Etiket arşivi: Tyyip

Hangi Başbakan  bir karış toprak verdi

EDİRNEDEN VAN’A KADAR
BENİM GÜZEL BİR YURDUM VAR
İSTER SAVAŞ İSTER BARIŞ
VERMEN ONDAN BEN BİR KARIŞ
Bunu ilkokul sıralarında ezberimde tutmuştum, Yıllar yılları Kovaladı, zaman suda sabunun eridiği gibi eridi, nice paşalar geldi geçti bu dünyadan.
Bir çok Politikacılar da, siyasetçilerde bu dünya sahnesinden geçtiler. Kimileri renk kattı, ülkesine umut verdi milletine. Boynuna  geçirilen ipin altında bile milletini düşünen nice demokrasi şehitleri bu ülke kendi milletine başka güçler tarafından yanlış tanıtıldı. Her 10 senede bir kendi askeri, kendi vatandaşına silah çekti, darbe yaptı, hiç kimseden bu böyle olmaz diye bir tepki de gelmedi.
Şimdi takke düşmüş kel görünmüştür. Tek millet olmanın önemi en taşra bölgede yaşayan vatandaşlarımız tarafından bile fark edilmiştir. Ne yazık ki seçip millet Meclis’ine gönderdiğimiz sözüm ona bazı beyni kalınlarımız ülkenin toprak bütünlüğünün önemini kavrayamamıştır. Yürüyen gemi batarsa kendisinin en derin sularda boğulacağını bile düşünemeyecek kadar ruhsuzlaşmış bir engel yığını olmuşlardır.
Eyy.. Gafiller şimdiye kadar ülkemiz her türlü darbeye Askeri-Ekonomi- iç Çatışma- siyasi-Terör- ve en mühimi de PDY Paralel sızıntı gibi  darbelere maruz kaldı hangi lider, hangi iktidar Hangi Başbakan  bir karış toprak verdi ki. Binali Yıldırım ve R.T.E toprak versin.
Dualrımız Sınırda Mehmetçik için gönlümüz ülkemizin bütünlüğü için çarpmaktadır,
Ben 70 Yaşındayım bu gün bu millet için, bu şehit kanıyla sulanmış topraklar için Ölmez isem daha ne zaman ölürüm.
Kurban olam toprağına Taşına
Gencine yaşlısına
Her an uğrunda ölmeye hazır olduğum Türkiyem, Türkiyem, Türkiyem…

ADD Tarsus Şube başkanı M.Banu Ertoprak barış temalı açıklama yaptı

 

ERTOPRAK ‘ TÜRKİYE’ Yİ TARAF KONUMUNA GETİRECEK BİR DIŞ SİYASET ÜLKEYİ ATEŞE ATMAK DEMEKTİR.
ÜLKEMİZİ VE DÜNYA BARIŞINI KORUYACAK TEMEL İLKE “YURTTA VE DÜNYADA BARIŞ” İLKESİDİR. NE TÜRKİYE, NE DE DÜNYA BARIŞI, İHVANCILIK YA DA VAHABİLİK İKLİMİNE SIKIŞTIRILAMAZ.’banu toprak
ADD Tarsus Şube başkanı M.Banu Ertoprak  barış temalı açıklama yaptı.

Ertoprakın açıklaması şöyle:

Katar ile diğer körfez ülkeleri arasında çıkan krizde, Türkiye’nin taraf olması, Katar’ın yanında yer alması, hatta Katar’a tam bu sırada asker göndermeye kalkması Türkiye’yi ateşe atmak demektir.
Görünürde Katar’ın bazı terör örgütlerine destek olduğu gerekçesi ama arka planda Körfez petrol ve doğalgazının kim, ya da kimlerin “kontrolünde” olacağı bir yönüyle de belki İran ve Türkiye’ye sopa göstermek anlamına gelebilecektie.
Konunun Meclis’te görüşülüp “ortak akılla” hareket edilmesi gerekirken, AKP Genel başkanı R.T. Erdoğan’ın belki de kişisel ve duygusal refleksi ve AKP’li milletvekillerinin çoğunluk oylarıyla 2015 yılında Katar’la imzalanan bir “üs” andlaşmasını Meclis’e getirip, yasalaştırıp Katar’a asker gönderilmesi yolunun açılması vahim bir gelişmedir.
Her gün aldığımız şehit haberleriyle kahrolurken bir de gencecik Aybüke öğretmenin teröre kurban vermenin acısı içimizde.
Geçmişte yanlış dış politikalarının ağır sonuçlarını hala en ağır şekilde yaşayan ve atlatamayan ülkemizin, yeni sorunların içine böylesine balıklama atlamak istemesi (başka gerekçesi yoksa) ancak “vizyonsuzlukla” açıklanabilir. İktidara sahip olanların yurttaşlarını tehlikeden uzak tutması gerekirken tam tersi davranması yeni ve kanlı olayların geleceğini gösteriyor.
Bu olay aynı zamanda, 16 Nisan’da kirli bir halkoylaması ile hayata geçirilen Anayasa değişikliğinin (2019 yılı – Kasım ayı) seçimleri sonrasında yürürlüğe girecek olan, başkanlık görev ve yetkilerine ilişkin hükümlerinin bugün fiilen yürürlüğe konmuş olduğunu da göstermektedir.
Parti Cumhurbaşkanlığı’nın kabulü ile Türkiye’de parti devleti fiilen kurulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası son döneme kadar geçmiş tarihi birikimlerin üzerine “yurtta ve dünyada barış” ilkesi esas alınarak belirlenmiştir. Cumhuriyet, Ortadoğu’da komşularla ilişkilerini, onların iç işlerine karışmamak, aralarındaki uyuşmazlıklarda taraf olmamak ve dostluğu geliştirmek üzerine oturtmuştur.
Bugün yaşanan son gerilimde de Türkiye, ne terör örgütü statüsünde kabul edilen ihvan ve Müslüman kardeşler gibi örgütlere destek veren ülkelerle içli- dışlı, ne de dünya ağababalarının taşeronu olmamalıdır.
Atatürk:
“En büyük düşman, düşmanların düşmanı, ne falan, ne de filan millettir. Bilâkis bu, adeta her tarafı kaplamış ve saltanat halinde bütün dünyaya hâkim olan kapitalizm afeti ve onun çocuğu olan emperyalizmdir.”…diyerek nasıl devranmamız gerektiğini göstermiştir.
Hem ülkemiz, hem de bölge barışı için tek çıkar yol; Atatürkçü düşüncede hayat bulan “yurtta ve dünyada barış” ilkesini hakim kılacak bir aydınlanma sürecini bu bölgeye taşımak ve Ortadoğu’yu emperyalistlerin kontrolünden çıkaracak laik- demokratik rejimlerin kurulmasına katkı koymak olacaktır.