Etiket arşivi: On

Sakarya Büyükşehir: 4 farklı projeden en iyisi olacak

Millet Bahçesi için hazırlanan 4 farklı projenin sunumun ardından konuşan Başkan Toçoğlu, “70 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edeceğimiz Millet Bahçesi için hazırlanan projeleri değerlendireceğiz. Kamuoyumuzla da projeleri paylaşıyoruz. Gelen eleştiriler, öneriler ve teknik ekibimizin değerlendirmesiyle nihai kararı vereceğiz. İnşallah şehrimiz için en güzelini, en idealini bulacağız” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Sakarya’da müjdesi paylaşılan Millet Bahçesi için hazırlanan projelerin AKOM’da gerçekleştirilen sunumlarına katıldı. Toplantıda Genel Sekreter İbrahim Pehlivan, SASKİ Genel Müdürü Dr. Rüstem Keleş, Genel Sekreter Yardımcıları Ayhan Kardan, Zafer Poyraz, Ali Oktar, SASKİ Genel Müdür Yardımcısı Sezar Ercan ve Sebahattin Belik, daire başkanları, şube müdürleri ve akademisyenler yer aldı. Toplantıda 4 ayır projenin tüm detayları ele alındı.

Şehrimiz için en güzeli olacak

Başkan Toçoğlu, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran’da şehrimiz için Millet Bahçesi müjdesini paylaşmış, gerekli talimatları tarafımıza iletmişti. Cumhurbaşkanımızın şehrimizden ayrılmasının hemen ardından çalışmalarımızı başlattık. Çark Mesire ve Eski Altyapı Tesisleri’ni projemize dahil ettik. İmar planlarımızı yeşil alan olarak değiştirdik. Bugün de 70 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edeceğimiz Millet Bahçesi için mimarlarımız tarafından hazırlanan 4 farklı projeyi inceledik. Mimarlarımızı ve emeği geçen herkesi kutluyor, teşekkür ediyoruz. Projeleri değerlendireceğiz. Kamuoyumuzla da projeleri paylaşıyoruz. Kamuoyundan gelen eleştiriler ve öneriler ile teknik ebimizin değerlendirmesiyle nihai kararı vereceğiz. İnşallah şehrimiz için en güzelini, en idealini bulacağız” dedi.

Yeşilin ve doğanın şehri

Toçoğlu, “Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman ifade etiğimiz gibi, doğadan, yeşilden, insandan ve temiz havadan yana olduk. Millet Bahçesi projesinde de Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla yeşilden yana olan bir bahçeyi şehrimize kazandıracağız. Mimarlarımız projelerini detaylıca sundu. Kurmaylarımızla projeleri inceleyerek üzerine istişarelerde bulunduk. Millet Bahçemiz için hazırlanan 4 proje içerisinden en iyisini seçip vatandaşlarımız ile de paylaşıyoruz. Sakarya yeşilin ve doğanın şehri olmaya devam edecek” diye belirtti.

İngilizlerin Canını Yakış Tarihimiz

    

 

19.yy ile 20.yy’ın ilk yarısına kadar dünyada “Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk / The Empire On Which The Sun Never Sets” olarak adlandırılan İngiltere (E) yada İskoçya ve Galler’le birlikteki adıyla Büyük Britanya (GB) veyahut BB + Kuzey İrlanda ile beraberki ismiyle Birleşik Krallık (UK) hâl-i hazırda Akıl Oyunlarında etkili bir ülke.

92 yaşındaki Kraliçe Elizabet, sadece Birleşik Krallık’taki 2 tane adanın değil İmparatorluk Güneşinde sömürüldükten sonra nadasa bırakılan toplamda 2,5 milyarlık bir nüfusa ve 30 milyon kilometrekarelik bir yüzölçüme sahip tam tamına 53 ülkenin de Ana Kraliçesi; hemi de Pakistan, Bangladeş, Malezya, Nijerya gibi dev İslam ülkeleri dahil.

Bizim 1450-1600 arası rakipsiz, 1600-1700 arası ise diğerleriyle rekabet içerisinde Süper Gücümüzü temsil eden 600 küsur yıllık Osmanlı Güneşinin zeval dönemine denk gelse de 2’si onun son nefesinde ve 2’si de onun vârisinin doğuş ve yükseliş evrelerinde olmak üzere 4 kez İngilizlerin canını yakmışlığımız var.

Bunlardan ilki Çanakkale! 18 Mart’ta kutladığımız Deniz Zaferinin haricinde devrin Süper Gücü olan İngiltere’ye 25 Nisan’da başlayan ve tâ 9 Ocak 1916’daki Türk Zaferiyle neticelenen kara muharebelerindeki malûm başarılarımız ki artık kamuoyuna mâlolmuş durumda. Belediyeler ve muhtarlıklar günaşırı sefer düzenlemekteler.

İkincisi Kut’ül-Amare! Çanakkale’de işin sonuna gelmişken başlayan ve tam 5 ay sonra 29 Nisan 1916’da Türk Ordusu’nun kesin galibiyetiyle sonuçlanan, şimdilerde daha yeni yeni farkına varmakta olduğumuz Kut’lu Zafer. Burnundan kıl aldırmayan İngilizlere 23 bin kayıp verdirmekle kalmamış 13.800 İngiliz askerini de esir almışız. Bu alınanların 500’ü subay, bu subayların da 13’ü general, bu generallerden biri de İngiliz Ordu Komutanı Charles Ferrers Townshend.. Ve bu zaferin bizdeki karşılığı 350’si subay olmak kaydıyla 10 bin şehit.

Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneyindeki Kut’a gidemesek de Elazığ’ın Hazar’ından doğan Dicle Nehri Kut Şehriyle her daim irtibatımızı sürdürmekte. Bir de Kut’ül Amare’deki şehitliğimizde tarihimizin hâlâ canlı şahidi 50 şehidimiz..

Üçüncüsü Kurtuluş Savaşı! Ve en önemlisi, ve en uzun sürelisi, ve en çetini… İstanbul derseniz; 13 Kasım 1918’te kaybettik, 6 Ekim 1923’te geri kazandık. Bizim İzmit derseniz, 15 Kasım 1918’de İngiliz işgali ve Ağustos 1920 başı Yunan işgali; Yunanlıları kovduğumuz 28-29 Haziran 1921 tarihine varmadan 26 Ağustos’ta Servetiye Mevzilerinde öldürülen İngiliz Generali ve onun cenazesini almak için 27 Ağustos 1920’de Haydarpaşa’dan özel gönderilen Kızılhaç Treni var.

İzmir dersiniz, Çanakkale dersiniz, Samsun dersiniz, Eskişehir dersiniz, Merzifon dersiniz, Kütahya dersiniz, Afyon dersiniz; bir tek “Biz Kurtuluş Savaşı’nda yalnızca Yunanlılarla savaştık” diyemezsiniz. İstihbarat savaşlarını ve şimdi sınırlarımızın dışında kalmış yerlerdeki sömürge savaşlarını da unutmamak lazım.

Dördüncüsü Kıbrıs Savaşı! Biri 20 Temmuz’da ve diğeri 14 Ağustos’da olmak üzere çifte Harekât ile kazandığımız Kıbrıs Zaferi de İngiltere, Amerika ve NATO’ya rağmen gerçekleşmiştir. Bu sırada bizim taraf 500 asker, 70 mücahit ve 270 sivil olmak üzere toplam 840 şehit; karşı taraf ise 4 bin kayıp vermiştir. Kıbrıs’ta birkaç ilçe büyüklüğünde İngiliz üsleri var ve Ortadoğu için Kıbrıs İngiltere’nin devâsa bir uçak gemisi hükmünde.

NATO’ya girişimizden sonra İngiltere’yi gücendirmemek adına Kut Bayramı’nı kutlamayı bıraktık da, Kıbrıs’ta İngiltere’nin dayatmasıyla bir türlü bitmek bilmeyen müzakereler yapıyoruz da, şu Yunanistan’ın çöktüğü 17 adamız ve 1 kayalığımıza neden sahip çıkamıyoruz? yoksa orda da rakibimiz İngiltere mi?