Etiket arşivi: Tüketimi

Kimler, ne kadar su tüketmeli?

Su insan yaşamı için vazgeçilemez bir beslenme öğesidir. Suyun insan vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 60’ını oluşturduğunu, idrar yapma, dışkılama, terleme gibi yollar ile atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının korunması, eklemlerin kayganlığının sağlanması, cildin kurumasını önlenmesi gibi işlevlere sahip olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Hafif dereceli susuzluk durumlarında bile kişide halsizlik, yorgunluk belirtileri ortaya çıkar. Susuzluk derecesi arttıkça diğer vücut fonksiyonlarında da bozukluklar gelişir” dedi

Normal erişkin bireylerde vücudun gereksinim duyduğu günlük su miktarı en az 1600 ml civarındadır. Bu suyun 1300 ml kadarının içecek ve yiyeceklerden temin edildiğini, geriye kalan 300 ml suyun ise karbonhidrat metabolizması sonucu vücutta açığa çıkan sudan oluştuğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Sağlıklı bir kişinin ihtiyaç duyduğu günlük su miktarının kişinin günlük aktivitesi, vücut ağırlığı, bulunduğu iklim özellikleri, çalışma ortamının ısısı gibi faktörlere bağlı olarak değişebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün su gereksinimi konusunda hazırladığı bildiride, ılık iklim bölgelerinde yaşayan sağlıklı erişkinlerin günlük su gereksinimi 2,7-3,7 litre civarında iken sıcak bölgelerde bu miktar 4-6 litreye ulaşıyor. O nedenle, özellikle yaz aylarında su tüketimine daha da fazla dikkat edilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Su yerine tüketilen sıvı içecekler sınırlı tüketilmeli

Günlük su gereksinimini karşılamak için tüketilen sıvı kaynaklarının başında içme suyunun geldiğini belirten İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “İçme suyu en sağlıklı su kaynağıdır. Kalorisi yoktur, ucuzdur ve en kolay ulaşılabilen bir kaynaktır” dedi. İçme suyuna ek olarak, su içeriği fazla olan sebze ve meyvelerin de (ıspanak, kavun gibi) tüketilmesinin yararlı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Atasoyu, “Sınırlı miktarda olmak kaydı ile süt, meyve suyu, maden suyu da tüketilebilir” şeklinde konuştu.

Hipertansiyon, diyabet, böbrek hastalığı, kalp hastalığı gibi sürekli tedavi gerektiren hastalıkları olan kimselerin sıvı tüketimi konusunda doktorlarının önerilerine göre hareket etmeleri gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, su gereksiniminde rol oynayan faktörleri şöyle sıraladı:

  • Egzersiz: Özellikle yoğun tempoda 1 saati aşkın süre ile yapılan egzersizlerde ekstra olarak su ve mineral içeren sporcu içecekleri tüketilmeli.
  • Ortam ısısı: Aşırı terlemeye neden olan sıcak ortamlarda su tüketiminin arttırılması susuzluk gelişmesini önler.
  • Sağlık sorunları: Değişik nedenler ile ateş yüksekliği gelişmesi, bulantı-kusma, ishal varlığı gibi durumlarda vücuttan kaybedilen suyun yerine konulması için su tüketiminin arttırılması çok önemli.
  • Gebelik ve emzirme dönemi: Gebelikte günlük 2.5 litre ve emzirme döneminde 3 litre civarında su içilmesi önerilir.

Önceden araç performansına bakılarak satın alınırdı

 

ANKARA- Dizel araçlara eğilimin çok büyük oranda arttığını vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Dizel araç sayısı ülkemizde son 10 yılda, bu yılın ilk iki ayına kadar yüzde 356 arttı. Avrupa dizelden kaçarken biz tam tersi dizele yükleniyoruz. Bu artışta benzin zamlarının da etkisi büyük. 3 buçuk ayda 6 zam ve 2 indirim sonucunda benzinin litre fiyatı 47 kuruş arttı. Artık insanlar araç alırken performansına değil yakıt tüketimine bakıyor” dedi.

“DİZEL ARAÇ 10 YILDA YÜZDE 356 ARTTI AVRUPA’DA YÜZDE 7 AZALDI”

Son yıllardaki dizel araçlardaki artışa dikkate çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Dizel araçlara son yıllarda büyük bir eğilim var. Öyle ki bu yılın ilk iki ayına kadar son 10 yılda dizel araç sayısı yüzde 356 arttı. Bununla birlikte araç sayısı yüzde 78, LPG’li araç sayısı yüzde 109 arttı. Benzinli araçlarda ise yüzde 11 azalış var. Avrupa’da dizel araç yasakları ve diğer yakıt türlerine yönelim sebebiyle dizel otomobil satışları son 10 yılda yüzde 7 geriledi. Dizel araç sayısı geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre Avrupa’da 760 bin azalırken bizde 452 bin 533 arttı. Avrupa dizel araçlardan kaçarken biz tam tersi dizele yükleniyoruz” diye söyledi.

“ZAMLAR İNSANLARI BENZİNLİ ARAÇLARDAN KAÇIRDI”

Benzine gelen zamların benzinli araç tercihinin düşmesinde etkili olduğunu belirten Palandöken, “2008 yılında 3 milyon 531 bin 763 benzinli otomobil sayısı bu yıl Şubat ayı sonunda 3 milyon 128 bin 961’e düşerek son 10 yılda yüzde 11 azaldı. Toplam araç içerisindeki payı ise yüzde 52 iken 25,8’e geriledi. Önceden araç performansına bakılarak satın alınırdı şimdi ise yakıt tüketimine bakılıyor. Bu gerilemede dizel, LPG’li, hibrit, elektrikli araçların yaygınlaşmasının yanı sıra zamların da çok büyük etkisi var. Bu yıl Nisan ayının yarısına kadar 6 kez olmak üzere toplam 74 kuruş zam, 2 kez olmak üzere toplam 27 kuruş indirim yapıldı. Yani benzin fiyatı 3 buçuk ayda 47 kuruş arttı. Öte yandan elektrikli ve hibrit araç talebi de arttı. Hibrit otomobil araç satışı, geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre bin 10 adetten 4 bin 507 adede çıkarak yüzde 346, elektrikli araç satışı ise 44 adetten 76 adede çıkarak yüzde 73 arttı. Çevre dostu bu araçların kullanımını artırmak için vergi indirimlerinin ve teşviklerin de artması lazım” şeklinde konuştu.