Etiket arşivi: temsilcisi

Devlet Bahçeli: Fırat’ın Doğusu ateşe verilmeli

Devlet Bahçeli: Fırat’ın Doğusu ateşe verilmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Milli bekanın soğan kadar değeri yok mu? Derinliği 30 km’yi bulan güvenli bölge acilen kurulmalı. Fırat’ın Doğusu ateşe verilmelidir.” dedi.

mask

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart seçimlerinin ardından ‘teşekkür’ turuna devam ediyor. Bahçeli, Amasya’da vatandaşlara hitap etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklenen Bahçeli, “Türkiye ateşten gömlek giymişken siz hangi yüzle konuşuyorsunuz!” dedi.

Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Tek adam” ifadesi kullanmasını da sert bir dille eleştirerek, “Milli bekamızın soğan kadar da mı değeri yoktur. PKK’ya niyet borcu varsa söylesin. ‘İmdat’ desin, yardım edelim, düştüğü çukurdan çekip çıkaralım” diye konuştu.

Öte yandan Bahçeli, Doğu Akdeniz ve Suriye’nin kuzeyindeki gerilimlere de değinerek ABD’ye tepki gösterdi. “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin sinir uçlarına basan vahim gelişmeler karşısında da var olu-yok oluş mücadelesinin eşiğinde olduğumuz çok açıktır” diyen Bahçeli, “Bağımsızlığımız ve bekamız ateş hattındadır. Fakat teslim olmayacağız, alttan almayacağız, zulme müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Bahçeli, “Milli bekanın soğan kadar değeri yok mu? Kurulan tuzakları milli güç imkanlarıyla bozmalıyız. Derinliği 30 km’yi bulan güvenli bölge acilen kurulmalı. Fırat’ın Doğusu ateşe verilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Hafta başında Türkiye’ye gelen ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in Suriye’ye ilişkin önerilerini “makul ve güvenliğimizi sağlamaktan uzak” olarak değerlendiren Bahçeli, “Her seferinde yeni bir oyalama sürecine maruz kaldığımız açıktır. Geldiğimiz bu noktada oyalanmaya tahammülümüz yoktur” sözlerini kaydetti.

Bahçeli ayrıca, Merkez Bankası’nın açıkladığı enflasyon verilerine ilişkin olarak da ilk kez değerlendirmede bulundu. “Enflasyon’un inmesinin ve cari açıktaki gerilemenin umut verici” olduğunu söyleyen Bahçeli, “Bütçe açığındaki artışlarının frenlenmesi mümkündür. Bizim arzumuz daha müreffeh, daha güvenli bir Türkiye’ye ulaşmaktır” ifadesini kullandı.

TEMA Vakfı 2017 yılının çevre olaylarını açıkladı

TEMA Vakfı 2017 yılının çevre olaylarını açıkladı                                                        

 

   TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin ÇOĞAL , 2017 yılının çevre açısından iyi ve kötü olayları  ile ilgili açıklamalarda bulundu.

basın görseli2017’de Türkiye’de Bakanlar Kurulu Kararı ile büyük ovaların koruma altına alınması, Gökçeada’da altın madeni ÇED başvurusunun geri çekilmesi, Mayıs ayında gündeme gelen torba yasadan zeytinliklerin imara açılmasına dair maddenin çıkarılması, Terme’de termik santralin durdurulması ve Doğu Karadeniz’deki yaban hayatı popülasyonunda artış görülmesi gibi olumlu gelişmeler yaşanırken, enerji ve madencilik yatırımları, çevre savunucularına yapılan suikastlar, Cerattepe’nin madenciliğe açılması, Mera Kanunu’nda değişiklik yapılması ve imara açılması, Maden Kanunu’nda değişiklikler yapılması gibi doğayı tehdit eden faaliyetler gerçekleştirildi.

 

 İyi haberler

 

  • Büyük Ovalar ilan edildi                                                        (Ocak ve Haziran 2017)

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 28 Haziran 2016’da 184 adet büyük ova belirlendiği açıklanmıştı. Bu açıklamadan bir yıl sonra 21 Ocak 2017 ve 2 Haziran 2017’de Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile aralarında Edirne, Konya, Cihanbeyli, Harran’ın da bulunduğu 57 ildeki toplam 192 ova, “Büyük ova koruma alanı” olarak ilan edildi.

 

  • Zeytinlikleri imara açacak düzenleme torba yasadan çıkarıldı                          (31 Mayıs 2017)

Mayıs ayında TBMM’ye sunulan Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile zeytinlik alanların sanayi tesisleri için gerekli görüldüğü takdirde imara açılması hedefleniyordu. Büyük bir kamuoyu baskısından sonra zeytinlik alanlara ilişkin düzenleme tasarıdan çıkarıldı.

 

  • Gökçeada, altın madeni tehdidinden kurtuldu           (14 Aralık 2017)

2011 yılında aldığı Cittaslow (Sakin şehir) ünvanıyla dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilen Gökçeada, bir süredir altın ve gümüş madeni tehdidi ile karşı karşıyaydı. Ancak 14 Aralık 2017’de Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden yapılan “Merih madencilik şirketi 14.12.2017 tarihinde e-ÇED sistemi üzerinden proje iptal talebinde bulunmuş olup müdürlüğümüzce bu talep uygun bulunmuş ve ÇED süreci iptal edilmiştir” şeklindeki açıklama ile yüreklere su serpildi ve maden aramak için başlatılan ÇED süreci sonlandırıldı.

 

  • Terme’de termik santral için “Dur” kararı verildi (19 Aralık 2017) 

Samsun Terme’de özel bir firma tarafından termik santral kurulması için 2014 yılında yasal süreç başlatılmıştı. Bölgenin yapısına, suyuna, değerli topraklarına zarar vereceği gerekçesiyle termik santrale karşı bir duruş başlatan yöre halkı, zamanla büyük destek topladı. Özellikle köylü kadınlar, “Termik santralsiz temiz bir çevre”yi temsil eden beyaz çemberleriyle bu direnişin sembolü haline geldiler ve ÇED sürecinin iptali için 25 bin imzalı dilekçe topladılar. Terme halkı, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin santrale karşı birlikte verdikleri örnek mücadele sonrası ÇED süreci Bakanlık tarafından iptal edildi. Santral şirketinin hukuki itirazları bir sonuç vermedi ve 19 Aralık’ta Danıştay’ın nihai kararıyla termik santral süreci sonlandı, sağ duyu kazandı, Terme kurtuldu!

  • Doğu Karadeniz’de yaban hayatı canlandı!                     (25 Aralık 2017)

Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12’nci Bölge Müdürlüğü ekipleri, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde yaban hayatı envanter belirleme çalışması yaptı. Çalışmaya göre yaban hayatı popülasyonunda artış gözlendi. Bundaki en büyük etkinin ise yöre halkının kaçak avcılığa karşı olan duyarlılığı olduğu tespit edildi. Kaçak avcılık olmadığı sürece hayvanlar kendi doğal alanlarında yaşayıp üremeye devam ediyorlar. Bunun bilincinde olan yöre halkı sayesinde avcılığa geçit verilmedi ve yaban hayatı Doğu Karadeniz’de yeniden canlanmaya başladı.

*****

Kötü haberler                 (Temmuz 2017)

  • Cerattepe’de üzüntü verici gelişmeler yaşandı ama Cerattepeliler vazgeçmiyor

Cerattepe’nin altın madenciliğine açılması için Haziran 2015’te çıkan ÇED olumlu kararından sonra Artvin Cerattepe büyük bir tehlikeyle karşı karşıya gelmişti. Temmuz 2015’te bu kararın iptali için açılan Türkiye’nin en büyük çevre davasında, bölgenin madenciliğe açılmasına yönelik verilen karar Temmuz 2017’de Danıştay tarafından açıklandı. Bu kararın üzerinden geçen zaman kısa olsa da bölgeye verilen zarar ve çevre kirliliği ciddi boyuta ulaşmış durumda. Ağaç kesimleri başlamış ve kesilecek ağaç sayısı 60 bin olarak gösterilirken ortaya çıkan su kirliliğinden hayvancılık ve tarımla uğraşanlar büyük zarar görüyor. Bunun yanında boşaltılan hafriyat dereyi kirletiyor ve hayvan ölümlerine sebep oluyor. Eko sistemin değişmeye başlamasından dolayı bölgede yürütülen ve yörede önemli bir geçim kaynağı olan arıcılık da büyük tehdit altında. Maden nedeniyle halkın yaşam alanı, temiz su hakkı, bölgedeki biyolojik çeşitlilik, dünyanın en büyük doğal, yaşlı orman eko sistemi ve göç eden kuşların yuvaları zarar gören değerler arasında yer aldı. Kısacası, maden ile beraber Artvin’in önemli değerleri kaybedilmeye başlandı.

 

  • Eskişehir’de termik santral için ÇED süreci başladı, halk itiraz ediyor (Eylül 2017)

Eskişehir’in tarım ve hayvancılık için en verimli topraklarına sahip olan ve büyük ova koruma alanı olarak ilan edilen Alpu Ovası’nda kömür rezervinin bulunması üzerine bölgenin özelleştirilmesi ve termik santral kurulması için Elektrik Üretim A.Ş (EÜAŞ) ihaleye çıktı. 10 kilometrelik geniş bir çanakta yayılım gösteren Alpu linyit sahası, kurulacak termik santralin işletmeye geçmesiyle birlikte yılda 2 milyon ton atık oluşturacak. Toprağın verimine, tarıma, hayvancılığa ve insan sağlığına büyük ölçüde zarar verecek Alpu termik santralinde son aşama olan ÇED süreci başladı. Bakanlık tarafından onaylanan proje askıya çıktı ve kritik bir süreç başladı.

 

  • Torba Yasa ile meralar imara açıldı                                                                      (Kasım 2017)

“Üretim Reformu Paketi” olarak bilinen kanun tasarısı Haziran 2017’de gündeme gelmiş, zeytinlikler ve meralar hakkındaki maddeler kamuoyu tepkisi üzerine geri çekilmişti. Ancak meralarla ilgili düzenleme Ekim ayında tekrar gündeme geldi ve başka bir kanun tasarısına eklenerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçti. Türkiye’de tarımın ve hayvancılığın kalbi olan meralar, yapılan düzenleme ile endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler gibi kullanımlara tahsis edilebilecek. Mera alanlarımız gün geçtikçe azalırken, tarım, hayvancılık, su üretimi ve biyolojik çeşitlilik de özellikle madenciliğe karşı savunmasız bırakılıyor. Özellikle de ülkemizin önemli geçim kaynağı olan hayvancılık, meraların azaltılmasıyla birlikte dışa bağımlı bir hale gelmeye başlıyor.

 

 

 

  • Flamingoların evine otoyol projesi planlanıyor (Haziran 2017)

İZKUŞ ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2008 yılında imzaladığı İzmir Kuş Cenneti protokolü 2017’nin ilk aylarında  sona erdi ve yenilenmedi. Protokol kapsamında geliştirilen Flamingo Adası projesi sayesinde üremek için adaya gelen flamingoların sayısı yıl geçtikçe arttı. Bununla birlikte bu yıl üremek için gelen flamingo sayısı rekor kırdı. Ancak kuş cennetine olan yakınlığıyla dikkat çeken İzmir Körfez Geçişi Projesi, çok kısa bir süre içinde ÇED onayı aldı, yapımına başlandı ve 2023’te işletmeye açılması bekleniyor. Bu durum flamingolar için oluşturulan eko sistemin bozulmasına ve yıllar süren çabanın zarar görmesine sebep olabilir. Ege’de bulunan ve ulusal çapta faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, davalar açarak alan zarar görmeden yol projesini durdurmaya çalışıyor.

 

  • Büyüknohutçu çiftini unutmayacağız (9 Mayıs 2017)

Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü olan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, 9 Mayıs’ta Finike’deki dağ evlerinde öldürüldü. Çift, Antalya Finike’de taş ve mermer ocaklarına karşı bölge halkının da desteğiyle yaklaşık 5 yıldır hukuki mücadele veriyordu.

 

  • Termik santral için Amasra’da zeytinlik yok edildi (25 Aralık 2017)

Bartın’ın Amasra ilçesinde yapılması planlanan termik santral için yatırımcı şirket, 200’e yakın zeytin ağacını yok etti. Bartın Platformu üyeleri ve köyde yaşayanlar zeytin ağaçlarının sökülmesine tepki gösterdi. Platform üyeleri bir yandan son üç yıl içinde Bartın Valiliği’nin teşvikiyle 10 bine yakın zeytin fidanı dağıtılıp yüzlerce zeytinlik tesis edilirken diğer yandan bölgedeki mevcut zeytinliklerin yok edildiğini vurguladı.Zeytin

 

 

 

#UmutYeşertiyoruz                                                                    

                                                                                                      Şirin ÇOĞAL                                   

                                                                                        TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi   

 

Keşan’lılar ağaçların korunmasını istiyor!

 

Edirne’nin Keşan İlçesi’nde Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri Kurtuluş Caddesi’ndeki yol genişletme çalışmaları sırasında 40 yıllık çınar ve akasya ağaçlarını kesti. Konuyla ilgili açıklama yapan TEMA Vakfı  Edirne İl Temsilcisi Şirin Çoğal, “Keşan Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ağaç kesimleri ile ilgili Keşan Orman  İşletme Müdürlüğü yetkilileri ile görüştük. Kesimler hakkında gerekli takip ve işlemleri yaptıklarını öğrendik”dedi.keşan ağaç

Bu Kıyımın Sebebi Ne?

Ağaçlar ve ormanlar için bölgede yaşayan herkesin el birliği ile çalıştığını, yapılan kesimlere anlam veremediğini söyleyen TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin ÇOĞAL, “Resmi kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve öğrenciler ormanlık alanlar oluşturmak için büyük çaba harcarken, yerel yönetimler neden ağaç keser? Neden Keşan Belediye Başkanı  40 yıllık çınar ağaçlarının  kesilmesine göz yumar? Kendisinin ağaç kesimleri için yaptığı açıklamayı da ayrıca üzüntü ile karşıladık. Çünkü burada önemli olan kesilen ağaçların yerine yenisinin dikilmesi değildir. Bizim üzüntümüz de sadece ağaçların kesilmesi değildir. Doğal bir varlıktan, yetişmiş bir ağaçtan ve doğanın yaşama hakkından bahsediyoruz. Üzüntümüz ağaçların bu kadar kolay kesilebiliyor olması, koruma için gerekli özenin gösterilmiyor olmasıdır. Kesilen yada zarar gören ağaçların yerine yeniden dikim yapılacak olması tabi ki bu durumda en azından olumlu bir beklentimizdir. Ancak yine altını çizmek gerekiyor ki bunu hiç bir zaman ağaç kesmenin telafisi olarak görmüyoruz. Dikilecek bir ağacımız varsa, bu kesilen bir ağacın yerine olmamalı, o ağacı zaten toprakla buluşturmalıyız” dedi.

Kentlere Toplumsal Duyarlılıkla Sahip Çıkmalıyız!

Kentlerin gelişim ve dönüşüm süreçlerinde, doğal ve kültürel kimliklerinin korunması için belediyelerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Şirin Çoğal, “ Unutulmamalıdır ki kentlerin doğal ve kültürel değerleri korunduğu ölçüde kimlikleri güçlenir. Kentlerin doğal kimliğini oluşturan yeşil alanlar, ekosistem bileşenleri; yapılaşma ve kirlilik gibi nedenlerle tahrip edildiğinde veya değiştirildiğinde kentsel kimlik de değişmektedir. Sonuç olarak kentlerde yaşayanların belleği ve yaşadıkları yer ile kurdukları ilişki de zarar görmektedir. Günümüzde yaşadığımız yerlere ve doğaya sahip çıkmak yalnız yasalarla değil, toplumsal duyarlılıkla da mümkündür’ dedi.

Mevcut Ağaçların Korunmasını Talep Ediyoruz!

“TEMA Vakfı olarak ağaçlık ve yeşil alanların korunması ve geliştirilmesi gereken değerler olarak kabul edilmesini talep ediyoruz” diyen TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi, “Yerel yönetimler aynı zamanda doğayla uyumlu kentler yaratabilecek en önemli karar alıcı organlardır. Doğayla uyumlu, sürdürülebilir kentler yaratmak öncelikle belediyelerdeki yöneticilerin ve çalışanların doğayı anlayıp, doğanın parçası olduklarını fark etmeleri ile gerçekleşebilir. Ayrıca kaldırım, refüj gibi kamusal alanlarda bulunan ağaçlar da peyzaj değeri bulunan varlıklardır. Yol genişletilmesi, yeni düzenlemeler yapılması gibi çalışmalarda mevcut ağaçların korunmasının esas alınmasını ve bölgede yaşayan insanların hassasiyetinin de göz önünde bulundurulmasını  tüm belediye başkanlarından talep ediyoruz” diyerek sözlerini tamamlad

Turizm acentelerine ve çiftçilere müjde

 

ruhi karaalpAbhazya – Türkiye Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Temsilcisi Ruhi Karaalp, Rusya ve Türkiye yakınlaşması üzerine açıklama yaptı. Karaalp istatistiklere dayanarak yaptığı açıklamada, bu barışın turizmcilere ve çiftçilere yarayacağını dile getirdi.

Türkiye’nin sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle düşürdüğü Rus SU24 tipi uçak nedeniyle geçtiğimiz yıl sonunda yaşanan Rusya ve Türkiye gerilimi, yerini barışa bırakıyor. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e gönderdiği mektup ile buzlar erimeye başladı. Bunun üzerine açıklama yapan Abhazya – Türkiye Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Temsilcisi Ruhi Karaalp, Türkiye’nin eskisi gibi turizm ve tarım dinamiklerinin güçleneceğini söyledi. Karaalp istatistiklere dayanarak yaptığı açıklamada, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerinden edindiğimiz bilgiye göre, 2016 yılının Ocak döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı bir önceki ylın aynı dönemine göre yüzde 23 oranında düşerek 8 milyon 301 bin 933 seviyesine geriledi” dedi.

MAYIS AYINDA YÜZDE 35 DÜŞÜŞ

Karaalp turizm verilerine dayandırarak yaptığı açıklamada, “2016 yılının Mayıs ayına bakıldığında ise ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı 2015 yılının aynı dönemine göre yüzde 34,67 oranında düşüş göstererek 2 milyon 485 bin 411 seviyesine geriledi. 2016 yılı Ocak – Mayıs döneminde ülkemize gelen 8 milyon 301 bin 933 yabancı ziyaretçinin 171 bin 595’i (%2,07) günübirlikçi. 2016 yılı Ocak – Mayıs döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarına bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il İstanbul yüzde 45 Antalya yüzde 16 Edirne yüzde 11 Artvin yüzde 10 ve Muğla yüzde 4 oldu” dedi.

RUS TURİST KAYBI YÜZDE 83 OLDU

Karaalp en büyük kaybın Rusya pazarında olduğunu söyleyerek, “Türkiye’ye turist gönderek ilk 15 ülke arasında ilk 5 aylık rakamlara göre en büyük düşüş yüzde 82.77’lik oranla Rusya Federasyonu pazarında yaşandı. Bu ülkeyi Irak yüzde 55,87 ve Fransa yüzde 31,50’lik düşüşle izledi. Almanya yüzde 85,49, İngiltere yüzde 22,42, Hollanda yüzde 22,29, ABD yüzde 21,97 Yunanistan yüzde 21,56, Romanya yüzde 11,42, Azerbaycan yüzde 10,37 ve Bulgaristan yüzde 2,79 ile Rusya, Irak ve Fransa’yı izledi.akmis

ANLAŞMA BÜYÜK AVANTAJ SAĞLAYACAK

Buzların erimeye başlamasıyla birlikte turizme yine canlılık geleceğini savunan Karaalp, “bu verilere dayanarak, önümüzdeki aylar içerisinde eski günlerimize geri dönüş sağlayabileceğiz. En büyük pazarımız olan Rusya ile hem turizm alanında hem de tarımda ilişkilerimiz normalleşmeye başlıyor. Edindiğimiz bilgilere göre Rusya ve Türkiye turizm operatörleri arasında anlaşmalar yenilenmeye başlandı. Tarımda da Rus yetkililer çalışmalar başlatıyor, yakın zaman içerisinde Rusya’ya tarım ürünlerinin sevkiyatına başlanabilir” dedi.

KADRİPAŞA İlkokulu’na TEMA’dan Kurum Sertifikası

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Edirne İl Temsilciliği tarafından  KADRİPAŞA İlkokulu’na  TEMA’dan Kurum Sertifikası verildi.

TEMA yönetim ekibinden  Şirin ÇOĞAL, İlhan TOKATLI ve Adile EREN tarafından; KADRİPAŞA İlkokulu  Müdürü Zafer PINARCI’ya  , okul müdür yrd. Koray KOÇ ‘a ve öğretmenlere     TEMA rozetleri, üyelik kartları ve  Kurum Sertifikası takdim edildi.

Kadripaşa İlkokulu’nda düzenlenen törende konuşan TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin ÇOĞAL’’ Kurum Sertifikası ‘’uygulaması  hakkında bilgi verdi:

Bir kurumun tüm çalışanları TEMA Gönüllüsü olduğunda kuruma, üzerinde gönüllü olma yılının da belirtildiği “Bu Kurumun Çalışanları TEMA Gönüllüsü Olmuştur” görseli verilmektedir. Görselin verilebilmesi için kurumların büyüklüklerine ve özelliklerine göre belirli kriterler bulunmaktadır.yavru tema

*İşletmenin büyüklüğünden bağımsız olarak bir işletmeye görselin verilebilmesi için işletmede en az 6 kişinin çalışıyor olması gerekmektedir.

Mikro İşletmeler için;

Mikro İşletme, on kişiden az yıllık çalışan istihdam eden işletmelerdir. Mikro İşletmelere, “Bu Kurumun Çalışanları TEMA Gönüllüsü Olmuştur” görseli vermek için işletmede en az 6 kişinin çalışıyor olması ve çalışanlarının en az %90’nının TEMA Gönüllüsü olması gerekmektedir.

Küçük İşletmeler için;

Küçük İşletme, elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden işletmelerdir. Çalışan sayısı 10 ile 50 arasında olan Küçük İşletmelere, “Bu Kurumun Çalışanları TEMA Gönüllüsü Olmuştur” görseli vermek için çalışanlarının en az %80’inin TEMA Gönüllüsü olması gerekmektedir.

Orta Büyüklükteki İşletmeler için;

Orta Büyüklükteki İşletmeler, iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden işletmelerdir. Çalışan sayısı 50 ile 250 kişi arasında olan Orta Büyüklükteki İşletmelere, “Bu Kurumun Çalışanları TEMA Gönüllüsü Olmuştur” görseli vermek için çalışanlarının en az %70’inin TEMA Gönüllüsü olması gerekmektedir.

Büyük İşletmeler için;

İki yüz elli kişiden fazla yıllık çalışan istihdam eden işletmelerdir. Büyük İşletmelere, “Bu Kurumun Çalışanları TEMA Gönüllüsü Olmuştur” görseli vermek için çalışanlarının en az %70’inin TEMA Gönüllüsü olması gerekmektedir.Dedi.

ÇOĞAL; ‘’Verimli topraklar, yaşam veren su ve temiz bir hava için bizlere destek veren, yaşamın savunulmasında TEMA’ ya katkıda bulunan TEMA okulu ve TEMA gönüllüsü olan Kadripaşa İlkokulu idareci ve öğretmenlerimize  TEMA ailesine katılımlarından dolayı teşekkür ederiz ‘’dedi.

Şirin ÇOĞAL

TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi

 

1.Ulusal Fotoğraf Yarışması’nda Cennet’e Hayran Kaldılar

fotoİzmir Kuş Cenneti’nin tanıtımı amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenen “1.Ulusal Foto Safari ve Fotoğraf Yarışması”, Türkiye’nin farklı köşelerinden doğa fotoğrafçılarını İzmir’de buluşturdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 3 gün süren fotoğraf maratonunu ziyaret ederek katılımcılara başarılar diledi.
 
Tükenme tehdidi altındaki çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yapan ve dünyanın sayılı kuş sulak alanlarından olan İzmir Kuş Cenneti’nin tanıtımı amacıyla bu yıl ilk kez “Ulusal Foto Safari ve Fotoğraf Yarışması” düzenlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) İzmir Şube Müdürlüğü ve İzmir Kuş Cenneti’ni Koruma ve Geliştirme Birliği (İZKUŞ) işbirliğinde düzenlenen “Yaban Hayatı” konulu foto safari, 3-5 Nisan 2015 tarihleri arasında doğa ve kuş fotoğrafçılarını İzmir Kuş Cenneti’nde ağırladı. foto1Kuş Cenneti’nin doğal ortamına uygun kıyafet ve ekipmanlarla kendilerini kamufle eden fotoğrafçılar, Kuş Cenneti’nde yaşayan yabani türleri doğal yaşam ortamlarında 3 gün boyunca fotoğrafladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, organizasyonu ziyaret ederek katılımcılara başarılar diledi. Organizasyondan duydukları memnuniyeti dile getiren katılımcılar, İzmir Kuş Cenneti’ne hayran kaldıklarını, ışık ve doğanın çok güzel olduğunu belirterek foto safarinin gelecek yıllarda da düzenlenmesini istedi.foto2
 
Yarışma sonuçları 29 Nisan’da açıklanacak
Organizasyon kapsamında düzenlenen fotoğraf yarışması, foto safariye ayrı bir heyecan kattı. Katılımcıların 3 gün boyunca çektikleri fotoğraflarla katılabileceği fotoğraf yarışmasının sonuçları 29 Nisan Çarşamba günü açıklanacak. Para ödüllü yarışmanın Seçici Kurul’u foto muhabiri ve doğa fotoğrafçısı Aykut Fırat, doğa fotoğrafçıları Okyay Bulut, Zafer Kurnuç, Serhat Tigrel, Ömer Furtun, gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Lütfü Dağtaş ile DMKP İzmir Müdürlüğü temsilcisi Elif Karabulut’tan oluşacak. Yarışmada ilk üç derecenin yanı sıra 7 adet mansiyon ve 15 adet de “sergilenmeye değer eser” belirlenecek.foto3