Körfez ülkeleri ve Mısır’ın 10 gün süre vererek, Katar’a dayattıkları 13 maddelik talep için süre doldu.
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, Türk askeri üssünü kapatmayacaklarını, üssün varlığının, iki bağımsız ülke arasındaki savunma anlaşmasının bir parçası olduğunu söyledi. “El Cezire’nin kapanması da söz konusu değil” diyerek talepleri reddetti.
Al Sani, Türkiye‘nin verdiği destek için, “Türkiye, uygulanan blokajdan dolayı Katar’ın tedarik zincirine çok etkili bir şekilde destek verdi. Bu destek için çok minnettarız.” dedi.
Türkiye’nin, diğer Körfez ülkeleriyle de iyi ilişkilerinin bulunduğunu anlatan Al Sani, “Türkiye’nin Katar ile ilişkileri, diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerini değersizleştirdiği anlamına gelmez. Onlar tüm tarafları diyaloga davet ediyor.” Değerlendirmesini yaptı.
Krizin sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşması için diplomatik adımların atılması gerektiğine işaret eden Al Sani, Türkiye’nin izlediği çizginin de bu olduğunu belirtti.
Katar’a ilişkin iddialar hakkında, “temelsiz” değerlendirmesinde bulunan Al Sani, Doha yönetiminin sorunların çözümünde komşularıyla konuşmaya hazır olduğunu, bunun, Katar’ın egemenlik haklarından vazgeçebileceği anlamına gelmediğini, uluslararası aktörlerin çabalarıyla, krizin siyasi bir çözümle sona ermesi gerektiğini kaydetti.
El Sani, “Talepler listesi reddedilmek üzere hazırlanmış; kabul edilmek ya da müzakere edilmek üzere hazırlanmamış. Egemenliğimizi ihlal eden ya da Katar’a empoze edilen hiçbir şeyi kabul etmeyeceğiz” dedi.
Diyaloğa “uygun koşullarda” açık olduklarını vurgulayan bakan, “Uluslararası hukuk; büyük ülkelerin, küçük ülkelere zorbalık yapmasına müsaade etmez. Kimsenin egemen bir devlete ültimatom vermeye hakkı yok” diye konuştu. El Sani, Katar’ın her türlü sonuçla yüzleşmeye hazır olduğunu da söyledi.
Bugüne kadar halkların adil bir şekilde yönetilmesi noktasında tavır aldıklarını belirten Al Sani, bundan sonra da bu pozisyonlarını koruyacakları mesajını vererek, şunları söyledi:
“Evet Suriye’de ve Libya’da halkın yanında yer aldık. Halkını bombalayan diktatörlere karşı halkın yanında durduk. Ancak, kriz bölgelerinde arabulucu olma pozisyonumuzu da sürdürdük.”
Katar’ı suçlayan ABD Başkanı Donald Trump’la ilgili bir soruya da Al Sani, “Trump, Katar’la ilgili sağlıklı bilgilendirildikçe iki ülke arasındaki ilişkilerin doğasını daha iyi anlayacaktır.” Karşılığını verdi.
El Cezire İngilizce Genel Müdür Vekili Giles Trendle de, Katar’a uygulanan ablukanın kaldırılması için 13 maddeden biri olan Doha merkezli medya grubunun kapatılmayacağını açıkladı.
Trendle, “Dik duruyoruz ve yaptığımızı yapmaya devam edeceğiz, bu da dünyadaki olup bitenleri samimi ve adil bir biçimde aktarmaktır” şeklinde konuştu.
El Cezire kanalının Mısır bürosunda çalışırken tutuklanan ve kanal aleyhine 100 milyon dolar tazminat davası açan Muhammed Fehmi’nin, hukuki süreç öncesinde BAE’den 250 bin dolar aldığı iddia edilmişti.
New York Times gazetesi, Fehmi’ye ait e-postaların hack’lendiğini ve Fehmi ile BAE arasındaki para trafiğinin ortaya çıkarıldığını öne sürdü. Davayı açan gazeteciler Fehmi ile Muhammed Fevzi, Washington’daki basın toplantısında “Katar’ın teröre destek veren bir ülke olduğunu” iddia etmişlerdi.
BU arada Katar Savunma Bakanı Halid el-Atiyye, “ülkesinin gerekirse kendisini savunmaya hazır olduğunu” belirtti.
Sky News Britain Kanalına konuşan Atiyye, “Askeri müdahale aşamasına gelmemeyi umuyoruz ancak biz her zaman hazırlıklıyız. Ülkemizi savunmaya hazırız.” dedi.
“Katar tarih boyunca kolay yutulur bir ülke olmadığını göstermiştir.” ifadesini kullanan Atiyye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ın taleplerinin ülkenin egemenliğine saldırı anlamı taşıdığını bildirdi.
Atiyye, komşu ülkelerin Katar’daki mevcut rejimi değiştirmeye çalıştığını, 1996’da şiddetli, 2014’te yumuşak, 2017’de yine yumuşak darbe girişimi olduğunu söyledi.
Son gelişme olarak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır, Kuveyt’in, isteği üzerine Katar’a verilen sürenin 48 saat uzatılmasını kabul etti.
Söz konusu 4 ülkenin yayımladığı ve Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA’da yer alan ortak yazılı açıklamada; Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın Katar’a verilen sürenin 48 saat uzatılması yönündeki talebinin kabul edildiği belirtildi.
Görünen o ki Katar, kendisine uygulanan ambargoya ve tehditlere boyun eğmeyerek, dik durmakta ve karşı ataklarla şartları kendi lehine çevirmeye çalışmaktadır.
Gelişmeleri birlikte göreceğiz.
Sevgiyle kalın.