Etiket arşivi: Lider

Ezidilerin ruhani lideri Hazım Mir Tahsin Beg seçildi

Ezidilerin ruhani liderliğine 6 ay önce vefat eden Mir Tahsin Beg’in oğlu Hazım Mir Tahsin Beg seçildi.

Ezidilerin ruhani liderlik görevini 1944’te yürütmeye başlayan Mir Tahsin Beg’in geçen ocak ayında vefat etmesi üzerine, yerine aile içinden yapılan seçimle oğlu Hazım Beg seçildi.

Irak’ın Duhok kentinin Baadre kasabasına 1963’te dünyaya gelen Hazım Beg, 1989’dan bu yana Almanya’da ikamet eden babasının görevlerini vekaleten Irak’ta yürütüyordu.

Bağdat Üniversitesi Tarım Fakültesi mezunu olan Hazım Beg, 2009’da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Meclisi’nde bir dönem milletvekili görevinde bulunmuştu.

Ezidilerin ruhani liderliğini 75 yıl yapan baba Mir Tahsin Beg, 28 Ocak’ta Almanya’nın Hannover kentinde böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmişti.

Ezidiler kimdir?

Tarihi kaynaklara göre dünyada yaklaşık 800 bin nüfusa sahip dini bir topluluk olan Ezidiler, çoğunlukta Irak’ın Musul kenti ve Duhok vilayetleriyle Almanya, Suriye, Türkiye, Gürcistan ve Ermenistan’da yaşıyor.

 

 

Terör örgütü DEAŞ’ın Ağustos 2014’te Musul’u ele geçirmesinden sonra burada yaşayan Ezidiler, Türkiye’nin yanı sıra Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine göç etmek zorunda kaldı.

Ezidilikte; Yahudi, Hristiyanlık ve İslam’da yoldan çıktığı ve kötülüğün simgesi olduğuna inanılan İblis adlı meleğin kutsal ve iyi bir melek olduğuna inanılıyor.

Ezidiler, “Tanrı tarafından seçilmiş” bir halk olduklarına inanıyor ve birçoğu Şeyh Adi’nin vahiy aldığını kabul ediyor. Melek Tavus’u ise “şeytan” olarak değil, Azda’nın (Allah’ın) doğruyu yanlışı göstermek için gönderdiği bir elçi olarak görüyorlar. Bu yüzden “şeytan” adını hiç kullanmıyorlar. Kendilerinin, “şeytana tapanlar” olarak anılmasını da reddediyorlar. Onlar için Melek Tavus, (ateşten olma şeytan) yedi meleğin en yücesi.

2017 Yılının “Fark Yaratan Kadınları” Açıklandı

Dünyanın en büyük pazarlama iletişimi yayını Advertising Age tarafından iş dünyasındaki en başarılı kadınları onurlandırmak üzere düzenlenen, Türkiye’de ise MediaCat Dergisi himayesinde Brand Week İstanbul kapsamında bu yıl beşinci kez gerçekleştirilen “Women to Watch 2017″nin fark yaratan kadınları belirlendi.kadın fark

Women to Watch en büyük marka ve pazarlama yayını olan Advertising Age’ın, 1997 yılından bu yana gerçekleştirdiği; marka, pazarlama, reklam ve medya dünyası başta olmak üzere iş dünyasındaki fark yaratan kadınların başarılarını gözler önüne sermek için yapılan bir seremoni. ABD ve Türkiye’nin yanı sıra Çin, Brezilya, İngiltere, Kolombiya ve Arjantin’de de düzenlenen seremoninin amacı, iş dünyasında fark yaratarak öne çıkan kadınlardan meydana gelen global bir network oluşturmak. Türkiye’de 2013 yılından bu yana MediaCat liderliğinde düzenlenen “Women to Watch 2017: Fark Yaratan Kadınlar” seremonisi ile bu yıl beşinci kez iş dünyasının başarılı kadınları ödüllendirildi.

Brand Week Istanbul kapsamında 7 Kasım Salı günü Zorlu PSM‘de gerçekleşecek Women to Watch Paneli‘nde bir araya gelecek olan 2017’nin Fark Yaratan Kadınları, iş dünyasında yaşadıkları zorlukları, kendi çözüm yollarını ve başarı hikayelerini paylaşacaklar. Panel sonrasında düzenlenecek törende ödüller sahipleriyle buluşacak.

 

İşte Türkiye’nin Fark Yaratan 8 Kadını

Bu yılın fark yaratan 8 kadını da mesleki başarılarının ötesinde kendi endüstrileri için birer rol model olarak, kadınların iş dünyasındaki önemini ortaya koyuyor. Topluma örnek işlerinin yanı sıra sektörlerinde iz bırakan, geleceği şekillendiren gelişmelere liderlik eden bu 8 kadının her birinin başarı hikâyesinde biraz yenilikçilik, biraz girişimcilik, biraz da yaratıcılık saklı. Tasarım Lideri, Marka Lideri, Pazarlama Lideri, Marka Yönetimi Lideri, Teknoloji Lideri, Global Lider, Dijital Lider ve Medya Lideri olarak belirlenen “Türkiye’nin Fark Yaratan 8 Kadını”nın isimleri şöyle:

* Tasarım Lideri: Defne KOZ – Koz Susani Design, Tasarımcı

* Marka  Lideri: Ebru ÖZDEMİR – Limak Yatırım Holding, Yönetim Kurulu Başkanı

* Pazarlama Lideri: Ebru ÖZGÜÇ – Vodafone Türkiye, Marka ve Pazarlama Stratejisi Direktörü

* Marka Yönetimi Lideri: Nazan SOMER – Yapı Kredi Perakende Bankacılık Genel Müdür Yard.

* Global Lider: Oya CANBAŞ – Bayer, Tüketici Sağlığı İngiltere ve İrlanda Ülke Müdürü

* Dijital Lider: Didem Dinçer BAŞER – Garanti Bankası Dijital Bankacılık Genel Müdür Yard.

* Teknoloji Lideri: Magdalena YEŞİL- Salesforce Yönetim Kurulu Üyesi

* Medya Lideri: Aslı ŞAFAK – Bloomberg HT Programcısı, Gazeteci, Yazar

Fark Yaratan 8 Kadın Nasıl Seçildi?

Women to Watch hayat boyu başarı ödülü olmaktan ziyade; son bir yılda gösterilen performansların değerlendirilmesiyle belirleniyor. Women to Watch kadınlarının belirlenmesinde herhangi bir başvuru söz konusu değil. Advertising Age’in belirlediği kriterler çerçevesinde belirlenen adaylar, Ad Age ve MediaCat’in editöryal standartları içinde incelenerek ve titiz bir çalışma sonrasında kazananlar finalize edilmesi ile kamu oyuna duyuruluyor. Yeni ve heyecan yaratan bir marka/kategori yaratarak iş dünyasına zenginlik katmak, attığı adım ve aldığı kararlarla global seviyede liderlik özellikleri sergilemek, uluslararası platformlarda ses getirmek, yaratıcılığı ve yarattığı değerlerle medya dünyasına, reklam ve pazarlama endüstrisine yeni kaynaklar sağlamak, üstlendiği başarılı ve istikrarlı sosyal sorumluluk projeleriyle topluma örnek olmak, ülke genelinde ya da firma/marka özelinde bir krizi başarıyla yönetmek ve/veya yaratıcı çözümlerle aşmak, toplumda fark yaratmak, topluma cesaret aşılamak, demografik olarak erkek egemen bir sektörde sivrilmiş olmak Women to Watch kriterlerinden bazıları.

 

2016’da kimler seçilmişti?

Geçtiğimiz yıl listede; Nurten Öztürk Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Gözde Akpınar Marka Lideri, Beyza Kapu Pazarlama Lideri, Nil Bağcıoğlu Yaratıcı Lider, Yonca Brunini Pazarlama ve Teknoloji Lideri, İdil Yiğitbaşı Marka Lideri, Ela Gökkan Savcı Yaratıcı Lider, Sanem Oktar Girişimci Lider, Kamuran Uçar Pazarlama Lideri ve Burçak Günsev Dijital Lider olarak yer almıştı.

Woman to Watch Hakkında

Dünyanın en büyük marka ve pazarlama yayını olan Advertising Age tarafından 1997 yılından bu yana gerçekleştirilen Women to Watch, 2012 yılında dünyanın diğer ülkelerine de taşınmış ve Amerika’dan sonra ilk olarak Çin’de düzenlenmiştir. 2013’den itibaren Brezilya ile birlikte Türkiye’de de gerçekleşmeye başlayan organizasyonun bu yıl MediaCat liderliğinde beşincisi düzenlenmiştir. Women to Watch bir ödül töreni değil, onurlandırma seremonisidir.

 

Busra-Cicek_avatar_1502636104-186x186POSTED BY: Büşra Çiçek

 

 

 

 

 

Türkiye Okuyor Gazetesi olarak, 2017 yılının fark yaratan iş kadınlarını kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

kocaeli-okuyor-haber- yusuf ünelHaber Yayın Dairesi: Yusuf Ünel

Kıbrıs konusu: Adjurned sine die

 

 

ata-atun-HocaBen yıllar önce, 2008 yılında kısa adı ile “Kıbrıs Planları ve Anlaşmaları” adlı 2 ciltlik bir kitap yayınlamıştım. Esinlenme konum da Annan Planı idi. Müzakereler katılmış, hiç bıkmadan ve usanmadan geçmişte neler yapıldığını ve Kıbrıs sorununu çözmek için hangi yılda kim tarafından nasıl bir planın tarafların önüne konduğunu araştırmış, sonra da sonuçları ile birlikte kitaplaştırmıştım. Yakında fırsatım olursa bu serinin 3. cildini hazırlamaya niyetliyim.

Ki, Crans Montana’da sürdürülmekte olan Beşli Kıbrıs Konferansının gidişatı bundan sonra Kıbrıs konusunun farklı bir mecraya gireceğini işaret etmekte.

 

Gerçekte Kıbrıs sorunu Rumların iddia ettiği gibi 1974 yılında, bizim iddia ettiğimiz gibi de 21 Aralık 1963 gecesi Rumların Türklere saldırı ile başlamış değil. Adanın fethinin başladığı 1570 yılı ve fethin tamamlandığı 1571 Ağustos’undan sonra Lüzinyan, Ceneviz ve Venedik dönemlerinde hiçbir hakları bulunmayan “Köle” statüsündeki adanın eski Bizans vatandaşları, Osmanlı Devleti hükümranlığı döneminde, Osmanlı Devletinin hoş görülü yönetimi sayesinde  üzerlerinden kölelik baskısı kalkınca, Ortodoks olmaları ve Yunanca konuşmaları nedeni ile kendilerinin Helen ırkından olduklarını varsaymışlar ve özgür kişiler olarak hayatlarını idame ettirmeye başlamışlar. Adanın Osmanlı Devleti tarafından fethinden bir müddet sonra da kendi seçtikleri bir temsilci heyeti, uzun bir yolculuktan sonra payitahtın bulunduğu İstanbul’a gitmiş ve yürekleri ağızlarında, adaya Sadrazam tarafından atanan, daha doğrusu en yüksek teklifi veren kişiye lütfedilen günümüz tanımlaması ile “Vali”lik makamındaki kişi ile ilgili şikayetlerini ve birtakım diğer isteklerini dile getirmek için dönemin Sadrazamı ile görüşme talebinde bulunmuşlar.

 

İşte Kıbrıs konusunun kırılma noktası tam da burası olmuş. Bazı tarihçilere göre 1660 yılında Osmanlı Devleti’nin 21. Padişahı II. Ahmet, bazı tarihçilere göre de 1754 yılında Osmanlı Devleti’nin 24. Padişahı I. Mahmut tarafından yayınlanan bir fermanla, Başpiskopos, Osmanlı Valisinden sonra adanın ikinci politik ve nüfuzlu kişisi olma hakkını kazanmış ve bu tarihten itibaren de Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu, Rumların hem siyasi, hem milli, hem de ruhani lideri olarak “Ulusal Lider” anlamına gelen “Etnarh” unvanını almış.

 

Adada Osmanlı Devleti’ne karşı başkaldırılar bu tarihten sonra hep Etnarh’ın başının altından çıkmış, kilise, tüm başkaldırıların planlama merkezi olmuş. 1821’deki adada darbe yapma ve adayı Yunanistan’a bağlama isyanı, 1832 Kalogeris isyanı, 1921 Enosis Plebisiti (tek taraflı referandum) ,1931 Enosis isyanı, 1950 Enosis Plesibiti, 1955 EOKA’nın Kuruluşu, 1963 Noel katliamı ve Türklere saldırı, 1964 Erenköy’e saldırı, 1967 Geçitkale’ye saldırı, 1974 adaya Yunanistan’a bağlamak için darbe yapılmasının kökeninde Rum Ortodoks Kilisesi ve hep adanın Yunanistan’a bağlanma isteği yatmakta.

 

Kıbrıs sorunu gerçekte, 1821 yılında Yunanistan’da gerçekleşen Mora isyanı ile eş tarihli olarak başlamış 2 asırlık, bir konu. Halen daha da çözülebilmiş değil.

 

BM’nin Kıbrıs konusunu “Çözümsüz” ilan etmesi gerekiyor ama “Yiğitliğe leke sürülmesin, BM’nin şanı ayaklar altına alınmasın” diye böyle bir kararı çıkaramıyorlar. Çıkarabilmiş olsalar  Kıbrıs konusunda daha eski olan “Batı Sahara” konusunda çıkarırlardı ve örnek de olurdu.

 

Gelelim başlıkta kullandığımız Latince kelimelere; “Adjurned sine die” diplomasi dilinde kullanılan bir tanım ve “Bundan sonraki toplantı çıkmaz ayın son Çarşamba’sında…” anlamını taşımakta.

 

Diplomasiye aslında tam bir kelime oyunu veya kelimeleri istendiği tarafa çekebilme sanatı ise BM’nin Kıbrıs Sorununu “Adjurned sine die” tanımlaması ile kapatması gerekmekte Crans Montana’daki bu son Beşli Konferans’tan sonra.

 

Prof. Dr. Ata ATUN

Sakaryaspor Lider Bitirdi

 

Büyükşehir Basket, TBL normal sezonun son maçıda Petkimspor’u 90-65’lik skorla mağlup ederek ligi lider tamamlamayı başardı. Bu sonuçla birlikte Büyükşehir Basketbol Takımı’nın playofflardaki rakibi Türk Telekom oldu.sblider

 

Astra Group Sakarya Büyükşehir Belediyespor Basketbol Takımı, Türkiye Basketbol Ligi (TBL) 34. hafta programı kapsamında Petkimspor’la karşılaştı. Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda oynanan zorlu mücadeleye Yiğitcan Turna, Kerem Özkan, Calvin Harris, Hakan Yapar ve Charles Jackson ilk 5’i ile çıkan Büyükşehir, ilk çeyreği 24-16 önde kapattı. Taraftarının da desteğini arkasına alan Büyükşehir Basket, soyunma odasına 14 sayı farkla 47-33 önde gitti.

 

25 sayılık fark

Mücadelenin 3. çeyreğinde de Büyükşehir Basket, rakibinin farkı azaltmasına izin vermedi ve son periyoda 15 sayı farkla 68-53’lük skorla gitti. Dış atışlarda bulduğu isabetlerle farkı iyice açan Büyükşehir’in dev adamları, parkeden 90-65’lik skorla galip ayrıldı. Büyükşehir Basket’te 12 oyuncu da skora katkı sağlarken; Calvin Harris attığı 20 sayıyla galibiyette büyük rol oynadı.

 

Rakip Türk Telekom

Bu sonuçla birlikte Türkiye Basketbol Ligi normal sezonunun lideri Büyükşehir Basketbol Takımı oldu. Büyükşehir, playofflarda ise ligi sekizinci sırada tamamlayan Türk Telekom’la eşleşti. Basketbol Şube Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Playoff serisinin ilk maçı 27 Nisan Perşembe günü saat 19.00’da Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda oynanacaktır. Tüm taraftarlarımız maça davetlidir” ifadelerine yer verildi.

Önemli Bir Deplasman Galibiyeti Aldık

42TB2L 26. hafta programı kapsamında deplasmanda galip geldikleri Mersin Büyükşehir maçı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Basketbol Şubesi Başkanı Akgün Altuğ, kritik mücadelenin kazananı olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Altuğ,  “İnşallah ilerleyen haftalarda çok daha iyi olacağız” dedi.

 

Sakarya Büyükşehir Belediyespor Basketbol Şubesi Başkanı Akgün Altuğ, Türkiye Basketbol 2. Ligi 26. hafta programı kapsamında deplasmanda karşılaştıkları Mersin Büyükşehir maçını değerlendirdi. Normal süresi 65-65’lik beraberlikle tamamlanan mücadelenin uzatma dakikalarında üst düzey bir performans ortaya koyduklarını belirten Altuğ, kalan 8 haftada daha da iyi bir Büyükşehir izleteceklerini ifade etti.

 

Daha İyi Olacağız

Mersin maçında önemli oyuncularının eksikliğini hissettiklerine de değinen Altuğ, “Mersin deplasmanında uzatmalarda 75-78’lik bir galibiyet aldık. Öncelikle galip ayrıldığımız için çok mutluyuz. Her fırsatta ifade ediyoruz; güçlü bir ekibe sahibiz. Bireysel istatistikleri dikkat çeken önemli oyuncular kadromuzda yer alıyor. Mersin maçında önemli oyuncularımız sakatlıkları sebebiyle parkede olamadılar. Zorlu bir mücadele oldu. İnşallah ilerleyen haftalarda çok daha iyi olacağız” diye konuştu.

 

Bir Galibiyet Daha

Altuğ, “Artık play-offlara 8 hafta kaldı. Şuan 46 puanla ligde 3. sıradayız. Lider Sinpaş Denizli’yle aramızdaki puan farkı sadece bir. Önümüzde daha zorlu maçlar olduğunu biliyoruz. 27. haftada yine ligin önemli takımlarından Mondi Melikşah Üniversitesi ile karşılaşacağız. Play-off mücadelesi veren güçlü bir rakiple oynayacağız. İnşallah kritik mücadelenin kazananı biz olacağız. Seyircimiz önünde bir galibiyet daha kazanacağız” ifadelerini kullandı