Etiket arşivi: Reza

HEYHAT, DÜNYA 5’TEN KÜÇÜK

HEYHAT,  DÜNYA 5’TEN KÜÇÜK

 

süleyman pekinBir cep telefonunda; bir adet televizyon, bir adet video, bir adet kamera, bir adet fotoğraf makinası ve bir albüm, bir adet tarayıcı, üçü birarada ev + iş + araç telefonu, bir adet radyo ve bir teyp, bir adet walkman ve kayıt cihazı, bir adet klavye, bir adet dizüstü bilgisayar, bir adet uzaktan kumanda, bir adet saat ve kronometre, bir adet taşınır banka şubesi, minik bir oyun salonu, küçük bir fotoshop ve kolaj atölyesi, bir adet meteoroloji baloncuğu, bir adet yazı tahtası ve kısmî projeksiyon, bir adet haritalık, bir adet takvim, bir adet el feneri, bir adet hesap makinası, sınırsız cilt ansiklopedi ve sözlükler, her dile çeviri bürosu, sağlık takip çipi, seyyar koordinatlandırma merkezi, duyuru panosu, yayıncılık bürosu, müzik kutusu, gazetelik-dergilik, cemiyet-davetiye, kahvehane-kumar; ne ararsan var.

Cep telefonunu biz geliştirmedik, içindekileri de..

Facebook gibi 2 milyar insanın levh-i mahfuz özentili ameller kütübünü biz çıkarmadık, Amerikalılar çıkardı. Türkiye nüfusunun yarısı orada ama..

1 milyar küsur insanın haberleşme ağı Whatsapp’ı biz çıkarmadık, Facebook’u çıkaranlar çıkardı. 750 milyon kişinin kullandığı Instagram uygulamasını da biz çıkarmadık, kezâ Facebook’u çıkaranlar çıkardı.

Dünyanın en büyük arama motoru Google’u biz kurmadık, adamlar kurdu. Yan kuruluşlarından sadece YouTube’nin 1,5 milyara yakın kullanıcısı var. Gmail, Alexa ve Blogger’ı saymıyoruz bile..

Daha 400 milyon kişiyi bulmamasına rağmen sosyal ve siyasal sistemler üzerindeki etkisiyle elit sanal güç Twitter’i de biz bulmadık, onlar buldu. Periscope gibi anbean canlı yayın da onların..

Ya Bill Gates’i 90 milyar dolarlık şahsi servetle Dünyanın en zengini yapan Microsoft’a ne dersiniz? Windows, MSN, Pinterest, Office, Linkedİn, Bing, Skype gibi yan ürün isimlendirmelerine bakarsak herhalde tahmin edersiniz?..

Dünyanın en çok kazanan (saniyede 5500 dolar) şirketi Apple bizim değil Amerika’nın. Piyasa değeri 800 milyar dolara yakın. Yani 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllık gayrisâfi yurtiçi hâsılasına eş..

Sürücüsüz araba’yı biz değil Google geliştiriyor. Yapay zekâ robot teknolojisinde Facebook sınır tanımıyor. Tesla Motors’un CEO’su Elon Musk’u tek şarjla 800 km yol alabilen elektrikli kamyon ve saatte 400 km hız yapabilen elektrikli otomobil üretirken bize, bizim – belki de paralı – davetimiz üzere, bir türlü yapamadığımız yerli oto’yu yapma adına fikir vermeye geliyor.

Bizse Erdoğan-Kılıçdaroğlu, Fener-Cimbom-Beşiktaş, Reza-Kudüs, Dizi-Yarışma-Evlilik programı düzlem ve ikilemlerinde hayvanlara işkenceden, sürekli birbirine saçma sapan şiddet gösterileriyle şerha şerha yarılan bir toplum hüviyetindeyiz.

Ki bazen gaza gelip “Dünya 5’ten büyüktür”, “Katil İsrail; Ortadoğu’dan defol!” desek te hiç de öyle değil. Gerçekte hem Dünya 5’ten küçük hem ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya’nın yerini Facebook İmparatorluğu, Google Devleti, Microsoft Federasyonu, Twitter Cumhuriyeti, Apple Meşrutî Krallığı gibi yeni beş’ler (neo-five) alıyor.

Kahrolsun’lu cümlelerimizle kimse kahrolmuyor ama günlük yapıp etmelerimizle birbirimizi kahretmeyi iyi beceriyoruz. Ve bundan rahatsız da değiliz heyhat!

NATO’YA PAPATYA FALI MUAMELESİ

NATO’YA  PAPATYA  FALI  MUAMELESİ

 

süleyman pekin15 Temmuz sürecinde şoklananlar için “Her aşkta hüsran oldu gönül, Bilmem bu kaçıncı / Halime bak dertli çal; Kemancı, başımın tacı” şarkısı çalıyordu. “Soranlara, sormayanlara” hep dediğimiz üzre Türkiye NATO’ya girdiyse NATO da Türkiye’ye kurum kurum girdi. Sonuç; 65 yıllık bir acı..

Ne var ki bu tip derin askerî paktlara girmek – teşbihte hata olmasın – Mafyaya girmek gibidir; giriş serbest, çıkış izli mermi. Dolayısıyla göç yolda düzülmez zira bu ticaret kervanı değil, dış politika. Bu işler el yordamıyla olmaz; yüzlerce-binlerce aklın ortak gayreti ve birikimiyle olur.

Ne Özal’ın KEİB’ine adam gibi işlerlik kazandırmayı düşündünüz ne Erbakan’ın D-8’ine cansuyu verdiniz. Ne Atatürk’ün orijinal Balkan – Sadabad Paktı çabalarına ne de o özgünlük yolundaki yerli ve millî çalışmalara (Örn. Afrasya) göz attınız. BOP ve Medeniyetler İttifakı eşbaşkanlığı gibi hep NATO-cul organizasyonlara omuz verdiniz.

İmdi, bir-iki senedir doğru yolu bulmuş gibisiniz ve fakat ülkemiz de Nasrettin Hoca’nın Türbesine dönmüş gibi; giriş kapısı zincirle kilitli ama yedi tarafı açık. Hele hele Acemistan’lı Zarrap üzerine “Al papazı, ve kızı” yada “Oğlan bizim, kız sizin” sadedine nota döktüren Dışişleri’miz tecdit-i iman eylese yeri var.

Hiçbir zaman iyi bir takım taraftarı olamadım; itiraf ediyorum. Hep küçük parçalardan bütünün resmini görmeye ve şüphematik sorgulama eksenli analizlerle gelecek yılların hava tahminlerini vatandaşın alması gereken tedbirlerle beraber yazıp çizmeye / konuşup anlatmaya cehdettik.

Gene diyesim geldi: NATO’nun yaptığı yanlışa gösterilen tepki orantısız güç kullanımı tonunda. Sanki yeni bir aşamaya geçişin bahanesi gibi. Ve sanki Atatürk ile Erdoğan kombini üzerinden başka bir şeylerin hazırlığı var. Eğer Avrasyacılık seçeneğine de demir atıldıysa Siyasal İslamcılar bilsin ki yedek gemiyi bırak, filika bile tasarlamadan yapılacak hamleler ancak denize düşen ve sarılacak yılan arayan adam filmine geri götürür bizi.

Dahası Ulusalcı taban, ‘NATO bahane İtirafçı Rıza şahane’ replikli Amerikan karşıtlığında yerini muhtemelen eylemsel olarak alacaktır. Amma velâkin İslamcı mı dersiniz, mütedeyyin mi dersiniz yoksa en geniş anlamıyla muhafazakâr mı dersiniz; onların Amerika gibi Süper Güçlerle dövüşme vaziyeti alacaklarını asla beklemeyin, o moddakilere oy bilem vermezler. İsterseniz son bir asrı on, on inceleyin.

Ha, bizim milliyetçi cenaha Sefer Görev Emri de yeter; isterse Yel değirmenlerine olsun farketmez. Bizim için can vermek para vermekten kolaydır. Bu saatten sonra Atatürk diyebildiniz diye de Atatürkçü kanadın sizin peşinizden gideceği olsa olsa “Öküzüm torbadan düştü, gördün mü?” tiridine banmaktan başka bir anlam ifade etmez. Öyleyse Enverist maceralara tevessül etmeyin.

NATO’nun alternatifini oluşturmadan, GladioStay BehindSwordGehlenSchwetGalSdraSheepskin gibi derûni örgütlenmeleri çözmeden, TÜRKİYE hem tam üye olduğu hem de veto hakkı olduğu bir kurumdan Ortadoğu bataklığında Suud’u İran’ın üzerine saldırtmalarının an meselesi olduğu bir konjonktürü hesaplamadan ayrılma adımı atarsa masat elimizde kalır; benden söylemesi.

Zen Türkler “Bu ABD ile savaşırız, ‘yokum’ diyen şimdiden gitsin” dese de onlar değil biz savaşırız; ihale bizde. Ama önce akılla savaşalım; akılsızlığımız mezarlıklar doldurur.