Değerli okuyucularımız,
10.03.2017 günü, Ankara-İstanbul saat 10 : 00 da hareket eden hızlı trene bindim. Eskişehir’den binen genç bir arkadaşımız beni yazılarımdan tanıdı. Önce şaşırdım sonra kendimi tuhaf hissettim. Benim böyle bir hayalim hiç olmamıştı. Ama gerçek oldu.
Değerli turkiyeokuyor.com okuyucuları,
bugüne kadar yazdığım yazıların maksadı, asla kırmak, dökmek, rencide etmek olmadı. Bir meslek grubunun sorunu olarak görülen bir şeylerin aslında toplumun tüm kesimlerine zarar verdiğini göstererek farkındalık yaratmaktı.
Bir taraftan, kırgın, üzgün, öfkeli, kızgın, küskün diğer taraftan otoriter rejim ürünü meslek yasası ile baskı ve tehdit altında tutulan bir meslek grubunun yani sessizliğin sesi olmaktı.
Bir siyasi görüşün temsilcisi olarak okuyucuları yönlendirmek maksadım asla olmadı.
07.03.2016 günü Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’a ;
Sayın Bakanım,
Demokrasi İstiyorum, Adalet İstiyorum, Bu camia sizden Adalet bekliyor diyerek söze başlayarak yapmış olduğum konuşma ulusal basında hiç yer bulmadığı gibi, yerel basında bir gazete dışında hiçbir şekilde yer bulamadı.
İktidarıyla muhalefetiyle insan haklarına aykırı uygulamaları ortaya koyunca başka bir deyişle bi taraf olmayınca, “türkiyeokuyor. com imtiyaz sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni sayın Yusuf Ünel,” dışında bize/bizlere sahip çıkanı henüz göremedim.
Bu vesile ile Sayın Yusuf Ünel’e siz değerli okuyucuların huzurunda sonsuz teşekkürlerim ile saygılarımı sunarım.
Duygularımı kelimelere dönüştürdükten sonra, Kosgeb İcra Komitesi’nin 20.05.2016 tarih, 6759 sayılı kararına karşın 31.08.2016 tarihinden bugüne geçen yedi aylık zaman diliminde yaşananları okuyucularla paylaşmak istedim.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (cimer)’ne, Başbakanlık Bilgi İletişim Merkezi (Bimer)’ne, TBMM’ne, İçişleri Bakanlığı’na yazdım.
Gelen cevap yazılarında ; Maliye Bakanlığı, Kamu Gözetimi Kurumu yetkilidir, Kosgeb yetkisizdir, dedi. Sonra, suçlu meslek örgütü Türmob, dedi. Kamu Gözetimi Kurumu, Kosgeb’e haksızlığın giderilmesi için yazı ile bilgi verdim, dedi. TBMM’ne hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum, dedim. Altı ay önce rafa kaldırdıkları dilekçemin işleme alınarak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na gönderildiği bilgisi verildi. Kosgeb Kocaeli İl Müdürümüz, Atacan bey haklısınız bir yanlışlık var, dedi. Uluslararası Bağımsız Denetçiler Derneği mühür ve imzası ile verdiğimiz yazımızı üst yazı ile başkanlık makamına göndermek üzere aldı. Kendisine bir kez daha huzurlarınızda teşekkür eder, saygılar sunarım. Cumhurbaşkanımıza yazdığım son dilekçem Kosgeb’e gönderildi. Henüz cevap gelmedi.
Kosgeb, önce var olan mevzuatı dayatarak başından savmaya çalıştı. Ancak bi daha, bi daha yılmadan, bıkmadan ve usanmadan defalarca yazdım. Sonra, ucu açık geniş ifadelerle mevzuat çalışmalarında değerlendirmeye alınabilecektir, denildi.
AK Parti İletişim Merkezi(AKİM)’ne yazdığım dilekçeme gelen kosgeb cevap yazısında ; “…, talep ve önerileri müteakiben söz konusu destek programına ilişkin revizyonlar değerlendirilme sürecine alınmıştır.”denilerek, kesin ve net cevap verildi. Tarih yoktu.
Son olarak ; Kocaeli Mali Müşavirler Odası’na gelen ve oda üyelerine seslenen Maliye Bakanımız sayın Naci Ağbal ise ; Kosgeb’i bilmiyordum, dedi. Tersinden okursak, diğer yapılan haksızlıkları biliyorum, dedi. Kosgeb ile ilgili birkaç belge verdim. Gerekenin yapılacağını söylediler.
TBMM halkın iradesidir. Halkın iradesi ise Ticaret Hukuku ile denetimi Bağımsız Denetçi yapar, dedi. Kosgeb ise Anayasa tanımam. Halkın iradesini tanımam, dedi. Kamu kaynaklarını devlet eskisi emekli bürokratların cebine aktarırım, dedi.
Dün akşam, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın makamını aradım.
Kosgeb İcra Komitesi’nin bu ay içerisinde toplanacağını öğrendim.
Hayırlısı olur inşallah.
Bağımsız Denetçi / Mali Müşavir
Savaş Yıldız
