Etiket arşivi: Kurucusu

SABRİ ÜLKER’İ BİR DE BENDEN DİNLEYİN

Yeni Şafak Gazetesi’nde dün Sabri Ülker’i anlatan yazının ardından Odatv yazarı Erroll Gelardin, bir başka Ülker hikayesi anlattı.

İşte Gelardin’in Ülker yazısı:

Ülker Fabrikasi,Beşler Bisküvi Fabrikası’nda çalışan Asım Berksan, merhum kayınpederim Hayim Vitali Nahum, Palasko(Rum) ve Asım’ın kardeşi Sabri Berksan beyler tarafından Sirkeci’de ufak bir odada kurulmuştur.
Merhum kayınpederim Hayim Vitali Nahum’un anlattıklarını size anlatacağım.

Kırım Tatarlarından gelen bir ailenin çocukları olan Berksanlar’ın büyük ağabeyleri Asım, Beşler’de isçi iken orada çalışan bir Musevi kızına aşık olmus ve Vitali Bey’in araya girmesi ile bu iki fakir genç evlenmişler. Beşler’in işi bozulduğunda kendilerine geçim yolu arayan Vitali Bey’in arkadaşı Asım’a yaptığı teklif üzerine Ülker Şekerleme diye bir işyeri kurmuşlar ve şekerleme işinin üstadı olan Rum asıllı Palasko adlı biri ile de anlaşmışlar ve 4 ortak olarak işe başlamışlar.

Zamanla zenginleşmeye başladıklarında Palasko işten ayrılmış ve 3 ortak olarak ve kollektif şirket halinde işe devam edilmiştir. İşler daha da iyileştiğinde Berksanlar soyadlarını ÜLKER’e çevirmişlerdir.
Yani Sayın Sabri Ülker Bey’in beyan ettiği gibi kendisi ÜLKER’i kurmamıştır. Ülker’i kuran Hayim Vitali Nahum ve Asım Ülker’dir. Sabri Bey’i, Asım Bey kardeşi olduğu için ortak yapmıştır. Sabri Bey, o sıralarda üniversite örgencisi idi. Hiç bir şekilde fabrika ile alakası yoktu.
Sabri Bey üniversiteden döndükten sonra karşısında 2000 kişiyi aşkın işçisi olan bir fabrika bulmuştur. Bu iki parasız meteliksiz kişinin Ülker’i büyütebilmelerinin yegane sebebi Hayim Vitali Nahum’un kendi çevresinden faizle para bulmasından dolayıdır. Bu gün kendini dini bütün Müslüman kabul eden Sayın Sabri Ülker, fabrikasını faizle tefecilerden alınan paraya borçludur.
Sabri Bey, daha sonra Vitali Nahum’u ortaklıktan çıkarmıştır. Kayınpederime göre kendisinin hakkı yenmiştir. Çünkü kendisine ödenen para muhasebe defterlerindeki rakamlara göre yapılmıştı.
Mesela bir milyon lira eden fırın defterlerde amortismanla 50 bin liraya düşmüş ve 50 bin lira üzerinden payı ödenmiştir. Keza binalar, keza kamyonlar keza her şey…
“Ben dini bütün Müslümanım kimsenin hakkını yemem” düsturu altında yapılmıştır.
Sayın Asım Ülker ile Vitali Nahum’un arkadaşlığı hiç bir zaman, herşeye rağmen bozulmamıştır. Asım Bey’in asıl adı Fani olan eşinden olan çocukları Musevi dinine göre Musevidirler.
İsrail’e göç etmek isterlerse İsrail vatandaşlığını otomatikman alırlar. Fani Hanım’ın Müslümanlaşmış olması fark etmez.
Sayın Sabri Bey’in ömrü uzun olsun ama kayınpederimi görmeye gitmeden evvel bir kere de bunları okusun ve yaptıklarının ne kadar güzel şeyler olduğunu görsün dedim.

Erroll Gelardin

Kaynak:
Odatv.com

Yeni sınav sistemi neler getiriyor ?

DSC_4580

Liselere girişte açıklanan yeni sınav sisteminin neler getirdiğini anlatan Altınyaka Koleji Kurucusu Evliya Baki “Liselere girişte adres sistemine dayalı yeni modelin, olumlu ve olumsuz yanlarının olduğu ve zamanla değişime uğramasının kaçınılmaz olduğu bir gerçektir” dedi.

 

Başarılı bir denge

Yeni sistemi değerlendiren Altınyaka Koleji Kurucusu Evliya Baki şu ifadelerde bulundu: “Açıklanan modelde kısaca  “evine en yakın okula yerleştirme” diye adlandırdığımız sistem, ufak mahalli çaplı eğitim bölgeleri oluşturacağını ve bu bölgeler de yeteri kadar nitelikli okullar (Anadolu liseleri, Fen liseleri)  ve yeteri kadar öğrenci yerleştirilmesi elde edinildiğinde ve nitelikli okullara daha fazla öğrenci yerleştirildiğinde, eğitim öğretime yeni nitelikli okullar kazandırıldığında, evine en yakin okula yerleştirilme konsepti çocuklarımız ve ailelerimiz için çok uygun bir sistem olacaktır. Soru sayısının 60 soru olması ve sınav süresinin 90 dakika olması soru/saat dengesi açısından başarılı bir denge ve adrese dayalı yerleştirme de öğrencilerimizin 5 tercih hakkının olması olumlu bir tavır olarak değerlendirebilir. Sınav müfredatının 6.7.ve 8.sınıf konularından olması ve adrese dayalı yerleştirmede okul başarı puanının önemli hale gelmesi, her dersin önemini arttırarak, okul müfredatının ve dersi derste öğrenmenin önemini kuşkusuz arttırmıştır. Çocuklarımızın ve ailelerimizin eğilimini okula ve okuldaki eğitime yönlendirmesi, başarı yolunda çok önemli bir adım olacaktır”

Eğitim ve fırsat eşitliğindeki zararı

Altınyaka Koleji Kurucusu Evliya Baki konuşmasını şu sözlerle sürdürdü “Yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencinin bir üst kademeye geçmesinde, bir merkezi ve ölçme sınavının yapılmaması düşünülemezdi. Fakat bu sınavın isteğe bağlı olması çocuklar üzerinde olumlu bir hava yaratsa da, mutlak bir çoğunluk bu sınava girecektir. Yaklaşık 100 bin öğrencinin nitelikli okullara (Anadolu ve Fen liseleri) yerleştirilmesinden sonra neredeyse 1 milyon 100 bin öğrenci adrese dayalı sisteme göre en yakın okullara yerleştirilecek. Bu yerleştirmelerde doğabilecek sorunlar ve mevcut okulların nitelikli – niteliksiz olarak ayrılması ve nitelikli okulların sayısının toplam sınava giren öğrenci sayısının %10 kadarına yetiyor olması, adrese dayalı sistemde nitelikli okulların etrafında gereksiz bir emlak piyasasının artışının önünü açacağını, köy mecralarındaki okul sayılarının ve çeşitlerinin yeterli olmamasından, bu tip yerlerin kısmen de olsa bu sistemde bir adım geriden geleceğini ve bu durumun eğitim de fırsat eşitliğine zarar vereceğini, bu sisteminde ilerleyen zamanlarda eklenti yapılacak yerlerinin olduğunu şimdiden bizlere işaret etmektedir. Kıymetli veli ve öğrencilerime şimdiden yeni sistemin hayırlı olmasını diliyorum”