Etiket arşivi: Lale

CHP’den Penguen Gıda Fabrikasına Ziyaret

 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı, İl başkanı ve milletvekilli adayları Gençoğlu ailesini ziyaret etti. Penguen Gıda Fabrikası’nda gerçekleşen ziyarette, CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Lale Karabıyık, CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş ve   BAL-GÖÇ ve BGF Eski Genel Başkanı CHP Milletvekili adayı Prof.Dr. Yüksel Özkan, Gençoğlu ailesine hem soydaşlara ve hemde ülke ekonomisine katkılarından dolayı teşekkür etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ,Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Onursal Başkanı ve Gençoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Gençoğlu ve Penguen Gıda Yönetim Kurulu Başkanı ve UİB  Sebze Mamulleri İhraçatçılar Birliği Başkanı Orhan Gençoğlu’na Penguen Gıda nın ülke ekonomisine çok büyük bir katma değer yarattığını dile getirerek,önümüzdeki süreçte üike tarımının gelişmesi için çok önemli projelerinin olduğunu vurguladı.. Penguen Gıda’nın bugün dünyanın önemli markalarından biri olan,istihtam yaratan, ihracat yapan değerli bir firma olduğunu belirten Karabıyık, ‘ Gençoğlu ailesi Mümin abimizden bu yana önemli bir mirasın sorumluluğun adıdır. Kendilerine teşekkür ediyorum. Örnek Türk sanayicilerinden Gencoğlu ailesi ve Bursalı sanayicilere destek olacak reçeteler partimizin iktidarında hayata geçirilecektir.’ dedi..Ayrıca Bir Bal-Göç üyesi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da soydaşlarımızın sorunlarının takipçisi olacağını belirtti..

CHP il Başkanı Hüseyin Akkuş,Bir Bal-Göç üyesi olarak eski Görükle başkanlığından beri yakından tanıdığım Onursal Başkanımız Turhan ağabeyimizi ziyaretten çok büyük mutluluk duyduğunu, Bursa’da ki Balkan Türklerinin büyük çoğunluğun Bulgaristan göçmeni olduğunu ve bu yüzden aday belirlemesinde bu konuya çok önem verdiklerini belirtti.

 

Prof.Dr. Yüksel Özkan ise, ziyaretin kendisi için çok anlamlı olduğunu ifade ederek, ‘Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Onursal Başkanımızla yıllardır omuz omuza büyük mücadele etmenin gururunu yaşadım.. Gerek ülkemizde ve gerekse Balkanlarda yaşayan soydaşlarımızın sorunlarının çözümü için uzun yıllardır birlikte mücadele ettik. Gençoğlu ailesi bizler için çok önemli bir değer .Yüksel ,ayrıca yıllar evvel Bal -Göç’ ün kurucusu  rahmetli Mümin Gençoğlu agam da  milletvekili seçimlerinde 2.sıra adayıydı.Bende 2.sıra adayı oldum . İnşallah Mümin Agam gibi sizleri Ankara ‘da temsil edecek  ve mecliste bu haklı ve kutsal davanın temsilcisi olacağım’ şeklinde konuştu.

 

Ziyaretten dolayı CHP heyetine teşekkür eden Turhan Gençoğlu uzun yıllar birlikte mücadele ettiğimiz dostlarımızı ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirterek,Türkiye’nin önünde kirtik bir seçim olduğunu ve bu seçimin  ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni etti.

CHP heyeti ziyaretin ardından fabrika yemekhanesinde işçilerle yemek yedi ve CHP’nin projelerini paylaştı.

Haber Yayın Dairesi: Yusuf Ünel

Türk Dünyası Gençlik Günleri Kurultayı İstanbul’da toplandı

Merkezi Türkiye`de bulunan Türk Halkları Konseyi (THK) ve Merkezi Azerbaycan`da bulunan Dünya Türk Gençleri Birliği (DTGB) teşkilatları, Türk Bağımsız Devletleri ve Türk Bölgelerinden 107 sivil toplum kuruluşu işbirliği ile düzenlenen, ‘Türk Dünyası Gençlik Günleri Kurultayı’nın  17’ncisi, Saadet İmanova’nın koordinasyonu ile İstanbul’da yapıldı.unnamed (1)

Türk Dünyası Gençlik Günleri Kurultayı etkinliğine Hollanda Türkevi Topluluğu adına Lale Yıldırım ve Özlem Hasip katıldılar. Türkevi, kurultaya ‘Hollanda’da Sivil Toplum Kuruluşları ve Türkevi Topluluğu örneği’ sunumuyla katkıda bulundu.

Sunumda Hollanda Türkleri’ne dikkat çekilerek şunlar söylendi: “Elli yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan Avrupalı Türkler, içinde yaşadıkları ülkelerde oluşturdukları kurum ve kuruluşlarla, başta anavatan Türkiye olmak üzere, kültürel, tarihi ve dini aidiyetlerinin olduğu ülke ve topluluklara yönelik çeşitli faaliyetlerde bulundukları gözlemlenmektedir. Avrupalı Türkler, aynı zamanda kültürel ve dini kimliklerini sürdürebilmek için, hem Avrupa’da yetişen nesillerine hem de Avrupalılar’a yönelik faaliyetler içindedirler. Avrupalı Türkler’in bu konumu, bizi, son yıllarda dünya gündeminde sık sık yer alan diaspora tanımlamasına yönlendirmektedir”.
Sunumun Türkevi Örneği bölümünde ise, “Türkevi Topluluğu, Hollanda’da yaşayan Türk kökenli bir grup gönüllünün bir araya gelerek, Anadolu’dan getirilen norm ve değerlere yabancılaşmadan, içinde bulunulan toplumun da değerlerine farkındalık yaratarak, göç, kültür, bilim, siyaset, uluslararası ilişkiler alanında çeşitli faaliyetler yapan bir sivil toplum kuruluşudur.  Türkevi Topluluğu; Türkevi Araştırmalar Merkezi, Avrasya Sivil Toplum Forumu, Amsterdam Tartışmaları, Türkevi Yayınları, Biyografi Okumaları ve Mesnevi Okumaları gibi alt birimlerden oluşmaktadır” denildi.

Haber: İlhan Karaçay

Haber Hazırlama ve Yayın: Yusuf Ünel

 

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Badminton Takımı, üst üste üç yıl Avrupa Şampiyonluğu’na uzanarak, kırılması çok zor bir rekora imza attı

Avrupa Üniversitelerarası Spor Federasyonu (EUSA) organizasyonu ile Slovenya’nın başkenti Lubliyana’da düzenlenen “Avrupa Üniversitelerarası Şampiyonası’nda mücadele eden Uludağ Üniversitesi Badminton takımı grup mücadelesi aşamasında A Grubu’ndaki bürün maçlarını kazanarak yarı finale yükseldi. Yarı finalde 2016 yılı finalisti Polonya’nın Opole Üniversitesi’ni 3-0 ile geçen UÜ Badminton Takımı, finalde Norveç’in Oslo Üniversitesi’ni 3-0 skorla yenerek üst üste 3. kez Avrupa Şampiyonu olma başarısını gösterdi.uludağ1

Antrenörlüğünü Öğretim Görevlisi Aygül Akça, idareciliğini Hamza Meral ve Tuncer Topsaç, Doktorluğunu Osman İlhan’ın yaptığı takımımızın oyuncuları ise; Buse Ceylan, Emine Demirtaş, Neslihan Yiğit, Aleyna Aslan, Cemre Fere, Özge Bayrak, Sinan Zorlu, Emre Lale, Yusuf Ramazan Bay ,Emre Çömert, Mustafa Kutlu’dan oluştu.uludağ

İKİ SEÇİM – İKİ ÜLKE VE İKİ ENDİŞE

 

 

süleyman pekin16 Nisan Halk Oylaması sürecinde Evet & Hayır üzerinden eskinin Sağ & Sol’u gibi bir ikilem hortlatılırken 18 maddelik değişiklik üzerinden yaşadığımız gerilim ülkemiz sınırlarını çoktan aştı ve neredeyse Avrupa’nın sorunu olmaya başladı. Dün Hollanda’da olanlar yarın başka yerlerde de yaşanacak gibi.

Osmanlıcadaki tabirle Felemenk ülkesi zaten 1,5 asır boyunca sömürdüğü ve giderayak 70 yıl önce yaptığı katliamlarda öldürdüğü onbinlerce Endonezyalıdan sabıkalı. Hele hele Hollandalı askerlerin 22 yıl önce Bosna – Hersek’in Srebrenitsa Kentinde 8.372 Müslüman’ı Sırplara öldürtmesi halen kanayan yaramızdır.

Bunun üzerine son yaşanan Rotterdam hadiseleri de yüklendi. Atlı – itli, TOMA’lı – coplu şiddet ve Türk Hükümet temsilcilerine gösterilen şirret muameleyi de eklemek lazım. 9 kusurlu hareketin 8’ini yapmış durumdalar fakat pozisyon bence penaltıdan öte. Dutlar Vadisi’nden komplo teorisi dikizleyerek replik çalan halkımız için işi kolaylaştıralım.

Bir: Hollanda Başbakanı Rutte bu hafta gireceği seçimde başabaş yarıştığı ırkçı Wilders’i geçmek için “Irkçılıksa da biz yaparız nitekim” rolünü kuşandı. Bir yandan da ırkçı politikaların ülkeyi nasıl karıştıracağını uygulamalı olarak gösterdi.

İki: İktidar Partisi’nin bir Bakanının “Hollanda’nın tavrı kararsızların tavrını evet yönünde netleştirdi” ve bir Milletvekilinin “Evet’ler 2 puan arttı. Hollandalılara kızmayalım, belki azıcık teşekkür de etmeliyiz” dediğine bakılırsa maçta ‘win – win’ söz konusu.

Acaba çift taraflı saadet zincirinin oluşmasında Petrol Ofisi’nin el değiştirmesinin bir etkisi oldu mu? Yeni sahip Vitol Grup’un Rotterdam merkezli olmasının Rotterdam olaylarında rolü var mı? 16 Nisan’dan sonra Hollanda’yla ticaretimiz Davos Krizi’nden sonraki süreçte İsrail’le olduğu gibi artacak mı?

Yarım asırlık bir Siyasetçinin “Avrupa ağır hastadır, Hollanda komadadır ve kriz üstüne kriz geçirmektedir” ile “Kral ve kraliçelerin elinde bulunan Avrupa ülkelerini korku sarmıştır. Belçika, Danimarka, İspanya, Norveç, İsveç ve de içten içe Birleşik Krallık Türkiye’nin kendi iradesiyle sistem değiştirmesinden ürkmüştür” ve “Türk Milleti evet dedikçe, Avrupa ülkeleri titreyip tökezliyor. Tahtlar sallanıyor, taç giyenlerin yüzleri sararıp yüreklerine korku düşüyor” sözleriyle bu referandumun ilgisini kurabilen varsa beri gelsin.

Son 10 yıldır yazdıklarının ve yaptıklarının yüzde doksanı doğrulanmış biri olarak ben de diyorum ki Edward Snowden’in meşhur “Hornet’s Nest” yani ‘Eşek arısı yuvası’ tespitiyle Avrupa’nın iti-kopuğu, serserisi nasıl Ortadoğu’da yuvalandırıldıysa yabancı göçmenlerle şişen Avrupa ülkeleri bu münakaşalar vesilesiyle kısmî kusmalar yapabilir.

17 milyonluk Hollanda nüfusunun 4’te 1’i yabancı. Yarım milyona yakın Türk nüfusunun ancak yarıya yakını Hollanda vatandaşı. Bu demektir ki diğer yarısının gurbet yaşantısı daha zora girecektir. Almanya’daki 3 milyon Türk’ten ora vatandaşı olansa 1 milyonun altında. Bu Avrupalılar bağırıp çağırmazlar; oyun kurarlar. İngiltere’nin çıkışının sarstığı AB, ekonomik tedbirler alma adına bizim Türkleri bizdeki ‘zoraki misafir Suriyeli derekesine düşürüp kapı önü süpürme işlemi yapabilir. Hem de bizim yüzümüzden..

Dahası ve en tehlikelisi Avrupa; Türkiye’deki hamaset rüzgârına tersinden katkı vererek önce ‘evet’leri yükselterek Cumhurbaşkanı’nın ilâveten bir de Başbakanlık yetkilerine sahip olmasını, ardından da hukukî durumu diktatoryal yönelime mesnet kılarak Türkiye’ye yaptırım moduna girebilir. Daha ötesini düşünmek bile istemiyorum.

Alanya portakalını sıkanların Belediyelerin lâlelerine dadanacağından korkuyorum.

Dünyanın en büyük ‘Lale Halısı’ İstanbul’da yapıldı

 

lale haberi istanbul.jpg1 Sultanahmet Meydanı, farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin on yıldır lale festivaliyle taçlandırdığı İstanbul, 545 bin canlı lalenin oluşturduğu 1262 metrekarelik halıyla bir dünya rekoruna ev sahipliği yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Yeşil Alanlara Daire Başkanlığı’nın ekipleri, Sultanahmet Meydanı’nda laleden halıyı iki gecede saksı saksı dokudu. Dünyada ilk defa bu kadar çok canlı su içindeki lalelerle dokunan halı, şehrin tarihi meydanında muhteşem bir motif oluşturdu. Dünyanın en büyük canlı lale halısı olma özelliğini taşıyan motif benzerlerinden farklı olarak 10 gün görselliğini koruyacak.

ANILARA İSTANBUL’DAN VE LALEDEN BİR İZ DÜŞSÜN…

Halının açılışında Başkan Kadir Topbaş’a binlerce İstanbullu ve turist eşlik etti. İstanbul’un medeniyetlerin buluştuğu, 3 imparatorluğa başkentlik yapmış olan tarihi çeyiz sandığı bir şehir olduğunu belirten Başkan Kadir Topbaş, 1400 yıllık Ayasofya ve Sultanahmet Camimizin tam ortasında böyle bir güzelliği sergilemekten mutluluk duyduklarını söyledi.

“Her sabah güneşin Asya ve Avrupa kıtasına aynı anda doğduğu İstanbul bu güzelliklere değer” diyen Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Bugün bir rekora daha birlikte imza atıyoruz. Dünyada ilk defa kesme olmayan çiçeklerle 545 bin laleden oluşan dünyanın en büyük halı desenini açarak bu tarihi mekanda sergiliyoruz. Kilim deseninde yapılan bu eser kendi ekiplerimiz tarafından dizayn edildi. Dünyada kesme çiçekten bu tarz halı desenleri yapıyorlar ama kesildiği için birkaç günlük. Biz canlı lalelerle böyle bir eseri gerçekleştirdik. Bu laleden halı gelecek Pazar gününe kadar burada kalacak. İstanbullular ve turistler gelsin fotoğraf çektirsin ve anılarına laleden ve İstanbul’dan bir iz düşsün istiyoruz.”

2005 yılında “Lale Evine Dönüyor” anlayışıyla başlattıkları etkinliğin 10. yılında İstanbul’un her köşesinde açan lalelerle kendini yeniden gösterdiğini vurgulayan Başkan Topbaş, “Kültürümüzün bir parçası olan lale baharın müjdecisi olarak şehrimizin birçok noktasında rengarenk açtı. Bu güzellikler laleyle kalmadı, kültür ve sanattan spora kadar geniş bir aktivite yelpazesi oluştu. Bu yıl İstanbul’a tamamen yerli 30 milyon lale diktik. 5 milyonunu İstanbul’un köylerinde ürettirdik, 25 milyonunu Anadolu’nun çeşitli il ve ilçelerinde. Emirgan’da, Göztepe ve Gülhane parklarında milyonlarca lale sizleri bekliyor. Türkiye’nin birçok noktasından sadece lale için gelenler olduğu gibi yurtdışından da özel turistik seyahatler tertipleniyor. İstanbullular, lale sevgisiyle geleceğe yürüyecekler” diye konuştu.

lale haberi istanbul 

LALE MEDENİYETİN VE BARIŞIN SEMBOLÜ…

Lalenin sadece bir çiçek olmadığını, kültürümüzün bir parçası olan bu güzel çiçeğin geçmişte süsleme sanatında, seramikte, tekstilde, edebiyatta ve resimde kendisini gösterdiğini anlatan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Lale Yaratan’ın insanlara nasıl güzellikler verdiğinin de bir sembolüdür. Bu estetiğin ve renk cümbüşünün insanlara getirdiği güzel duyguların derinliğini hissetmek lazım. İşte bu amaçla insanımızı çiçeklerle ve doğayla daha çok buluşturmaya çalışıyoruz. Bu güzellikleri beraberce hissedebilirsek, inanıyorum ki dünyada huzur ve barış hakim olur. İşte yerel yönetimler olarak bizler İstanbul’a gelenlerin bu şehirde huzur bulmalarını, gerçek anlamda barış şehri olan İstanbul’dan bu güzel duygularla ayrılmalarını arzu etmekteyiz.”

Başkan Kadir Topbaş, konuşmasının ardından vatandaşlarla ve turistlerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Baharın coşkusunu açan lalelerle hisseden İstanbullular ve turistler, tarihin tam ortasındaki laleden halıyla ve Kadir Topbaş ile fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarıştı. Kadir Topbaş, Sultanahmet Meydanı’nın ardından lale ve sümbüllerin birçok çeşidiyle renklendirdiği Gülhane Parkı’nı da gezdi. Parkta vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektiren ve sohbet eden Topbaş, “Gülhane Parkı Osmanlı dönemindeki muhteşem günlerine geri döndü” dedi.lale haberi istanbul.jpg manşet

Karabük’te Laleler Açmaya Başladı

laleKent estetiğine büyük önem veren Karabük Belediyesi’nin diktiği 30 bin lale açmaya başladı.

Baharın habercisi olan laleler Karabük’ü süslemeye başladı. Karabük Belediyesi ekipleri tarafından 2014 yılı Kasım ayında ekilen laleler baharın gelmesiyle yapraklanmaya ve çiçek açmaya başladı. 1,5 – 2 ay ömrü olan laleler, Mayıs ayının sonuna kadar Karabük şehrini süsleyecek.

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte çiçeklendirme ve ağaçlandırma çalışmalarına hız verdiklerini belirterek; “Kentimizi güzel bir görünüme kavuşturmak amacıyla orta refüjlere, park ve bahçelere mevsimlik çiçekler dikiyoruz. Amacımız şehrimizin daha modern ve güzel bir görünüme kavuşmasıdır. Çevresiyle, park ve bahçeleriyle kentimizi güzel bir görünüme kavuşturma için gayret gösteriyoruz” diye konuştu.lale2

İstanbul’da Lale Zamanı Başlıyor

laleFestival süresince iki ana etkinlik alanında yerli müzik grupları, canlı konserlerle İstanbullulara keyifli anlar yaşatacak. Ebru sanatçıları yapacakları canlı performans gösterileriyle sanatseverlerle buluşacak. Fotoğraf ve resim sergileri açılacak.

Keyifli ve renkli organizasyonların yanı sıra sportif etkinlikler de İstanbulluları bekliyor… İlki 2013 yılında düzenlenen ve geleneksel hale gelen İstanbul Lale Kupası ITF Uluslararası Kadın Tenis Turnuvası ile lale sporla buluşturuluyor. Ayrıca İstanbul Lale Festivali Üniversiteler Arası Plaj Futbolu Turnuvası heyecanı bu yıl da devam edecek.

Bu yıl onuncusu yapılacak olan ‘İstanbul Lale Festivali’, “İstanbul Lalesiyle Buluşuyor!” sloganıyla 2005 yılında başladı. Dokuz yılda; sergileri, sempozyumları, canlı performansları, gösterileri, ödül törenleri ile renkli bir festival yaşandı. Geçmişe renkli bir yolculuk da Lale Festivali Kronolojik Fotoğraf Sergisi’nde yaşanacak.

Festival süresince Emirgan Korusu ve Göztepe 60. Yıl Parkı’nda bulunan canlı lale satış noktalarında laleler satışa sunulacak.

Lalelerin güzelliği notaların ahengiyle birleşecek!

İstanbullular, yerli müzik gruplarının vereceği konserlerle baharın enerji veren havasını keyifli soluyacak.

  1. İstanbul Lale Festivali’nde sanata ve sanatçılara özel bir yer ayrıldı. Geleneksel sanatlarımız içinde özgün bir yeri olan ebru, festival süresince iki ayrı noktada canlı performansla gündeme gelecek. Böylece geleneksel sanatımız ebru festivalde bir daha canlanacak.

İSMEK festivalde!

  1. İstanbul Lale Festivali kapsamında İSMEK, Emirgan Korusu ve Göztepe 60. Yıl Parkı’nda Geleneksel Türk Sanatları’nda Lale isimli birer sergi açacak. Yine Emirgan Korusu ve Göztepe 60. Yıl Parkı’nda İSMEK imzalı lale temalı ürünlerin satış noktası bulunacak.

 

Lale Temalı Ürünler Sergisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezi, ihtiyaç sahibi ailelerin sorunlarına çözüm üretmenin yanı sıra sosyo-kültürel çalışmaları ile kadınlara da destek oluyor. 2007 yılında faaliyete geçirilen Eğitim ve İstihdam Atölyelerinde düzenlenen kurslar, bu çalışmaların başında geliyor. Gelinlik sektöründe revaçta olan kasnakta boncuk işleme ve yapay çiçek gibi çeşitli kurslar sayesinde kadınlar, el emeği ve göz nuru çalışmaları ile aile ekonomilerine de destek oluyor.

Eğitim ve İstihdam Atölyelerinde mesleki eğitim alan kursiyerler tarafından hazırlanan ürünler, bu yıl da İstanbul Lale Festivali’nde…

Lale Heykelleri, Emirgan Korusu ve Kadıköy Göztepe 60. Yıl Parkı’nda!

Göz alıcı renkleri ve güzelliğiyle İstanbul’un bir parçası olan lale, 10. İstanbul Lale Festivali kapsamında düzenlenen sergiyle birbirinden güzel lale heykelleri sanatçıların yorumlarında hayat buluyor. Lale heykelleri, Emirgan Korusu ve Göztepe 60. Yıl Parkı’nda İstanbullularla buluşacak.

Dünyanın en büyük laleden halısı Sultanahmet’te…

İstanbul Lale Festivali kapsamında lale, ilmek ilmek halıya dokunuyor. İstanbul’un sembol çiçeği laleden su kültüründe lale yetiştiriciliği yöntemi ile dünyada ilk kez laleden halı motifi yapılıyor. Böylece lale, Türkiye’nin simgesi haline geliyor. Toplam 1.050 m2 ölçüde yapılacak olan ve 545 bin lalenin kullanılacağı Lale Halısı, Sultanahmet Meydanı’nda olacak.lale2

Emel Basut Gemici “Toprak, Ateş ve Lale” Sergisi

Sergi Süresi: 15 – 30 Nisan 2015

Yer: Cemal Reşit Rey Sergi Salonu

Toprak, Ateş ve Lale Sergisi, tarihe tanıklık eden lalenin ve çininin doyumsuz uyumunu farklı bir bakış açısıyla sunuyor. Emel Basut Gemici’nin çini sanatında modern uygulamalar ve yeni yaklaşımlardan oluşan yaklaşık 50’ye yakın eseri ilk kez bu sergide sanatseverlerle buluşuyor.

İsmail Acar Lale Festivali Geleneksel Resim Sergisi

Sergi Süresi: 17 – 30 Nisan 2015

Yer: İstanbul Lale Vakfı Sergi Salonu – Emirgan Korusu

İsmail Acar’ın “lale” temalı resim sergisi, lalelin İstanbul’la buluşmasını konu alıyor. İstanbul’a ait mimari formlarla birlikte lale kendi estetik formunu izleyiciye farklı renk, desen ve harmoni zenginliğinde sunuyor.

 

İstanbul’un en güzel lalelerini seçiyoruz.

Lale Festivali kapsamında, her yıl olduğu gibi yine İstanbul’un en güzel laleleri seçiliyor. İstanbul’un parklarında, bahçelerinde, korularında ve köşklerinde açan lale fotoğrafları yarışıyor.

Bilgi için: www.ibb.gov.tr

www.ifsak.org.tr

 

İstanbul’a milyonlarca lale dikildi

  • Gülhane Parkı’na 86 farklı türde 1 milyon 379 bin lale dikildi.
  • Emirgan Korusu’na 192 farklı türde 2 milyon 800 bin lale dikildi.

 

Koruda tüm lale türlerini görmek mümkündür.

 

  • Yıldız Korusu’na 32 farklı türde 730 bin lale dikildi.
  • Soğanlı Bitkiler Parkı’na 167 farklı türde 550 bin lale dikildi.

Lale, sümbül, nergis ve muskari gibi soğanlı  bitkileri lale dönemi bittikten sonra da parkta görmek mümkündür

 

  • Beykoz Korusu’na 8 farklı türde 92 bin 720 lale diktik.
  • Göztepe 60. Yıl Parkı’na 161 farklı türde 1 milyon 187 bin 500 lale dikildi.
  • Büyük Çamlıca Korusu’na 16 farklı türde 524 bin 350  lale dikildi.
  • Küçük Çamlıca Korusu’na 25 farklı türde 571 bin 250 lale dikildi.
  • Fethipaşa Korusu’na 12 farklı türde 284 bin 408 lale dikildi.
  • Hıdiv Çubuklu Korusu’na 8 farklı türde 294 bin 200 lale dikildi.

Baharın Müjdecisi Laleler Antalya’yı Süslüyor

LLALEBüyükşehir Belediyesi, baharın gelmesiyle park, kavşak ve caddeleri rengarenk lalelerle gelin gibi süsledi.

Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü peyzaj çalışmalarıyla Antalya’ya renk katıyor.  Park, kavşak ve caddelere dikilen çiçeklerin oluşturduğu renk armonisi kente güzellik veriyor. Aralık ayında toprakla buluşturulan 220 bin lale soğanı, 2 ay toprak altında kaldıktan sonra çiçek açtı.

Baharın müjdesini veren rengarenk laleler, büyük beğeni topluyor. Mevsimlik dikilen menekşe ve bellis çiçekleri ise renk armonisi oluşturuyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerinin, geometrik şekil ve figürler kullanarak yaptığı çalışmalar Antalya’yı çiçek bahçesine dönüştürdü.

Kararnamenin Süpriz İsmi Göreve Başladı

Türkiye’nin üçüncü kadın valisi Yasemin Özata Çetinkaya, Sinop’ta görevine başladı.

 

Lale Aytaman ve Esengül Civelek’in ardından Türkiye’nin üçüncü kadın valisi olarak atanan Çetinkaya için Sinop Valiliği önünde karşılama töreni düzenlendi.

Vali yardımcıları ile Garnizon Komutanı Albay Şefaattin Serten, Belediye Başkanı Baki Ergül, kaymakamlar, Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya, İl Emniyet Müdürü Yusuf Biner, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan ile diğer kurumların temsilcileri tarafından karşılanan Vali Çetinkaya, alandakilerle tek tek tokalaştı.bayan vali1

“TABİ SİNOP İÇİN DE BİR İLK OLDU”

Daha sonra makamına geçen Çetinkaya, buradaki açıklamasında, 19 yıllık kaymakamlık ve vali yardımcılığı görevlerinden sonra Sinop’a vali olarak atandığını söyledi. Sinop’un vali olarak ilk görev yeri olmasından dolayı hayatında her zaman ayrı bir yer tutacağını ifade eden Çetinkaya, “Tabi Sinop için de biraz değişik oldu, bir ilk oldu. Çünkü ilde Cumhuriyet tarihinden itibaren görev yapan kırkıncı valiyim ama ilk kadın valiyim. O anlamda ilkleri yaşıyoruz, hem Sinop hem de şahsım. Umarım bu ilkler hem Sinop için hem benim için hayırlara vesile olur” dedi.

“MUTLUYUM VE GURURLUYUM”

Vali Çetinkaya, Sinop’u daha önceden hiç görmediğini ve şehir hakkında fazla bir bilgi sahibi olmadığını vurgulayarak, “Tebrik için arayan kişilerden de çoğu Sinop’u görmediğini ifade etti ama görenlerin de hep büyülendiğini hissettim. Büyüleyen bir şehir olarak tarif algıladım. Bu anlamda böylesine güzel bir ilde, böylesine önemli bir göreve atanmış olmaktan ve bu şekilde başlamış olmaktan çok mutluyum ve gururluyum” diye konuştu.

 

“UMARIM SİNOP’UN MUTLULUĞUNA BİRAZ DAHA MUTLULUK KATARIM”

Türkiye’nin “en mutlu kenti” olarak bilinen Sinop’ta kendisini etkileyenin belki de bu olduğunun altını çizen Çetinkaya, şunları söyledi;

“Umarım burada bulunduğum süre içerisinde yürüteceğimiz çalışmalar sonucunda Sinop’un bu mutluluğuna biz de biraz daha mutluluk katarak bugün bulduğumuzdan daha mutlu bir Sinop bırakarak bir gün buradan ayrılırız. Çünkü eninde sonunda bir gün bu görevlerin hepsi bitecek. Önemli olan burada çalıştığımız süre içerisinde hem Sinop’un mutluluğundan istifade ederek kendi mutluluğumuza mutluluk katmak hem de gün gelip buradan ayrılırken Sinop’un mutluluğuna mutluluk katarak daha mutlu bir Sinop’a veda edebilmektir.”bayan vali