizse 65’nci sıradayız. Bu şu demek: İslâm ülkelerinin İslâm’la (ekonomi, hukuk, özlük ve siyasî haklar, uluslararası ilişkiler) neredeyse doğru dürüst bağı yok.

Hani CumhurbaşkanıBizim zamanımızda TEOG mu vardı” dedi ya; bizim zamanımızda Ahlâk Bilgisi diye ayrı bir ders vardı. Gerçi o dersin haricinde de günün her saatinde herhangi bir olayda Büyükler çeşitli ahlâkî uyarılarda bulunarak toplumsal mutabakatı hep canlı tutarlardı.

İki Kızılderili atlarıyla dörtnala koşturup duruyorlarmış. Derken yaşlı ve bilge olan; “Çok hızlı gittik, ruhlarımız geride kaldı. Biraz dinlenelim de ruhlarımız bize yetişsin” demiş.

E biz de bayağı bir ileri gittik ve ahlâkımız çok gerilerde kaldı. Biraz geviş getirelim de ahlâkımız davranışlarımıza otursun.

Bu konuda Osmanlı zamanında yazılmış sıkı bir kitap var: AHLÂK-I ALÂÎ. 1565’te kadılık ve kazaskerlik yapan Kınalızade Ali Efendi tarafından yazılmış; ilk Türkçe ahlâk kitabı sayılıyor ve Yüksek Ahlâk anlamında.

Kitaptan Türk Yurdu’nun Temmuz 2017 sayısında “Nevâbitler / Türediler” hakkında muhteşem bir makale yazan Doç. Alper Özmen kardeşim vesilesiyle haberdar oldum. Ve Doç. Ayşe Sıdıka Oktay’ın inceleme – araştırma tezi üzerinden okudum.

Başlıktaki hastane fikri benim, 60 sayfalık Ahlâkî Hastalıklar ve Tedavisi bahsi ise Kınalızade’nin. Muhlik (helâk edici) hastalıklar olarak saydığı cehl (câhillik), hayret (şaşkınlık), hased (kıskançlık), hışm (kızgınlık), hıkd (kin), galebe-i gazab (aşırı öfke), atâlet (tenbellik), emel (arzu), aşk (şehvete) gibi dalları da Kınalızade Üniversitesi Ahlâk Hastalıkları TeoTıp Fakültesi’nin bölümleri olarak somutlaştırmak lazım.

İnsan insanın tanığıdır” der Kınalızade. “Anlatma; örnek ol!” der Kınalızade. Ve insanları Özgür İnsan, Özerk (Yarı Özgür) İnsan, Bağımlı (Yarı Köle) İnsan ve Köle İnsan diye dörde ayırarak tasnifler. İsterseniz günümüzdekilerle test edelim.

Kınalızade’nin ‘Sefih Çelebi’ imlendirmesiyle örneklediği tiplerin Müslüman toplumumuzda milyonlarca fotokopisi var. Bir de İkiyüzlüler (Muraî), Bozguncular (Muharrif), Haydutlar (Bağî), Sapkınlar (Mârik) ve Gözbağcılardan (Muğalâta) oluşan beşlemesi var.

Yalancı şahitlik edenleri, yalan-yanlış yollardan mal edinenleri, rüşvet alan ve bâtıla meyledenleri, insanların mal ve rızkını gaspedenleri, hırsızlık ve dolandırıcılık yapanları, ceza diyerek haksız yere mala konanları da bu faslın zeyli olarak verir.

Aile Ahlâkı’ndan Devlet Ahlâkı’na, Erdemler ve Rezîletler’den Vasat / Orta, İtidal ve Adalet’e kadar birçok alanda fikir paylaşan KINALIZADE, literatürde Farâbî (Fusûl’ül-Medenî) ile Makyavelli (Prens) arasında bir yerde duruyor.

Son tahlilde bu günlerde en çok tartışılan adalet – adaletsizlik konularında ise makam odalarına çerçeveyle asılabilecek bir söz söyler: Adalet insaftır.

El insaf!

 

 

 

‘Kut-ül Amare’ Bursa Kent Müzesi’nde

Bursa Büyükşehir Belediyesi, 100. yılında Kut zaferini ‘Unutulmuş Bir Zafer’ adlı özel sergiyle anıyor.
Necmettin Özçelik’in metin ve arşivinden derlenerek hazırlanan ‘Unutulmuş Bir Zafer’ adlı özel sergi, ‘Kut ül Amare ‘29 Nisan 1916’ başlığıyla Bursa Kent Müzesi’nde izlenime sunuldu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, 100. yılında Kut zaferini ‘Unutulmuş Bir Zafer’ adlı özel sergiyle anıyor. Sergi, ‘Kut ül Amare ‘29 Nisan 1916’ başlığıyla Bursa Kent Müzesi’nde izlenime sunuldu.

Yüz yıl öncekut dünya tarihine bir kahramanlık destanı olarak yazılan Kut Zaferi’ni hatırlatan sergi, Necmettin Özçelik’in metin ve arşivinden yararlanarak hazırlandı. ‘Unutulmuş Bir Zafer’ adlı özel sergi, ‘Kut ül Amare ‘29 Nisan 1916’ başlığıyla Bursa Kent Müzesi’nde tarihi bir gerçeğe ışık tutacak.
Serginin açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Abdülkadir Karlık, ‘Kut-ül Amare’nin tarihini anlattı. 1. Dünya Savaşı’nın üzerinden 100 yıl geçtiğini söyleyen Karlık, “Bizler düne kadar Çanakkale Zaferi üzerinden tarih okumaları yapıyorduk. Ancak unuttuğumuz, daha doğrusu unutturulan bir zaferimiz daha vardı 100 yıl önce, Kut-ül Amare… Osmanlı ordusu o zamanlar hem Çanakkale ve Sarıkamış-Kafkas cephelerinde hem Irak Suriye Filistin Hicaz Yemen cephelerinde hem de Romanya, Makedonya ve Galiçya cephelerinde savaş verdi. İki büyük destansı zaferle çıkıldı bu savaşlardan. Biri Çanakkale diğeri de Kut zaferi” dedi.
Başkanvekili Karlık, Kut’un teslim alınmasıyla orduya tebrik mesajı yayınlayan Halil Paşa’nin o günün ‘Kut Bayramı’ olarak kutlanmasını istediğini de anlatarak, “Kut-ül Amare zaferi 1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanıyordu ancak daha sonra kutlamalara son verildi. Bölge Kanuni Sultan Süleyman zamanında Osmanlı’ya dahil oldu. 1914 yılında İngilizler Basra körfezinden başlayarak Irak’a müdahale edip Irak’ı ele geçirmeyi planladılar. Bunu başardıkları zaman bir çok gelişme İngilizlerin lehine olacaktı. 15 Aralık 1915 tarihinde Türk birlikleri kut kuşatmasını başlattı ve 4,5 aylık kuşatma zaferle sonuçlandı. Bizim için zafer olan Kut-Ül Amare, İngilizlerin 1. dünya savaşında yediği en büyük darbe olarak tarihe geçmiştir” diye konuştu.kut1

Tarihi zafer
Karlık, 4,5 aylık çatışmalarda Türk birliklerinin 10000 civarında şehit, İngilizlerin de 40000’den fazla kayıp verdiğini de ifade ederek, ele geçirilen tutsaklardan general ve yüksek rütbelilerin Bursa’ya diğerlerinin ise Anadolu’nun farklı şehirlerine sevk edildiğini hatırlattı. İngiliz ordusundaki Hintli Müslüman erlerin halifelik makamına bağlılıklarını artırmak maksadıyla diğer esirlerden ayrılarak Bursa’ya getirilip ve burada özel muamele gördüklerini anlatan Karlık, açıklamasını, “Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Müzesi’nde açılan Kut Ül Amare zaferi sergisi, tarihimizdeki bu önemli zaferi anlamaya atılan değerli bir adım olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından Başkanvekili Karlık, açılışını yaptığı sergiyi gezerek, fotoğraflar hakkında detaylı bilgiler aldı.