Etiket arşivi: Malezya

Workinton Kuluçka Merkezi, Beta Pitch Global 2018’de Ülkemizi Temsil Edecek Startup’ı Seçiyor…

Workinton Kuluçka Merkezi Workincubation, dünyanın en prestijli start-up yarışması Beta Pitch Global’de Türkiye adına yarışacak girişimciyi seçiyor. 25Eylül ‘de Workinton Levent 199’da gerçekleşecek Beta Pitch İstanbul 2018’e katılacak 10 start-up arasından seçilecek en yaratıcı girişimci, 7 Aralık’ta Berlin’de yapılacak Beta 8’de ülkemizi temsil edecek.

Beta Pitch İstanbul, Türkiye’de ilk kez 2017 yılında Workinton’un evsahipliğinde yapıldı ve yarışmada birinci gelen start-up Compocket, 9 ülkenin birincisini geride bırakarak Beta Pitch Global 2017 büyük ödülünü Türkiye’ye getirmeyi başardı.

Türkiye’de co-working sektörünün en hızlı girişimcisi olan Workinton, kendi kaynakları ile kurduğu ‘Workincubation’ Kuluçka Merkezi ve Lonca Girişimcilik Merkezi ile Fikir Değirmeni gibi kurumsal işbirlikleri ile start-uplar’ı geleceğe ve global rekabete hazırlayarak girişimcilik ekosistemine destek oluyor.

Beta Pitch’in, Almanya merkezli ve global arenada co-working alanı sahibi olan Betahaus tarafından 2009’da başlatılmış bir start-up yarışması olduğunu belirten Workinton CEO’su Pınar Massena, “Workinton olarak start-up dünyasına el vermek, gençlerimize ve genç beyinlerimize yol açmak amacı ile hergün çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Betahaus işbirliğimiz ile ilk kez 2017’de Türkiye’de Workinton’un ev sahipliğinde Beta Pitch İstanbul’u düzenledik. İşbirliğimiz genç Türk girişimcilerimizin global düzeyde melek yatırımcılarla buluşmasının önünü açtı” dedi.

Geçtiğimiz yıl elektronik laboratuvarlarında kullanılan ölçüm cihazlarını, bilgisayar ve mobil uyumlu hale getiren Compocket uygulamasının Türkiye’de birinci olduğunu ve Beta Pitch Global Finali’nde Türkiye’yi temsil ettiğini belirten Massena, “Compocket, Beta Pitch Global Final’de 9 ülke finalisti rakiplerini geride bırakarak birinci oldu, 5 bin Euro para ödülü, Berlin Yatırımcı ekosistemi ile tanışma fırsatı ve Çin’de düzenlenecek elektronik fuarına gitme fırsatı kazandı. Bu yıl 25 Eylül’de Workinton Levent 199’da ikincisini düzenlemekte olduğumuz Beta Pitch İstanbul 2018’e yine pırıl pırıl genç girişimcilerimiz katılıyor. Alanında jüri üyelerimiz ile birlikte girişimcilerimizin sunumlarını dinleyerek, ülkemizi temsil edecek start-up’ımızı belirleyeceğiz. Hedefimiz 12 ülkenin katıldığı yarışmada büyük ödülü ikinci kez ülkemize getirmek” dedi.

7 Aralık’ta Almanya Berlin’de düzenlenecek Beta Pitch Global 2018’e, 12 ülke Almanya, İsveç, Bulgaristan, Portekiz, Mısır, Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Sırbıstan, Güney Kore, Malezya ve Türkiye’de eş zamanlı olarak yapılacak yerel Beta Pitch yarışmalarında birinci gelen finalistler yarışacak.Birinci gelen start-up 5 bin Euro para ödülü, Silikon Vadisi’ne seyahat ve melek yatırımcılarla buluşma şansı ile Berlin’de 6 ay süreli co-working alanı üyeliği kazanacak.


Workinton Hakkında

2018 yılında kuruluşunun 5’nci yılını kutlayan Workinton, Türkiye’de coworking sektörünün en hızlı büyüyen girişimcisi konumunda. Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’daki şubelerinin yanı sıra ABD’de San Diego’da gerçekleştirdiği iş birliğiyle ve Katar Doha’daki şubesiyle 16 farklı iş merkezinde, 12 bin 500 m2 alanda, 15 bin üye ile 2 binin üzerinde kurumsal firmaya co-working, Sanal Ofis, Hazır Ofis ve Toplantı Odası hizmetleri sunuyor. Şirket, Türkiye’nin en yaygın kuluçka merkezi unvanına sahip. Workinton Kuluçka Merkezi’nde startup’lar 16 şubeden faydalanıyor ve 3 program üzerinden destek alarak geleceğe ve global rekabete hazırlanıyor. Kendini ‘İyi Çalışanlar Ülkesi’ olarak tanımlayan Workinton, yıl boyunca 150’yi aşkın kişisel gelişim semineri, eğitim, deneyim ve gezi programları düzenliyor. Üyeler bu etkinliklerden ücretsiz veya indirimli yararlanarak Workinton networking ağına dahil oluyor ve yeni iş birlikleri geliştirme fırsatları yakalıyor.

Türkiye’de üniversite öğrencilerinin zamanı  dersten çok işte geçiyor

HSBC Grubu’nun “Eğitimin Değeri: Başarının Bedeli” raporuna göre; Türkiye’de bir üniversite öğrencisi eğitim masraflarını karşılamak için günde ortalama 4.9 saat yarı zamanlı bir işte çalışırken, derslerde günde ortalama 2 saat zaman geçiriyor.

HSBC Grubu’nun Türkiye’nin de dahil olduğu 15 ülkeden 10 binden fazla ebeveyn ve bin 500 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirdiği araştırma, aile ve öğrencilerin üniversite eğitimi masraflarının karşılanmasına ilişkin tutum ve davranışlarına yönelik çarpıcı bulgular ortaya koyuyor. “Eğitimin Değeri: Başarının Bedeli” raporuna göre; ebeveynler çocuklarının üniversite eğitimi masraflarını karşılamak için ek işlerde çalışıyor, tatillerinden fedakarlık ediyor ve borçlanıyor. Öğrenciler ise ailelerinden aldıkları finansal desteğin yanı sıra günde birkaç saat ücretli işlerde çalışarak masrafların karşılanmasına destek oluyor.

Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin eğitim süreçleri boyunca ortalama harcama dağılımı

  • Konaklama – 18.265 TL
  • Okul ücreti – 13.134 TL
  • Gıda ve market – 11.277 TL
  • Faturalar – 8.697 TL
  • Kredi kartı/bireysel kredi/öğrenci kredisi – 8.592 TL
  • Kıyafet, aksesuar – 6.731 TL
  • Eğlence – 6.250 TL
  • Restoran/kafe – 5.858 TL
  • Ulaşım – 4.517 TL
  • Akademik kitap – 1.927 TL
  • Tatil – 1.102 TL
  • Spor/fitness – 675 TL
  • Diğer – 725 TL

Üniversite öğrencileri günde yaklaşık 5 saat ücretli bir işte çalışıyor

Türkiye’den 502 ebeveynin ve 100 öğrencinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre; bir üniversite öğrencisinin okul ücreti, konaklama, faturalar ve yaşam giderleri dahil olmak üzere eğitim süreci boyunca toplam harcaması ortalama 87 bin TL. Ebeveynler ise çocuklarının üniversite eğitimi boyunca toplamda ortalama 49 bin TL harcadıklarını ifade ediyor. Araştırma sonuçları, öğrencilerin arada oluşan yaklaşık 38 bin TL’lik farkı yarı zamanlı işlerde çalışarak kapatmaya çabaladıklarını gösteriyor. Türkiye’de her 5 üniversite öğrencisinden 4’ü günde ortalama 4.9 saat yarı zamanlı bir işte çalışıyor. Derslerde ise günde ortalama 2 saat zaman geçiriyor. Yarı zamanlı işlerde çalışan öğrencilerin yarısından fazlası (%53) finansal ihtiyaçtan dolayı çalıştığını belirtirken, %38’i ise üniversite mezuniyetinin ardından iş bulmasına yardımcı olacak deneyimi kazanmak için çalıştığını ifade ediyor.

Büyükanne-büyükbaba desteğinin en yüksek olduğu ülke Türkiye

Ebeveynlerin %21’i büyükanne ve büyükbabaların torunlarının üniversite eğitimi masraflarına katkı sağladıklarını ifade ediyor. Türkiye, büyükanne ve büyükbaba katkısının araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında (küresel ortalama %7) en yüksek olduğu ülke olarak ön plana çıkıyor.

Her 10 aileden yalnızca 1’i üniversite eğitimi için birikim yapıyor

Araştırmaya Türkiye’den katılan ailelerin %91’i çocuklarının üniversite eğitimi masraflarını günlük kazançlarından karşıladıklarını belirtirken, yalnızca %11’i belirli bir birikim veya yatırım hesabından karşıladıklarını ifade ediyor. Ebeveynlerin %68’i (küresel ortalama %49) çocuklarının eğitimi için birikim yapmaya önceden başlamış olmayı arzuluyor. %62’si daha düzenli ve daha fazla birikim yapmış olmayı, %24’ü ise çocuklarına para yönetimi hakkında eğitim vermiş olmayı diliyor.

Eğitim masrafları için en çok Türkiye’deki aileler borçlanıyor

Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’deki ebeveynlerin %73’ü (küresel ortalama %53) çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için sosyal aktivitelerinden ödün veriyor. %39’u ise daha uzun saatler veya ikinci bir işte çalışıyor. Bununla birlikte; ebeveynlerin %71’i (küresel ortalama %35) eğitim masraflarını karşılamak için borçlandıklarını ifade ederken; Türkiye, araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında ebeveynlerin eğitim masraflarını karşılama amacıyla borçlanma oranının en yüksek olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. Ebeveynlerin %63’ü borçlanmalarının ana sebebinin okul ücretini karşılamak olduğunu ifade ederken, %38’i tablet veya dizüstü bilgisayar gibi teknolojik cihaz satın alımlarının da etkili olduğunu ifade ediyor.

Ebeveynlerin %54’ü üniversite eğitimi için gerçekleştirdikleri borçlanmalarda kredi kartını kullanıyor. %29’u uzun vadeli, %23’ü kısa vadeli kredi aldığını belirtirken, %22’si aile üyeleri veya arkadaşlarından borç aldıklarını dile getiriyor.

HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki Türkiye’de ailelerin çoğu (%83) çocuğunun üniversite eğitiminin karşılanmasına destek olmaya çalışıyor ancak toplam eğitim masrafları ailelerin öngördüklerinden ya da beklediklerinden çok daha yüksek çıkıyor. Ailelerinin desteğine rağmen pek çok öğrenci harcamalarını karşılamak için ücretli ek işlerde çalışıyor. Aileler de çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için büyük fedakarlıklarda bulunuyor. Araştırma, Türkiye’deki ailelerin %68’inin çocuklarının eğitimi için birikim yapmaya daha önceden başlamış olmayı dilediğini de ortaya koyuyor. Ailelerin eğitim giderleri için sağlam bir finansal planlama yapması, maliyet yönetiminin aile içinde konuşulması ve olası ek harcamalara ilişkin farkındalığın arttırılması, ebeveynlerin ve çocukların üzerindeki finansal baskıyı azaltabilecekken, kısa vadeli ve plansız borçlanmadan kaçınılmasına olanak sağlayacaktır.”

Pratik adımlar

Araştırma sonuçlarında ailelerin çocuklarının eğitimini planlarken atabilecekleri pratik ve etkili adımlar şöyle sıralanıyor:

  • Planlamaya erkenden başlayın Eğitim için erkenden planlama ve birikim yapmak çocuğunuzun potansiyelini gerçekleştirmesine ve ailenizin finansal durumu üzerindeki baskının azalmasına destek olabilir. Profesyonel danışmanlık hizmeti almak, daha iyi planlamalar ve bilinçli seçimler yapmanıza yardımcı olacaktır.
  • Maliyetler konusunda gerçekçi olun Çocuğunuzun yüksek öğrenimini finansal olarak nasıl destekleyeceğinizi planlarken, eğitimi boyunca oluşabilecek tüm maliyetleri göz önünde bulundurun.
  • İyi finansal alışkanlıklar aşılayın Online olarak kullanıma açık olan bütçelendirme araçlarından faydalanarak, çocuğunuzun eğitim maliyetlerini planlama ve yönetmesine yardımcı olun.
  • Farklı yeteneklere yatırım yapın Çocuğunuzun seçtiği kariyer alanının gerektirdiği vasıflara sahip olmasını sağlayacak bir eğitim rotası belirlemesine yardımcı olmanın yanı sıra, problem çözme ve sosyal beceriler gibi gelecekte çalışma hayatında ihtiyacı olabilecek yetenekleri edinmesine destek olun.

HSBC Grubu ‘Eğitimin Değeri – Eğitimin Bedeli’ Raporu Hakkında[1]:

Eğitimin Değeri, küresel eğitim trendlerine yönelik olarak HSBC Grubu’nun yürüttüğü bağımsız bir tüketici araştırma çalışmasıdır. Araştırma, dünya genelinde ebeveyn ve öğrencilerin eğitime ilişkin tutum ve davranışlarına yönelik bulguları içermektedir. Eğitimin Bedeli isimli küresel rapor, seride beşinci araştırma olup 15 ülke ve bölgedeki 10 bin 478 ebeveyn ve bin 507 öğrencinin görüşünü yansıtmaktadır. Araştırmanın yapıldığı ülkeler arasında Avustralya, Kanada, Çin, Mısır, Fransa, Hong Kong, Hindistan, Endonezya, Malezya, Meksika, Singapur, Tayvan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri yer almaktadır. Raporda yer alan bulgular, hâli hazırda eğitim alan (veya yakın zamanda alacak) 23 yaşında veya daha küçük en az bir çocuğu olan ailelerle ve 18 ila 34 yaş arasında lisans veya yüksek lisans eğitimi almakta olan öğrenciler ile yapılan ve tüm ülkeyi temsil eden bir ankete dayalıdır. Ankete Türkiye’den 502 ebeveyn ve 100 öğrenci katılmıştır. Anket Ipsos MORI tarafından Mart ve Nisan aylarında online olarak gerçekleştirilmiştir.

İngilizlerin Canını Yakış Tarihimiz

    

 

19.yy ile 20.yy’ın ilk yarısına kadar dünyada “Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk / The Empire On Which The Sun Never Sets” olarak adlandırılan İngiltere (E) yada İskoçya ve Galler’le birlikteki adıyla Büyük Britanya (GB) veyahut BB + Kuzey İrlanda ile beraberki ismiyle Birleşik Krallık (UK) hâl-i hazırda Akıl Oyunlarında etkili bir ülke.

92 yaşındaki Kraliçe Elizabet, sadece Birleşik Krallık’taki 2 tane adanın değil İmparatorluk Güneşinde sömürüldükten sonra nadasa bırakılan toplamda 2,5 milyarlık bir nüfusa ve 30 milyon kilometrekarelik bir yüzölçüme sahip tam tamına 53 ülkenin de Ana Kraliçesi; hemi de Pakistan, Bangladeş, Malezya, Nijerya gibi dev İslam ülkeleri dahil.

Bizim 1450-1600 arası rakipsiz, 1600-1700 arası ise diğerleriyle rekabet içerisinde Süper Gücümüzü temsil eden 600 küsur yıllık Osmanlı Güneşinin zeval dönemine denk gelse de 2’si onun son nefesinde ve 2’si de onun vârisinin doğuş ve yükseliş evrelerinde olmak üzere 4 kez İngilizlerin canını yakmışlığımız var.

Bunlardan ilki Çanakkale! 18 Mart’ta kutladığımız Deniz Zaferinin haricinde devrin Süper Gücü olan İngiltere’ye 25 Nisan’da başlayan ve tâ 9 Ocak 1916’daki Türk Zaferiyle neticelenen kara muharebelerindeki malûm başarılarımız ki artık kamuoyuna mâlolmuş durumda. Belediyeler ve muhtarlıklar günaşırı sefer düzenlemekteler.

İkincisi Kut’ül-Amare! Çanakkale’de işin sonuna gelmişken başlayan ve tam 5 ay sonra 29 Nisan 1916’da Türk Ordusu’nun kesin galibiyetiyle sonuçlanan, şimdilerde daha yeni yeni farkına varmakta olduğumuz Kut’lu Zafer. Burnundan kıl aldırmayan İngilizlere 23 bin kayıp verdirmekle kalmamış 13.800 İngiliz askerini de esir almışız. Bu alınanların 500’ü subay, bu subayların da 13’ü general, bu generallerden biri de İngiliz Ordu Komutanı Charles Ferrers Townshend.. Ve bu zaferin bizdeki karşılığı 350’si subay olmak kaydıyla 10 bin şehit.

Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneyindeki Kut’a gidemesek de Elazığ’ın Hazar’ından doğan Dicle Nehri Kut Şehriyle her daim irtibatımızı sürdürmekte. Bir de Kut’ül Amare’deki şehitliğimizde tarihimizin hâlâ canlı şahidi 50 şehidimiz..

Üçüncüsü Kurtuluş Savaşı! Ve en önemlisi, ve en uzun sürelisi, ve en çetini… İstanbul derseniz; 13 Kasım 1918’te kaybettik, 6 Ekim 1923’te geri kazandık. Bizim İzmit derseniz, 15 Kasım 1918’de İngiliz işgali ve Ağustos 1920 başı Yunan işgali; Yunanlıları kovduğumuz 28-29 Haziran 1921 tarihine varmadan 26 Ağustos’ta Servetiye Mevzilerinde öldürülen İngiliz Generali ve onun cenazesini almak için 27 Ağustos 1920’de Haydarpaşa’dan özel gönderilen Kızılhaç Treni var.

İzmir dersiniz, Çanakkale dersiniz, Samsun dersiniz, Eskişehir dersiniz, Merzifon dersiniz, Kütahya dersiniz, Afyon dersiniz; bir tek “Biz Kurtuluş Savaşı’nda yalnızca Yunanlılarla savaştık” diyemezsiniz. İstihbarat savaşlarını ve şimdi sınırlarımızın dışında kalmış yerlerdeki sömürge savaşlarını da unutmamak lazım.

Dördüncüsü Kıbrıs Savaşı! Biri 20 Temmuz’da ve diğeri 14 Ağustos’da olmak üzere çifte Harekât ile kazandığımız Kıbrıs Zaferi de İngiltere, Amerika ve NATO’ya rağmen gerçekleşmiştir. Bu sırada bizim taraf 500 asker, 70 mücahit ve 270 sivil olmak üzere toplam 840 şehit; karşı taraf ise 4 bin kayıp vermiştir. Kıbrıs’ta birkaç ilçe büyüklüğünde İngiliz üsleri var ve Ortadoğu için Kıbrıs İngiltere’nin devâsa bir uçak gemisi hükmünde.

NATO’ya girişimizden sonra İngiltere’yi gücendirmemek adına Kut Bayramı’nı kutlamayı bıraktık da, Kıbrıs’ta İngiltere’nin dayatmasıyla bir türlü bitmek bilmeyen müzakereler yapıyoruz da, şu Yunanistan’ın çöktüğü 17 adamız ve 1 kayalığımıza neden sahip çıkamıyoruz? yoksa orda da rakibimiz İngiltere mi?

TENCERE KRALLIĞI’NDAN TURİZM SULTANLIĞI’NA

Hollanda’da ‘Tencere Kralı’ olarak ün yapmış olan Turgut Torunoğulları, Fethiye, Marmaris, ve İstanbul’daki 7 oteli ve binlerce turizm konutu inşaatı  ile ‘Turizm Sultanlığı’ kurdu.

50 yıllık gazetecilik yaşamımda pek çok Türk’ün başarı öykülerini yazmışımdır. Ekmek parası için Avrupa yollarına düşen, tek amaçları kendilerine ve ailelerine ekmek parası kazanmak olan cefakar Andolu insanlarının, daha sonraki başarı öykülerini benden başka pek çok meslektaşım da dile getirmişlerdir.
Ancak bir Türk var ki, O’nun çalışma azmi ve girişimci ruhu, üzerine basa basa anlatılması gereken bir gelişmedir.

Turgut Torunoğulları, tam 20 yıldır tanıdığım bir dosttur. O’nu tanıdıktan sonra pek çok haberini yapmışımdır. Ama, Hollanda’nın den Bosch kentinde bir sokakta bulunan işyerlerini ve evlerin tamamını satın aldığı zaman yazdığım, ‘Bir Türk uzun bir sokağı satın aldı’ haberi, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada yankı yapmıştı. tencere krallığıTencere Krallığı’ndan sonra Turizm Sultan’ı olan Turgut Torunoğulları (solda), muhteşem manzaralı otelini bize gezdirdi

 

 

Turgut Torunoğulları Hollanda’da yaptığı tencere pazarlamacısı olarak ‘Panne man’ yani tencereci adam olarak tanınmıştı. Daha sonra adı ‘Tencere Kralı’na çıkmıştı. Ama şimdi O tam anlamıyla bir turizm fenomeni oldu. Bu nedenle de O’na bundan sonra ‘Turizm Sultanı’ demek gerekecek.

Torunoğulları’nı bir daha yazmak için, O’nun Marmaris’teki yeni oteline gittik.
‘Gittik’ diyorum, zira oteline sadece beni değil eşimi de davet etmişti.
Biz tahsis ettiği muhteşem suitte bir hafta muhteşem bir tatil yaptık. Ama bu ara çalıştık da tabii..tencere krallığı.png 1

Torunoğulları, çok geniş bir alana yayılmış olan otelini bize göstermek için özel araba ile bizi gezdirdi

İsterseniz, Torunoğulları’nin Marmaris’teki son faaliyetlerini yazmadan önce, O’nun geçmişine bir göz atalım. Yazımın sonunda da Marmaris’e geri dönelim.

Kars’ta 8 çocuklu bir ailenin çocukları olarak gurbete çıkan ve Hollanda’da ‘tencere pazarlama elemanı’ olarak çalışırken, patronluğu ele geöiren Turgut Torunoğulları, şimdilerde Beşiktaş Jımnastik Kulübü’nün yönetim kurulu üyesi olan ve dış transfer ile ilgilenen kardeşi Erdal Torunoğulları’nı da yanına alarak tencere işini büyütmeye başlar.
Hollanda’da Beşiktaşlilar Derneği Başkanı olan diğer kardeş Aykut Torunoğulları’da katkı sağlamaya başlayınca, Torunoğulları’nı yıkacak bir güç düşünülmez oldu.

Turgut Torunoğulları, diğer kardeşleri ve aile fertlerinin katkılarıyla büyük bir pazarlama ekibi oluşturdu  Simtronik markasıyla üretim ve pazarlama yapan şirkete Edelstaal Group adını koydu. İtalya’da tencere üretimi yapan Cartossi Ailesi’yle yüzde 50-50 ortak oldular. İtalya’daki fabrikayla üretime devam ediyorlar.

1992’de de Ertan ve Aykut Torunoğulları’nın katılmasıyla İsviçre ve Avusturya pazarında örgütlenen Edelstaal Group, şu anda Avrupa ülkelerinde randevuyla evde aktif pazarlama sisteminde 1400’e yakın eleman çalıştırıyor. Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre, Avusturya, İtalya, Portekiz, Yunanistan, Rusya, Litavanya, Polonya, Macaristan, Güney Afrika, Malezya, Filipin, Meksika, Avustralya, Japonya ve ABD’de tencere satıyor. Torunoğulları kardeşler,

Torunoğulları kardeşler, tencere işinden kazandıkları parayla önce Fethiye’ye turizm yatırımı yaptılar. Daha sonra bu sektördeki yatırımları çoğalmaya başladı.

İŞADAMLARI BAŞKANI

Turgut Torunoğulları, Hollanda’daki Türk İşadamları Derneği HOTİAD’a başkan oldu. Daha sonra Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK’in Avrupa Başkanı oldu. Her iki kurumda başarılı işlere imza atan Torunoğulları’nın en büyük başarısı ise, yurtdışından anavatana götürülen ve sadece 6 ay ssüre kalabilen otomobillere, iki yıl kalma yasasınının çıkmasında en büyük rolü oynaması oldu.tencere krallığı.png3

 

MARMARİS
Torunoğulları ile görüşmek için gittiğimiz Marmaris’te, Sentido Orka Lotus Beach Oteli’nie nasıl gideceğimizi sorduğumuz zaman, ‘Turgut beyin oteli mi?’ diye karşı bir soru alınca, ‘Vay be’ demeden edemedik. ‘Bizim Turgut’ artık Marmaris ve Fethiyeliler’in de Turgut’u olmuştu.

Oteli bulup resepsiyonuna geldiğimiz zaman bize yer ayrılmamış olduğunu söylediler. Ben de Turgut beyin misafiri olarak davul zurna ile karşılanmasyı bekliyordum (!).
Turgut’u GSM’den aradım. ‘Patron, bizi oteline almıyorlar ha!’ deyince, ‘Hemen geliyorum’ dedi ve bir dakika sonra resepsiyonda oldu. ‘Bunlar sana normal bir oda verirler diye haber vermedim. Senin yerin, benim misafirlerimin ağırlandığı Kral Dairesi’dir’ deyince, eşimim asılmış olan suratında güller açtı.
Turgut, çok geniş bir alana dağılmış olan otel odalarına gidişin zor olması nedeniyle devreye soktuğu özel arabalardan biri ile bizi odamıza götürdü. Daha sonra aynı araba ile bize otel alanını gezdirdi. Daha sonra da deniz turu ve paraşüt gösterisi yaptırdı. Bu ara ben de özel fotoğrafçım ile görüntüler alıyorduk.

Torunoğulları (ortada), otelindeki Blue Bar’da bize yaşam öyküsünü anlattı

Yol boyu gördüğümüz boş otellere karşın, Turgut’un otelinde yüzde 60-65’lik bir doluluk oranı vardı. Yani otel dolu gibiydi.
Bir akşam üzeri oturduğumuz Blue Bar’da sordum kendisine:
Bu doluluğu neye borçlusun?
Anlatmaya başladı.
‘ Bu otelin yapımına 15 yıl önce başlandı. Önce Hilton olacaktı. Daha sonra çok el değştirdi. 3 yıl önce bu durumu duyunca buraya geldim ve oteli ben devraldım.
Geçen yıl tamamladığımız otel için dünya devi olan Thomas Cook ile anlaştım. Thomas Cook’un tek şartı otele Sentido adını koymaktı. Müşterilerimizin çoğu Thomas Cook tarafından geliyor. Bu da bizim için büyük bir şans’

Turizmcilikteki faaliyetlerinin neler olduğunu sorduğum Torunoğulları şunları anlattı:

‘Fethiye ve İstanbul’dan sonra Marmaris’te de Sentido Orka Lotus Beach & SPA Oteli,
1 Mayıs 2015 tarihinde hizmete girdi. “Orka” markasıyla yıllardır, özellikle İngiliz ve Hollandalı turistleri ağırladık. Fethiye Çalış’ta 5 yıldızlı otel ile Aqua Park’ı hizmete sokacağız. İzmit’te 2016’da 700’e yakın villanın açılışını gerçekleştik.
Fethiye’de Orka Club, Orka Sunlife, Orka Butik ve İstanbul’da da Orka Royal Otel,  Marmaris’te Nergis Beach ve Nergis Select otellerini bünyemize kattık.
2017’de ise Amsterdam’da otel açmayı planlıyoruz. Hollanda’da otel ve kongre merkezi yapmayı planlıyoruz.’

Torunoğulları’nın Sentido Orka Oteli’nin en iyi görüntüsünü almak için tekne ile denizde açıldık. En iyi görünümü de kendimiz ile birlikte aldık

 

Torunoğulları sadece para kazanan bir adam değil. Kazandığı prayı paylaşmasını da bilen bir yapıya sahip. O’nun sosyal ve kültürel alanlardaki yardımları da takdirle karşılanıyor.
Anlatmaya devam ediyor Torunoğulları:

‘Doğduğumuz toprakları unutmadık. Kars’ta yaptırdığımız Anadolu Kız Meslek Lisesi ve Erdağı Köyü İlkokulu’ndan sonra şimdi de kız yurdu ve 200 bin metrekarelik alana fidanlık yapacağız.

Torunoğulları kardeşler, Hollanda’daki Simtronik adlı firmalarındaki tanıtım panosu önünde

Hayatta, küçüklükten bu yana ne istediysem oldu. Eşime âşık oldum; onunla evlenmek istedim ve oldu. İşlerimde çok çalıştım ve karşılığını gördüm. Aile bireylerimle ve ortaklarımla sıkıntısız işler yaptım; onlarla verimli paylaşımlarda bulundum. Biraz durumum iyi olduğunda hedeflediğim bir konu vardı: Doğduğum köye bir okul yaptırmak. Çok şükür, köyüme bir ilköğretim okulu yaptırdık. Doğuda kız çocukları pek okutulmaz ya…
Kız çocuklarını eğitim seferberliğine katmak amacıyla bir

Kız Sağlık Meslek Lisesi yaptırdık. Ayrıca bu çocuklarımızın staj ve iş bulmaları açısından yine Kars’a bir özel hastane yaptıracağız. Son bir isteğim de Kars’a soyadımızı taşıyan bir üniversite kurabilmektir. Bunlar bizim için bir hayal değil artık. Sadece zamanlamasını bekliyoruz. Hayal olarak gördüğüm; ama var olan yapılanmamızla hedeflediğimiz Orka Oteller Zinciri’ni de Hilton zincirleri gibi dünyanın her yerinde açmak istiyoruz. Tüm bunların yanında sosyal anlamda okumak isteyip okuyamayanlara ve Türkiye’den Hollanda’ya gidip  de master yapan ve eğitim gören çocuklarımıza yardımcı oluyoruz.’

Torunoğulları’nın Kars’ta hizmete sundukları Sağlık Lisesi’nin açılış töreninden

Ailesi, Turgut Torunoğulları için çok önemli. Kars’tan Fethiye’ye göç eden anne ve babası, hayvancılığı devam ettiriyor. Oetlde tanıştığım anne ve babası çocuklarıyla gurur duyuyorlar.
Kardeşleri ve çocukları da O’nunla gurur duyuyorlar.
‘Ticaret hayatımda ve özel yaşantımda “aile kavramı”na çok önem veriyorum ve “aile kavramı”nı her şeyin üstünde tutuyorum’ diyen Torunoğulları,  şş yaşantımdan arta kalan zamanları aileme ayırıyor. Çocukları ile  ilgileniyor. Hayata da devamlı pozitif bakıyor. ‘Kimseyle en ufak bir dargınlığım yoktur, kimseye karşı kin tutmuyorum. Sevgi, saygı ve hoşgörüyü hayatımın merkezinde görüyorum ve herkese karşı sevgiyle yaklaşıyorum.’ diye de sözlerini tamamlıyor.

  

Torunoğulları’nın İtalya’daki tencere fabrikası ve tencerelerini tanıttığı bir toplantıda Lahey Büuükelçimiz ve Rotterdam Başkonsolosumuz ile

 

Çamlıtepe Kemal Sadi Şirin Camii Yönetimi Etkinliklere Aralıksız Devam Ediyor

Çamlıtepe Mahallesi Kemal Sadi Şirin Camii dernek yönetimi uygulamaya başladığı Gönül Muhabbetleri sohbetleri  ilk günkü heyecanla devam ediyor.Her ayın ilk pazar sabahı düzenlenen programa sabah namazı sonrası Türkiye’nin çeşitli illerinden Kur’an-ı Kerim Hafızları,ilahi gurupları,ve birbirinden değerli sohbet hocaları katılarak programa ayrı bir renk ve heyecan katıyor.

 

kemal sadi camiiUygulama Türkiye’de bir kaç ilde uygulanmaya başladı.Yeni nesil gençliği büyükleri ile birlikte kaynaştırarak toplum  olma bilinci hedef alınırken,İslamın yaşam koşulları ve aslında islam nedir sorusuna uygulamalı olarak cevap veriyor. Çamlıtepe Kemal Sadi Şirin Cami i Derneği Yöneticileri  tarafından düzenlenen etkinliğe bu hafta yine birbirinden değerli konuklar katılacak.Dünya Birincisi Mustafa Orhan Hoca, Malezya İlahi gurubu programa katılacak.

 

Dernek yöneticilerinden ikinci Başkan,Ergün Yeten yaptığı açıklamada şunları söyledi;Biz dernek olarak Ülkemizde uygulamaya konulan projeyi hayata geçirdik. Yanılmıyorsam ilk olarak Samsun ilinde bu aktivite başladı.Gençlerimizi İslam’a kazandırırken,ahlaklı,bilinçli gençlerin yetişmesinde ailelerinde bulunmasını istiyoruz.Bu bakımdan aile büyükleri ile sabah namazına gelen gençler sadece sabah namazını kılıp gitmiyor,kahvaltı etkinliği ile bir birimiz ile sabahın nurundan ,feyzinden bereketinden rahmetinden,nasiplenerek,kaynaşmış oluyoruz.Her ay bu programlarımız için özenli,bir çalışma programı hazırlıyoruz.Her ay başka bir konuk ve konuklarla mahallemiz sakinleri ile büyük bir aile olduk.Nasip olursa bu hafta  Kocaeli İl müftü vekilimiz ile Kocaeli Üniversitesi rektörü Sayın Sadettin  Hülagü hocamız,Düzce Üniversitesi Dekan yardımcısı Ethem Toklu,Şemsettin Ceyhan , Ali Çakır, Osman Badem,Zeki Kurtuluş,Mustafa Efe,Şener Söğüt,Şaban Aydın,Meclis Üyesi Ali Rıza Aydın,Mikail Saltabaş,Mete Bilgin,Yusuf Ünel,Körfez İlçe Müftüsü,İlim Yayma Cemiyeti başta olmak üzere bir çok sivil toplum örgütü,sizler aracılığı ile basınımızın güzide temsilcilerini ve  ismini şuan sayamadığım birbirinden değerli konuklarımızı  Kocaeli Okuyor aracılığı ile bu ay ki programa davet ettik..Ayrıca, yine sizin aracılığınız ile  sesimizi duyan herkesi pazar sabahı Körfez ilçesi Kemal Sadi şirin Camii’ne bu ay ki programa davet ediyoruz.diyerek sözlerini tamamladı.Haber:Yusuf Ünel

Büyükelçilerin Ziyareti

büyükelçi

9. Tarım Teknolojileri, Makine, Hayvancılık ve Gıda Fuarı açılış töreni için Malatya’ya gelen birçok büyük elçi, müsteşar ve maslahatgüzar, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ı ziyaret ettiler.

2 Nisan Perşembe günü gerçekleşen ziyarete; Malezya Büyükelçisi Dato Amaran, Kırgızistan Büyükelçisi İbragim Dzhunsov, Kosova Büyükelçisi Avni Suphi, müsteşar Günel Ureya, Arnavutluk Müsteşarı Samir Kurti, Makedonya Maslahatgüzarı Shpresa Juusufi, Fas Ekonomi Müsteşarı Tavvfik Maazouzi ve Brezilya Ticaret Müsteşar Asistanı Nurhas Çelik ile beraberindeki görevliler ile tercümanlar eşlik etti.

Yabancı devlet temsilcilerini Malatya’da ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Başkan Çakır, Fuar davetine icabetlerinden dolayı teşekkür etti. Misafirlerine Malatya ve Kayısı ile ilgili bilgiler veren Başkan Çakır, Kayısının Malatya ve Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olduğunu söyledi. Kayısı ihracatından dolayı Türkiye’ye 400 milyon dolar civarında bir girdinin olduğunu söyleyen Çakır, Malatya’nın sanayi açısından da gelişen bir il olduğunu kaydetti.elçi

Malatya ile ilgili de bilgiler veren Başkan Çakır, her alanda yetiştirdiği ünlülerin yanı sıra 2 tane Cumhurbaşkanı yetiştirdiğini, tarihi, turistik ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir il olduğunu söyledi.

Malatya’nın sanayisinin yanı sıra tarıma dayalı bir il olduğunu da kaydeden Çakır, “Malatya, tarım ağırlıklı bir şehir olduğu için sektörel fuarlar düzenliyoruz. Belediyemiz iştiraki olan Kültür A.Ş. tarafından organize edilen Tarım fuarına destek veriyoruz. Tarımdaki kalite ve verimi artırmak için tarım teknolojilerinin uygulanması için gayret sarfediyoruz” dedi.elçi toplu

Malatya’nın muhteşem insanları var

Türkiye’nin büyük ve muhteşem bir ülke olduğunu belirten yabancı devlet temsilcileri Türkiye’de çalıştıkları için gurur duyduklarını söylediler. İllere yaptıkları ziyaretlerde gördükleri renkli manzaralarda Türkiye’nin zengin mozaiğini gördüklerini kaydeden misafirler özetle; “Malatya, Türkiye’de ve dünyada kayısıda birinci olan bir şehir. Aynı zamanda muhteşem insanları var. Belediye Başkanı olarak sizleri tebrik ediyoruz. Çok güzel bir şehir ortaya çıkarmışsınız. Malatya’dan çok etkilendik. Tekrar seçilmenizden dolayı tebrik ediyoruz. Güzel hizmetler yapmış olduğunuz için halk sizi tekrar seçmiş. Davetiniz için teşekkür ederiz. Mesafe olarak uzak olsak bile birbirimize yakınız. Ülkeler olarak aramızda çok güzel ilişkiler var. Buradan döndükten sonra ülkemizdeki işadamların buraya yatırım yapması için rapor vereceğiz. Geçtiğimiz yıl da bazılarımız geldik. Geçtiğimiz yıl ile bu yıl arasında çok güzel değişiklikler var. Trambüsünüz çok güzel. Katı atık tesisinden elektrik üretmeniz çok güzel. Yaptığınız işlerle bizler de gurur duyuyoruz” şeklinde konuştular.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ziyaret sırasında konuklarına kuru kayısı ile kayısı kristali hediye ederken, misafirler de Başkan Çakır, ülkelerine özgü hediyeler verdiler.büyükelçi2