Etiket arşivi: Miras

Elazığ Belediyesi ve Çekül Akademi işbirliği ile ” Kültürel ve Kentsel Mirası Korumada Yetkinlik” Programı Devam Ediyor

 

 

Elazığ Belediyesi ve Çekül Akademi işbirliği ile ” Kültürel ve Kentsel Mirası Korumada Yetkinlik” eğitim programı için Elazığ’a giden uzmanlar, Harput ve Ulukent Mahallesi’nde incelemelerde bulundu.

 

ÇEKÜL Akademi uzmanlarının hem teorik hem de alan incelemeleriyle pekiştirdiği, farklı başlıklardaki eğitimler, yerel yönetimlerde görev yapan uzmanların koruma yaklaşımlarını ve tekniklerini geliştirmelerini sağlıyor. Arkeolojik ve tarihi alanların korunmasını teşvik etmek, çevresinde yaşayanlarda koruma bilinci gelişmesini sağlamak ve bu süreçte yerel yönetimlerin rolünü aktarmayı hedefleyen eğitimlere 30 farklı belediyeden gelen uzmanlara Elazığ Belediyesi KUDEB uzmanları eşlik etti.

 

Uzmanlar yaptıkları açıklamalarda Harput’un restorasyon kazı çalışmalarını yerinde incelediklerini ve Harput’un turizm potansiyeli olan bir yer olduğunu yapılan çalışmalarla koruma altına alındıklarını belirttiler.

 

Harput’un çok kadim bir kent olduğunu bildiklerini ancak yerinde görmenin çok keyifli olduğunu ifade eden ÇEKÜL Akademi Koordinatörü Kibele Eren, “Harput çok güzel bir yerleşke ve özellikle restore edilmiş yapıları çok beğendik. Çalışmalar çok güzel düzgün bir şekilde ilerliyor. Bu tarihi mekânı korumak için çalışmaları başlatan ve önemseyen Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz başta olmak üzere tüm ekibe teşekkür ediyoruz”dedi.

YeniÇağ’dan Arslan Bulut; Yeni partiye yönelik yeni bir provokasyon mu?

Yeni partiye yönelik yeni bir provokasyon mu?

Arslan BULUT
05 Ekim 2017

Yeni Parti’nin Bursa’daki çalıştayına tartışılmak üzere sunulduğu iddia edilen tüzük taslaklarından biri, bazı İnternet sitelerinde haber konusu oldu! Söz konusu taslakta, Doğu ve Güneydoğu sorununun çözümü için, “Ortak Miras, Ortak Gelecek İnşa Etmek: Türkler, Kürtler ve diğer unsurların hiç birinin kendi kaderini tek başına yaşamaları mümkün değildir. Buna göre doğru ve yaşanabilir olan; Türkiye’nin siyasal sistemini, çağın da ruhuna uygun yeniden birlikte inşa etmektir.” denildiği bildiriliyor!

Yine sorunun çözümü için “Bölgesel İttifaklar Kurmak” gereğinden bahsediliyor ve “Türkler ve Kürtler ve bu coğrafyanın kadim unsurları, en azından Türkiye’de, hukukun üstünlüğüne dayalı gönüllü bir birliktelik oluşturarak bütün bölgeye örnek olabilir” ifadeleri kullanılıyor

Daha da ileri gidiliyor ve “Medeniyet Ortak Paydası Tartışılmalıdır: Ortak bir coğrafyayı paylaşan farklı unsurları, ortak bir paydada buluşturacak ve hepsini ihata edecek bir ‘medeniyet kimliği’ üzerinde çalışmalıyız. Bu coğrafyayı yeniden kuşatacak bir medeniyet üst kimliğine ihtiyaç vardır. Bugün ihtiyacımız olan siyasal proje, bir medeniyet etrafında birleşmektir.” sözlerine yer veriliyor.

Bu çerçevede “Medeniyet Kentleri” kurulacağı belirtiliyor. İfade aynen şöyle; “Medeniyet kentleri merkezli düzenlemelerin adaletin bütün topluma yayılması açısından daha uygun olduğu kanaatindeyiz. Esas olan ayrışmayı, dağılmayı, bölünmeyi önlemek ise, etnisiteye dayalı yapılar yerine ortak aidiyet duygusu verecek ve adaleti esas alacak kurumlar, kuruluşlar inşa ederek toplumsal barışı ve ülke bütünlüğünü korumak mümkündür.”

***

Bu metinler tanıdık geldi. Küçük bir araştırmadan sonra konuyla ilgili bölümün hemen hemen aynen ANAP’tan Diyarbakır milletvekilliği yapmış Abdülbaki Erdoğmuş‘un “Kimlik, Kültür Değişim Sürecinde Osmanlı’dan Günümüze Kürtler” sempozyumunda tebliğ ettiği bir ekip tarafından hazırlanmış bildiriden aynen alınmış olduğunu gördüm.

Erdoğmuş bildirisinde özetle şöyle diyor:

*Modern ulus-devlet olmanın gereği olarak yapılmak istenen, dini, devlet ve toplum hayatından çıkarıp vicdanlara hapsetmek, etnik farklılıkları da “Türklük” potasında eriterek yok etmekti. Bugün Türkiye’de yaşanan Kürt sorunu dahil bütün problemierin temelinde bu anlayış vardır.”

*PKK, modern Türk devletinin ırkçı dayatmalarının ürünü olarak Kürt

ulusalcılığının öncülüğünü yapmaktadır. Türk insanının anlamakta güçlük çektiği, Kürt taleplerinin mahiyeti de budur. Yani çatışmanın nedeni ve sorunların temelinde ulusçu devlet ve milliyetçilik vardır.

*Yaklaşık iki yüz yıldır insanlık milliyetçilik kordonunda boğulmaktadır.

19. yüzyıldan itibaren Batı modernizminin dayattığı ulusçu/milliyetçi devlet modelleri coğrafyamızı milli devletler üzerinden bölen asıl nedendir.

*Ulus/milli devlet paradigması iflas etmiş, Türk modernleşmesi çökmüştür. Türkiye’nin artık üniter-ulus devlet paradigması ile bütünlüğünü daha fazla sürdürmesi mümkün görünmemektedir. “Demokratik federal devlet” veya federasyon, otonomi, özerklik gibi etnik kimliğe dayalı çözüm yöntemleri tartışılabilir ve demokrasilerde kabul edilebilir siyasal devlet modelleridir.

*Yakın coğrafyamızda Türkiye-Suriye-Irak ve Kürtler birlik inşa edecek siyasi bir proje geliştirebilirler. Birlikte yaşamamız ve toplumsal barışımızın olmazsa olmaz koşulu, Kürt meselesini “Etnik kimlik” üzerinden değil, “Haklar” üzerinden ülke bütünlüğü temelinde çözmektir.

* “Aidiyet” üst kimliğimiz bugün yeniden ‘medeniyet’ olmalıdır. Türklük veya Kürtlük gibi milli aidiyetler yerel ve özeldir. Ayrıca ayrıştırıcı ve ötekileştiricidir. Ortak bir coğrafyayı paylaşan Türkler, Kürtler, Araplar gibi farklı unsurları, ortak bir paydada buluşturacak ve hepsini ihata edecek olan ancak medeniyet kimliği olabilir. Bu coğrafyayı yeniden kuşatacak bir İslam aidiyetine ve medeniyet üst kimliğine ihtiyaç vardır.

***

Netice itibarıyla çalıştayda tartışılmak üzere böyle bir tüzük taslağı sunulduğu iddiası doğru olsa bile bir önemi yoktur. Çünkü sonuçta ortaya çıkacak tüzük taslağı Meral Akşener’in onayına sunulacaktır. Tanıdığımız ve ülkesi konusundaki temel hassasiyetlerini yakinen bildiğimiz Meral Hanım’ın bu tür bir çalışmaya onay vermesi mümkün değildir. Herhalde bu işte bir yanlışlık olmalı, değil mi? Yanlış hesap Bağdat’tan döner ama engellemelere rağmen durdurulamayan yeni partinin kuruluş çalışmaları sırasında her tür provokasyona karşı da uyanık ve tedbirli olunması gerçeği gözden uzak tutulmamalıdır.

Türkiye Okuyor Tarafından Bilgilerinize sunulur!

Kaynak: Yeni partiye yönelik yeni bir provokasyon mu? – Arslan BULUT

Bursa´nın Unesco Süreci Kent Konseyi Gençlerine Anlatıldı

konseyBKK Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen ´Unesco Dünya Miras Listesi´nde Bursa´ konulu seminerde, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu tarafından Bursa´nın Unesco süreci anlatıldı.
‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ isimli dosyayla Bursa’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme süreci, Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu tarafından Bursa Kent Konseyi (BKK) Gençlik Meclisi üyelerine anlatıldı.
bursa
BKK Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen ´UNESCO Dünya Miras Listesi’nde Bursa´ konulu seminer, gençlerin katılımıyla Kent Konseyi ofislerinde yapıldı. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Bursa Alan Başkanlığı ekibi tarafından hazırlanan ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme başarısı gösteren ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ dosyası hakkında Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, gençlere bilgi verdi.
Toplantıya katılan BKK Başkanı Semih Pala, seminer öncesinde programı düzenleyen gençleri ve Bursa´nın yakaladığı başarıya büyük pay sahibi Alan Başkanlığı ekibini tebrik etti. Bursa´nın 8500 senelik tarihi olan çok önemli bir şehir olduğunu dile getiren Pala, birçok tarihi değeri içerisinde barındıran ender şehirlerden birisi olduğunu söyledi. Geçtiğimiz günlerde Avrupalı bir şirket tarafından 5000 şehir arasında yapılan yaşam kalitesi en iyi şehir araştırmasında Bursa´nın Türkiye´de birinci, genelde ise 48. sırada olduğunu hatırlatan Pala, “Ne kadar önemli bir şehirde yaşadığımızın bizler bile farkında değiliz. Bursa, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne içinde birşeyler barındırdığı için girdi. Daha gün yüzüne çıkartılmayı bekleyen birçok değerimiz var. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm kurumlar gerekli çalışmaları yapıyor” dedi.

BKK Gençlik Meclisi Başkanı Buse Kumbara, gençler olarak şehre sahip çıkmaları gerektiğini, bu kapsamda elde edilen başarıların gençler arasında daha fazla bilinmesi için toplantıyı düzenlediklerini belirtti.
BKK Gençlik Meclisi Kültür Turizm çalışma grubu temsilcisi Zeynep Girişen, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu´na gençlere vakit ayırarak Unesco sürecini anlattığı için teşekkür etti. Bursa´nın Unesco listesine girdiğinden birçok gencin haberdar olmadığını ifade eden Girişen, bu amaçla toplantıyı organize ettiklerini söyledi.

“Büyük bir başarı elde ettik”
Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Bursa Alan Başkanlığı ekibi tarafından hazırlanan ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme başarısı gösteren ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ dosyası ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dünya´da Haziran 2014 itibariyle 1007 tane kültürel ve doğal miras olduğunu belirten Dostoğlu, Türkiye´den ise 13 tane alanın listeye girdiğini hatırlattı. 1998 seneinden 2011´e kadar 13 sene boyunca Türkiye´den hiçbir eserin listeye giremediğini anlatan Dostoğlu, “2011´den beri Bakanlığın büyük çalışması var. Belediyeler de artık bu işin içine girdi. Bursa, geçiçi listeye aslında 2000 senesinde girdi. 9 sene boyunca dilekçe tozlu raflarda kalmış. 2009´da Büyükşehir Belediyesi tekrar çalışmalara başladı. 2014´te listeye girmek için hedef kondu. Bu inanılmaz bir süreçti. Efes gibi dünyaca önemli bir değerimiz bile hala listede değil. Bu sene görüşülecek. Sürecin değerini buradan anlamalıyız. Bizler Bergama ile birlikte başvurduk. Bakanlıktan bize ´Bursa 2014´te listeye girdi girdi. Giremezseniz 53 sene beklemeniz lazım´ dendi. Böyle bir sorumluluğumuz vardı. Büyük bir başarı elde ettik” dedi.
Başvurular artıkça Unesco´nun geçici liste konusunu gündeme getirdiğini anlatan Dostoğlu, Türkiye tarafından Unesco´ya ilk olarak 1994 senesinde teslim edilen ve 2014´e kadar güncellenen geçici liste bulunduğunu dile getirdi. Şuanda Türkiye´den geçici listede 52 tane varlık bulunduğunu aktaran Dostoğlu, “2015 için Efes ve Diyarbakır öneriliyor. Bir sene içinde her ülke bir kültürel, bir de doğal miras ile başvurabiliyor. Başvuruken de bir hikayeniz olmalı. Bizler başvururken, Bursa´nın Osmanlı´nın ilk başkenti olmasıyla İstanbul´un başkent olana kadar ki sürede şehrin gelişme süreciyle başvurduk. En özgün yanı, her bir sultanın Bursa´nın farklı noktalarında külliye oluşturmasıdır. 2012´de senaryomuzu bu şekilde kurguladık. Dosyayı oluşturduktan sonra teslim ettik. Alanlarımızla ilgili arama toplantılarında her alanın güçlü ve zayıf yanları, fırsat ve tehditlerden oluşan GZFT analizleri yapıldı. UNESCO aracılığıyla ICOMOS’un gönderdiği uzmanlara alanlar anlatıldı” diye konuştu.
Son aşamada ise 15-25 Haziran 2014 tarihleri arasında Katar’ın Doha kentinde düzenlenen 38. Dünya Miras Komitesi toplantısında Bursa’yı anlattıklarını vurgulayan Prof. Dostoğlu, “Bakanlığın ve Büyükelçinin bizi yönlendirmesiyle toplantı öncesi sorulabilecek soruları tespit ettik ve bir paragrafla net cevapları yazdık. İngilizce olarak 21 ülkeye dağıttık.Oylama öncesi tüm heyetlerle birebir görüşmeye çalıştık. 1400 kişinin bulunduğu salonda, çalışmamızın 2 dakikada anlatılması istendi. Ancak hiçbir soru ve eleştiri gelmedi. Böylece Bursa listeye girdi. Aynı şekilde Bergama da listeye girdi” dedi.
kent2
Seminerin sonunda gençler konuyla ilgili sorularını Prof. Dr. Neslihan Türkün Dostoğlu cevapladı.

Kırkpınar Projesi Dünya Çapında Bir Başarı Getirdi

54Edirne Belediye Başkanlığı’nca hazırlıkları devam eden, “Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin Sayısallaştırılması Projesi” dünya çapında bir başarıya imza attı.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, göreve geldiği ilk günden itibaren Edirne’de kültürel değerlerin korunması ve geleceğe taşınmasının kent için çok önemli vurgulayarak, Edirne Belediyesi olarak projeleri o yönde geliştirdi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne’nin en önemli kültürel değerlerinden birisi olan ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dâhil edilen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali’nin gelecek kuşaklara aktarılması için, Kültür-Sanat Danışmanı Ender Bilar koordinatörlüğünde, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin Sayısallaştırılması Projesi’nin startını vermişti.

Bu proje ile, 654 yıllık Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin gelecek nesillere taşınmasını sağlayacak, geçmişten bugüne Kırkpınar’a ışık tutacak çalışmalar yapıldığını belirten Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, projelerinin dünya çapında bir başarı elde ettiğini bildirdi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “1927’de yılında İskoçya’da kurulan ve Kütüphane ve Enformasyon Hizmetleri ile onların kullanıcılarının çıkarlarını temsil etmek üzere liderlik yapan uluslararası bir kurum olan Uluslararası Kütüphane Dernekleri ve Kurumları Federasyonu’nun (IFLA), 15-21 Ağustos 2015 tarihinde Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’da yapılacak olan 81. IFLA Genel Kurul ve Konferansı Toplantısı’na, ‘653 Yıldır Süregelen Efsane: Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali’ adlı Poster Bildiri başvurusu kabul edilmiştir. Bildirimizin kabul edilmesi, Edirne’miz için çok önemli bir gelişmedir.” dedi.

Edirne Belediyesi Kültür ve Sanat Danışmanı Ender Bilar, konuyla ilgili olarak, çok mutlu olduğunu belirterek, “Aylardır süren çalışmalarımızın emeğimizin dünya çapında önemli bir toplantıda bildiri olarak kabul edilmesi gerçekten mutluluk ve gurur verici. Gece gündüz çalıştığımız Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin Sayısallaştırılması Projesi’nin, “653 YILDIR SÜREGELEN EFSANE: KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞLERİ FESTİVALİ” başlığı ile uluslararası bir hakem heyeti tarafından kabul edilmesi ve böylesi bir toplantıda sunulacak olmasından; Tarih, Kültür ve Turizm Kenti Edirne’yi Uluslararası Platformda tanıtmaktan, Proje kapsamında yürüttüğümüz çalışmaları tüm dünya ile buluşturmaktan mutluyum ve heyecanlıyım.” dedi.

 

Uluslararası Kütüphane Dernekleri ve Kurumları Federasyonu (IFLA) Hakkında: Kütüphane ve enformasyon mesleğinin global sesidir. 1927’de uluslararası bir toplantı sırasında Edinburgh, İskoçya’da kurulmuştur ve 2002’de yine İskoçya’nın Glasgow şehrinde yapılan uluslararası bir konferansta 75. yılını kutlamıştır. Yaklaşık 150 ülkeden 1500’ü aşkın üyesi vardır. IFLA 1971’de Hollanda’da resmi olarak tescil edilmiştir. Hollanda Kraliyet ve Ulusal Kütüphanesi IFLA Genel Merkezi için ofis ve diğer olanakları sağlamaktadır.

IFLA bağımsız, uluslararası, kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum organizasyonudur. Amaçları:

  • Kütüphane ve enformasyon hizmetlerinin yüksek standartlarda verilmesini teşvik etmek,
  • İyi kütüphane ve enformasyon hizmetlerinin değerinin yaygın bir şekilde anlaşılmasına çalışmak,
  • Dünyada üyelerinin çıkarlarını temsil etmektir.

 

 

Haber bülteninde kullanılmak üzere fotoğraf mevcuttur

 

 

Anadolu Miras’ı Ayakta Alkışlandı

02Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın Antalyalılarla buluşturduğu Seyyah Dans Topluluğu, ‘Miras’ adlı gösterisiyle izleyenleri büyüledi.

 

Antalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda gerçekleşen dans gösterisi yoğun ilgi gördü. Sanat yönetmeliğini Özgür Kara’nın üstlendiği gösteride Anadolu’da yaşamış tüm toplumların insanlığa bıraktığı tüm miraslar modern dans ve sahne teknikleriyle sergilendi. Gösteri, koreografisi ve kostümleriyle büyük beğeni topladı. İzleyenler gösteri sonunda dansçıları dakikalarca ayakta alkışladı.