Etiket arşivi: Stef

Torunoğulları başkanlığındaki heyet, Hollanda Dışişleri Bakanını ziyaret etti

Hollanda başta olmak üzere Avrupa’nın bir çok ülkesinde  ve Türkiye’de yatırımları olan işadamı Turgut Torunoğulları, Hollanda’nın yeni Dışişleri Bakanı Stef Blok’u makamında ziyaret etti. Hollanda ile Türkiye’nin karşılıklı büyükelçiler atamasının en büyük adımlardan biri olduğuna vurgu yapan Torunoğulları, ”Geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp önümüze bakmalıyız. Unutulmamalıdır ki; Türkiye sadece bizler için değil Avrupa’nın güvenliği için de çok önemli bir ülkedir. Bu girişimlerle yeniden güven tazeleneceğine ve iki dost ülkenin ticaretinin artarak deva m edeceğine inanıyorum” diye konuştu.

Torunoğulları, Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan krizden sonra ilk defa sıcak bir temasın kurulacağı ve Dışişleri Bakanı Stef Blok’un çok yakında Türkiye’ye gideceğini söyledi.

İşadamı Turgut Torunoğulları ve beraberindeki Türk heyet Hollanda’nın yeni Dışişleri Bakanı Stef Blok’u makamında ziyaret etti. Hollanda Türk Toplumu olarak kendisine iletilen sorunları ziyaret sırasında dile getirdiğini ve yetkili makamlara bizzat dosyalar halinde teslim ettiğini ifade eden Turgut Torunoğulları ” Hollanda’ya işçi olarak gelen birinci nesil insanların emekli maaşlarının diğer emeklilere göre düşük olmasını; gençlerimizin işsizlik sorunlarını; küçük ve orta ölçekli işletmecilerin, esnaflarımızın sıkıntılarını dile getirdik. Bize bu imkanı veren her iki bakanlığımıza ve yetkililerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Hollanda ile Türkiye’nin karşılıklı büyükelçiler atamasının en büyük adımlardan biri olduğuna vurgu yapan Torunoğulları; dünkü ziyaret ile açıklamasını iyi niyet, dilek ve temennilerle sürdürdü ve şöyle dedi:

”Geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp önümüze bakmalıyız. Unutulmamalıdır ki; Türkiye sadece bizler için değil Avrupa’nın güvenliği için de çok önemli bir ülkedir. Bu girişimlerle yeniden güven tazeleneceğine ve iki dost ülkenin ticaretinin artarak devam edeceğine inanıyorum. Hollanda ile Türkiye’nin yaşadığı sorunlar anne-baba kavgasına benziyor; Mağdur olan ise çocuklar, yani bizleriz, yani sokaktaki insan, ticaret yapan herkes ister istemez etkileniyor.”

Dışişleri eski Bakanı Koenders’in, kendilerini ziyareti hakkında da bilgi veren Torunoğulları, “Geçen yıl bir önceki Dışişleri Bakanımız Sayın Koenders’ın bize yaptığı ziyaretin karşılığı olarak ben ve arkadaşlarım eski bakanımızı ziyaret ettik. Ardından da yeni bakanımız Blok’u ziyaret ettik. İki ülke arasındaki ilişkilerin iyi yönde ilerleme kaydetmesinden duyduğumuz memnuniyeti dile getirdik. Köklü ticari ilişkilerimizle birlikte 400 küsur yıllık dost iki ülkenin insanları olarak gelinen noktadan taraflar olarak memnun olduğumuz aşikârdır. Hollanda Dışişleri Bakanımız Stef Blok’un önümüzdeki ay Türkiye’ye yapacağı resmi ziyaret ilişkilerimize ivme kazandıracak, dostluklar pekişecek, güven tazelenecektir. Siyaset ve Ticaret’in birbirini tamamladığını unutmamak gerekir” dedi.

Türkiye-Hollanda ilişkileri normalleşiyor mu?

 

 

Türkiye ve Hollanda Dışişleri Bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Stef Blok, aynı gün yaptıkları açıklamalarda, NATO Zirvesi sırasında yaptıkları bir görüşmede, geçen yıl 11 Mart’ta meydana gelen ve ilişkileri bozan üzüntü verici olayları ele aldıklarını belirttiler.

Stratejik ortaklığa dayanan çok boyutlu ilişkilere zarar veren mevcut tıkanıklığın geride bırakılmasının her iki tarafın da ortak beklentisi ve arzusu olduğunu müşahade ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu görüşmemizde ortaya çıkan, ilişkileri normalleştirmek için adımlar atma iradesi ışığında inisiyatif alan Hollandalı mevkidaşım, tarafıma bir mektup iletti ve ilişkilerimizin normalleştirilmesi arzusunu teyit etti. Bu mektup üzerine kendisiyle ayrıca telefonda görüştük ve ilişkilerimizin önünü açmak için atılacak adımlar konusunda mutabık kaldık. Bu çerçevede ilk adım olarak, ortak bir açıklama yapma kararı aldık. Büyükelçilerimizi karşılıklı olarak kısa zamanda atamak üzerinde mutabık kaldık. Ayrıca, ülkelerimiz arasındaki diyalog ve güveni yeniden tesis etmek ve ilişkilerimizi eski seyrine sokacak müteakip yol haritasını belirlemek üzere Hollandalı mevkidaşım Blok’u ülkemize davet ettim. Bu ziyaretin de yakın zamanda gerçekleşmesi söz konusudur.”

Bakan Çavuşoğlu, Hollanda’da 450 bin kişiden meydana gelen büyük bir Türk toplumu bulunduğunu anımsatarak, Türkiye’de en büyük doğrudan yabancı yatırıma sahip bu ülkeyle ilişkilerin düzelmesi yolunda, dış politikada her zaman olduğu üzere milli menfaatler doğrultusunda hareket edeceklerini vurguladı.

Çavuşoğlu, Hollanda ile ilişkilerin bundan sonraki seyri için bir yol haritasını belirleyeceklerini kaydetti.
Hollanda hükümeti, Türkiye’deki anayasa değişikliği referandumu döneminde, Hollanda’da Türk vatandaşlarıyla bir araya gelerek konuşma yapmayı planlayan Çavuşoğlu’nun uçağına verilen iniş iznini iptal etmişti. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın da 11 Mart 2017’de Rotterdam’daki Türk konsolosluğuna girişine izin vermeyen Hollandalı yetkililer, Kaya’nın korumalarını gözaltına almış ve kendisini polis eskortuyla Almanya’ya gitmeye zorlamıştı. Gelişmeler üzerine Türkiye, ülke dışında bulunan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisinin dönmemesini istemişti. İki ülke, diplomatik temsilini karşılıklı olarak maslahatgüzar düzeyinde tutuyordu.

İlhan KARAÇAY’ın analizi:

Geçen yıl 11 Mart’ı 12 Mart’a bağlayan gece meydana gelen olaylardan sonra, iki ülkenin ilişkileri, tamir edilemeyecek ölçüde bozulmuştu. Gelişmelere çok kızan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollandalılar için ‘Bunlar faşist ve Nazi kalıntıları’ sözlerini kullanınca, diplomatik ilişkiler çok bozulmuştu. Türkiye’nin, Hollanda Büyükelçisini Ankara’ya kabul etmemesi üzerine, zaten boşta olan Türkiye’nin Lahey Büyükelçilik koltuğu da boş kalmaya devam etti.
Ne var ki, bu ilişki bozukluğu, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri de zedelemişti.
Erdoğan, Hollanda’dan mutlaka bir özür bekliyordu. Hollanda ise ‘özür’ kelimesini kullanmak istemiyordu. Ama her şeye rağmen ilişkilerin düzelmesi şarttı.
İki ülke diplomatları bariş için orta bir yol ararlarken, 5 ve 6 Aralık günleri Brüksel’de yapılan NATO zirvesinde biraraya gelen Hollanda’nın o zamanki Dışişleri Bakanı Zijlstra ile bizim Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu, barış için önemli bir sinyal verdiler. O görüşmeden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Avrupa’daki Hükümet Başkanları gibi Rutte’de eski dostlarımdır’ sözü, Hollanda’da büyük bir umut doğurmuştu. Gerek Türk ve gerekse Hollanda medyası, Büyükelçi atamalarının yakında başlayacağından söz ediyordu.

Dışişleri Bakanlığımızın sözcüsü bu konuda Hollandalılar’a bir ismi zikretmişti bile.
New York eski Başkonsolosumuz ve şimdi Ankara’da  Konsolosluk İşleri Genel Müdürü olan Mehmet Samsar’ı ‘En iyi büyükelçimiz’ olarak lanse etmişti bile.

Ortadaki tek sorun, ‘Özür’ kelimesini kullanmadan nasıl özür dileneceğiydi.

İki ülkenin diplomatları bu konu üzerinde kafa yorarlarken, Çavuşoğlu ile Zijlstra, bu kez 16 Ocak’ta Vancouver’de yapılan Kuzey-Kore zirvesinde biraraya gelme fırsatı yakaladılar. Ama zamanlama çok kötüydü. Zira o sırada ABD, Suriye’nin kuzeyine 30 bin asker yığma planı açıklanmıştı. Bu nedenle Çavuşoğlu’nun Zijlstra ile görüşecek vakti yoktu. Bu nedenle Büyükelçi atamaları da suya düşmüştü.
Aynı hafta sonu Türkiye Afrin harekatına başlamıştı. Tüm ülkeler Türkiye’yi tenkit ederken, Hollandalı Bakan Zijlstra, ‘Türkiye’nin kendini koruma isteğini anlayışla karşılıyoruz’ mesajı verdi. Türk medyası da bu açıklamayı geniş bir şekilde yayınladı.

Ne var ki, Türkiye ile Hollanda’nın arasının düzelmesini istemeyen kötü niyetli Hollandalı politikacılar, bu kez Ermeni soykırımını gündeme getirdiler ve Afrin harekatına da karşı çıktılar.

Diplomatik kaynaklar, Türk ve Hollandalı diplomatların en son 25 ve 26 ocak günleri Brüksel’de biraraya geldiklerini ve Türk tarafının, Hollandalıları hoşnut edecek bir metin hazırladıklarını, bu metnin de Erdoğan ve Çavuşoğlu tarafından imzalanmasının beklendiğini ileri sürdüler.
Ama bu imzalar atılmadı. Erdoğan ve Çavuşoğlu, hazırlanan metni beğenmemişlerdi. Açıkça ‘özür’ olmayan bir metnin geçerliliği yoktu. Erdoğan ve Çavuşoğlu, hazırlanan bu metbi 3 şubatı 4 şubata bağlayan gece ret etmişlerdi.

Erdoğan’ın bu kararı Zilstra’yı hayal kırıklığına itmişti. Zira ocak ayı sonunda yapılan görüşmeden sonra, Türkiye’nin konuya sıcak yanaşmasını bekliyordu.
Hollanda’nın Ankara eski büyükelçisi ve Dışişleri eski Bakanı Ben Bot, diplomatik ilişkilerde rol alıyordu. İyi bir Türkiye dostu olan Bot, işi Erdoğan’ın zora koştuğunu ileri sürüyordu.


DIŞİŞLERİ ESKİ BAKANI ZİJLSTRA

Hollanda Dışişleri Bakanı Zijlstra, bakan olmadan önce yaptığı bir açıklamada, Ruya’da Putin ile bir görüşme yaptığını söylemişti. Sonradan bunun yalan olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Zijlstra Bakanlık’tan istifa etti ve yerine Stef Blok getirildi.

Bu bültendeki bir haberde görebileceğiniz gibi, Stef  Blok’un son günlerde yaptığı bazı açıklamalar skandal olarak nitelendirildi. Başı derde girecek olan Blok’un, şimdi Türkiye ile yapılan uzlaşıları sürdürüp sürdüremeyeceği merak konusu oldu.
Türkiye, bu konuda kesin kararlı görülüyor. Diplomatik ilişkiler için Büyükelçi atamalarına ‘evet’ diyecek ama, özür dilemeyen bir Hollanda ile barışması da zor görülüyor.

*****

 

Türkiye-Hollanda gerginliğini körüklemeyelim

Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in, Hollanda’ya gelişinin iptal edilmesi hakkında yapılmakta olan yayınlar, iki ülke arasındaki krizin daha gergin bir hale gelmesine yol açabilir.
Türk yayın organlarının, ‘Skandal’, ‘rezalet’ gibi başlıklarla yayınladıkları haberlerde, iki ülke arasındaki gerginlik adeta körükleniyor.

Nedir bu son olay?
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (Union of European Turkish Democrats UETD’nin Hollanda kolu tarafından organize edilen, Dünya Kadınlar Günü kapsamındaki
‘Terör Mağduru Aileler & Terörle Mücadele’de Kadın’ konulu toplantıya davet edilen Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in bu toplantıya katılması Hollanda tarafından istenmedi.
Hollanda’nın çiçeği burnunda yeni Dışişleri Bakanı Stef Blok, bir yıl önce yaşanan olaylardan sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulduğunu ve bu nedenle de, Fatma Şahin’in anlamlı bir şekilde tam bir yıl sonra bir toplantıya katılmak istemesini garip karşıladığını ve bu konuyu görüştüğü Türkiye Dışişleri Bakanı ile anlayış çerçevesi içinde hallettiklerini belirtti.
Stef Blok’un isteği üzerine, Fatma Şahin’in Hollanda ziyareti, Türkiye tarafından iptal edildi.

Durum böyle iken, Türk medyasının konuyu yeniden alevlendirip körüklemesi, iki ülke arasındaki gerginliğin iyileşmesine değil, daha da gerginleşmesini yol açacak niteliktedir.
Öyle ya, iki ülkenin dostluk ilişkileri, aşağıda hatırlatacağım nedenlerle tam bir yıl önce bozulmuş iken, yani iki ülke birbirlerine küs iken, hatta geçen hafta bu küskünlük perçinlenmişken, Türkiye’den bir politikacının yeniden Hollanda’ya getirilmek istenmesi ve toplantılarda konuşturulmak istenmesi, Hollanda tarafından ‘Provakasyon’ olarak nitelendirilmektedir.

Hatırlanacağı gibi, geçen yıl 11 martta yaşanan olaylardan sonra yazdığım yorumlarda, gerek Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve gerekse Rotterdam Belediye Başkanı Ebutalep’i sert bir şekilde eleştirmiş ve hatta Başbakan Rutte’ye özel bir mektup da göndermiştim.
Daha sonra da hem Rutte’yi ve hem de Ebutalep’i yalancılıkla suçlayacak kadar ileri gitmiştim.

 

Peki şimdiki tepkim ne mi olacak?
Hiç. Bu olaya hiçbir tepki koymayacağım.
Neden mi?

Türkiyemiz ve Hollanda birbirlerine küs değiller mi?
Türkiye, Hollanda büyükelçisini bir yıl öne ‘İstenmeyen diplomat’ ilan etmedi mi?
İlişkilerin iyileşmesi için yapılan çalışmalar, daha geçen hafta, özür dilemek istemeyen Hollanda tarafının, kendi büyükelçilerini resmen geri çektikleri açıklamasıyla sonuçlanmadı mı?
Bu soruların tamamnın yanıtı tabii ki ‘Evet’tir.

O halde, istenmediğimiz bir ülkeye neden illa da gelme mecburiyeti hissediyoruz?
Bakınız, bizim Dışişleri Bakanımız, Hollandalı meslektaşının uyarısını haklı bulmuş ve Fatma Şahin’in seyahatini kendisi iptal etmiş.
Bu durumda, ‘Skandal’ ve ‘Rezalet’ gibi haberlerin yapılması da abesle iştigaldir.
Haaa, Hollanda akıllı olsaydı bu toplantıya izin verirdi ve o zaman da donmuş olan ilişkiler belki de erimeye başlardı. Ama Hollanda’da engin daldan murt yemek istemedi.

Deventer Belediye Başkanı Andries Heidema, Dışişleri Bakanı Stef Blok’un açıklamasını anlayışla karşıladığını belirtti ve  ‘Bu toplantı yapılsaydı, Deventer’deki hava çok gerginleşebilirdi’ dedi.

 

Neler yaşanmıştı?

Hollanda hükümeti, 16 Nisan 2017’deki anayasa değişikliği referandumu öncesi Türkiye’den siyasilerin ülkelerinde miting yapmalarına izin vermeyeceklerini açıklamış, Hollanda’ya gelmek isteyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni verilmemişti.
Ancak aynı gün Almanya’da bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, karayoluyla Rotterdam kentine gelmişti. Polis tarafından durdurularak Türkiye’nin Rotterdam Konsolosluğu’na gidişine izin verilmeyen Sayan Kaya, polis konvoyu eşliğinde sınır dışı edilmişti. Bu gelişme üzerine Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan Ankara’ya çağrılmıştı. Türkiye, istişareler için ülkesine giden Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Cornelis van Rij’ın dönmesine izin vermemişti.

Hollanda, ilişkilerin normalleşmesi için yapılan görüşmelerde Türkiye’nin “özür dilenmesi” ön koşulundan vazgeçmemesi üzerine, büyükelçisini resmen geri çekme kararı almıştı.