Etiket arşivi: Raporu

Faiz Kararı, İnşaatta Gidişatı Belirleyecek…

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2019 Ağustos Ayı Raporu’nu açıkladı. İnşaat faaliyetlerinde bir hareketlilik göze çarpmakla birlikte bu seviye olması gereken düzeyin altında kaldı. Önceki yılın aynı dönemine göre Güven Endeksi’ndeki sınırlı da olsa düşüş, inşaat sektörünün hâlihazırda yaşadığı darboğazın ortadan kalkmadığına işaret etti.

 

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörünün ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra hızlı bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.

THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2019 Ağustos Ayı Raporu’nu açıkladı. İnşaat faaliyetlerinde bir hareketlilik göze çarpmakla birlikte bu seviye olması gereken düzeyin altında kaldı. Sektör oyuncularının hâlen inşaat sektörü özelinde güven sorunu yaşamaya devam ettiğini gösteren Rapor’da, önümüzdeki döneme ilişkin beklenti yükselmekle beraber eşik değerin altında kalmaya devam etti.

Hazır Beton Endeksi 2019 Ağustos Ayı Raporu’na göre, güven hariç diğer üç endeks de önceki yılın aynı dönemine göre artış sergiledi. Özellikle Güven Endeksi’ndeki sınırlı da olsa düşüş, inşaat sektörünün hâlihazırda yaşadığı darboğazın ortadan kalkmadığına işaret etti. Geçen yılın aynı ayına kıyasla geride bıraktığımız ağustos ayında faaliyette bir kıpırdanma görünmekte ancak bu hareketin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.

“Ekonomide güven ortamı tesis edildikçe ekonomik aktivitenin hızı artacaktır”

Hazır Beton Endeksi 2019 Ağustos Ayı Raporu’nun sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Sektör oyuncuları hâlen inşaat sektörü özelinde güven sorunu yaşamaya devam etmektedir. Geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla geride bıraktığımız ağustos ayında faaliyette bir kıpırdanma görünmekte ancak bu hareketin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. İnşaat sektöründeki zayıf görünüm on altıncı ayını geride bırakmıştır.” dedi.

İnşaat sektörünün canlanması için önerilerde bulunan Yavuz Işık, “İkinci çeyrek büyümesinde inşaat sektörünün ciddi oranda daraldığını net bir şekilde gördük. Bu gidişin tersine dönmesi için, temmuz ayında Merkez Bankasının 425 baz puanlık faiz indirimi sonrasında bu ayki 325 baz puanlık indirimin de bankacılık kesimine yansıması gerekmektedir. Yalnızca kamu bankaları üzerinden değil aynı zamanda özel sektör bankalarının da elini taşın altına koyması, faiz indirim kararlarını kendi rakamlarına yansıtmaları gerekmektedir. İnşaat sektörünün geleceği açısından düşük faiz olmazsa olmazdır. Bunun yanında son rakamlarda hem tüketici hem de piyasa oyuncularının ekonomiye olan güvenlerinin yükseldiğini görüyoruz. Henüz istenilen seviyede olmasak da ekonomide güven ortamı tesis edildikçe başta inşaat olmak üzere ekonomik aktivitenin hızı artacaktır.” dedi.

 

Bakan Kurtulmuş’a ‘Helal Turizm Raporu’ sunuldu

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Antalya programı çerçevesinde  MÜSİAD Antalya yönetimi kurulu üyeleri ile biraraya gelerek toplantı yaptı. Yeni kurulan Uluslararası Helal Turizm Derneği yönetiminin de yer aldığı toplantıya Bakan Kurtulmuş’a ‘Helal Turizm Raporu’ sunuldu.müsiad 1 (1)

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, MÜSİAD Antalya yönetim kurulu üyeleri ile toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Bakan Kurtulmuş’a Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Ak Parti İl Başkanı Rıza Sümer ile Ak Parti Antalya milletvekilleri eşlik etti. MÜSİAD Antalya Şubesi’nin 2017 yılı Mayıs ayında  yayınladığı ‘Helal Turizm Raporu’ Bakan Kurtulmuş’a sunuldu. Numan Kurtulmuş, yapılan bu çalışma sebebiyle MÜSİAD Antalya Şubesi Başkanı Ramazan Kalken ve yönetimi, Uluslararası Helal Turizm Derneği Başkanı Erdal Türk  ve raporu hazırlayan akademisyenlere teşekkür etti. Samimi bir ortamda geçen toplantıda dünyanın bu konuda önemli çalışmalar yaptığına değinen Bakan Kurtulmuş, “Türkiye’de halen helal ve haram tartışmaları ile gündem değiştirmeye çalışanlar var. Ancak dünya buna Helal Turizm adını verdi. Bizde bu konuda gerekli çalışmaları ivedilikle yapacağız” dedi. MÜSİAD Antalya Şubesi başkanı Kalken ise MÜSİAD olarak ülkenin son yıllarda yaşadığı turizmi etkileyen olaylar sebebiyle Türkiye ekonomisinin çok ciddi darbe aldığını, bu sebeple turizme gerekli yatırımların yapılması gerektiğini söyledi. Kalken, sadece Antalya ekonomisi için değil Türkiye ekonomisi için önemli olduğuna değindi.  Antalya Valisi Münir Karaloğlu ise Helal Turizm ile alakalı yönetmeliğin bir an önce hazırlanıp dünyaya Türkiye üzerinden yayılması gerektiğini söyledi. Toplantı karşılıklı hoş sohbet ve iyi dileklerle sona erdi.

TÜRKİYE’NİN EN KAPSAMLI KENT MÜLTECİLERİ RAPORU YAYINLANDI

İSTANBUL – MARMARA BELEDİYELER BİRLİĞİ, YEREL YÖNETİMLER VE MÜLTECİLER KONUSUNDAKİ SÜREÇ YÖNETİMİ HAKKINDA YAPTIĞI ARAŞTIRMANIN RAPORUNU YAYINLADI.

RAPOR, BELEDİYELERİN MÜLTECİLERE YÖNELİK ÇALIŞMALARINI, SÜREÇ YÖNETİMİNİ, KARŞILAŞILAN SORUNLARI, MEVZUATTAN KAYNAKLANAN KISITLILIKLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ ORTAYA KOYUYOR.

kopuş aSuriyeli mültecilerin 2012 yılı ortalarından itibaren kamplarda değil; önce sınıra yakın, ardından bütün Türkiye’deki kent merkezlerinde yaşamaya başlaması alışık olunmayan yeni bir durumu ortaya çıkardı: “kent mültecileri.” Kent mültecileri, yerel yönetimleri birincil derecede etkiledi ve mültecilere yönelik ihtiyaçlar ve sorunlar açısından muhatap kıldı. Başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerin mültecilere acil destek vermeleri bir zorunluluk olarak ortaya çıktı. Ancak mültecilerin kentte kalış süresi uzadıkça belediyeler, aslında daha önce hiç planlamadıkları ve yasal yetkiler açısından tartışmalı sayılabilecek alanlarda da mültecilere yönelik hizmet vermek durumunda kaldılar.

Marmara Belediyeler Birliği Göç Politikaları Atölyesi MAGA, yerel yönetimler ve Suriyeli mülteciler konusundaki süreç yönetimi bağlamında belediyelerle yüz yüze görüşmeler ve anket yöntemiyle geniş çaplı araştırmanın sonuç raporunu paylaştı. Doç. Dr. M. Murat Erdoğan başkanlığında hazırlanan “Kopuş”tan “Uyum”a Kent Mültecileri – Suriyeli Mülteciler ve Belediyelerin Süreç Yönetimi: İstanbul Örneği başlıklı araştırma, bu alanda şimdiye dek yapılan en kapsamlı araştırma olma özelliğini taşıyor. Araştırma, İstanbul özelinde hazırlanmış olsa da yaşanan sorunlar, çözüm için gösterilen çaba, koordinasyonda yaşanan sıkıntılar ve özellikle yerel yönetimlerin yasal ve idari kısıtlılıklarının hemen her yerde benzerlik göstermesi sebebiyle bütün Türkiye için geçerli bir resim sunuyor. Araştırma, belediyelerin mültecilere yönelik çalışmalarını, süreç yönetimini, karşılaşılan sorunları, mevzuattan kaynaklanan kısıtlılıkları ve çözüm önerilerini ortaya koymayı amaçlıyor.

Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Recep Altepe, rapora ilişkin olarak “Aylarca süren yoğun bir emekle ortaya çıkan bu alan çalışması, göç ve mülteciler meselesinde sahadaki durumu ve ilgili yerel aktörlerin konuya yaklaşımını ortaya çıkaran oldukça önemli bir resimdir. Bize düşen görev, her gün problemlerin çözümü ile uğraşırken doğru ve analiz edilmiş verilere dayanmaktır. Bazen resme bakmak acı verebilir, fakat doğru sonuç için başka bir yol yok maalesef. Raporun başta hükümetimiz, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları olmak üzere konuyla ilgili faaliyet yürüten tüm aktörlere yararlı olmasını, yeni ve daha kapsayıcı çalışmalara kapı aralamasını, umudu çoğaltmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Belediyeler Ek Kaynak İstiyor
Belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payların dağıtımında ağırlıklı olarak nüfus kriteri esas alınırken değişken nüfus, dolayısıyla göçle gelen nüfus, dikkate alınmıyor. Bu durum da yoğun mülteci barındıran belediyeler için ilave mali destek anlamına geliyor. Hatta bu kaynağın, mültecilerin acil ihtiyaçları, mağduriyetleri ve yeni kapasitelerin acilen yaratılması gerekliliği dikkate alınarak vatandaş için ödenenden daha yüksek bir meblağda olması gerektiği dile getiriliyor. Bugün sadece İstanbul’da 540 bini, Bursa’da 102 bini aşkın Suriyeli mültecinin bulunması bu ihtiyacı açıkça gösteriyor.

İngilizcesi de hazırlanmış olan raporda belediyeler için ilave mali kaynağa ek olarak aşağıdaki çözüm önerileri yer alıyor:

Çözüm Önerileri

  1. Belediye Kanunu’nda belediyelerin hizmet alanı, “belediye sınırları içinde yaşayan vatandaşlar ve kayıt altında olmak kaydı ile diğer bütün bireyler” şeklinde genişletilmeli.
  2.  “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu” başta olmak üzere, yasal ve idari düzenlemelerde belediyelerin yerel uyumu sağlama yönünde özel rol üstlenmeleri ve daha aktif hale getirilmeleri için düzenlemeler yapılmalı.
  3. Muhtaçlığın tespitinin daha sağlıklı yapılması, mükerrer yardımların engellenmesi ve en önemlisi belediyeler arasında makul bir yük paylaşımının gerçekleşmesi için ortak bir veri tabanı oluşturulmalı.  Özellikle büyükşehir belediyelerinin olduğu yerlerde, bütün ilçe belediyelerinin birlikte yararlanacağı “Mülteci Veri Tabanı”na ihtiyaç duyuluyor.
  4. Mülteciler konusunda belediyelerin hem kendi aralarında hem de merkezi idare kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile koordinasyonun sağlanabilmesi için büyükşehir belediyelerinde bir birim oluşturulmalı.
  5. Türkiye’deki mevcut mevzuat, belediyelerde mülteciler ile ilgilenecek birim konusunda açık bir tanımlama yapmıyor. İlçe belediyelerinin her birinde mülteci ve göçmenlerle ilgili bağımsız bir birim oluşturulmalı.
  6. Mültecilere daha iyi bir hizmet verebilmeleri için, belediyelere tercüman, psikolog, sosyal hizmet uzmanı vb. kişileri istihdam imkânı sağlanmalı.
  7. Başta kent konseyleri olmak üzere yerel yönetimlerin yerel toplum ile mülteciler arasında köprüler kurmasına imkân verilmeli, bu konuda yasalardaki kısıtlılıklar kaldırılmalı.
  8. Sürdürülebilir bir yapı için, merkezi idarenin Suriyeliler konusundaki stratejik kararını daha da belirgin kılması ve bunu toplumla daha açık paylaşması yararlı olabilir. Bu bağlamda yerel düzeyde hem mültecilerin hem de yerel toplumun hazırlanmasında belediyelere özel rol verilmeli.
  9. Zaten dezavantajlı olan bölgelerin daha da mağdur olmasını engellemek ve ilçeler arası dengeli mülteci dağılımı oluşturabilmek için, ilçelere teşvik unsurları geliştirilmeli.
  10. Hizmetlerin mültecilere daha kolay ulaştırılabilmesi için, belediyeler tarafından –mülteciler arasında kullanımı son derece yaygın olan- akıllı telefon uygulamaları geliştirilmeli.
  11. Başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerin mültecilere hizmet sağlarken yerel halk ile mülteciler arasındaki potansiyel gerilimleri engelleyecek çalışmalar yapması yerel uyum açısından son derece önemli.

Sayılarla Kent Mültecileri
5 milyon – Nisan 2011’den itibaren Türkiye’ye Giriş Yapan Sığınmacı Sayısı
3,2 milyon – Türkiye’deki Toplam Suriyeli Sayısı
2,8 milyon – Türkiye’deki Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeli Sayısı
300 bin – Türkiye’deki Ön Kayıtlı Suriyeli Sayısı
258 bin – Türkiye’de Kamplardaki Suriyeli Sayısı
%92 – Türkiye’deki Kent Mültecilerinin Oranı
230 bin – Türkiye’de doğan Suriyeli Bebek Sayısı
540 bin – İstanbul’daki Suriyeli Sayısı
61 bin – İstanbul’daki Ön Kayıtlı Suriyeli Sayısı
479 bin – İstanbul’daki Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeli Sayısı
%3,67 – İstanbul’daki Suriyelilerin İstanbul Nüfusuna Oranı
%17,4 – İstanbul’daki Suriyelilerin Türkiye’deki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı
%86 – İstanbul Avrupa Yakasındaki Suriyelilerin İstanbul’daki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı
%14 – İstanbul Anadolu Yakasındaki Suriyelilerin İstanbul’daki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı

Olarak belirlendi.

 

Haber Yayın: Yusuf Ünel