Etiket arşivi: Tiyatro

İskender Altın yazdı: “Pandemi Sürecinde Tiyatro Üzerine Bir Tespit, Bir Öneri”

BİR TESPİT

Amatör, profesyonel tiyatro yaşamımızda hepimiz ilk kez 27 Mart 2020’de sahnede olamadık. Endişe verici sağlık haberlerini izlerken bir çok sektör çalışanı işsiz kaldı.

Ve her şey değişti….

İçinde bulunduğumuz ekonomik durum; zorla, borçla ve ekstra işlerden kazanarak kotardığımız tiyatro çalışmaları sektörün imkansızlığı nedeniyle içinden çıkılmaz duruma düştü.

Hepimizin bildiğini yineledim ama kısa bir hatırlatmaya ihtiyacım var.

Tiyatro; oyunda sahnede gördüklerinizden ibaret değildir. Bir tiyatroda sürekli olarak oyuncular, sahne amirleri, dekorcular, aksesuarcılar, ışıkçılar, gişeciler, yer göstericiler, temizlikçiler çalışırlar. Müzikal oyunlarda müzisyenler, dansçılar, şefler de görev alırlar.  Bazı küçük tiyatro topluluklarında bu işler elbirliği ile kotarılır.

Bir oyun üretilirken rejisörler, asistanlar, dekor tasarımcıları, kostüm tasarımcıları, besteciler ve dramaturglar bazen tek seferde prova sürecinde hizmet verirler ve ücret alırlar. Elbette tüm bunları kendi içinde halleden gruplar, birlikte üretmeyi ilke edinerek uygulayan topluluklar da vardır.

Devlet tiyatroları, özel tiyatrolar, şehir tiyatroları, yarı amatör ve amatör tiyatroların hepsi için geçerlidir bu üretim süreçleri. Yazarlar, çevirmenler ise gişeden alınan biletlerden komisyon alırlar. Seyircinin aldığı bir biletin kaç kişinin ve ailenin ekonomisine etki ettiği bu saydıklarımdan anlaşılabilir sanırım.

Bu tespiti, bilineni daha açık ve somut olarak açıklamak için yapıyorum…

Bir tiyatro sadece bu kadar mı artı değer üretir? Ekonomiye katkısı bu kadar mıdır?

Yeni bir tiyatronun kuruluş süreci üzerine karşılaştırmalı bir inceleme yapmak isterim. Bir tiyatronun inşa süreci ile bir sitenin inşa süreçlerini karılaştırabiliriz.  Yeni bir tiyatronun kurulacağı alan 400 dairelik bir site ile hemen hemen aynıdır.

Tiyatro inşası için müteahhitlik hizmetleri, mimarlık, mühendislik, elektrik, peyzaj gibi tasarım çalışmaları, yapım malzemeleri alımı, işçilik, inşaat alanı organizasyonu, çalışanların yemek, barınma, ulaşım masrafları vb. gibi kalemlere ihtiyaç duyulur. Site yapımı için de aynı kalemler, aynı hizmet kalitesi ve tasarıma ihtiyaç vardır. Her ikisinde de tasarım üretimleri ücretlendirilmesi, taşeron hizmetleri ve ücretlendirilmesi, işçilik hizmetleri ve ücretlendirilmesi,  alım hizmetleri ve ücretlendirilmesi, taşıma hizmetleri ve ücretlendirilmesi vb. gereklidir.

Bu inşa süreçlerinde bir çok sektör ve çalışanı devreye girer, hizmet üretir ve para kazanır. Devlet KDV, varsa ÖTV, ve muhtelif vergi gelirleri elde eder. Bunlar doğrudan vergilerdir. Ayrıca, süreç boyunca farklı hizmet kategorilerinden, farklı kalemlerde dolaylı vergi geliri de elde eder.

Buraya kadar saydıklarımız aynı süreçler ve bir mimar arkadaşım her iki sürecin +/- %10 bir sapma payıyla maliyetlerin aynı düzeyde olduğunu teyit etti.

Tiyatronun inşa süreci sona erer ve ilgili tiyatro binasını teslim alır. Sitenin inşaatı bittiğindeyse, dairelerin satış işlemleri başlar, inşaat için uygulanan vergi indirimleri, özendirici faiz oranları devreye girer ve mal sahipleri önemli kazançlar elde eder.

Sitede güvenlik, kapıcı, temizlik gibi hizmetler için az sayıda istihdam ve hizmet satın alınır. Tiyatroda işler henüz başlamıştır. Siteden farklı olarak şu hizmetler satın alınacaktır: Seyirci koltukları, tiyatro ışık malzemeleri, ses sistemleri, ağırlık kaldırıcı mühendislik sistemleri, asansör sistemleri (dekor için), giyinme odaları, fuaye alanı düzenlemesi, bütün bunlar için tasarım hizmetleri ve malzeme alımı. Daha çalışanlar gelmedi, prova yapılmadı, oyunun adı konulmadı. Şimdilik sadece tiyatronun sahibi ve ekibi iş başında.

İlk önce dekorcular gelir; üretim alanı, hızarlar, planyalar büyük üretim aletleri alınır. Sonra terziler gelir; dikiş makinaları, taşıyıcı aletler, iğne iplik vb. alınır. Işıkçılar gelir; onların ihtiyacı olan ışıklar, ışık tasarım masası alınır. Ses tasarımcıları gelir; ses sistemi, tasarım masası mikrofon, yaka mikrofonları alınır. Aksesuarcılar gelir;  dolaplar, kutular alınır, saklama alanları oluşturulur. Bütün bunları koordine etmesi için bir sahne amiri göreve başlar.

Bu süreçte, inşa edilen tiyatroda minimum istihdam sayıları şöyledir:

Dekorcu: 5 kişi

Terziler: 1 kadın 1 erkek terzi ve üretim sonrası giydiriciler

Aksesuar: 1 kişi

Işıkçılar: 3 kişi

Sesçiler: 2 kişi

Sahne Amiri: 1 kişi

Toplam:14 istihdam

Gördüğünüz gibi, istihdam başladı ama henüz provalar dahi başlamadı.

İhtiyaç alanı bu çalışanların dinlenme alanları (genellikle sandalye ile başlanır oyunlarla birlikte dinlenme alanı şenlenir.) Unutmadan, en önemli istihdamlardan biri de çaycıdır.

Bu aşamada, açılan tiyatronun çevre ekonomisine katkısı başlar; mahalledeki bakkal, manav, esnaf lokantası vb. Nemalanmaya başlamıştır.

Provalar başlar …..

Provaya oyuncular, rejisör, asistanlar, tasarımcılar ve tüm çalışanlar gelirler ve mahallede tiyatronun iğnesinden ipliğine bir üretim ve tüketim süreci başlar. Bu sürece katılanların sayısı 10 kişiden 100 kişiye kadar uzanabilir.

Bu üretim süreci beraberinde yeni mekanları doğurur;  yeni nesil kahveler, eski usul sahaflar yeni alanın çekiminden kaçamaz. Tiyatro çevresine hizmet etmek üzere ve oyuncuları da düşünerek yeni vejeteryan lokantalar açılır. Köşedeki pideci Ahmet’in kuşbaşılısı artık sanat camiasının dilindedir. Yeni mekanlardan biri kitapçıdır; aslında kırtasiye büyümüş, kitapçı olmuştur. Bu değişime Kadıköy’de son yıllarda yaşanan dönüşüm somut bir örnektir.

Sitede ise artık bir üretim yoktur; ev sahipleri etraflarına bakarak rantlarını hesaplarlar. Henüz ekonomiye katkılarının ne olacağı ve ne zaman devreye girececeği belli olmayan bir rant sözkonusudur.  Oysa tiyatroda üretken  yoğunluk 10 ay sürer. (İkinci yazım yaz ayları ile ilgili olacak) Mekanlar oyuncular ve seyirciler civarda olduğu sürece dolacaktır. Geçen yıllarda İstanbul Cihangir’de olduğu gibi.

Ve arada üç ay kadar bir zaman geçer. Sezon açılır ve oyunlar başlar… Ve tiyatronun ekonomiye katkısı artarak devam eder. Örneğin, seyircilerin biletlerini internetten almış olduklarını kabul edelim. Gelirken toplu taşıma, özel araç ve taksi kullanacaklar. Oyun başlamadan önce bir şeyler atıştıracak, içecek, hafif dinlenecek günün yorgunluğunu atıp, oyuna hazırlanacaklardır. Böylece gündüz mekanları, gece menüleri ekleyecek veya yeni mekanlar açacaklardır. Bakın istihdam artıyor. Oyundan sonra seyircilerin bazıları bir yerlerde bir iki kadeh içki ya da çay-kahve içerek oyunun yorumunu paylaşacaktır. Oyuncular ve arkadaşları da aynı çevrede yer alacaktır.

Hafta sonları çocuk oyunları başlayınca, tiyatro kapasitesinin iki katına çıkar; her çocuk başına bir veli. Elbette onlar da toplu taşıma, özel araç ve taksi ile gelecektir. Birkaç arkadaşın çocukları, ya da veli grupları halinde çocuk oyunu izlemek çok yaygındır. Çocukların oyunu başladığında seyirci kantini ve çevre kafeler velilerce doldurulacaktır. Çevre esnafı da bu duruma duyarsız kalamaz; pastahaneler genişler, kafeler küçük çocuk menüleri yapar, kırtasiye çocuk kitaplarını ekler…

Bilmem anlatabildim mi?

İskender Altın

BİR ÖNERİ

“Bir tespit” başlığı altında tiyatronun ekonomik doğurganlığını ve yarattığı ekonomik katkıları anlatmaya çalıştım. Şimdi bir öneride bulunmak istiyorum.

Covid-19’un yarattığı pandemi sürecinde ekonomi ve sosyal yaşam ciddi darbe aldı ve pek çok meslek icra edilemez duruma düştü. Mart 2020’de şaşkınlık içindeydik ve doğru bir refleks gösteremedik. Bir bilinmeyenin içine düşmüştük. 2020 yazını yalpalamalarla, kendinden emin olmayan hareketlerle geçirdik.

Kamyon tiyatro,özel tiyatroların sınırlı sayıda açık hava temsilleri, Devlet Tiyatroları, İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Tiyatroları’nın oyunları eşlik etti sürece. Bu noktada, Bursa Devlet Tiyatrosu’nun açık hava Fuar Sahnesi’nde gerçekleştirdiği “Keşanlı Ali Destanı” hem içerik hem de prodüksiyon açısından örnek bir oyun oldu. Nitekim, açık hava oyunları, bu süreçte tiyatro için önerimin temeli olarak öne çıktı.

Önerimin bir başka temeli, 1981 sonrasında deneyimlediğimiz yaz oyunları; özellikle İzmir Fuarı’nda sahnelenen oyunlar, İstanbul Rumeli Hisarı oyunları, Ankara Gençlik Parkı oyunları. Buralarda sahnelenen oyunlar,  o yıllarda tiyatroların kışın kötü giden sezonlarının kurtarıcısı ya da bir sonraki sezonun hazırlıkları için maddi kaynak demekti. Üstelik yevmiye usulü çalışan tiyatro çalışanları için ekstra gelir demekti.

O dönemlerde yazlık sinemaların da açık olduğunu hatırlatmalıyım. Birazdan anlatacağım önerimin başka temeli yazlık sinemalar ve 2016 Temmuz ayında gerçekleştirdiğim Yunanistan’ın Selanik kentindeki gözlemlerim. DT idari görevde bulunduğum zamanlarda tanıştığım meslektaşlarım beni şehrin merkezindeki antik tiyatroya, oyunlarını izlemeye çağırdılar. Evet, antik tiyatro! Aynı zamanda, bir arkadaşım oynadığı filmin galasına çağırdı beni. Film  bizim unuttuğumuz ama Yunanistan’da hala varlıklarını sürdüren yazlık sinemalardan birindeydi. Evet, yazlık sinema!

Şimdi ÖNERİME gelelim…

Önce antik tiyatro dönemine kış sezonuna yaz sezonunuda ekleyelim.

Sezona tersten başlayalım.

Başlangıç; provaya dönüş protokollerini başlatalım, Sağlık Bakanlığı ile birlikte.

Devlet Tiyatroları,  Devlet Opera ve Balesi, Büyükşehir Belediye Tiyatroları, Şehir Tiyatroları ve Özel Tiyatroları kapsayacak şekilde.

Önerim bütün tiyatroları kapsamaktadır.

Bahar aylarını provalarla geçirmeliyiz. Kültür Bakanlığı’nın ve belediyelerin sahip olduğu tüm sahneler, örnek bir girişim olarak daha önce yapıldığı gibi, özel tiyatroların provalarına açılmalı. Elbette hijyen koşulları sağlanarak. Kurumların elinde yeterli personel ve malzeme olmalı. Yoksa, özel sektör de devreye girmeli onlardan hizmet alınabilinmeli.

Özel tiyatrolar için Edirne’den başlayarak Adana’ya kadar tüm tatil beldelerinde açık hava gösteri alanları mevcuttur. Hepsini tek tek sayabilirim. Uygun mesafeli oturma alanını kapsayacak kapasitede olanları kast ediyorum. Her turne aralığı en fazla 1 ya da 1.5 saattir. Büyükşehir Belediyeleri dekor kamyonu ve oyuncuların ulaşımını sağlamalı. İl ve ilçe belediyeleri ise konaklamayı. Devlet ise sıfır KDV’nin yanı sıra bu turnelerde kullanılan benzin ve mazottan ÖTV almayarak destek olmalı. Ayrıca 2021 yaz sezonundaki turnelerden bir defalığına mahsus olarak gelir vergisi almamalı. Böylece özel tiyatrolar için 40 civarında oyun oynama şansı doğacaktır ve 30-40 TL arasındaki bilet fiyatlarıyla seyirciye birden çok gösteriyi izleme imkanı sağlayacaklardır.

Büyükşehir Belediye Tiyatroları, şehir içindeki mevcut açık hava gösteri alanlarını hazır hale getirmeli, mevcutlara ek yapmalı, ya da geçici gösteri alanları oluşturmalıdır. Buraları ses, ışık malzemelerini koymalı, gerekli uzman personeli görevlendirmeli. Kendi tiyatro oyunlarının yanı sıra özel tiyatrolar için gişe, reklam duyuru vb. imkanı sağlayarak paylaşmalıdır.

Oyunları satın almak yerine, bu uygulama gerçekleşirse, haksızlıkların, tartışmaların da önüne geçilecektir.

Büyükşehir Belediyeleri, bütün tiyatrolara aynı anda turne imkanı sağlayabilirse, özel tiyatrolara 30 oyun oynama imkanı daha oluşacaktır. Çevre illerdeki Valilik ve belediyelerin de burunlarına kadar gelen bu imkanlardan yaralanacağını düşünüyorum. Bakanlığa bağlı İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri’nin de bu çalışmayı destekleyeceğini düşünüyorum. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Gaziantep, Samsun, Kayseri, Konya Büyükşehir Belediyeleri’nin bu turneler kapsamında vatandaşlarına bir “yaz kültürü” armağan etmekte öncü olacaklardır.

Devlet Tiyatroları, sektörün en önemli aktörü olarak tüm bölgelerinde yaz sahneleri açmalıdır ve yaz oyunlarının öncülüğünü yapmalıdır. Ayrıca dünyanın en büyük en güzel antik tiyatrolarına sahip olan ülkemizin, bu özelliğinden yararlanılmalıdır. Çanakkale’den Antalya’ya kadar çok büyük 25 adet antik tiyatro vardır. Bu antik tiyatrolarda, büyük ve özel prodüksiyonlar gerçekleştirilebilir. Böylece kültür ve turizm birlikte yol alır; hatta yeni yaşam alışkanlıkları yaratılır. Turistler için alt yazı, üst yazı teknikleri kullanılabilir. Antik tiyatrolardaki üretimler, ileride çoklu uluslarası prestijli festivallere dönüşebilir. Böylece, Avusturya Brengz, Fransa Avignon, Romanya Sibiu gibi, İstanbul dışında da büyük bir tiyatro festivalimiz olur.

Devlet Tiyatroları’nın uluslarası festivalleri ise bir sene daha yapılamayacak gibi geliyor bana. Eğer bütün gelişmeler olumlu olursa, DT’larının festivali yapacak birikimi ve organizasyon yeteneği vardır. Ama olmazsa, Adana festivalinden başlayarak, yani 27 Mart 2021’den itibaren, Adana, Mersin, Tarsus, İskenderun, Antakya, Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep’te özel tiyatroların yer alacağı yerli festival oyunları sahnelenebilir. Sabancı Vakfı’nın da böyle bir projeye destek olacağına inanıyorum.

Aynı proje Trabzon’dan yola çıkarak tüm Karadeniz’e uygulanabilir.

Devlet Tiyatroları, kamyon tiyatrolarını çoğaltarak yaz aylarında gerçekleştirilen Anadolu turnelerini dört koldan gerçekleştirmelidir.

Tren projesini tekrar gündeme almalıdır; açık havada, tren garlarında tiyatro oyunları projesi tekrar hayata geçirilmelidir.

Devlet Opera ve Balesi’nin Antalya Aspendos festivali, Bodrum Dans festivallerinin yanı sıra İstanbul, Ankara, İzmir’den başlayarak yaz gösterileri düzenlemesi planlanabilir.

Yazlık sinemaların nostalji öğesi olmaktan çıkarılarak hayata döndürülmesi ve gerçek bir seyir alanı yaratılmalıdır. Böylece, sinema kendine yeni ve önemli bir mevzii kazanacaktır. Bilet fiyatları kış fiyatları gibi olmalıdır. Açık hava sinemaları sektörün hızını ve kapasitesini artıracaktır.

Elbette ilk maddeye dönülmeli ve “sağlıklı dönüş protokolü” hazırlanmalıdır.

BİR TESPİT yazımda belirttiğim hususlarla birlikte düşünüldüğünde, bu projeler tiyatro ve görsel sanatlara can suyu olacaktır. Aynı zamanda, bir çok farklı sektör bu projelerden nemalanacak ve istihdam sağlayacaktır. Bir gelenek haline döneceğini umduğum bu uygulamalar, hem çalışma verimliliğini artıracak hem de sektördeki işsizliği asgariye indirecek, belki de yok edecektir.

Opera, bale ve sinema, tiyatroya komşu sektörler olduğu için onlar hakkında da birkaç yüzeysel cümle kurdum. Aslında önerdiğim bir şablon, tüm gösteri sanatlarına uygulanabilecek, tüm sektörlerin gereksinimlerine göre yapısal bir değişikliliğin ve dönüşümün şablonu olarak düşünülebilir. Bu değişim süreci zamanla devletin doğrudan desteğinin azalabileceği koşulları da yaratabilir.

Son söz:

“Sağlıklı dönüşten” sonra “sağlıklı sürdürme” protokolü yapılmalıdır. Bu protokoller bağlayıcı olmalıdır. Hiçbir gösteri kaybettiğimiz bir candan önemli değildir.

İSKENDER ALTIN

Oyuncu, yönetmen

 

 

 

******************************************************************************************************************************************************************************************************

Türkiye’nin Tam Bağımsız Beş Gazetesinde Yayımlanmıştır!

Ünel Medya Kuruluşu 1989 – Türkiye’nin Tam Bağımsız Kuruluşu

BAŞKAN ARTER: ” KÜLTÜR SANATIN BAŞKENTİYİZ”

21. ULUSLAR ARASI MAĞUSA KÜLTÜR SANAT VE TURZİM FESTİVALİ
1 -19 TEMMUZ TARİHLERİ ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Gazimağusa Belediyesi’nin 21’incisini düzenlediği Uluslararası Mağusa Kültür Sanat ve Turizm Festivali’nin programı bugün saat 12:00’da Arkın Palm Beach Hotel’de düzenlenen basın toplantısıyla Belediye Başkanı İsmail Arter tarafından açıklandı. 21. Uluslararası Mağusa Kültür Sanat ve Turizm Festivali, 1-19 Temmuz tarihlerinde 11 farklı etkinlikte dünya çapında sanatçıların yanı sıra, Türkiye ve ülkemizden sanatçıların katılımlarıyla sunulacak konserler, tiyatro oyunları ve muhteşem gösterilerle her yıl olduğu gibi unutulmaz gecelere ev sahipliği yapacak.  Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, bazı Belediye Meclisi üyeleriyle birlikte Arkın Palm Beach Hotel’de yemekli basın toplantısı düzenleyerek, festival hakkında bilgi verdi.21a
Belediye Başkanı İsmail Arter, bugünün kendisi için bir başka anlamının olduğunu ifade ederek, “bundan tam üç yıl önce bugün, 2014 KKTC Yerel Seçimleri yapılmış, halkımız Mağusa Belediye başkanlığı görevini bana devretmişti” dedi. Başkan Arter, görevde bulunduğu son 3 yılda Gazimağusa’ya aşkla hizmet etiğini ve sorunları bir bir ortadan kaldırdığını ifade ederek,  Gazimağusa’nın tarihi derinliğini, kültür-sanat ile birleştirmiş bir şehir olduğunu ifade etti. Festival başlarken bugünün anlamı bakımında basın mensuplarına son 3 yıl içinde Kültür ve Sanat alanında yapılan çalışmaları içeren bir kitapçık dağıtıldı.21a1
Arter: “21 yıldır kültür ve sanatın başkentiyiz”
“21 yıldır ülkemizde kültür sanatın başkentiyiz. Bizler bu bilinç ve sorumlulukla hareket ediyor, ülkemize uluslararası standartlarda bir festival sunmanın gururunu yaşıyoruz.” diyen Başkan Arter, 1-19 Temmuz tarihleri arasında, 11 farklı etkinlikle yapılacak olan 21. Uluslararası Mağusa Kültür Sanat ve Turizm Festivali kapsamında, dünya çapında sanatçıların yanı sıra, Türkiye ve ülkemizden sanatçıların katılımlarıyla sunulacak konserler, tiyatro oyunları ve muhteşem gösterilerle her yıl olduğu gibi unutulmaz gecelere Gazimağusa’nın ev sahipliği yapacağını ifade etti.
Arter, festival bütçesinin yaklaşık 1 milyon TL civarında olduğunu; bunun üçte birinin sponsorlar, üçte birinin biletlerden geriye kalan üçte birinin de Belediye’nin bütçesinden karşılandığını ifade etti. Basın toplantısında ayrıca Telsim ile Gazimağusa Belediyesi arasında sponsorluk anlaşması da imzalandı. Sponsorluk anlaşmasına Belediye Başkanı Arter ile Telsim Kurumsal Satış Bölüm Başkanı  Sevim Beşok Esendağlı imza koydu.21a2
Festivalin tanıtım filmini yapan Hakan Çakmak unutulmadı
Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, kısa bir süre önce hayatını kaybeden BRT’de kültür sanat programları yapan Hakan Çakmak’ı   bir kez daha rahmetle anarak, ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diledi. Arter, Hakan Çakmak’ın özelde 21. Yaşına basan kültür-sanat festivaline, genel olarak ise ülkemizin kültür ve sanat yaşantısına muazzam katkıları olan biri olduğunu ifade ederek, onun kaybedilmesinden duyduğu derin üzüntüyü paylaştı.
Çakmak,  ölümünden kısa bir süre önce festival programı tanıtım filmini tamamlayarak Belediye’ye teslim etmişti. Festival programının etkinlikleri Hakan Çakmak’ın hazırladığı tanıtım filmi ile duyuruldu. Festival kapsamında yapılacak ilk etkinlik olan Abdullah Öztoprak’ın defilesi saat 20.00, diğer tüm etkinlikler saat 21.00’de başlayacak. Tüm etkinlikleri kapsayan kombine biletler 200 TL’lik fiyatla satışa sunuluyor.
Tüm etkinlikler şöyle:
Bu yıl açılış galamız, ülkemizin gururu, dünyaca ünlü moda ve tasarım sanatçımız Abdullah Öztoprak’ın özgün besteleri eşliğinde, izleyenleri Mağusa’nın tarihinde büyülü bir yolculuğa çıkaracak olan teatral moda gösterisi “Tek Şahidi Cümbezdi” 1 Temmuz akşamı saat 20:00’da tarihi Venedik Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Bu etkinlik dışında tüm etkinliklerimiz saat 21’de başlayacak.
3 Temmuz akşamı Türk Rock müziğinin en güçlü yorumcularından Şebnem Ferah, Salamis Antik Tiyatro’da sahneye çıkacak. 4 Temmuz akşamı ise İzmir’den konuklarımız olacak ve Ege 5’lisi, Türkiye ve Dünya Ülkelerine ait eserleri kendilerine has yorumlarıyla Othello Kalesi’nde icra edecekler.
Ülkemizin önemli sanatçılarından Çığır Kâzımoğlu’nun Funkology grubu 5 Temmuz akşamı Othello Kalesi’nde yer alırken, 6 Temmuz akşamı ise
Toy İstanbul Tiyatro Topluluğu’nun, “Çıkmaz Sokak Çocukları” adlı oyunu Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda sahnelenecek.
Türk pop müziğinin başarılı isimlerinden Murat Dalkılıç’ın konseri, 10 Temmuz akşamı Salamis Antik Tiyatro’da gerçekleştirilecek.
Gazimağusa’mızın kültür sanat yaşantısına müthiş katkı sağlayan, ülkemizin önemli değerlerinden biri olan Kurultay Akbay orkestrası The Dream Band eşliğinde geçen yıl çıkardığı “Hep Sen Varsın” albümündeki şarkılarıyla 11 Temmuz akşamı Othello Kalesi’nde sahne alacak.
Frida Mağusa’da…
13 Temmuz akşamı ise Meksikalı ünlü ressam Frida Kahlo’nun hayatından kesitleri yansıtan modern dans gösterisiyle Ankara Devlet Opera ve Balesi Salamis Antik Tiyatro’da sanatseverlerle buluşacak.
Muhteşem performanslarıyla dünya klasiklerini yorumlayan İpek Yolu Orkestrası ile gitarist, besteci ve eğitmen kimliklerini yüksek seviyede birleştiren Bekir Küçükay’ın gitar kursu resitali 17 Temmuz akşamı Othello Kalesi’nde olacak…
Dünyanın en saygın müzik ödüllerinden Grammy’de beste dalında ilk beşe kalan ilk ve tek Türk müzisyen olan Kıbrıslı besteci ve müzisyen Mehmet Ali Sanlıkol ve grubu 18 Temmuz akşamı Othello Kalesi’nde sahne alacak.
Salamis Antik Tiyatro’da Bir Efsane…
Festivalimizin kapanış konseri ise efsane bir isimle olacak. 70’li yıllardan bugüne gönüllerde taht kuran Porto Rico’lu ünlü gitarist ve şarkıcı José Feliciano 19 Temmuz akşamı Salamis Antik Tiyatro’da unutulmaz bir geceye imza atacak.
Festival programı ve bilet fiyatları şöyle:
1 Temmuz: Abdullah Öztoprak-Tek Şahidi Cümbezdi ( Venedik Sarayı) ücretsiz
3 Temmuz: Şebnem Ferah Konseri (Salamis Antik Tiyatro) 40 Tl
5 Temmuz Çığır Kazımoğlu- Funkology (Othello Kalesi) 20 TL
6 Temmuz: Çıkmaz Sokak Çocukları (tiyatro) (KÜKOM) 20 TL
10 Temmuz Murat Dalkılıç Konseri (Salamis Antik Tiyatro) 30 TL
11 Temmuz  Kurultay Akbay&The Dream Band Konseri (Othello Kalesi) 20 TL
13 Temmuz Frida-Ankara Devlet Opera  ve Balesi (Salamis Antik Tiyatro) 30 TL
17 Temmuz İpek Yolu Orkestrası & Bekir Küçükay Konseri (Othello Kalesi) 20 TL
18 Temmuz Mehmet Ali Sanlıkol Konseri (Othello Kalesi) 20 TL
 19 Temmuz Jose Feliciano Konseri (Salamis Antik Tiyatro) 40 TL

Özkan Mert’ten Mesaj Var

Dünyaca Ünlü Türk Şair Özkan Mert, şu sıralar Bodrum’da dinleniyor. Dinlenmesine dinleniyor ancak, yapılan bazı yanlışlara da sessiz kalamıyor. Hükümetin almış olduğu karara sessiz kalamayan Mert, sosyal medya hesabından şu paylaşımla tepkisini ortaya koydu: Hükümetin başta Devlet Opera ve Balesi ,Devlet Tiyatroları, Devlet Senfoni Orkestraları, Devlet Halk Dansları Topluluğu, Devlet çok Sesli Korosu olmak üzere toplam 52 sanat kurumunun kapatılmasını öngören yasa tasarısı bizim ve çocuklarımızın geleceğini yok ediyor.özkan mert kimdir

Bunun yanı sıra Eğitim fakülteleri, güzel sanatlar liseleri, konservatuvarlar da topun ucunda. Türkiye’de sanatın ölüm fermanı olan 52 sayfalık yasa tasarısı mecliste yarın, öbür gün onaylanabilir.

Cumhuriyet’in çağdaş sanat kurumları tek tek yok ediliyor. Esasında hepimizin bildiği gibi asıl yok edilmek istenen laik Cumhuriyetimizdir. Yapılması planlanan model, baskıcı ve gerici bir modeldir ve sanatın özgürlüğünü elinden almaktadır. Bizler Cumhuriyet’in kültür-sanat kurumlarının kapatılmasına sonuna kadar karşıyız.

Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu kadrosuna başvuru için son günler

 

 

 

Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nu oluşturacak sanatçı, memur ve teknik kadro için yapılacak sınavın başvurusu 18 Mayıs’ta sona eriyor. nilüfer t

 

Üç sezonu geride bırakan Nilüfer Belediyesi “Tiyatro” 2017-2018 sezonundan itibaren sözleşmeli sanatçı memur kadrosunu oluşturarak Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu olmaya hazırlanıyor. 20- 27 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek sözleşmeli sanatçı memur alım sınavı ile teknik personel ve oyuncu kadrosu oluşturulacak. Sınavlar Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleşecek. 20-21 Mayıs tarihlerinde teknik personel, 22- 27 Mayıs tarihlerinde de oyuncu seçmeleri için sınav yapılacak.

Yoğun bir şekilde devam eden başvurular 18 Mayıs Perşembe günü saat 17.00’ye kadar devam edecek. İsteyenler başvuruları http://insankaynaklari.nilufer.bel.tr/giris.php  adresinden online olarak yapabilir.

Oyunculuk sınavına, üniversitelerin oyunculuk bölümlerinden mezun olanlar ya da yüksek lisansını oyunculuk üzerine tamamlamış olanlar girebilecek. Bu yıl mezun olacak adayların da sınava girebilmelerine olanak tanınacak. Son sınıf öğrencileri okullarından alacakları, durumlarını gösterir bir belge ile başvuruda bulunabilecekler. Sınavda başarılı olsa dahi, 31 Haziran 2017 tarihine kadar mezuniyet belgelerini getirmeyen adayların sınavları geçersiz sayılacak.

Oyuncu adaylarının, her biri 4 dakikayı aşmayacak şekilde biri komedi ve biri dram olmak üzere 2 tirat veya sahne parçası hazırlamaları gerekiyor.

Teknik kadro için ise sahne makinistleri (marangoz, demirci), terzi, sahne sesçisi, sahne ışıkçısı, aksesuarcı kategorilerinde personel alımı yapılacak. Sınav, uygulamalı mülakat şeklinde gerçekleşecek. Her meslek grubu mesleki uygulama, mesleki uygunluk, yetenek, kavrayış, ifade ve temsil kabiliyetleri gibi niteliklere göre ayrı ayrı değerlendirilecek Adaylar, daha detaylı bilgi almak için sınav şartnamesine  http://www.nilufer.bel.tr/nilufertiyatro adresinden ulaşabilir.nilüfer t.jpg1

 

 

Nilüfer Belediyesi “Tiyatro”ya Emek Ödülü

 

Nilüfer Belediyesi  “Tiyatro”, Yeni Tiyatro Dergisi tarafından düzenlenen 5. Emek ve Başarı Ödülleri’nde “Emek Ödülü”ne değer görüldü.tiyatro nilüfer.jpg1

Engin Alkan’ın Genel Sanat Yönetmenliği’nde artık Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu adı ile hayatını sürdürecek olan Nilüfer Belediyesi “Tiyatro”,  Yeni Tiyatro Dergisi tarafından bu yıl beşinci kez verilen Emek ve Başarı Ödülleri’nde “Emek Ödülü”ne layık görüldü.

1 Onur Ödülü, 7 Emek Ödülü, 8 Özel Ödül ve 22 Başarı Ödülü olmak üzere toplam 38 ödülün sahiplerini bulduğu 5. Emek ve Başarı Ödülleri töreni, Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde düzenlendi. Nilüfer Belediyesi “Tiyatro”’ya, Türk tiyatrosuna ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığı katkılar nedeniyle verilen ödülü Genel Sanat Yönetmeni Engin Alkan aldı.tiyatro nilüfer.jpg2

Sanat dünyasından çok sayıda ismin katıldığı törende konuşan Engin Alkan, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Alkan, “Nilüfer Belediyesi Tiyatro olarak aranızda bulunuyor olmamız, bu ülkede siyasetçilerin ve yerel yönetimlerin iyi şeyler de yapabildiklerinin kanıtıdır” diyerek ödülü tüm tiyatro çalışanları adına aldığını belirtti. Konuşmasında Nilüfer Belediyesi “Tiyatro” nun, Şehir Tiyatrosu olarak yeni bir kurumsal yapıya kavuştuğunu da belirten Engin Alkan, kurumun önümüzdeki süreçte Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu olarak çalışmalarını sürdüreceğini söyledi.tiyatro nilüfer

İzmir’de Şölen Var!

kortej

  1. Uluslararası İzmir Tiyatro Günleri, yerli ve yabancı tiyatro grupları ve sokak sanatçılarının katıldığı renkli kortej yürüyüşüyle başladı. Kentte 10 gün boyunca tiyatro rüzgarı estirecek etkinliğin açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’in tarihi boyunca her zaman sanata kucak açan bir kent olduğunu söyledi.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Dokuz Eylül Üniversitesi ve ilçe belediyelerinin işbirliğiyle hazırlanan 33. Uluslararası İzmir Tiyatro Günleri başladı. İtalya, Romanya, Arnavutluk ve Bulgaristan olmak üzere 4 uluslararası tiyatro gurubu ile ulusal, yerel tiyatro gruplarının oyunlarını sergileyeceği tiyatro günlerinin açılışı da tam bir karnaval havasında gerçekleşti. Alsancak Limanı önünden Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca sahne kostümleriyle yürüyen sanatçılar, İzmirlileri sahnelenecek oyunlara davet etti. Kortej yürüyüşünün ardından İtalya’dan gelen tiyatro grubu Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde kurulan sahnede kısa bir gösteri sundu.

 maske

“Antik tiyatroda buluşacağız”

Buradaki açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Uluslararası İzmir Tiyatro Günleri’nin kentin sanat hayatına yaptığı katkı nedeniyle tüm emeği geçenlere teşekkür etti. İzmir’in Homeros’tan bu yana sanatla iç içe bir kent olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, gelecek yıllarda tiyatro gösterilerinin kamulaştırma çalışmaları biten ve kazı çalışmalarına başlanan Kadife-Agora arasındaki 16 bin kişilik Roma Antik Tiyatrosu’nda yapılacağını söyledi. Sanatın bütün yaşamı taçlandıran bir uğraş olduğunu ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, Ahmet Cevdet Efendi’den, Bedia Muvahhit’e kadar İzmir’in tiyatro alanında ülkemiz adına birçok ilklere imza attığını dile getirdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 24 oyunun sahneleneceği Tiyatro Günleri ile kentte bir tiyatro şöleni yaşanacağını belirtti. Başkan Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hem 2009-2014 hem de 2014-2019 stratejik planlarında Kent Senfoni Orkestrası, Kent Opera ve Balesi ile Şehir Tiyatrosu kurulmasına yönelik çalışmalara yer verildiğini vurgulayarak, bu alandaki altyapı eksiklerinin tamamlanmasıyla birlikte harekete geçeceklerini söyledi.

 

Zihni Göktay’a emek ödülü

  1. Uluslararası İzmir Tiyatro Günleri kapsamında yaşamı boyunca tiyatroya üstün hizmet vermiş sanatçı ve bilim adamlarına layık görülen Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü’nün 17.si tiyatro ve sinema sanatçısı Zihni Göktay’a verilecek. 1999 yılından bu yana verilen ödülü bugüne kadar, Münir Özkul, Duygu Sağıroğlu, Özdemir Nutku, Melih Cevdet Anday, Suna Pekuysal, Nur Uzmen, Sevda Şener, Güngör Dilmen, Osman Şengezer, Erol Keskin, Turgut Özakman, Prof.Dr. Ayşegül Yüksel, Rüştü Asyalı, Hale Eren, Hidayet Sayın ve Nurhan Karadağ almıştı.

şölen

Tiyatroya doyacağız

  1. Uluslararası İzmir Tiyatro Günlerikapsamında Erdal Dinçer’in “…VE PERDE” adlı “Tiyatro Afişleri” sergisi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Tasarımı öğrencilerinin hazırladığı ‘33. Dekor Eskiz Maket Sergisi’, 5 Nisan’a kadar İzmir Sanat’ta sanatseverlerle buluşacak. 33. Uluslararası İzmir Tiyatro Günleri kapsamında, 30 ve 31 Mart ile 1, 2, 3 Nisan günlerinde Tarihi Havagazı Fabrikası’nda İtalyan geleneksel tiyatrosu üzerine bir atölye çalışması gerçekleştirilecek. Atölye çalışmasını İtalya-Torino toplulukları uzmanları yönetecek. İzmir’deki profesyonel tiyatro topluluklarının oyuncuları ile lisans ve lisansüstü oyunculuk eğitimi alan öğrencilere yönelik olacak program ücretsiz gerçekleştirilecek. Çocuklar için de birbirinden güzel oyunlar sahnelenecek. 31 Mart’ta Eskiizmir Semt Merkezi’nde Aslan ile Fare, 30 ve 31 Mart tarihlerinde Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde Örümcek Adam ile Duman Avcıları, Güzelyalı Kültür Merkezi’nde 2 ve 3 Nisan tarihlerinde Barış Bahane, Nasrettin Hoca Gide Gide, D.E.Ü Buca Eğitim Fakültesi’nde Kırmızı Çizmeli Kedi Müzikali sahnelenecek.

 

Her yerde tiyatro

Tiyatro günleri kapsamında Alsancak Dominik Caddesi, Bornova Küçükpark, Buca Forbes, Karşıyaka Çarşı, Kıbrıs Şehitleri Parkı, Agora Parkı, Kemeraltı, Konak Metro, Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Göztepe, Konak, Üçyol Metro, Karşıyaka Çarşı, Göztepe Parkı, Konak, Karşıyaka, Alsancak, Bostanlı iskelelerinde açık alan tiyatro ve pandomim gösterileri olacak.

Oyunlar İzmir Sanat, İsmet İnönü Sanat Merkezi, Tarihi Havagazı Fabrikası, Sabancı Kültür Merkezi, Karabağlar Halk Eğitim Merkezi, Çiğli Belediyesi Konferans Salonu, Uğur Mumcu KSM Sevda Şener Sahnesi, D.E.Ü Buca Eğitim Fakültesi Konferans Salonu, Eskiizmir Semt Merkezi Nikah Salonu, Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi, Güzelyalı Kültür Merkezi, Gaziemir Atatürk Kültür Merkezi, Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiytarosu, Ziya Gökalp Kültür Merkezi ve Urla Atatürk Kültür Merkezi’nde tiyatroseverlerle buluşacak. Bornova,  Buca, Çiğli, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Urla ve Gaziemir belediyelerinin de sahneleyecekleri oyunlarla etkinlik zenginleşecek. Festival kapsamında, ulusal ve uluslararası oyunların bilet fiyatları tam 15 TL, öğrenci 7.5 TL olarak belirlendi. İzmirli tiyatro gruplarının ve sokak tiyatrolarının gösterileri ise ücretsiz sahnelenecek. Biletler İsmet İnönü Kültür Merkezi, İzmir Sanat ve Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin yanı sıra www.izmir.bel.tr/kultursanat adresinden satışa sunuluyor.

Büyükşehir Belediyesi Kütüphane Haftası’nı Dolu Dolu Kutluyor

kütüphane 

Büyükşehir Belediyesi, Kütüphane Haftası’nı dopdolu bir programla kutlayacak. Hafta boyunca söyleşiler, paneller,  tiyatro gösterimi, konserler düzenlenecek. Ünlü yazarlar Doğan Hızlan ve Canan Tan, 29 Mart Pazar günü kitapseverlerle söyleşide bir araya gelecek.

 

Büyükşehir Belediyesi Doğan Hızlan Kütüphanesi, Türk Kütüphaneciler Derneği Antalya Şubesi ve Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliği ile hazırlanan 51. Kütüphane Haftası etkinlikleri 29 Mart- 3 Nisan 2015 tarihleri arasında gerçekleşecek. Hafta boyunca paneller, tiyatro gösterimi, konserler, söyleşiler ve planetaryum etkinlikleri gerçekleştirilecek. Etkinlikler hakkında ayrıntılı bilgi için www.antalyakutuphaneleri.com web adresinden alınabilecek.  Ayrıca 238 52 70 numaralı telefondan Doğan Hızlan Kütüphanesi’ne ulaşılabilecek.

Etkinlik programı şöyle:

29 Mart Pazar

Okur-Yazar Buluşması, Canan Tan ve Doğan Hızlan söyleşisi saat 14.00’de AKM Perge Salonu’nda.

30 Mart Pazartesi

Onur Konuğu Doğan Hızlan’ın açılış konuşmasıyla, Doç. Özgür Külcü, Tolga Aldemir, Mehmet Küçük ve Mitat Yolcu’nun katılımıyla ‘Değişen Kütüphaneler ve Yerel Yönetimler’ başlıklı panel saat 14.00’de AKM Perge Salonu’nda

31 Mart Salı

Doç. Özgür Külcü, Evren Dayar, Öğr. Gör. Aydın Uçar’ın katılımıyla ‘Kütüphanede Bilim ve Mekan’ başlıklı panel saat 14.00’de AKM Perge Salonu’nda

1 Nisan Çarşamba

‘Küçük Kara Balık’ tiyatro oyunu saat 10.00’da Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’nda

‘Planetaryum’ (Gezegen Evi) – Oryantasyon (Kütüphane Tanıtım) saat 10.00 – 17.00  Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde,

‘Söyleşi ve Kitap Bağış Töreni’ saat 14.00’de Aksu Güloluk Köyü’nde

2 Nisan Perşembe

‘Doğan Hızlan Kütüphanesi 2014 Yılı Okuma Şampiyonları’ Ödül Töreni saat 14.00’de AKM Aspendos Salonu’nda

Antalya Büyükşehir Belediye Bando ve Orkestrası’nın ‘Bestelenen Şiirler’ konseri saat 14.00’de AKM Aspendos Salonu’nda

3 Nisan Cuma

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ’51. Kütüphane Haftası Özel Konseri’ saat 20.30’da AKM Aspendos Salonu’nda Antalyalılarla buluşacak.

 

 

Semih Sergen İle Söyleşi

serdar

 

Ünlü oyuncu, yönetmen ve başdramaturg Semih Sergen, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen söyleşide tiyatroya gönül vermiş gençlerle buluştu.

Dünya Tiyatro Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen program için Kayseri’ye gelen ve Belediye Konservatuarı Tiyatro Salonu’nda öğrencilerle bir söyleşi gerçekleştiren Semih Sergen, tecrübelerini paylaşarak tiyatroya ilgi duyan gençlere yol gösterici öğütlerde bulundu.

Programla ilgili kısa bir açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Oktay Durukan, tiyatroya ayrı bir önem verdiklerini belirterek, “Yıl içerisinde Ekim’den Mayıs’a kadar her cuma büyüklere, hafta sonu da çocuklara yönelik ücretsiz oyunlar sahneliyoruz. Ayrıca Tiyatro Festivali’nin bu yıl onuncusunu gerçekleştireceğiz. Sanatın doğup büyüdüğü bu topraklarda, Anadolu’nun göbeğinde, uluslararası alanda düzenlenen ilk ve tek festival olma özelliğini koruyor. Tiyatro faaliyetlerimiz geçen yıl dört ödül birden aldı. Bu da bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Bugün de burada, Dünya Tiyatrolar Günü’nü hep birlikte kutlayalım ve gençlerimizi sizlerle buluşturup engin tecrübelerinizden yararlandıralım istedik” dedi.serdar2

 

İsmail Arter’in 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü Mesajı

14“Tiyatro hayatın bir parçası olarak insanları eğlendirirken, düşündürmesi ve yeni ufuklar kazandırması açısından önemli bir sanat dalıdır. Ana malzemesi insan olan tiyatronun insana sunduğu değerler toplumsal nitelik taşır. Bizler tiyatroyla ilgili yaptığımız her etkinlikte tiyatronun insanı insana, insanla ve insanca anlatan ve toplumsal gelişimi sağlayan bir sanat olduğunu özellikle vurguluyoruz.

Tiyatroda izleyicilere verilen mesaj ilk bakışta kişiye yönelik olsa da toplumsal anlamı ve önemi büyüktür. Tiyatroya bu bilinçle baktığımız için belediyenin hizmet yelpazesine sanatsal anlamda yeni bir ilki kazandırarak Gazimağusa Belediye Tiyatrosu’nu kurmuş bulunuyoruz. Tiyatro alanındaki çalışmalarımızı somuta dönüştürerek yıllardır özlemi duyulan bir alanda çalışma yapacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gazimağusa Belediye Tiyatrosu, kentimizde sanatsal anlamda önemli bir ihtiyaca cevap vermesi için halen kadro çalışmalarına devam ediyor. Bunun yanında Mağusa Gelişim Akademisi bünyesinde gençlerimizin öncülüğünde faaliyet gösteren tiyatro ekibimiz de yoluna devam ediyor. Tiyatro gençlerimizin özgüvenlerini geliştirmeleri ve toplumda iyi bir yere sahip olmaları için son derece gereklidir.

Bizler, kentimizde kaliteli tiyatro oyunlarını konuk etmeyi ve sanata destek vermeyi asli görevimiz olarak görmeye devam edeceğimizi belirtirken, kendi ekibimizle etkili çalışmalar da yapacağız. Bu düşüncelerle, tüm tiyatro emekçilerinin 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü en içten duygularımla kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.”

Gazimağusa Belediye Tiyatrosu Kuruldu

gazimağusa tGazimağusa Belediyesi, kültür-sanat alanında yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi. Kuzey Kıbrıs’ın kültür sanat başkenti unvanını elinde bulunduran Gazimağusa, yıllardır özlemi duyulan Gazimağusa Belediye Tiyatrosu’nu kurdu. Kentte uzun yıllardır gerçekleşmesi için talepler olan ve beklenen tiyatronun sanatsal anlamda önemli bir ihtiyaca cevap vermesi için çalışmalar başladı.

Gazimağusa Belediye Tiyatrosu ismiyle faaliyet gösterecek oluşumu yönetmen, yazar, oyuncu ve eğitmen İlke Susuzlu çalıştıracak. Yazarlık ve oyunculuk alanındaki çalışmalarıyla bilinen ödüllü sanatçı İlke Susuzlu’nun öncülüğünde kentte teatral anlamda eksikliğin giderilmesi ve etkinlik sağlanması için kadro çalışmaları başladı. Bu çalışmalar kapsamında tiyatro bünyesine oyuncu kazandırmak için uygulamalı ve teorik oyunculuk dersleri verilerek, seçilecek oyuncular sahneye çıkmaya hak kazanacak.

Konu hakkında bir açıklama yapan Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, yerel yönetimlerin kültür sanata destek vermesi gerektiğini, Gazimağusa Belediyesi’nin de Kuzey Kıbrıs’ta bunun öncüsü olduğunu söylerken, uzun yıllardır büyük bir ihtiyaç olan Gazimağusa Belediye Tiyatrosu’nu da bu amaçla hayata geçirdiklerini belirtti. Gazimağusa’nın yetiştirdiği önemli bir tiyatrocu olan İlke Susuzlu’yu projenin başına getirerek önemli bir çalışmayı hayata geçirdiklerini vurgulayan Arter, Gazimağusa Belediye Tiyatro’sunun tüm Gazimağusa’ya hayırlı olmasını diledi.