Etiket arşivi: Ölmez

Sabahattin Ali Yılı Olarak Düzenlenen 2. Edremit Fuarı Başladı

 

İlki geçtiğimiz yıl “ölmez ağacın gölgesinde kitap” sloganıyla yapılan ve bu yıl Sabahattin Ali anısına “Sabahattin Ali Yılı” olarak düzenlenen 2. Edremit Kitap Fuarı Zeytinli Altınkum Meydanı’nda binlerce kişinin katılımıyla coşkulu bir atmosferde açıldı.

KİTABA SAYGIYA TEŞEKKÜRLER

Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka açılışta yaptığı konuşmada “Mevcut iktidarın en büyük düşman olarak gördüğü kitaba gösterdiğiniz saygıdan dolayı katılan herkese teşekkür ediyorum” diye vurguladıktan sonra şunları söyledi;

“Fuarın ikinci yılında çıtayı daha da yükselttik. Bu çıtayı yükselten bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sabahattin Ali Edremit’te yaşadı, Kuyucaklı Yusuf Edremit’i anlatıyor. Sabahattin Ali’nin Edremit’teki evinin bulunduğu bölgeyi düzenledik, Edremit’te Sabahattin Ali ismi artık sokağın köşesine çakılan bir teneke parçası değil…Edremit artık İzmir gibi laik demokratik cumhuriyetin yepyeni bir yüzü olarak ortaya çıkmakta. Ve ne yaparlarsa yapsınlar Edremit hakkın, hukukun savunulduğu bir kent olarak yaşamaya devam edecektir”

SABAHATTİN ALİ YAŞARKEN EFSANE OLDU

Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ise yaptığı konuşmada, Kırklareli’de öldürülen Sabahattin Ali’nin bir çoban tarafından nasıl bulunduğunu anlattıktan sonra “Kırklareli artık Sabahattin Ali’nin öldürüldüğü kent olarak değil, 25 yıldır yaptığımız etkinliklerle yaşatıldığı kent olarak olarak anılıyor. Sabahattin Ali’ye, kitaba, aydınlanmaya, Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkanlara selam olsun” dedi.

Yazar Öner Yağcı ise açılışta yaptığı konuşmada, edebiyatın, kitabın aydınlanmadaki önemine vurgu yaptıktan sonra, kitap fuarı etkinliklerinin özgür düşünmenin önünü açtığını belirterek  “Sabahattin Ali yaşarken efsane olmuş bir aydındır. Siyasal cinayetlerin, aydın kırımının ilk örneğidir. Öldürüldüğü bölgedeki dağlar bugün ‘Sabahattin Ali Dağları’ olarak anılıyorsa onu öldürmek mümkün değildir” dedi.

DEVLETLER ÖLÜR KİTAPLAR ÖLMEZ

Edremit Kitap Fuarı organizasyonu adına konuşan Necdet Saraç ise; “Yazı MÖ 3 binli yıllarda bu topraklarda Sümerliler tarafından bulundu. Parşömen kağıtı Edremit’e kuş uçuşu mesafe kadar yakın olan Bergama’da üretildi. İlk kütüphaneler Çorum’da, Hatay’da, Sivas’ta, Kayseri’de kuruldu. Sonra aydınlanma düşmanları İskenderiye’de, Almanya’da, Türkiye’de kütüphaneleri, kitapları yaktılar. Kitaba düşmanlık bu toprakları geriletti… Buna rağmen biliyoruz ki, devletler, iktidarlar, yasalar ölüyor ama kitap ölmüyor. Kolektif aklın, ortak çalışmanın bir ürünü olan Edremit Kitap Fuarı, kitabı da aşan bir fuar olarak, edebiyatçıları, gazetecileri, yerel yöneticileri buluşturarak aydınlanmaya, demokrasiye, özgürlüğe bir nefes borusu oluyor” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Solisti Nevzat Kalender’in keman gösterisinden sonra açılış programı sona erdi.

HALK TV CANLI YAYIN

Daha sonra Tuba Emlek’in moderasyonunda Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka, Gazeteci Enver Aysever ve Emekli General Ahmet Yavuz’un katıldığı ve Halk Tv’den canlı yayınlanan “gündem özel” programıyla devam etti. Programda Sabahattin Ali değerlendirildikten sonra, ekonomik kriz ve güncel siyasi değerlendirmeler masaya yatırıldı.

Kitapseverlerin çok yoğun ilgi gösterdiği, yaklaşık 160 yazarın ve konuğun, 50’ye yakın yayınevinin katıldığı  2. Edremit Kitap Fuarı 19 Ağustos Pazar gününü kadar açık kalacak.

YOĞUN KATILIM

Fuarın açılışına CHP Balıkesir Milletvekilleri Ahmet Akın, Fikret Şahin, Ensar Aytekin, CHP Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, CHP Edremit İlçe Tayfun Gerkuş, önceki dönem Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, önceki dönem CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, sanatçı İlyas Salman, Belediye Başkan Yardımcıları Fatma Özgirgin, Mehmet Ertaş, Metin Tunçer, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.

Türkmendağı Ve Mikropsi Hastalığı

 

 

süleymanpekinTürkmendağı düşmesin diye Rus Uçağını düşürdük ki doğruydu. Ama Türkmendağı da düştü; ne Hükümet’ten ne de Hükümet’in medya birliklerinden ses seda var. Ve yine varsa oraları ülkülerinin bir parçası gören Türk Milliyetçilerinin sesi.

14 yıldır devam edegelen ve artık üniversitelerin Siyaset Bilimi derslerine konu olacak İktidarda Kalma Sanatı’nın temsilcileri neredeyse bütün rolleri oynadılar. Osmanlı’nın son dönemlerindeki fikir hareketlerinin tamamını tek tek tükettiler.

Başlarda ‘Muhafazakâr Demokrasi’ adı altında liberalizm ve Batı patentli reformculuk şampiyonluğuna oynadılar. Avrupa Birliği’ne girişe hiçbir zaman bu kadar yakın olmamıştık ve bunu hiçbir zaman bu kadar kutsamamıştık. Adem-i Merkeziyetçiliğin öncüsü Prens Sabahattin’in kemikleri çınlasın.

Dış politika da dahil olmak kaydıyla Batı’nın her dediğini reform adı altında yapan İktidar Sanatının Yıldızları, Atatürk’e ve onun inkılâp diye bilinen reformlarına karşı öyle bayrak açtılar ki bir ara Türk Bayrağını bile talep üzerine sahneden indiriverdik. Bu sıralarda İslamcılığa avdet etmiştik.

Az gittik, uz gittik; biraz da böyle gittik. Sonra Osmanlıcılığa sarıldık. Mehter sünnet eğlencesi oldu. Çember sakaldan uzun Osmanlı sakalına terfi ettik. Ocaklar, tatlılar, takımlar, firmalar hep Osmanlı oldular. Saray’ımız ve Ecdat Askerleri’miz bile vardı.

Bu arada içeride ve dışarıda dostlarımız düşman, düşmanlarımız dost oldu. Kandırıldık, feyk atıldı, çalım yedik, gardımız düştü. En nihayet Milliyetçiliğe geldi sıra; indirilen Bayrakları sırtımıza astık ve ‘Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez’le hareket etmeye başladık. Filmin başını bilsek de, Stateman Starlarımızın rolünün hakkını verdiğini farketsek de bu son sahne hoşumuza da gitmedi değil.

Fakat Türkmendağı düştü, Cerablus’ta güvenli bölge oluşturamadık, Beşika’daki birliğimizi kabul ettiremedik, Ege Denizi’ndeki ihtilaflı adaları Yunan oldu-bittisinden kurtaramadık, 2.5 milyon Suriyeliyi ne geri ne ileri gönderemedik. Rusya’ya uçaktan başka cevap veremedik. Allah’tan terör örgütüyle mücadele teröristlerin anladığı dilden devam ediyor. Ve onun akademik uzantılarıyla.. Şimdilik!

Baştan beri Ak Partisi / Projesi üzerinden vites büyütme denemesinin temelinde Stratejik Derinlik kitabı vardır. Bence gelinen noktada Davutoğlu’nun rolü Erdoğan’ınkinden daha baskındır. Bu saatten sonra Başkanlık sistemiyle durumu kıvırmaya çalışacaksak ve halkımıza yeni bir heyecan yaşatacaksak bu da muhtemelen Davutoğlu ile realize edilir.

Devletimizin 21.yy’ın ilk çeyreğindeki Kırmızı Kitabı addedilen Stratejik Derinlik’i sayfa sayfa, satır satır okumuş ve düzinelerce yazı konusu yapmış biri olarak ‘error’ veriyorum, S.O.S. çekiyorum, cankurtaran çağırıyorum. Zira Derinlik Sarhoşuyuz, adamımız azot narkozunda.. Denizlerde aletli dalışlar sırasında meydana gelen bilinç bozukluğunu yaşıyoruz.

Dahası Mikropsi Hastasıyız. Yani beynimizde oluşan yorum hataları yüzünden çevremizdeki nesneleri hep olduğundan küçük gördük. ‘Alice Harikalar Diyarında’ Sendromu da denilen bu bizimkisinde mesafe algısı da arızalı. Bazen bir fille fareyi aynı ebatta görebiliyoruz.

Evet, denedik ama olmadı. Vites büyümediği gibi rölantiyi de kaybetme sorunumuz var. Evet, iyi niyete şapka çıkarıyorum ama şapkadan yeni bir tavşan veya güvercin çıkarmak da kurtaramayabilir bu gösteriyi.

Fabrika ayarlarına dönmek yada dönmemek; işte mesele bu!