Etiket arşivi: Peter

Dr. Peter Cox plastik sanayicileri ile buluşmaya geliyor

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), plastik sektörüne yönelik eğitim faaliyetlerine ekstrüzyonla işlemede etkili ve verimli süreç yönetimi sağlayacak önemli bir etkinlikle devam ediyor. Ekstrüzyon alanında Avrupa’nın önde gelen isimlerinden olan İngiliz Dr. Peter Cox, PAGDER’in düzenlediği Yeni Nesil Ekstrüzyon Semineri’nde konuşmak üzere Türkiye’ye geliyor. 

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), plastik teknolojilerinin önemli proseslerden biri olan ektrüzyonla işleme tekniğine yönelik bir eğitim semineri düzenliyor. Sanayicilere ve profesyonellere yönelik düzenlenecek Yeni Nesil Ekstrüzyon Semineri’nin konuşmacısı ise, Avrupa’nın önde gelen isimlerinden, 40 yılı aşkın tecrübeye sahip İngiliz Dr. Peter Cox olacak.

PAGDER organizasyonuyla, 8 Kasım 2018 tarihinde, İstanbul’da Fairmont Quasar Otel’inde, Türkçe simültane tercüme hizmeti verilerek gerçekleştirilecek seminerde, Dr. Peter Cox eğitim verecek. 2006 yılından bu yana Plastik Danışmanları Ağı’nın Başkanlığı, Plastik Mühendisleri Birliği’nin (SPE) Birleşik Krallık ve İrlanda yapılanmalarının da yönetim kurulu üyeliğini yapan Dr. Peter Cox seminer süresince polimer malzeme esaslı tek ve çok katmanlı boru, film ve levha imalatı yapan işletmelerin üretimlerinde performans iyileştirme ve verimlilik çalışmalarına önemli kazanımlar sağlayacak.

Dr. Cox tarafından verilecek seminerin, plastik sanayi işletmelerinin operasyonel verimliliğine katkı sağlarken işverenler için ise gerek işletme içi giderlerde düşüşe, gerekse operasyonel çıktılarda değer kazanımları sağlayacağını ifade eden PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “Türkiye plastik sanayisinin katma değerli ürünler üreterek küresel piyasalarda daha fazla söz sahibi olabilmesi için adına nitelikli eğitim ve insan kaynağına her dönem daha fazla ihtiyaç duyuyor” dedi.

Proses verimliliği, performans ölçümü gerçekleştirmenin ipuçları, sorun giderme yöntemlerinin edinimi gibi konulara yönelik önemli bilgilerin katılımcılarla paylaşılacağını ifade eden Gülsün, “Çevremizdeki gerek teknolojik, gerekse ekonomik hızlı değişimler karşısında sektörümüzün günün gerekliliklerinin gerisinde kalmaması adına ortaya koymuş olduğumuz çalışmalar çerçevesinde geçmiş dönemlerde olduğu gibi alt ihtisas kollarına göre dünyada uzmanlaşmış eğitmenleri ülkemiz plastik sanayicisi ile buluşturmaya devam ediyoruz” açıklamalarında bulundu.

Plastik sanayicileri için somut kazanımlar sağlayacak, Avrupa’nın bu yıl gerçekleştirilen prestijli organizasyonlarından Yeni Nesil Ekstrüzyon Semineri’ne bölge ülkelerinden de katılımcılar bekleniyor.

Dr. Peter Cox Kimdir?

Londra’da bulunan Imperial College’den Makine Mühendisliği alanında lisans ve doktorası bulunan Dr. Peter Cox, Makine Mühendisleri Enstitüsü ve Malzeme, Mineral ve Maden Enstitüsü üyesi olup, İngiltere tarafından onaylı imtiyazlı mühendislerdendir.

2001 yılından bu yana ekstrüzyon ve çok katmanlı ekstrüzyon konularında bağımsız danışmanlık hizmeti vermektedir. 2013 yılında Fransa Lyon’da düzenlenen teknik konferansta ekstrüzyon teknik kurul başkanlığını yürütmüştür. 2006 yılından bu yana Plastik Danışmanları Ağı’nın başkanlığını yürütmektedir. Ayrıca Plastik Mühendisleri Birliği’nin (SPE) Birleşik Krallık ve İrlanda yapılanmasının yönetim kurulu üyesidir.

Çok katmanlı ürünler hakkında yayınlanmış 14 makalesi bulunmakta olan Cox, Birleşik Devletler’de ekstrüzyon konusunda, İspanya’da ise çok katmanlı yapılarla katma değer artışı, Birleşik Krallık Ambalaj Derneği’nde ise sürdürülebilirlik konularında konferanslar vermiş, teknik makaleler sunmuştur.

Bir Devrimi Sahnelemek: İran İslam Cumhuriyeti’nde Propaganda Sanatı

Peter Chelkowski ve Hamid Dabashi, bu toplumsal mitlerin ve kolektif sembollerin devasa organizasyonunun 1979 yılındaki İslam devrimini ve hemen ardından gelen 1980-88 yıllarındaki İran-Irak savaşını nasıl yürüttüğünü araştırıyor.
İran’daki İslami Devrim, kelimelerin ve imgelerin kurulu düzenin askerî gücüne başarılı bir biçimde meydan okuduğu olağanüstü tarihî olaylardan biriydi. Devrim’in karizmatik lideri olan Ayetullah Humeyni’nin coşkun ve ateşli sözlerinden devrimci posterlere, pankartlara, duvar resimlerine, graffitilere, şarkılara, nutuklara ve tüm bunların ortak ve kutsal tarihinin merak uyandıran sembollerine kadar çığ gibi büyüyen toplumsal duyarlılıklar devrimci hareketin öncü kişilikleri tarafından harekete geçirilmişti.
İslam Cumhuriyeti’nin çeşitli aktif organlarından bol miktarda birincil kaynak kullanan yazarlar, popüler inancın ve ritüellerin nasıl pullara, banknotlara, posterlere, hatta sakız paketlerine dönüştürüldüğünü ve bunların devrim ve savaş için kitlesel seferberliğe yöneltildiğini gösteriyor. Kitap, kutsal hassasiyetlerin, devrimci eylemin ve görsel imgelerin etkileşiminin karşılıklı olarak birbirine bağlı olduğu resimsel devrimin kayda değer bir portresini temsil ediyor.

Dünyanın Gözü Erciyes’te Olacak

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik’in de katılımıyla 3 Mart’ta Erciyes’te gerçekleştirilecek Ford Snowboard Dünya Kupası’nın basın toplantısı yapıldı.

DÜNYANIN GÖZÜ ERCİYES’TE OLACAK

3 Mart Cumartesi günü dünyanın gözü bir kez daha Erciyes’te olacak. Uluslararası Kayak Federasyonu’nun düzenlediği Dünya Snowboard Kupası üst üste üçüncü kez Erciyes’te yapılacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Erciyes’te gerçekleştirilen basın toplantısında bu denli önemli bir organizasyonu üst üste üçüncü kez yapacak olmanın gururunu yaşadıklarını belirtti ve tüm Kayserilileri dünyanın en iyi sporcularını izlemeye davet etti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Ford’un isim sponsorluğu ile yapılacak olan FIS Snowboard Dünya Kupası’nın basın toplantısında Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımlarıyla Erciyes’in sadece ülkemizin değil dünyanın en önemli kayak merkezlerinden biri haline geldiğini söyledi. 200 milyon avroya yakın bir yatırımla Erciyes’i dünyadaki tüm kayakseverlerin, doğa sporları düşkünlerinin ve doğa tutkunlarının hizmetine sunduklarını dile getiren Başkan Çelik, “Daha önce de vesilelerle ifade ettiğim gibi dünyada hiçbir yerel yönetimin bu ölçekte bir turizm yatırımı yok. Erciyes Dağı’nda görmüş olduğunuz dünya standartlarındaki tesisler Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin gücü ve olanakları ile şehrimize ve ülkemize kazandırılmıştır. Böyle bir yatırımı ülkemize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

Erciyes’teki yatırımların büyük bölümünü tamamladıklarını ifade eden Başkan Mustafa Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknik ve fiziki altyapıyı mükemmel hale getirdik. Bu nedenledir ki dünyanın en önemli organizasyonları üst üste Erciyes’e veriliyor. Erciyes’teki yatırımları büyük ölçüde tamamladıktan sonra tanıtım çalışmalarına ağırlık vermeye başladık. Bu anlamda bir dizi çalışma yapıyoruz. Dünyanın pek çok yerinde fuarlara katılarak tüm dünyaya Erciyes’i anlatıyoruz. Geçen sene 10’dan fazla fuara katıldık. Geçen sezon başladığımız tanıtım çalışmalarıyla Erciyes’e gelen ziyaretçilerde çok önemli artışlar sağladık. Kayakçı sayısında turnike geçişlerine göre %25 artış oldu. Bu seneki artış oranı %50’yi geçti. Çünkü elimizde çok mükemmel bir ürün var. Erciyes’e bir şekilde gelen herkes buranın ne mükemmel bir turizm merkezi olduğunu görüyor ve bunu dile getiriyor. Önceki seneler hafta sonu görülen yoğunluk bu yıl hafta içi oluşmaya başladı. Yaptığımız yatırımların meyvelerini almaya başladığımızı sizlerle ve halkımızla paylaşmak istiyorum. Gelecek senelerde Erciyes, şehrimize ve ülkemize çok daha büyük katkılar verecektir.”

ÇOK DAHA BÜYÜK ORGANİZASYONLAR ALACAĞIZ”

Kış turizm merkezlerinin tanıtımının en önemli yollarından birisinin de büyük organizasyonların üstlenilmesi olduğunu belirten Başkan Mustafa Çelik, “Bu anlamda 2015 yılında Snowboard Avrupa Kupası, 2016 yılında da kış sporlarının en önemli faaliyetlerinden birisi olan Dünya Snowboard Kupası’nı başarı ile düzenledik. Dünya Kupası’ndaki başarımız bu kupanın geçen yıl ikinci kez Erciyes’e verilmesini sağladı. Uluslararası Kayak Federasyonu ev sahipliğimizden etkilendi ve 2018 Dünya Kupası’nı da Erciyes’e verdi. 3 Mart’ta Dünya Snowboard Şampiyonası’nı üst üste üçüncü kez Erciyes’te gerçekleştireceğiz. Şampiyona ile tüm dünyaya Erciyes’i göstereceğiz. Bu organizasyonlar şehrimiz ve ülkemiz açısından gurur kaynağı olmaktadır. Aynı zamanda bu şampiyonalar şehrimize uluslararası organizasyon tecrübesi kazandırmaktadır. İnşallah bunlarla yetinmeyeceğiz. Gelecekte çok daha büyük organizasyonları üstleneceğiz. Dünyanın her yerinde spor müsabakaları seyirciyle bütünleştiği takdirde çok daha heyecan verici bir hale gelir. Büyükşehir Belediyemizin yatırımlarıyla Kayseri artık bir kış turizm kenti olmuştur. Dolayısıyla kış sporlarına hem sporcu hem de izleyici olarak önem vermeliyiz. Bu anlamda bizler elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Hemşehrilerimin de böylesine güzel organizasyonlara destek vermelerini istiyoruz” diye konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik, sözlerinin sonunda şampiyonada emeği geçenlere teşekkür etti.

“TÜRKİYE’NİN YILDIZI ERCİYES”

Basın toplantısına katılan Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Erol Yarar da üst üste üçüncü kez yapılan şampiyonanın sürdürülebilirliğinin altını çizerek “Türkiye’nin yıldızı olan Erciyes Kayak Merkezi’ni ve Kayseri’yi sürdürülebilirlik nedeniyle kutluyoruz. İnşallah daha büyük hedeflere koşuyoruz. Başkanımızla Erciyes’te dünya şampiyonası yapmak için konuşuyoruz. Dünya şampiyonası çok daha büyük bir organizasyon ve çok daha fazla sporcu katılıyor. İnşallah o günler çok uzak değil” dedi. Yarar, Kayseri’nin Erciyes ile dünyada bir marka olduğunu da belirtti ve destekleri nedeniyle Başkan Çelik’e teşekkür etti.

“ERCİYES’TE OLMAK HEYECAN VERİCİ”

Uluslararası Kayak Federasyonu Yarış Direktörü Peter Krogoll da konuşmasında Erciyes’te olmaktan heyecan duyduklarını söyledi. Her yıl Erciyes’te çok güzel organizasyonlar yaptıklarını ifade eden Krogoll, Kayseri’nin sporcuları çok güzel ağırladığını belirtti ve bundan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.

“DÜNYADA ÜÇ MİLYAR İNSANA ULAŞACAK”

Basın toplantısında Erciyes’teki teknik ve fiziki altyapının dünya standartlarının üstünde olduğunu vurgulayan Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Cahid Cıngı ise düzenlenen dünya şampiyonalarının şehrimizin marka değerini yükselttiğini belirtti. Yaptıkları tanıtım çalışmalarıyla Erciyes’e gelen kayakçı sayısının her yıl %50 oranında arttığını ifade eden Cıngı, bu yıl tarihimizde ilk kez charter seferleriyle yurt dışından turist geldiğini söyledi. Yurt içi ve yurt dışında tanıtım çalışmalarına devam edeceklerini dile getiren Cıngı, 3 Mart’taki şampiyonanın da naklen yayınlarla 3 milyar insana ulaşacağını belirtti. Erciyes’in uluslararası spor camiasının gündemine girdiğini belirten ve şampiyonaya 18 ülkeden 85 sporcunun katılacağını söyleyen Murat Cahid Cıngı, Başkan Mustafa Çelik’e Erciyes’e verdiği önemden dolayı teşekkür etti.

Basın toplantısında konuşan Playmaker Ajans Başkanı Kerem Mutlu da Dünya Kupası’nın 3 Mart Cumartesi günü saat 10.00’da yapılacak elemelerle başlayacağını, finallerin ise saat 15.00’te gerçekleştirileceğini söyledi. Mutlu, şampiyonaya üç Türk sporcunun da katılacağını belirterek sporcuları basına ve kamuoyuna tanıttı.

BATI NIN TÜRKİYE TELAŞI

BATI NIN TÜRKİYE TELAŞI

 

seyfettin karamızrakGeçen yazımızda, Almanya’nın Türkiye düşmanlığının nedenleri üzerinde durmuştuk.

Almanya hükumetinin ve Alman sivil toplum kuruşlarının Türkiye’ye gitmemeleri hususunda; “Alman vatandaşlarını uyarmalarına rağmen”, Almanların bu uyarılara itibar etmediğini, tatil için Türkiye’yi seçtiklerini, Alman şirketlerinin yeni yatırımlar için Türkiye’de sıraya girdiklerini gözlemliyoruz.

Almanya, Türkiye’nin büyümesini ve çevresinde etkili olmasını kıskanmakta ve aynı zamanda endişe duymaktadır. Bu yüzden, olmadık çıkışlarıyla da gülünç durumlara düşmektedir. FETÖ’ cü mahkûmlara giydirilecek tek tip elbiselere getirdiği eleştiri,  bunlardan biridir.

1980’li yıllarda Alman ekonomisi Türk ekonomisinden 13,5 misli büyükken, 2016 yılında 4 misline düşmüştür.

E-7 nin en hızlı gelişen ülkeleri; Çin, Hindistan, Türkiye, Brezilya, Rusya, Endonezya ve Meksika’dır. Dünya ekonomisinin ağırlığı, Batı’dan Doğu’ya kaymaktadır. Batı’nın Türkiye telaşı bundandır.

Bu yüzden Müslümanı, Müslümana katlettirmek için ABD liderliğinde, İslam dünyasına, dolaylı olarak da Türkiye’ye savaş açılmıştır.

Sözde İslam geçinen birçok ülke, ABD liderliğindeki Haçlı ordusunun emrinde ve hizmetindedir. ABD yanlısı bu ülkelere, halkları bu yüzden öfkeli ve kızgındır.

Türkiye’ye destek verdiği için Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, İngiltere’nin kirli ve ahlaksız oyunu ile “Pakistan FETÖ’sünün yargıdaki piyonları tarafından” görevinden alınmıştır.

Türkiye’nin güçlenmesini önlemek için, PKK, DEAŞ, FETÖ vb. örgütler kurularak, içeride karışıklıklar çıkartılarak yükselmesinin önü kesilmek istenmektedir.

ABD bu maksatla PYD-YPG’ ye 900 tırdan fazla silah vermiştir. Bu yardım ve silahlar, DEAŞ’ la savaşsın diye değil, Türkiye’ye karşı kullanması içindir.

Almanya, Türkiye’nin siyasi ve toprak bütünlüğünü tehdit eden ne kadar örgüt varsa; PKK, FETO, DHKP-C vb. ülkesinde barındırmaktadır. Kandil tetikçisi ve Die Welt muhabiri Deniz Yücel tutuklanınca, Merkel Türkiye’yi telaşla ziyaret edip, serbest bırakılmasını istemiştir.

Büyükada’daki gizli toplantıda; Alman Peter Steudtner ve İsveçli Ali Garavi ile 4 Türk tutklanmıştır. Aynı otelde, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden önce de 13 CIA ajanı kalmıştı. Bu CIA ajanlarından birisi, FETÖ imamı Bekir Boz ile devamlı irtibat hâlinde olan Papaz Andrew Craig Brunson dur. Bu papazın serbest bırakılmasını, Trump’ın üç kez istemesi anlamlıdır.

ABD’li milyarder Soros Vakfının paralı terörist, provokatörleri, Türkiye’yi karıştırmak için işbaşındadır. Soros ile kaos ayrılmaz bir bütündür. Almanya halkını Türkiye düşmanlığı için kışkırtmaktadır.

Soros’un Türkiye temsilcisi: “Kendiliğinden bir direnişin patlak vermesini bekleyemeyiz. Türkiye’deki hükümeti devirmek için sokakları acilen harekete geçirmeliyiz.” Açıklamasında bulunmuştur.

Tutuklanan yabancılar, suçlu ve gerilla uzmanıdır. Almanya’nın, bu gerçeği bile bile tutuklananların serbest bırakılmasını istemesi, Türkiye’yi sömürge ve küçük gördüğünün göstergesidir.

ABD, Almanya ve batının şımarık ukala bazı devletleri, geçmişte her istediklerine “evet” diyen bir Türkiye istemektedirler.  Oysa köprülerin altından çok sular geçmiştir. Artık Türkiye, kendi menfaatlerini ön planda tutan ve dış güçlere gerektiğinde “hayır” diyebilen güçte ve kararlılıktadır.

 

Türkiye, silkinerek kendine gelmiştir. Dünyanın her yerinde ve özellikle de Orta Doğu’da “ben de varım” deyince; ABD, Almanya, bazı batı ve Arap ülkelerinin uykuları kaçmıştır. Bu zalimlerin zulme, mazlumların gözyaşına ve sömürüye dayalı kirli oyunları bozulmuştur.

 

İçeride ve dışarıda, Türkiye’ye karşı gösterilen düşmanlıkların sebebi budur.

 

Sevgiyle kalın…

 

Avustralya’dan bir başarı öyküsü

 

 

ata-atun-HocaKıbrıslı Rumların Enosis, yani Kıbrıs adasının Yunanistan’a bağlanması uğruna 1 Nisan 1955 tarihinde başlattıkları tedhiş hareketi sonrasında ve 21 Aralık 1963 sabahı Kıbrıslı Türklere düzenli ve planlı saldırılar düzenlemeleri, Türk köylerini yakıp yıkmaları ve Makarios hükümetinin Kıbrıslı Türklere uyguladığı acımasız ekonomik ambargolar nedeni ile Kıbrıslı Türkler adadan göç etmek zorunda kaldı. Kardeşlerimizin yerleştikleri ülkeler Türkiye ile İngiliz kökenli Ortak Refah Topluluğuna üye olan İngiltere, Avustralya ve Kanada oldu.

 

Türk olmaları nedeni ile Türkiye’ye göç edenler herhangi bir zorlukla karşılaşmazken, İngilizlerin sömürgelerine bağımsızlık vermelerinden sonra ticari amaçla kurdukları Ortak Refah Topluğu ülkelerine gitmeyi tercih eden kardeşlerimiz de, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu topluluğa üye olması nedeni ile herhangi bir yerleşim ve adaptasyon zorluğu çekmediler. Canlarını kurtarmak, kendilerinin ve soylarının geleceklerini garanti altına almak için zoraki göç eden kardeşlerimizin günümüzde, Üçüncü ve Dördüncü kuşakları bu ülkelerde yaşamlarını sürdürmekteler.

 

Bu kardeşlerimizin bağları bizimle hiç kopmadı. Bazıları önemli mevkilere yükseldiler, bazıları ünlü birer iş adamı, akademisyen veya medya mensubu oldular.ata atun bayrak.jpg1

Halen daha bir İngiliz Sömürge devleti olan Avustralya’da her yıl, İngiliz Kraliçesi Elizabeth adına Kraliçenin doğum günü olan 12 Haziran’da sıra dışı başarı göstermiş olan Avustralya vatandaşlarına Kraliçenin Şeref Ödülü verilir. Bu yılki 594 kişilik listenin içinde bir Kıbrıslı Türk kardeşimiz var. Gururumuzun adı Tanya Ayşen Kaplan.

 

Avustralya’da İngiliz Kraliçesi Elizabeth’in doğum günü olan 12 Haziran’da yayınlanan tüm gazetelerde Avustralya’nın Cumhurbaşkanı konumundaki Vali (Governor-General) Sir Peter Cosgrove’dan “Kraliçenin Doğum Günü Şeref Listesi Ödülü”ne layık görülenlerin listesi yayınlanıyor. (Queen’s Birthday  Honour’s List) İşte Tanya Ayşen kardeşimiz bu listede yer aldı. Bir Avustralyalı için ulaşılması çok zor olan büyük bir onurdur bu listeye girebilmek.

 

Tanya Ayşen kardeşimize verilen bu ödülün gerekçesi, “Türkiye ve Avustralya arasındaki ilişkiye koyduğu katkı ve çalışmalar ile Gaziler-Emekliler toplumuna verdiği hizmetler. Çok çalışkan ve girişken bir kişi olan Tanya Ayşen hanım, 1970 yılından beri Güney Avustralya’daki Kıbrıs’tan ve Türkiye’den göç eden Türk toplumunun “Sosyal Görevlisi, Cemiyet Başkanı, Türk okullarında Öğretmenlik” görevlerini yerine getirmiş. 3 kez Türk Cemiyeti Başkanı seçilmiş. Son 7 yıldır da Günay Avustralya Türk Birliği’nin “Turkish Association of South Australia” Başkanı.

 

 

Tanya Ayşen Kaplan hanımın kim olduğunu pek az insanımızın bildiğine inanıyorum. Tanya hanım, kıymetli abimiz, yılların gazetecisi ve duayen basın mensubu Akay Cemal ağabeyimizin kız kardeşidir. Aile o denli başarılı ki, Tanya hanımın diğer ağabeyi Türkay Ilıcak bu yıl Kıbrıs Türk basın Konseyi’nin Basın Hizmet Ödülünü alırken, ağabeyi Akay da geçen sene aynı ödüle layık görülmüştü.

Özetle; Yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türkler, birçok alandaki başarılı ve örnek çalışmalarla adımızı duyurmaya ve bizi gururlandırmaya devam ediyor. Bize düşen, bu kişileri onore etmek, kıymet bilmek…

 

ata atun madalya(Kraliçenin Şeref Ödül’ü listesinin tümünü görmek için; “www.gg.gov.au” sayfasına gidin.  “Governor-General of the Commonwealth of Australia” başlıklı sayfa açılacaktır. Bu sayfada üst kısımdaki “12 June 2017 – The Queen’s Birthday 2017 Honours List” yazısının altındaki  “more” kelimesini tıklayın, “The Australian Honours Secretariat” sayfası açılacaktır. “Australian Honours Lists” başlığı altındaki listenin ilk satırında yer alan “Order of Australia and other awards” başlığının ilk sırasındaki “The Queen’s Birthday 2017” cümlesi üzerini tıklayın. Açılan Sayfada ilk sırada yer alan “S1- Order of Australia” seçeneğini tıklarsanız önünüze Kraliçenin Şeref Ödülü’nü alan liste açılacak veya da liste bilgisayarınıza indirilecektir. Soyadına göre hazırlanmış 27 sayfalık bu listenin 19. sayfasında Tanya Ayşen hanımın adı ve kısa bilgileri yer almaktadır. Hangi gerekçe ile bu onurlu ödüle layık görüldüğünü öğrenmek istiyorsanız, “S1- Order of Australia” seçeneğinin bulunduğu sayfaya geri dönüp alt satırlarda yer alan “Medal (OAM) of the Order of Australia in the General Division (F-L)” seçeneğini tıklayın. 59. sayfada Ayşen hanımın özgeçmişini ve hangi gerekçe ile söz konusu madalyaya layık görüldüğünü okuyabilirsiniz.)

 

Prof. Dr. Ata ATUN