Etiket arşivi: of

Refinement Process of Turkish Universities in Furtherance

konuk yazar mehmet orhan yıldırımMost of the people around the world thinks the same universities like Harvard and Oxford as the world’s best universities but if you ask them the reason they won’t give you an acceptable reason unless they haven’t graduated from those universities. Recently, organizations that rank universities like Times Higher Education (THE) and QS World Rankings showed that most of the people are right. Besides they have adduced some proofs which we can understand the difference between universities.

Researches of these organizations indicates that educating is not the most important thing while comparing universities. They also pay attention to other things like international student ratio and citations. Another criteria is employment ratio, students who graduated from better universities usually find jobs easily. Organizations rank universities in terms of this decisive factors.

First class Turkish Universities have been able to get in the world’s best 500 universities. The best one is around 300th but the percentage of first class universities quite low. There are a few good universities in Turkey but they are not good to compare with the ones in other developed countries.

Unfortunately public universities in Turkey don’t have the chance to fix this completely for the reason that government treat academicians as officers and don’t give enough attention to them. Besides the council which assigns academicians is not independent, politicians can easily affect this council called “YÖK”.

However there are lots of things that universities can do to improve their own .First of all the universities should increase the number of qualified academicians. There are lots of students but there isn’t enough academicians to teach them. They should enrich the existing academicians by encouraging them to submit essays, do researches and have academic publishing. Academicians have really important role in terms of educating. Students gather information from academicians most of the time. In terms of obtaining information library is essential and should be improved. World’s best universities have the best libraries which shows the importance of it.

Education style is also important Turkish universities don’t make the students productive and this is a really big problem. Turkey needs productive young people to develop the country and accordingly develop the universities. This topic is also related with the high school and primary school system because these are the places actually a child learns how to be productive. The issue is universities generate learned man but those men can’t produce anything. Therefore don’t have any benefits. Universities should work on raising productive and beneficial people.

Turkish universities care more about theoretical education than education based on application unlike the best universities. This education style is more beneficial than theoretical education because students learn better when they actually do it. Application based education gives students experience about their future jobs. Therefore they have advantage in terms of getting employed. Application based education requires more money than theoretical education. Universities should bear the cost in order to improve themselves.

Top universities have a big variety of exchange programs. Exchange programs are important for students to obtain information from different sources and meet new people. Most of the Turkish universities have exchange programs but very few universities have connections with top 100 universities. Universities should make connections with better universities in order to benefit from their sources.

Opportunities given to students are critical. Ultimately, students will make the changes by becoming productive and innovator. Universities have the most important role in terms of raising such students. One of the most important ways of raising qualified students are opening and supporting social clubs. Social clubs are operated by students. Therefore they have experience on management and they start taking responsibilities. Several Turkish universities have understood the importance of social clubs, even though the support given by university administration is not enough. The best ones like Harvard and MIT spend a lot more money compared to our universities this shows us social clubs are important.

Turkish universities are improving but if they want to appear on top 100 they should put more effort. If Turkish universities can manage to close the gap they will be appear on the top places. Students and government also give the required effort with universities. Turkish universities can and should improve themselves in order to develop the country. Education is the key for development.

 

Author:  M. Orhan Yıldırım

Nedir Bu Internet of Things (IoT) ? Hayatımıza Nasıl Girdi?

İlk kez 1999 yılında Kevin Ashton tarafından bir şirket için hazırladığı sunumda kullanılan bu kavram gelişen teknoloji ile birlikte, ortaya çıktığı günkü halinden daha geniş bir vizyona erişti ve öyle büyüyen bir pazar olacağı öngörülüyor ki, Gartner’ınyaptığı araştırmaya göre 2020 yılında yaklaşık 26 milyar ürünün bir şekilde internete bağlanılacağı tahmin ediliyor.

“Nesnelerin İnterneti”?

Nesnelerin interneti “benzersiz bir şekilde adreslenebilir nesnelerin kendi aralarında oluşturduğu, dünya çapında yaygın bir ağ ve bu ağdaki nesnelerin belirli bir protokol ile birbirleriyle iletişim içinde olmaları” olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bu kavramı kabaca; çeşitli haberleşme protokolleri sayesinde birbirleri ile haberleşen ve birbirine bağlanarak, bilgi paylaşarak akıllı bir ağ oluşturmuş cihazlar sistemi olarak da tanımlamak mümkün.

1991 yılında Cambridge Üniversitesi’ndeki yaklaşık 15 akademisyenin kahve makinasını görebilmek için kurduğu kameralı sistem o günün koşullarında değerlendirildiğinde ufuk açıcı bir uygulamaydı.2001 yılına kadar kullanılan sistem, kahve makinesinin görüntüsünü dakikada üç kez bilgisayar ekranlarına gönderiyordu. Çevrimiçi ve gerçek zamanlı olması sebebiyle “nesnelerin interneti” kavramının ilk örneği olarak tarihte yerini aldı.

Nesnelerin İnterneti adı altında geliştirilen ürünlere bir göz atalım…

Akıllı bileklikler, akıllı saatler, akıllı gözlükler, akıllı tshirtler, akıllı raketler, ev otomasyon sistemleri, akıllı arabalar ve giyilebilir teknoloji. Ayrıca giyilebilir teknoloji hakkında detaylı bilgi almak isteyenler yazdığım haberime göz atabilir.
Nesneler üzerine yapılan yatırımlarla, hepsi yakın bir zamanda Wi-Fi ve Bluetooth teknolojisi ile internete bağlanıyor olacak. Bağlanılamayan bölgelerde ise Mark Zuckerberg’in Internet.org projesi altında hayatımıza dahil etmeyi planladığı dronelar devreye girecek. Akıllı ürünler de internete yakınlarında bulunan ve modemler dışında dronelar sayesinde de girebilecek ve kullanıcılara bildirileri aktarabilicek.

Başlıca ürünler:

Nest: Google tarafından 2014 Ocak ayında 3.2 milyar dolara satın alınan Nest ile evinizin / ofisinin sıcaklığını dışarıdan kontrol edebiliyorsunuz. Ayrıca Nest’te duman detektörü de bulunuyor ve herhangi bir acil durumda sizi uygulama üzerinden haberdar ediyor.

Hapifork: Bir akıllı çatal olan Hapifork, hızlı yediğinizde ya da gün içerisinde fazla yemek tükettiğinizde sizi uyarıyor ve düzenli beslenmenize destek oluyor.

Micoach Akıllı Top: Adidas markası altında çıkan bu akıllı top ile; attığınız kaç penaltının gol olduğunu, kaç kilometre hız ile vurduğunuzu ve hangi ayakla kaç gol attığınız gibi bilgileri uygulama sayesinde takip edebiliyorsunuz. Ayrıca arkadaşlarınızla karşılaştırma da yapabiliyorsunuz.

Smart Things: Akıllı evler için şu anda en fazla tercih edilen ürünlerden biri Smart Things. Ürünü akıllı telefonunuz üzerinden desteklenen cihazlarla entegre ederek, sabah uyandığınızda kahveniz yapılmaya başlanabilir ya da eve geldiğinizde ışıklar veya müzik sistemi otomatikman açılabilir.

Babolat: Akıllı raket olan Babolat; tenisçilerin topa vuruş hızlarını, vuruş açılarını ve hangi elle/stille vurduklarını takip ediyor. Ardından da uygulama üzerinden istatistikleri anlık olarak kullanıcı ile buluşturabiliyor.

 

 

Edyn: Bahçeler için geliştirilmiş bir akıllı ürün olan Edyn, toprağa ne ekmeniz, nasıl ekmeniz ve toprağı hangi aralıklarla sulamanız gerektiği konusunda önerilerde bulunuyor.

 

Dropcam: Nest’in bu yıl içerisinde 555 milyon dolara satın aldığı Dropcam, evinizi kurulan kameralarla akıllı telefon ya da PC üzerinden izleme imkanı sunuyor. Kameraların içerisinde ayrıca zoom yapabilme özelliği de mevcut ve çekilen görüntüler buluta kaydediliyor.

Tüm bu faydalarının yanında Nesnelerin İnterneti bazı sorunlara da yol açacaktır.Birbirlerine bağlı cihazlar sayesinde sosyal hayatımızı internet üzerinden kayıt altına sunuyor olmamız, ortaya çıkacak veri miktarını inanılmaz derecede arttıracak ve bu büyük verilerin çözümlenerek işlenmesi zor ve karmaşık bir iş haline gelecektir.Bunun yanında ortaya çıkan bu verilerin gizliliği ve güvenliği de önemli bir konu olarak karşımıza çıkacaktır.

Pernod Ricard IoT kullanarak kendi sektöründe fark yaratmaya mı çalıştı?

Alkollü içecekler şirketi olan Pernod Ricard, nesnelerin internetini (IoT) kullanarak kendi sektöründe fark yaratmaya ve kullanıcı deneyimini en iyi hale getirmeye çalışan şirketlerden biri.
Pernod Ricard’ın küresel ivme direktörü Antonia McCahon, SharpEnd ajansını işe aldıktan sonra Pernod Ricard’ın insanların bağlı yaşam biçimlerinin avantajlarından nasıl yararlanabilceğini tam anlamıyla anlamaya yönelik inovasyonlara imza attı. McCahon, akıllı asistanlar ve bağlantılı ev aletleri vasıtasıyla insanların evlerine girmeden önce bar ve kulüplerde limitli olan içkilerin bahsedilmesini sağladı.Markanın odak noktası satışları
zorlamak yerine bilinirliği üzerine IoT ile farklı bir kullanıcı deneyimi ortaya çıkarmaktı.Örneğin, Çin’de QR kodları ile etiketlenmiş “bağlı” şişeleri test ederek başarı elde etti ve insanlar arkadaşlarıyla nereye gideceklerine dair öneri almak için telefonlarını kullanarak tarayabiliyorlardı. WeChat kullanıcıları için oluşturduğu “Ask Jerry” adlı bir chatbot için de test ile sanal barmen. Pernod Ricard markalarının yanı sıra rakip markaların barları ve kokteyl tariflerini de önererek tüketiciler arasında bir etkileşim alanı oluşturdu.Pernod Ricard markası IoT kavramına sanılanın aksine 3 yıl önce Çin’de ilk bağlantılı şişeyi piyasaya sürdüğünde başlatmıştı.Bu sayede müşteriler mağazadaki bir şişenin orjinalliğini kontrol etmek isterse, markette genel bilgi edinmenin yanı sıra içki fabrikasından rafa giden yolculuğu da izleyebilir hale geldi.Şirket 6 ay içinde (McCahon ayrıntı vermese de) başarıya ulaşmaya başladı ve önümüzdeki aylarda markalarıyla bağlantılı şişeleri QR kodlarıyla bireysel olarak yayınlamayı planlıyor.

Önümüzdeki yıllarda etkileşimin ve internetin hemen her nesnenin içine gireceği ve farklı nesnelerin ortak amaçlar için hareket edeceği bir döneme gireceğiz.Bu arada insanların fizyolojik ve psikolojik olarak bu değişime ne tepki vereceğini hep beraber göreceğiz. 🙂

 

Kaynak: Pazarlama Türkiye

Haber Yayın: Yusuf Ünel

20. Uluslararası Mağusa Festivali Ozon Orhon’la Başladı

20. ULUSLARARASI MAĞUSA KÜLTÜR, SANAT VE TURİZM FESTİVALİ’NİN AÇILIŞI OZAN ORHON KONSERİYLE NAMIK KEMAL MEYDANI’NDA YAPILDI

Yavru Vatanımızın en önemli kültür sanat organizasyonu olan Uluslararası 20. Mağusa Kültür, Sanat ve Turizm Festivali’nin açılışı Ozan Orhon’un Muhteşem 90’lar konseptli konseriyle muhteşem bir şekilde yapıldı. Türk Pop Müziği’nin ilk temsilcilerinden olan Ozan Orhon’un dün akşam Namık Kemal Meydanı’nda verdiği konserle festival seyircisine 90’lı yılları yaşattı.gmf1

Bu yıl 20.’si düzenlenen Uluslararası Mağusa Kültür, Sanat ve Turizm Festivali, “Kıbrıs’ın Festivali” unvanına yaraşır şekilde 8-28 Temmuz tarihleri arasında yıldızlar geçidine sahne olacak.

Kıbrıs’ın kültür sanat başkenti olmanın sorumluluğuyla hareket ederek, bundan önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da uluslararası düzeyde çok değerli sanatçıları uygarlık beşiği Akdeniz’in önemli kentlerinden biri olan Gazimağusa’da ağırlamaya devam ediyoruz.

Festival kapsamında, 9 Temmuz akşamı ise Othello Kalesi’nde Gazimağusa Belediye Tiyatrosu’nun Kanaviçe adlı oyununu sahnelenecek. 11 Temmuz Akşamı Salamis Antik Tiyatro’da, Türkiye’nin tanınmış isimlilerinden Oğuzhan Koç sahne alacak. 13 Temmuz’da ise dünyaca tanınmış Reaggea müziğinin kralı Bob Marley’in oğlu Julian Marley’in konseri gerçekleşecek. 15 Temmuz’da ise Ülkemizin en önemli Tiyatro ekiplerinden olana Lefkoşa Belediye Tiyatro’sunun Bozan Oratoryosunu izleyicisi ile buluşacak. Türkiye’nin en önemli seslerinden biri olan Volkan Konak 18 Temmuz’da Salamis Antik Tiyaro’da olacak. 19 Temmuz’da İstanbul Meydan Sahnesi’nin Pijamalı Adamlar oyunu seyirci ile buluşacak. 21 Temmuz’da dünyaca ünlü grup Pink Martini bir kez daha festivalde yer alacak. 22 Temmuz’da Kıbrıslı sanatçımızdan Tolga Erzurumlu Othello Kalesi’nde vereceği konserle festivale katılacak. 25 Temmuz’da ise şarkı ve türkülere kendi yorumunu katarak seslendiren Koray Avcı Salamis Antik Tiyatro’da olacak. 26 Temmuz’da yine Kıbrıslı bir sanatçılarmızdan Süleyman Akosman A Chunk Of Funk projesiyle Othello Kalesi’nde konser verecek. 28 Temmuz’da ise Los Vivancos Flamenco topluluğu muhteşem gösterisiyle festivalin finalini yapacak. gmf
Bu yıl da sembolik ücretlerle önemli sanatçıları izleme şansı sunacak Uluslararası Mağusa Kültür sanat ve Turizm Festivali’nin kombine biletlerini alacak izleyiciler çok daha avantajlı olarak etkinliklerin tümünü takip edebilecek. Festivalin açılış etkinliği olan Ozan Orhon ve Muhteşem 90’lar konseri ücretsiz olarak izlenirken, Kanaviçe ve Pijamalı Adamlar Oyunu, Tolga Erzurumlu Konseri,  konseri 10 TL, Oğuzhan Koç, Volkan Konak ve Koray Avcı konserleri 20 TL, Julian Marley, Pink Martini ve Los Vivancos konserleri 30 TL ücretle izlenebilecek. Kombine biletler 150 TL’den satışa sunuluyor. Festival biletleri Gazimağusa Belediyesi Halkla İlişkiler, Deniz Plazalar’dan ve etkinlik girişlerinden aynı fiyatla temin edilebilir. Festival ile ilgili ayrıntılı bilgilere Gazimağusa Belediyesinin internet sitesiwww.magusa.org adresinden ulaşılabilir.(MHA)

İntihar, genetik mi?

Kişisel Gelişim ve İş Güvenliği Uzmanı Ümit Sedat Bayram çarpıcı bir açıklamada bulundu. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre intiharın genetik olabileceğini söyleyen Bayram, önemli tavsiyelerde de bulundu. Kan testi ile intihar etmeyi düşünen kişilerin tespit edilebileceği de belirten Ümit Sedat Bayram, bu tespit ve araştırmalar neticesi ile özellikle askeri alanlarda, güvenlik güçleri içinde intihar risklerinin azaltılabileceğini vurguladı.

Erkekler intihara daha fazla meyilli!

hocaYaşam karşısında çözümsüz kalma, ekonomik bunalımlar, borçlar, eşten veya sevgiliden ayrılma, aile içi baskı ve şiddet, toplumsal baskı, tecavüze uğrama, uyuşturucu madde kullanımı intihara sürükleyen baş nedenler arasında yer alıyor. Kişisel Gelişim ve İş Güvenliği Uzmanı Ümit Sedat Bayram, araştırmalara göre erkeklerin kadınlara oranla 30 kat daha fazla intihara meyilli olduğunu göstermiş olduğunu ifade etti ve sözlerine şu şekilde devam etti;  “Buradan şu sonuca varabilir miyiz? Annelik duygusu ya da geride kalanları yalnız bırakmama içgüdüsü kadınları daha sabırlı kılıyor olabilir mi? 3.sayfa senaryoları hep aynı dikkat ettiniz mi? Ekonomik sorun, aile içi kavga, öldürülen eş ve çocuklar, intihar eden koca. Ya da; ekonomik kriz, iflasa sürüklenen patron, yalnız binilen bir araba, ıssız bir orman, bir ip ya da bir silah.İntihara sürükleyen nedenler yaşam ortamının bozuk olması mı? Bu ortamı genler mi hazırlıyor yoksa yaşadıklarımız mı? Bu sürece iten yolların hepsini gözden geçirmek gerekiyor.”

İntihar riskini azaltmak için kan testi şart!

İntihar riskini azaltmak için kan testinin gerektiğini söyleyen Ümit Sedat Bayram şu önemli açıklamalarda bulundu: “Psikiyatri dünyasında otorite kabul edilen AmericanJournal of Psychiatry’de son dönemlerde yayınlanan yeni araştırmaların ortaya koyduğu genetik bir mutasyon, insanların yüzde 20’lik bir sapma payı ile intihar etme riski taşıyıp taşımadıklarını tespit edebiliyormuş.

Çalışmalarda geliştirilecek basit bir kan testi ile intihar etmeyi düşünen kişilerin tespit edilebileceği belirtiliyor.Bu tespit ve araştırmalar neticesi ile özellikle askeri alanlarda, güvenlik güçleri içinde intihar risklerinin azaltılabileceği düşünülüyor. İntihara sürükleyen bir diğer faktör ise genetik yatkınlık; ailesinde mental bozukluk olan veya intihar etmiş akrabaları bulunan kişilerde intihar riskinin de arttığı ifade ediliyor.Mevcut şartlarda intihara yatkınlığı olan kişiler ancak terapi ve gözlem yolu ile tahmin edilebiliyor. Çevrenizde sürekli intihardan bahseden, intihar yazıları yazan, silah satın alan, uyuşturucu ilaç kullanan, şiddete maruz kalan birileri var ise bu sinyalleri veriyor olabilir”