yağmur dindi ey nakkaş!
kapandı çoktan kalbimde açtığın ince kesikler.
serin sağanaklarla bir gül seyriydi aynalarda yaşanan,
eksiliyoruz eski bahçelerde ahenkli yalnızlıklarlardan.
aynalı mağaralardan çıkmayı istedi hep güzelce kız,
ah bu kördüğüm
ah bu karartma geceler!
sözcüklerden arta kalan renkler gölgeler
ah bu yangın ah bu pervaneler
gün ışığı serpiyor avuçlarıma genç nakkaş
yaşlı bir çınar altında serçeler toplanıyor
gül benizli bir hançer soluklanıyor dudağımda
kuşatılıyor gece
yağmurlu bahçelerin erguvani izlerinde kanatıyorum yaralarımı,
nakkaştım bir zamanlar,
desenli mevsimlerinbahçelerinde
işledim aynalara kuytu ayrılıkları,
belli ki çocuktum daha.
tanrı yalnız kalma korkusunu bağışlamıştı bana
söyle güzelce kız,
hangi yağmurların izi kaldı penceremizde?
nakkaştım bir zamanlar yeşilırmak vadisinde,
rüzgarların koynundaydık misket elması güzelliği sevgili ile,
mor sümbüllerin beyaz uykularında yangılıydı sevdamız.
sevme sanatının ustası olduğumu söylerlerdi,
minyatürlü şadırvanlar önünde bırakılanlar.
oysa yalnızlığı seçmişti nakkaş, kanlı yüzük parmağına.
utangaç denizleri sürüklerdi peşi sıra dans eden serçeler,
güzelce kız korku eşiklerinde bırakırdı kendini sevdalığına.
lavanta kokulu günah aşkı soyunurdu yeşilırmak vadisinde.
nakkaştım bir zamanlar unutulmuş aşk mektuplarında,
hüzünkeş gecelerde yangılı sevmiştik ateşböceklerine inat.
ah sevgilim ah! Ne zaman biter bu kafeslik,
örselenmiş bu tomurcuk bahçesi,
bir yalıboyu eviyiz artık yeşilırmak kıyısında.
ferhat ve şirin masalları okuyorum
cumbalarından güz çocuklarına.
elmalıklarda yitirmişim vurulan turnaları,
şakıdım durdum seni gül dalında.
ey nakkaş turkuaz bahçemde
rengini yalıboyu evlerinin yalnızlığından almış yaslı rüzgarlarımız
nakışlanıyor gülün ömrüne, ismin
tuğralarla yazılsın,ayrılığımız
melankolik kuşların kanatlarına.
bir gün beyaz bir mektupla geleceğim sana,
sevdan yeşilırmaktır muştulanmış baharlarda
şiir sızıyor penceremden nakkaş!
uçmayı öğreniyor yeniden kanatlarım.
gidecek yerim yok,
şimdi senden bana kalan kusursuz unutuşlar.
kanatlanıyor bir çift güvercin yalıboyu evinin kimsesiz saçağından
soyunuyoruz lavanta kokulu kadim ve asil aşkı
sabahçı kahvelerinden geçerek,
artık yalnızız ömür boyu yalnızız nakkaş.
Ömriye KARATAŞ
Amasya Belediyesi 5.Ulusal Mihri Hatun Şiir Yarışması
Serbest Vezin İkincilik Ödülü 2015