- Arabistan’da gerçekleştirilen “yolsuzluk operasyonu” dalgasında ilk gün 11 prens ve 38 bakan gözaltına alındı. Daha sonra başka isimler de ilave edildi. Operasyon, derin darbe olarak değerlendirilmektedir.
Saray darbesinin hemen ardından, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kral Selman’ı arayarak destek vermesi çok düşündürücüdür.
Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner, darbeden bir hafta önce Riyad’a gizli bir ziyaret gerçekleştirmişlerdi.
Bu gerçekler, S. Arabistan’ da ki saray darbesinin, ABD’nin isteği doğrultusunda ve ABD destekli yapıldığını göstermektedir.
Darbenin arkasındaki gerçeklere gelince:
– Kral Salman, Amerika’nın desteği ile tahta geçmek için önündeki engelleri tamamen kaldırmıştır.
– ABD, Salman’ın tahta geçmesi ile birlikte Suudi Arabistan’a 20 milyar Dolarlık yeni savunma sistemleri satmaya hazırlanmaktadır.
– Krallık teamüllerine aykırı yöntemle veliaht olarak atanan Muhammed Bin Selman’ın; ülkenin üst düzey isimlerini, 11 prensi, Türkiye’ye yakın isimleri ülkenin ekonomi ve medya alanında etkin isimlerini gözaltına alması dikkat çekicidir.
– S. Arabistan merkezli değişimin, domino etkisi yaparak tüm bölgeyi etkileyeceği yorumları yapılmaktadır.
-ABD, bölgedeki İran tehlikesine karşı Suudilere daha fazla silah ve savunma sitemi satacak, istediklerini daha rahatlıkla yaptırabilecektir.
ABD, hiç bir zaman Türkiye’nin dostu olmamıştır. Özellikle de son yıllarda Türkiye’nin aleyhine gelişen her olayda ABD’nin parmağı vardır.
ABD, Türkiye’ye düşman olan her oluşumun yanındadır. PKK’nın diğer bir adı olan PYD’ yi alenen destekleyerek her türlü silahı veren ABD’dir.
ABD, dolaylı olarak da Türkiye’nin menfaatlerini engellemektedir. Katar’a uygulanan ambargo kararının altında Türkiye düşmanlığı vardır. Katar’ın işgal edilmesi oyununu Türkiye bozmuştur.
ABD, Katar’ın dışındaki S. Arabistan-Mısır ve Körfez ülkelerini “İsrail’in güvenliği için” İran ile savaşa sokmaya çalışmaktadır.
- Arabistan’da ki saray darbesinin ardında ABD’nin başka menfaatleri de bulunmaktadır: “İslamiyet’i “ılımlı İslam” altında sulandırmak, İran’ı güçsüzleştirerek saf dışı etmek, Türkiye’nin Orta Doğu’daki nüfuz gücünü kırmak. S. Arabistan’ı birbirine düşürerek parçalayıp bölmek.” İlk akla gelenlerdir.
Suriye’nin Irak’ın, Mısır’ın ve S. Arabistan’ın parçalanması, ABD’nin birinci hedefidir. ABD, Orta Doğu’nun petrollerini ele geçirmeyi ve İsrail’in geleceğini planlamaktadır.
İlk hedefte S. Arabistan petrol şirketi Aramco’ nun Yahudi ağırlıklı ABD sermayesi tarafından ele geçirilmesi var.
- Arabistan-İran savaşı, S. Arabistan’ın bölünmesi demektir. İslam dendiğinde akla, “Sünnilik” gelir. “Ilımlı İslam” ın Ehli Sünnet ile bir bağı yoktur. ABD ve İsrail’e hizmet etmenin diğer adıdır “ılımlı İslam”.
ABD, bir taşla birkaç kuş vurmanın peşindedir. Orta Doğu, dünyadaki sürpriz gelişmelerin en yoğun yaşandığı bir bölge durumundadır artık. Bekleyip göreceğiz.
Sevgiyle kalın…
Sevgiyle kalın…


