Etiket arşivi: Oda

Binlerce kişi Kaz Dağları için buluştu

Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce kişi protesto amacıyla bölgede buluştu.

Uzun süredir devam eden altın ve gümüş madenciliği nedeniyle binlerce ağacın kesildiği Kaz Dağları’nda bugün büyük miting günü…

Çanakkale’de Kirazlı bölgesinde devam eden altın madeni arama çalışmaları ve bu kapsamda gerçekleştirilen ağaç kesimine tepki göstermek amacıyla Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce kişi protesto amacıyla bölgede buluştu.

Kaz Dağları’nda yürütülen maden çalışmaları ve ağaç kesimini protesto etmek amacıyla Balaban-Kirazlı mevkiinde gerçekleştirilen Su ve Vicdan Nöbeti Büyük Mitingi’ne katılacak otobüslere polis ekipleri tarafından denetim uygulandı.

Binlerce kişi hem Çanakkale’den hem de ülkenin dört bir yanından akın akın Balaban’a gelirken, polis ekipleri ise otobüslere denetim uyguladı. Topun yanından kalkan otobüslerin şoföründen, plakasına ve yolcu kapasitesine varana kadar denetledi.

TEPKİ KONSERLERİ DÜZENLENECEK

Çanakkale Beledriye Başkanı Ülgür Gökhan, “Türkiye’nin her yerinden binlerce insan bize destek için geliyor. Destek verenler arasında sanatçılar, avukatlar, STK, köylüler, bilim insanı, öğrenciler de var. Daha önce eylemlerimizle, tepkilerimizle birçok ağaç kesilmesini önledik. Eylemimiz Kaz Dağları’nda yaşanan katliamın önüne geçecek” dedi.

Moğollar grubu da bugün kent merkezinde doğa katliamına tepki göstermek için konser verecek. Kaz Dağları’nda çevre katliamının bitirilmesi ve kamuoyunun tepkisinin çekilmesi için dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say 18 Ağustos’ta firmanın faaliyet gösterdiği alanda konser verecek.

Ahmet Ertan

Odatv.com

Özelleştiriyorum İşte, Var Mı Diyeceğin?

 

Türkiye Cumhuriyeti yüzde yüz yerli ve yüzde yüz millî bir devlet olarak kuruldu. 23 ile 38 arasındaki dönem bunun nidüğünün ve nasılının ıspatıdır. Şeker fabrikalarından dış politik eksenlere kadar yerlilik, millîlik ve özgünlük destanıdır.

Koca Kurtuluş Savaşı kazanılmasına rağmen I.Dünya Savaşı’nın acı tecrübesinden midir nedir yoksa Atatürksüzlükten midir nedir, II.Dünya Savaşı’na girmediğimiz halde kaybetmiş gibi davrandık. Sanki biz yenilmişiz gibi ABD ile SSCB arasında ‘ho; lak, lak’ yaparak birinin himayesine girdik.

Bu meyanda yerli olsa da millî olamayan İsmet İnönü’yü Batmayan İngiliz Güneşi’ne karşı Almanların gölgesine sığınan II.Abdülhamit Han’a benzetirim. Bence Mustafa Kemal’in son dönem Türk tarihinde mukayesesinin yapılabileceği tek devlet adamı Enver Paşa’dır.

Üçüncü yol her zaman vardır. Kemal Sunal filmlerinde “Yazı mı, tura mı?” sorusuna merhumun “Dik!” cevabını vermesi gibi iki şıklık bir sınava mahkûm edildiğinizde kalıpları kırarak “C şıkkı” ihdas etmektir liderlik.

Hazin olansa Bağdat Paktı’nı Sâdâbâd Paktı’nın, Yeni Balkan Paktını da eski Balkan Antantı’nın yerine kuran ama tutturamayan Menderes Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun 2 kutuplu dünyada 3’ncü Yol arayan Bağlantısızlar’ın Tayland’daki konferansına Amerika adına bozguncu olarak gittikten 5 yıl sonra İhtilâl içre darbe yapan Amerikalılarca asılmasıydı.

Kimse alınmasın ama 45’ten bu yanaki 70 yıllık çizgi Amerikan vesayeti çizgisidir. 1959-60, 1974, 1977 ve 2015-16 gibi yol kazası hükmünde olan istisnaları saysak da, saymasak da genel puanlama değişmiyor. The United States is champion always in Turkey!

7 Haziran Seçimlerinden sonra Rusya, Çin, İran, Suriye yani Avrasya çizgisini alternatif olarak değerlendirmeyi düşünebilen Türkiye geçen ayki Tillerson & Erdoğan görüşmesiyle birlikte klasik NATO çizgisine avdet etmiştir. Haddizatında 2017 Ocak başından itibaren Başkanlık Sistemiyle ilgili tartışmaların başlamasıyla eşzamanlı olarak sansasyonel terör faaliyetlerin kesilmesi – ki çok şükür – devrimci arayışlara karşı muhafazakâr tercihlerin sinyalizasyon sistemi olarak görülebilir.

Exxon Mobil’in eski CEO’su, çiçeği solmuş Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’la 3,5 saatlik görüşmeden 3-5 gün sonra 14 Şeker Fabrikasının meşhur Amerikan Şirketi Cargill için özelleştirilmesi kararı bu bağlamda eski ortaklığı muhkemleştirme kararıdır. İslamiyet’in güncellenmesiyle ilgili Cumhurbaşkanı’nın yaklaşımını desteklemekle birlikte “İnşaallah bu konu Tillerson görüşmesinde ele alınmamıştır” diye niyazda bulunmaktan da kendimi alamıyorum.

Özelleştirme Millîleştirme’nin tam tersidir. Millîleştirme ile millîlik arasında da doğrudan bağ vardır. Millî şirketlerin özelleştirilmesi gayrimillîlik olduğu gibi bunların hele hele yabancılara tahsislenmesi hem antiyerlilik hem de ecnebîciliktir.

Millî Ordumuzun Afrin başarısıyla ve yerli silahlarıyla gurur duyarız. Lakin ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN gibi askerî kuruluşlarımızın tüm bilançolarının ecnebî denetim firmalarınca denetlenmesinin yüzde yüz yanlış buluruz. Bu da bir bakıma Kozmik Oda’ya girme durumu gibidir.

Şeker mevzusu epeyi ağzımızın tadını kaçırdı. Korkuyorum; millîlik de rahmetli Metin Millî’nin soyadı hatırası olarak kalmaz inşallah. Ne diyordu: “Seviyorum işte, var mı diyeceğin!