BİR HAYAT, BİR HİKAYE

Yazılması muhtemel önemli başarılar insanların muktedir güçleriyle şekillenir. Bunun için önce inanç çaba ve mücadelenin gerektiği hepimizin ortak fikridir. Futbol bu tarihin akışında seçebileceğimiz bir çok efsane isimle dolu. Ama liyakat göstermek ve A milli formaya yakışmak ayrı bir konudur.
O bu formayı defalarca terletti. Sahaya her çıktığında kendine yakışanı yaptı. Hakemlere ve rakip takıma karşı hep centilmen davrandı. Diğer takım taraftarları tarafından hep saygıyla karşılandı. Centilmen bir beyefendiydi. Takıma ve futboluna olan inancını sahaya yansıtmış, kaptanlık yaptığı takım arkadaşlarına ağabeylik yapmıştı. Çok fazla basın önünde olmamış, her zaman futbolu ve kişiliği ile ön plana çıkmış biriydi.
Anadolu’nun bozkır illerinden birinde doğup, çocukluk ve gençliğini yaşamıştı. Konyaspor, Gaziantepspor ve Malatyaspor takımlarında ter döktü. Eski adıyla 2. Ligde oynarken A milli takıma seçilmesi ve direkt takımda oynaması herkese nasip olmamıştı.
Herkesin gözü üzerindeyken ve çük büyük paralar teklif edilmesine rağmen o Trabzonsporu tercih etmişti. Peki neden daha az paraya Trabzonsporu tercih etmişti. Kendi deyimiyle , daha duygusal bakmaktan yana olduğu , yüreğinin sesini dinlemesi nedeniyle gitmişti. O yüreği zor durumda olanların yanında olmak istemişti. İstanbul takımları çok ciddi paralar vermişti ama ona göre yürek paradan çok çok daha değerliydi. Oynadığı dönemde Yabancıların “yine mi o esmer çocuk” yakıştırması bile oldu. 9 yıl o şanlı formayı terletti. Sonrasında da sessiz sedasız futbolun derin sessizliğinde yerini aldı.
Sizler , futbolu yanında insanlığı da kaliteli olan bu ünlü futbolcumuzu çoktan tanıdınız bile….