Etiket arşivi: San

Helal olsun size çocuklar, Türkiye boccede Avrupa Şampiyonu oldu

Türkiye’de bocce sporunun merkezi olan Kahramankazan’da düzenlenen 10’uncu Avrupa Gençler Bocce Şampiyonası’nda, Türkiye Genç Milli Bocce Takımı Avrupa şampiyonu oldu. Kahramankazan Belediyespor’un bel kemiğini oluşturduğu milli takım sporcularından Cem Şimşek de tekler kategorisinde Avrupa 3’üncüsü oldu.

Kahramankazan Belediyesi Şehit Samet Cartürk Bocce Salonu’nda gerçekleştirilen ve 4 gün boyunca süren 10’uncu Avrupa Gençler Bocce Şampiyonası sona erdi. Şampiyonaya İtalya, Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Slovakya, Letonya, Rusya, Ukrayna, San Marino ve Türkiye milli takımları katıldı. Türkiye finalde karşılaştığı İtalya’yı 2-1’lik skorla yenerek Avrupa Şampiyonu oldu. Kahramankazan Belediyespor’un bel kemiğini oluşturduğu milli takım böylece tarihinde ilk kez takımlar kategorisinde Avrupa Şampiyonu oldu. İtalya’nın ikinci olduğu şampiyonada, San Marino ise üçüncü oldu. Tekler kategorisinde ise İtalya’dan Dominico Palumbia birinci, Slovakya’dan Tomas Stac ikinci, Türkiye’den Cem Şimşek ve San Marino’dan Stella Paoletti ise üçüncü oldu. Şampiyonada dereceye giren takım ve sporculara madalyaları düzenlenen törenle takdim edildi. Törene Uluslararası Bocce Konfederasyonu Başkanı ve Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu Başkanı Mutlu Türkmen ile Avrupa Bocce Federasyonu Başkanı Bruno Cassarini de katıldı.

 

Ertürk’ten gala yemeği

Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk de şampiyonanın ardından turnuvaya katılan sporcular ve şampiyona komitesi onuruna gala yemeği verdi. Ertürk burada sporcularla yakından ilgilenerek, onları en iyi şekilde ağırlamaya çalıştıklarını ifade etti. Ertürk, “Bu uluslararası organizasyonda şampiyon olarak bizleri sevince boğan Türk Milli Takımı sporcu ve antrenörlerine şükranlarımı sunuyorum. Tekler kategorisinde Avrupa üçüncüsü olan kulübümüz sporcularından Cem Şimşek kardeşimizi de tebrik ediyorum. Kahramankazan Belediyespor olarak milli takımımızın bel kemiğini oluşturuyoruz. Yine Türkiye’de boccenin merkezi konumundayız. Kahramankazan Belediyesi olarak her zaman sporun ve sporcunun yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

BİZ BARIŞÇI BİR RUHA SAHİP MİYİZ ?

İspanyollar, Emevi devletinin yıkılışından sonraki kin ve nefret dolu kutlamaları 1920’de değiştirdi, barış ve kardeşlik kutlamasına çevirdi.

Biz ise, İstanbul’un fethini kutlarken, barış ve dostluktan uzak naralar attık.

İspanya’da tam 800 yıl hüküm süren Müslüman Emevi devleti, 1494 yılında acı son ile noktalanmıştı.

 

İlhan KARAÇAY yazdı…

İspanyollar, Emevi devletinin yıkılmasından sonra her yıl yaptıkları kurtuluş şenliklerinde Müslümanlar’a karşı kin ve nefret kusuyorlardı.
Ta ki 1920 yılına kadar. Sonra bu kin ve nefret kokan kutlamayı bıraktılar ve Los Turcos Grubu’nu oluşturarak kardeşlik ve dostluk şenlikleri yapmaya başladılar.

Geçenlerde biz İstanbul’un Fethi’ni kutladık. Ama maalesef bu kutlamada atılan naralar dostluk ve kardeşlikten çok uzaktı.
İki yıl önce TRT için İspanya’nın Sax kentine girmiş ve kutlamaları görüntülemiştik.
Aşağıda o kutlamaya ait haberi okuyunuz lütfen.
Bakın, acaba biz barışçı bir ruha sahip miyiz?
Kararı siz verecelsiniz elbette.

İspanya’nın Sax Kasabası’nda 1920’den bu yana bir ‘Türkevi’ var

* 400 yıl önce başlayan kutlama festivallerinde, Müslümanları kanlı bir şekilde mağlup edişin kin ve intikam sahneleri vardı

* Atatürk’e hayranlık duyan bir grup İspanyol’un kurduğu ‘Comparsa de Turcos’, festivale dostluk ve sevgi sahnelerini kazandırdı

* Her yıl şubat ayı başında tekrarlanan ve 5 gün süren festivalin en büyük grubunu oluşturan ‘Comparsa de Turcos’un 100 üyesi var

İlhan KARAÇAY gitti, gördü ve yazdı…

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türkiye ile özdeşleşmiş yerleşim birimleri arasında, İspanya’nın turistik kenti Alicante’ye bağlı Sax kasabası da var.

10 bin nüfuslu Sax kasabasında her yılın şubat ayı başında bir festival yapılıyor. Tam 5 gün süren San Vlas adlı festivalin doğuş nedeni de çok ilginç. Bu ilginçlikleri yakından izlemek için TRT prodüktörü İsmail Elden, Yönetmen Sacit Şahin, kameramanlar Ercan İşsever ve Mehmet Türkoğlu ile yollara düştük.

Sax’taki festivalin 400 yıl önceki nedeni, Hıristiyanlar’ın Müslümanlar’a karşı elde ettikleri galibiyete dayanıyor. Festivalin nefret ve intikam kokan havası, 300 yıl sonra 1920 yılında birden bire değişiyor.

Daha önceki kutlamalarda, Hıristiyanlar’ın Müslümanlar’ı çok kanlı bir şekilde mağlup etme sahneleri ağırlıklı iken, 1920 yılında, almış. O yıldan bu yana da festivalin kin ve intikam kokan havası, dostluk ve sevgiye dönüşmüş.

Alicante’ye 44 kilometre mesafede olan şirin Sax kasabasında, şimdilerde Türkiye’ye gönül vermiş İspanyollar yaşıyor. Hiçbir kan bağı, kader birliği, kültürel bağ olmamasına rağmen buradaki İspanyollar, bu günlerde kendilerini Türk gibi hissediyorlar.

Atatürk’ün Anadolu’da elde ettiği zaferlere gıpta ile bakan bir grup İspanyol, bu festivale, ‘Comparsa de Turcos’, yani Türk Grubu adlı bir ekip ile katılma kararı

SAX BELEDİYE BAŞKANI : Her yıl tekrarlanan festivalin yapıldığı Sax kasabasındaki Belediye Başkanı Gil, Karaçay’in İspanyol asistanı Sofia’ya konuşurken. Başkan Gil, ‘Bugün hepimiz Türküz’ derken gözleri parlıyordu

Sembolleri Sivaslı Aziz Vlas

Comparsa de Turcos grubunu oluşturanlar, 289 ile 316 yılları arasında Sivas’ta yaşamış olan Aziz San Vlas’ı kendilerine sembol olarak seçmişler.

Sivaslı San Vlas, boğaz hastalıklarını mucizevi bir şekilde iyileştiren bir hekim olarak ün salmıştı. Daha sonra halk tarafından Piskopos seçilmiş.

Aziz San Vlas, Romalılar’ın baskısıyla cemaatsiz kaldıktan sonra Erciyes Dağı’nda inzivaya çekilmiş. Sonra da inancından dönmediği için Roma Valisi’nin askerleri tarafından öldürülmüş.

 BAŞKAN TİTO TAM BİR TÜRK GİBİ : 1920 yılında kurulan  Comparsa de Turcos Grubu’nun başkanlığını yapmakta olan Francisco Sanchez Chico, namı diğer Tito, 56 yaşında sempatik bir İspanyol

 

1920’den 2007’ye

1920 yılında kurulduğu halde, Comparsa de Turcos’tan hiç haberimiz olmadı. 2007 yılında Sax kasabasından geçmekte olan bir büyükelçi görevlimiz, gördüpü bir Türk bayrağının izini takip ettikten sonra durum öğreniliyor.

Comparsa de Turcos’un Başkanı Tito, 2007’ye kadar Türkiye ile ilişki kurma fırsatını bulamadıklarını söylüyor. Şimdilerde ilişkilerin gelişmesinden çok mutlu. Zira, 2007’de festivale ilk kez katılan ve grupla tanışan Madrid Büyükelçimiz Ender Arat, dostluk oluşumuna önemli katkıda bulunmuş. Büyükelçi Arat, eşi Ayşe Arat tarafından yapılmış bir tabloyu Comparsa de Turcos’ların bulunduğu ‘Türkler Evi’ne hediye etti. Daha sonraki yıl, İstanbul Askeri Müze’den yeniçeri kıyafetleri getirtilmiş,

10 Sax’lı çocuk Ankara’da 23 Nisan şenliklerine katılmış, Sivas Kongresi’nin 88’inci Yıldönümü törenlerine Sax Belediye Başkanı ve Tito ile birlikte bir heyet katılmış. Sivas’ta San Vlas’ın kabrini gezmişler. Comparsa de Turcos Grubu, bir yıl sonra  Türkiye’den elde ettikleri giysileri ile, Granada’yı ziyaret eden Başbakan  Recep Tayyip Erdoğan’a büyük bir sürpriz yapmış.

Sax’lı Türkler’in Başkanı Tito, Sivas’ta geçirdiği günleri ve gösterilen misafirperverliği anlatmakla bitiremiyor. Bu konukseverliğe karşılık verebilmek umuduyla tüm Türkleri Sax’a, San Blas Festivali’ne davet ediyor.

Başkan Tito, ‘Biz yürekten Türküz. İspanyol olmanın yanı sıra Türk olmaktan da çok büyük gurur duyuyoruz. Her zaman bir Türk bayrağımız var’ diyor.

BU DA DE TURCOS GÜZELİ : Comparsa de Turcos her yıl güzellik yarışması da yapıyor. İlhan Karaçay, geçen yılki yarışmada kraliçe seçilen güzel İspanyol, annesi ve kız kardeşi ile bu hatıra fotoğrafını çektirdi

 

8 ülke temsil ediliyor

1620’lerden bu yana kutlanan beş günlük festivalde, Comparsa adı altında kümelenen farklı gruplar gösteri yapıyorlar. Türkler, Araplar, Faslılar, Arap Emirlikleri, Aragonesliler, İspanyollar, Garibaldililer ve Hıristiyanlar’ı temsilen birbirinden güzel kıyafetlerle Sax sokaklarında dini törenler yapıyor, bandolar, mızıkalar eşliğinde sokaklarda geçit düzenliyorlar. Bayraklar sallanıyor, havai fişeklerle ve özel yapılmıiş iri tüfeklerle sembolik Müslüman-Hıristiyan savaşları yapılıyor sonra da kol kola barlara, dans salonlarına gidiliyor, yeniliyor, içiliyor ve sabahlara kadar eğleniliyor.

Kin ve intikam, dostluk ve sevgiye dönüştü

Sax’ta Türk Grubu’nun ortaya çıkışı, 1920’de köy halkı içinde yaşanan bir anlaşmazlıktan kaynaklanıyor: San Vlas Festivali’nde, ortaçağ kıyafetli Hıristiyanları canlandıracak olan gruptaki başkanlık seçimi krize dönüşünce  grup ikiye bölünmüş. Gruptan ayrılan 14 kişinin lideri Jose Maria Torreblanca Garcia, “Hep Hıristiyan ve Mağripli kılığına mı gireceğiz, biz de Türk Grubu kuralım ve festivalin kin ve intikam kokan havasını dostluk ve sevgiye dönüştürelim”diyerek kolları sıvamış. O yıllarda İstiklal Savaşı’nı kazanıp yeni bir ülke kurmaya başlayan, Mustafa Kemal’in yarattığı mucizeler kulaktan kulağa Sax’a kadar ulaşmıştı. Grup mensupları, Türkler ve Türkiye hakkında bilgi, malzeme ve kaynak aramaya başlamışlar.

Türk Grubu, 4 Şubat 1920’deki Festival Geçidi’ne katılma kararı alır ama, bir bayrakları bile yoktur. Alelacele bir evden getirilen işlemeli yatak örtüsünü  bayrak yapıp korteje katılırlar. Ertesi yıl Comparsa de Turcos festivale daha iyi hazırlanır. Türk bayrağı dikerler. Bir Faslı’nın verdiği bilgiyle sekiz uçlu yıldız yaparlar. Daha sonraki yıl  hatayı fark edip beş uçlu yıldızla Türk bayrağı yaparlar. Kostümlerini ise, bir çikolata ambalajında gördükleri yeniçeri kıyafetleri, eski dergilerden buldukları, 1911-1912 Trablusgarp Harbi’nde İtalyanlarla savaşan Türk askerlerinin üniformaları, İnebahtı Deniz Savaşı tabloları, Barbaros, Turgut Reis resimlerinden esinlenip kendileri tasarlarlar.

Endülüs İspanyası

Comparsa de Turcos,  400 yıl gerilere uzanan bir geleneğin uzantısı. Bunların kökü, tarihin 800 yıllık dilimine damgasını vuran Endülüs İspanyası ve, Müslüman İspanya’ya dayanıyor.

1100’lü yıllarda yıkılan Kurtuba (Cordoba) Sultanlığı’nın hâkimiyet alanı olan Endülüs bölgesi, küçük Müslüman beylikler, emirlikler ve krallıklar arasında paylaşılıyor. Bu küçük devletçikler birbirleriyle ve Hıristiyanlarla güç mücadelesine girişiyor. Müslümanlar’ı İspanya’dan atma seferberliğinin dozu arttıkça, son Müslüman kenti Granada teslim oluncaya kadar 300-400 yıl boyunca Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında mütemadiyen el değiştiriyor bu topraklar. Müslüman, Hıristiyan ve Yahudiler bu savaşlarda yağmalanıyor, evlatlarını, yaşamlarını, mallarını yitiriyorlar.

Gün oluyor Müslümanlar kazanıyor, gün oluyor devran dönüyor Hıristiyanlar kazanıyor. Ama sonuçta hep analar ve insanlık kaybediyor…

1926’dan bu yana Türk

Comparsa de Turcos’un en yaşlı üyelerinden olan 84 yaşındaki Chato,  ‘1926’dan beri Türküm. Hayatım bu grupta geçti. Benim hayatım Türkler. 3 kızım Türk, 4 torunum Türk. Türkiye’yi ben tanımıyorum ama kızım, torunlarım gitti. Ama bir gün ben de gideceğim. Televizyonda Türkiye’yi gördüğümde çok  heyecanlanıyorum’ dedi.

Belediye Başkanı Gil

Sax Belediye Başkanı Vincente Gil, Türkiye’yi çok daha yakından tanıdıklarını belirterek, ‘Küçük bir kasabayız ve Türkiye ile bu ilişkimizden, Türk halkına yakın olmaktan çok memnunuz. Bizler çok açık insanlarız ve artık Türkiye’yi, Türkleri çok daha iyi anlayabiliyoruz. Kasabamız Türk bayraklarıyla dolu. Bu en büyük festivalimiz ve herkes kendini bu festivalle özdeşleştiriyor. Gelecek yıllarda Türkler gelir ve bizleri tanırsa çok daha memnun oluruz’açıklamasında bulundu.

1920’DEN BU GÜNE : Comparsa de Turcos Grubu, Atatürk’e sempati duyan bir grup İspanyol tarafından kurulmuştu. O tarihte büyük bir binaya yerleşen grup, bugün hala aynı binada faaliyet gösteriyor

 

Türkçe kurs

Merkezi Madrid’te bulunan ‘Türk İspanyol Dostluk Derneği AHIT‘in girişimleriyle, geçtiğimiz yıldan itibaren Sax’ın ‘Türk Evi’nde 50 kişi Türkçe öğrenmeye başladı. Kurs sayesinde öğrencilerin Türkçe’yi ilerlettiğini kaydeden Comparsa de Turcos Başkanı Tito, artık yolda birbirlerini Türkçe selamladıklarını anlattı. Sax gibi bir kasabada 50 kişinin Türkçe öğrenmeye başlaması, Valencia devlet televizyon kanalının ilgisini çekmiş ve burada özel çekim yapmış. Başkan Tito, dernekte verilen Türkçe kurslarının televizyonda yayınlanmasından ve ana haber bültenine konu olmasından büyük mutluluk duyduğunu belirtti.

Türkçe kurslarda öğretmenlik yapan Murat Atmaca, her hafta 3 gün Madrid’ten 350 km. katederek Sax’a geldiklerini, aralarında profesörler ve akademisyenler bulunan 50 kişiye Türkçe öğrettiklerini, kursiyer sayısının her geçen gün artmakta olduğunu belirtti.

Arkeolojik kazı

2004 Haziran’ında Valencia bölgesindeki Xativa şehrinde yapılan arkeolojik çalışmalar sırasında I. yüzyıla ait Roma sikkeleri gün ışığına çıkarken bir Müslüman’a ait mezar taşı da bulunmuş. Üzerinde kufî yazı tarzı ile; Kur’an âyetleri, Ahmed bin Nahr (Nehr) ismi ve Hicri 27 tarihi bulunuyor.

İspanya’nın fethi miladî 711’de başlamıştır ama, buraya gömülen kişinin 649’da Valencia bölgesinde bulunduğu rivayet ediliyor. Bu kişinin Müslüman olarak yalnız olmadığı şuradan anlaşılıyor. Vefat edince diğer Müslüman arkadaşları kendisini kazdıkları mezara defnettiler ve âyetlerle beraber ismini ve hicri vefat tarihini (27) olarak mezar taşına yazdılar…

O tarihlerde İslamiyet’in anlattığı tevhid, henüz teslisin yerleşmediği o bölgelerde yaşayan Hıristiyanlara ters gelmiyordu. İlk giden ve muhtemelen tüccar olan bu Müslümanların oluşturduğu yumuşak ve güzel hava İspanyollar’ın ruhlarında güzel bir hatıra bırakmıştı…

İzmir “Tarihi Güne” Hazırlanıyor

izmir fuar 

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılan Fuar İzmir, 25 Mart’taki dev buluşma için gün sayıyor. Türkiye’nin en büyük fuarı Marble ile kapılarını açacak tesiste 1298 stant kuruluyor; günde ortalama 90 TIR, her birinin ağırlığı 30 tona varan taş blokları sergilenmek üzere alana getiriyor. MARBLE’da sergilenecek doğal taşların toplam ağırlığının 15 bin tona ulaşması,  fuarın İzmir ekonomisine katkısının ise 150 milyon doları aşması bekleniyor. ESHOT da Fuar İzmir için 3 yeni hat açtı.

25 Mart sabahı MARBLE ile yapılacak resmi açılışın ardından aynı gün akşam düzenlenecek Emre Aydın konseri ve ışık gösterileriyle tüm İzmirliler Fuar İzmir’in açılış coşkusuna ortak olacak.

 

İzmir’le özdeşleşen ve bir dünya markası haline gelen, dünyanın önde gelen üç büyük mermer fuarı arasındaki MARBLE, bu yıl yeni yerinde yüzde 168 oranında büyüyen bir alanda yapılacak.  MARBLE – 21. Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 25 Mart’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin özkaynaklarıyla yapımını tamamladığı 337 bin metrekare alanda kurulan Fuar İzmir’le birlikte açılacak.

 fuar3

Sabah protokol, akşam halk açılışı

Fuar İzmir’in resmi açılış töreni 25 Mart saat 10.00’da MARBLE – 21. Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı ile birlikte yapılacak. Aynı gün saat 19.00’da ise tüm İzmirlilerin davetli olduğu bir kutlama düzenlenecek. Emre Aydın’ın sahne alacağı gece için özel ışık gösterileri de hazırlanıyor.

 

Kente 150 milyon dolar katkı

Sektöre kazandırdığı gelirin yanı sıra birçok iş koluna da (konaklama, ulaşım, yeme-içme, yayıncılık, otomasyon, inşaat, bilgi-işlem, güvenlik, temizlik, otopark, lojistik, kargo)  hareket getiren MARBLE’ın, bu yıl rekor düzeye ulaşan katılımcı sayısıyla birlikte, kente 150 milyon doların üzerinde katkı sağlayacağı tahmin ediliyor. MARBLE sayesinde İzmir ve çevresindeki otellerin şimdiden tam kapasiteye ulaştığı, katılımcı ve ziyaretçilerin aylar öncesinden rezervasyon yaptırdığı belirtiliyor.

aziz f

Arı kovanı gibi

1298 standın kurulacağı ve yerli-yabancı toplam 1562 katılımcının yer alacağı fuarda hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. 13 Mart’tan itibaren Fuar İzmir’e toplam 632 TIR’la malzeme taşındı. Fuar alanına günde ortalama 90 TIR giriş yaptı. Özel olarak tasarlanmış birbirinden başarılı stantların kurulacağı fuar süresince, ağırlıkları 10 ile 30 ton arasında değişen, işlenmiş-yarı işlenmiş ve ham olmak üzere 15 bin ton doğal taş, toplam 784 adet blok sergilenecek.

 

Dünyayı buluşturuyor

MARBLE için Fuar İzmir’e Türkiye’nin hemen her bölgesinden doğal taş geliyor. Fuarda taşların menşeine göre şu iller temsil edilecek:

Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Amasya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kayseri, Kocaeli, Konya, Kastamonu, Kütahya, Malatya, Manisa, Muğla, Nevşehir, Sakarya, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Tokat, Uşak, Van, Yalova.

Fuara katılan ülkeler ise şunlar:

Almanya, ABD, Avustralya, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Endonezya, Fransa, Güney Kore, Hindistan, İngiliz Virgin Adaları, İngiltere, İran, İspanya, İtalya, Mauritus, Mısır, Polonya, Romanya, Rusya, San Marino, Suudi Arabistan, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan.

İZFAŞ tarafından Hosted Buyer programı kapsamında özel olarak ikili görüşmeler yapmak üzere ABD, Almanya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, İtalya, İsrail, Suudi Arabistan, Rusya, Vietnam, Yunanistan’dan alıcılar getiriliyor.
Yurtdışındaki çeşitli sektörel fuarlarda MARBLE’ı tanıtan İZFAŞ; ayrıca mermer sektörünün en önemli ülkeleri arasında sayılan Fransa, Hindistan, İspanya, İtalya, Polonya,  Portekiz ve yurt içindeki önemli sektörel, havayolu dergilerinde fuara ilişkin duyuru ve reklamlarını yıl boyunca sürdürdü.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından organize edilen MARBLE, 25-28 Mart 2015 tarihlerinde, 10.00 – 19.00 saatleri arasında sadece profesyonel ziyaretçiye açık olarak düzenleniyor.

fuar4

ESHOT, Fuar İzmir’e 4 koldan ulaştıracak

ESHOT Genel Müdürlüğü, açılışın yapılacağı 25 Mart’tan itibaren vatandaşların Fuar İzmir’e toplu taşıma araçlarıyla ulaşabilmesi için 3 adet yeni hat açtı; 1 adet de hat düzenlemesi yaptı. Buna göre 610 numaralı Fuar İzmir- Gaziemir Semt Garajı, 630 numaralı Fuar İzmir-Halkapınar ve 650 numaralı Fuar İzmir-F.Altay hatları hizmete giriyor. 92 numaralı Aydın Mahallesi-Üçyol Metro hattı ise Fuar İzmir-Üçyol Metro olarak yeniden düzenlenecek.