Etiket arşivi: Koç

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde altı yeni atama

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) yeni atamalar yapıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İtfaiye, Mezarlıklar, Fen İşleri ve Zabıta Daire Başkanları ile Şehir Tiyatroları ve Turizm müdürlerini atadı.

mask
reklam alanı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) yeni yönetim kadrosu oluşturmak için yapılan atamalar devam ediyor. Son olarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İtfaiye Daire Başkanlığı’na Remzi Albayrak’ı, Mezarlıklar Daire Başkanlığı’na Ayhan Koç’u, Fen İşleri Daire Başkanlığı’na Kasım Arısoy’u, Zabıta Daire Başkanlığı’na ise Engin Ulusoy’u, atadı.

Son atamalarla birlikte, Şehir Tiyatroları Müdürü Ceyhun Ünlü olurken, Turizm Müdürü de Emre Dündar oldu.

Atamaları yapılan yeni yöneticilerin özgeçmişleri şöyle:

İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak: 1964 yılında eski Yugoslavya’nın Sancak bölgesinde doğan Albayrak, 1969 yılında Türkiye’ye göç etti. Kuleli Askeri Lisesi eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nı bitiren Albayrak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli birlik ve kurumlarında görev aldı. Albayrak 2010 yılında albay rütbesiyle emekli oldu. Askerlik hayatı boyunca çeşitli yurtdışı görevlerine de giden Albayrak, İstanbul Üniversitesi’nde Türkçe’nin Yabancı Dil Olarak Eğitimi, Beykent Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ile Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanlarında toplam üç yüksek lisans çalışması yaptı. İstanbul Üniversitesi’nde İngiliz Dili Eğitimi alanında doktora çalışması yapan Albayrak, İngilizce, Boşnakça, Sırpça ve Hırvatça biliyor. Albayrak evli ve dört çocuk babası.

Mezarlıklar Daire Başkanı Ayhan Koç: 1965 yılında Horasan’da dünyaya gelen Ayhan Koç, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1998 yılından bu yana İstanbul’da doktor olarak görev yapan Koç, Sultanbeyli Devlet Hastanesi’nde 8 yıl çalıştıktan sonra 2007 yılında özel bir hastanede görev yaptı. 2014 yılında Sultanbeyli ilçesinden ikinci kez belediye meclis üyeliğine seçilen ve Sultanbeyli belediye başkan yardımcılığı yapan Koç, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Fen İşleri Daire Başkanı Kasım Arısoy: Lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamlayan Arısoy, iş hayatına iletişim-kontrol-kumanda sektöründe faaliyet gösteren FACE INDUSTRIES/Italy’de saha mühendisliği yaparak başladı. 1992 yılında Türkiye Elektrik Kurumu bünyesine katılan Arısoy, sırasıyla Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi Santraller Proje ve Tesis Dairesi ile Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) İletim Hatları ve Trafo Merkezleri Proje Tesis ve İnşaat Dairesi Başkanlıklarında İhale Müdürü ve Daire Başkanı olarak görev yaptı. TEİAŞ Genel Müdürlüğü Müşavir kadrosundan 2013 yılında emekliye ayrılan Arısoy, daha sonra ALSTOM Grid Enerji Endüstrisi AŞ’de proje yöneticisi olarak ve General Electric Ankara-Türkiye ofisinde danışman olarak çalıştı. Arısoy evli ve iki çocuk babası.

Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy: 1962 Lüleburgaz’da doğan Ulusoy, 1985 Polis Akademisi’nden mezun oldu. Emniyet teşkilatı için çeşitli illerde görev yapan Ulusoy, 1993-1996 yılları arasında Türkiye’nin Roma Büyükelçiliğinde Güvenlik Ataşesi olarak çalıştı. Ulusoy akabinde; Sinop-Ayancık Emniyet Amiri, Malatya-Darende İlçe Emniyet Müdürü görevlerinde bulundu. 2000-2004 yılları arasında Marmaris ilçe Emniyet Müdürlüğü yapan Ulusoy, 2008 yılında 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ederek, 2017 yılında emekli olana kadar Polis Başmüfettişi olarak çalıştı. Engin Ulusoy, Marmara Üniversitesi’nde Kamu Hukukunda Yüksek Lisans yaptı. Halen Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Toplumsal Güvenlik: Göç ve Göçle Mücadele Yöntemleri” üzerinde doktora yapıyor. Evli ve bir kız çocuğu sahibi olan Engin Ulusoy, İngilizce ve İtalyanca biliyor.

Şehir Tiyatroları Müdürü Ceyhun Ünlü: 1982 yılında İzmit’te doğan Ünlü, lisans öğrenimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nde, yüksek lisans öğrenimini ise Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. Özel sektör çalışma deneyimi sonrası kamu çalışma hayatına 2006 yılında İBB Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde başlayan Ünlü, görev süresi boyunca 153 Beyazmasa projesinin koordinatörlüğünü üstlendi. Ekim 2015’ten bu yana Şehir Tiyatroları Müdürlüğünde müdür yardımcısı olarak görev yapan Ceyhun Ünlü evli ve bir kız çocuğu babası.

Turizm Müdürü Emre Dündar: 1986 yılında Ankara’da doğan Dündar, 2008 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümden, 2011 yılında ise Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldu. 2014 yılında Okan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü MBA (işletme) Yüksek Lisans Programını tamamlayan Dündar, 2009 tarihinde Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğü’nde memuriyete başladı. 2010 yılında göreve başladığı Dış İlişkiler Müdürlüğünde müdür yardımcılığı görevi yapan Dündar iyi derecede İngilizce biliyor. Dündar, evli ve bir çocuk babası.

Dijital Dönüşümün Potansiyeli Otomotiv’de Nasıl Kullanabilir?

KoçSistem, katkılarıyla IDC Türkiye tarafından otomotiv sektörüne yönelik hazırlanan “Geleceğe Hazırlanan Türkiye’deki Otomotiv Şirketleri Dijital Dönüşümün Potansiyelini Nasıl Kullanabilir” başlıklı araştırma raporu yayımlandı.

Türkiye otomotiv sektöründeki dijital dönüşümü ele alan “Geleceğe Hazırlanan Türkiye’deki Otomotiv Şirketleri Dijital Dönüşümün Potansiyelini Nasıl Kullanabilir” başlıklı sektörel araştırma raporunda, dünyada otomotiv sektöründe yaşanan dijital dönüşümün, bu dönüşümün yolunu açan yeni teknolojilerin; nesnelerin interneti, büyük veri ve veri analitiği ile robotik çözümleri üzerinden mercek altına alınıyor. Türkiye’de otomotiv sektöründe yaşanan gelişmeler, mevcut durum ve ihtiyaçların da analiz edildiği raporda, ayrıca IDC Türkiye ofisinin otomotiv sektörüne özel yaptığı araştırma ve anketlerden de çarpıcı sonuçlar paylaşılıyor.

Otomotiv sektöründe, dijital dönüşümü doğru ve güvenilir bir stratejik ortakla hayata geçirmenin verimli ve sonuç odaklı ilerlemek açısından kritik öneme sahip olduğunun altını çizen rapor; sektörde ileri teknolojileri temel alan dijital dönüşümün tedarikten perakendeye kadar her alanda gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. Rapor, otomotiv sektöründe dijital dönüşüm sürecine giren veya bu süreci tamamlama aşamasında olan Orijinal Parça Üreticileri’nin (OEM) yanı sıra otomotiv tedarik sanayii firmalarına, bayi ve distribütörlere yol haritası sunuyor.

Dijital Dönüşümde Doğru Yol Arkadaşı ile Rekabet Avantajı

Zamanında ve bütçeye uygun hızlı kazançlar için güvenilir bir teknoloji partnerinin seçilmesi gerektiği belirtilen raporda, Türkiye’deki otomotiv endüstrisinin; dijital dönüşümü, hem yerel hem de küresel pazarlarda rekabetçi konumda olabilmek için altyapılarını ve süreçlerini güncelleme ve yenileme fırsatı olarak görmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Yeni ve ileri teknolojiler, sektördeki değer zincirinin temellerini sarsarak daha fazla inovasyon, maliyet tasarrufu, verimlilik ve daha iyi bir işbirliği imkânı sunuyor. Bu sayede şirketler, teknolojinin gerisinde kalmayarak rekabet avantajı sağlayabiliyorlar.

Değişen Tüketici Tercihleri Dijital Dönüşüm İçin Hem Zorlu Hem de İyi Bir Fırsat

Raporda, otomobil tüketicilerinin, artık spesifik özelliklere, stile ve performansa daha fazla dikkat ettiği vurgulanırken; OEM’lerin bu ihtiyaca standart model özelliklerinin üzerinde opsiyonel donanımları artırarak cevap verdikleri belirtiliyor. Bu durum, OEM’ler açısından süreci daha zorlu hale getirse de otomotiv tedarikçileri için iyi bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Böylece, başarılı bir dijital dönüşüm içerisinde tedarikçiler; tedarik zinciri süreci üzerinden bütün şartları yerine getirerek OEM için kaliteli çözümleri ve güvenilir stratejik ortaklıkları sayesinde tercih edilen kurumlar haline geliyor.

Müşteri deneyimleri ve talepleri üzerinden şekillenen otomotiv endüstrisinin nihai tüketiciye ulaşan perakende alanında da dijital dönüşümü gerekli kıldığı değerlendirmesinin yapıldığı raporda, müşterilerin dijital alanda daha sofistike tercihler yapmaya ve araç satın alma deneyimini daha veri odaklı talep etmeye başladıkları belirtiliyor.

Rapordan çarpıcı veriler;

  • IDC Dünya Dijital Dönüşüm Harcama Rehberi’ne göre dünyada dijital dönüşüme harcanan paranın 2021 yılı itibariyle 2,1 trilyon dolar değerini geçerek 2016 ile 2021 yılları arasında pazarı yüzde 17,9’luk bir yıllık bileşik büyüme oranıyla büyütmesi bekleniyor.
  • IDC, 2020’nin sonuna kadar bütün üretim tedarik zincirlerinin üçte birinin analitik-güdümlü bilişsel özellikler kullanacağını ve böylece maliyet verimliliğini yüzde 10 oranında, hizmet performansını ise yüzde 5 oranında artıracağını öngörüyor.
  • IDC, 2020 yılına kadar G2000 şir­ketlerinin yüzde 30’unun ürün yenilik başarısı oranlarını ve organizasyonel verimliliklerini artırmak üzere Nesnelerin İnterneti’ne (IoT) bağlı ürün ve varlıkların dijital ikizlerinden gelen verileri kullanacağını ve buna bağlı olarak yüzde 25’e kadar kazanım elde edeceğini öngörüyor.
  • IDC Dünya Çapında Nesnelerin İnterneti Harcama Rehberi’ne göre üretim operasyonu, dünya çapında 85,7 milyar USD’lik pazar büyüklüğü ile nesnelerin interneti alanında en büyük kullanım alanına sahip.
  • IDC’nin tedarik zincirlerindeki dijital dönüşüm hakkında yaptığı bir küresel ankete göre ankete katılan şirketlerin yaklaşık yüzde 47’si, yeni dijital teknolojileri ve süreçleri hayata geçirebilmek için tedarik zinciri operasyonlarını dönüştürmek amacıyla çoklu BT sistemlerine başvuruyor.
  • IDC, 2019 yılına kadar büyük üreticilerin yüzde 75’inin operasyonlarını ve işletme modellerini nesnelerin interneti ve analitik tabanlı durumsal farkındalık ile güncelleyerek risklerini ve pazarlama süresini azaltacaklarını öngörüyor.
  • Raporda paylaşılan IDC’nin 2018 Türkiye Otomotiv Endüstrisi Anketi’ne göre;
  • Türkiye’deki otomotiv endüstrisi CIO’larının üçte birinden fazlası IoT’nin gelecek yıllarda işleri değiştirecek güçte bir dönüşüm getireceğini bekliyor.
  • Müşteri deneyimlerinin ve memnuniyetinin artırılmasının ve BT operasyonlarının iyileştirilmesinin Türkiye’nin otomotiv endüstrisindeki büyük veri ve analitik yatırımlarının arkasındaki en büyük itici güç olduğu belirtiliyor.
  • Türkiye’deki otomotiv endüstrisinin sadece çok küçük bir kısmı IoT ve büyük veri & analitik çözümlerini hayata geçirmiş olsa da ankete katılanların neredeyse hepsinin 2020’ye kadar bu tarz çözümlere yatırım yapma planları bulunuyor.

Haberimizi otomotiv sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

IDC Türkiye Raporu’na ilişkin açıklamalarda bulunan KoçSistem Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Evren Dereci: “Dünyada ve Türkiye’de tüm sektörler çarpıcı bir değişim sürecinden geçiyor. Devrimsel yenilikleriyle her dönemde üretim başta olmak üzere iş dünyasına liderlik eden otomotiv sektörü de, dijital dönüşümün güçlü etkisinin en hızlı görüldüğü sektörlerin başında geliyor. Bu doğrultuda IDC Türkiye işbirliği ile otomotiv sektörünün uçtan uca dönüşümünde önemli faydalar sağlayacağına inandığımız bu araştırma raporunun hayata geçmesine katkı sağlamaktan ötürü mutluyuz. Türkiye’de otomotiv sektörünün dijital dönüşümdeki mevcut durumunu gözler önüne sermek, ileride varılacak noktayı ve tüm sektörün dönüşümü için atılması gereken temel adımları göstermek, dönüşüm yolculuğunun farklı aşamalarındaki otomotiv şirketlerine tarafsız bir rehber oluşturmak amacıyla yola çıktık. Bu amaç doğrultusunda, IDC Türkiye analistleri tarafından farklı kurum ve kuruluşlarla görüşülerek hazırlanan çalışmanın, ülkemiz otomotiv sektöründe dijital dönüşüm için önemli bir başucu kaynağı olacağına inanıyoruz” dedi.

IDC Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları, KoçSistem katkılarıyla hazırladıkları araştırma raporundan çıkan sonuçlar kapsamında;“Otomotiv sektörü oyuncuları, dijital dönüşüm ve inovasyon yolculuklarını, ancak doğru bilişim ve yan sanayi ekosistemi ile sağlıklı sürdürebilir, yerel ve global pazarda rekabetçi olabilir, kârlılıklarını arttırabilir”dedi.

Fenerbahçeliler, Passo Mobil’den QR kodla kulüplerine destek oluyor

“Fener Ol” kampanyasına katılmak isteyen Fenerbahçeli taraftarlar, Passo Mobil uygulaması üzerinden sadece tek tıkla kulüplerine destek olabiliyor.

Fenerbahçe Yönetimi’nin sarı-lacivertli kulübe ekonomik kaynak sağlamak amacıyla başlattığı “Fener Ol” kampanyasına destek büyüyor. Sporseverler, Passo Mobil uygulaması üzerinden qr kod ile “Fener Ol” kampanyasına katılabiliyor.

Favori kodlar arasında yer alıyor

Fenerbahçeli taraftarlar, Passo Mobil uygulamasının içinden “Fener Ol” QR kodunu okutup, destek olmak istedikleri tutarı girerek kulüplerine yardımda bulunabiliyor. Fenerbahçeli futbolseverler kampanyanın QR koduna “Favori QR kodları” sekmesinden ulaşabiliyor. Bunun yanı sıra Ülker Stadyumu içerisindeki Passo Fener Ol görsellerinden ya da passolig.com.tr adresinden de QR koduna ulaşılabiliyor.

AĞRININ HİKÂYESİ Duadan Ağrıkesicilere

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlanan Ağrının Hikayesi: Duadan Ağrıkesicilere adlı kitap raflardaki yerini aldı. Tıp ve Tıp Tarihi kategorilerinde yayınlanan kitap, Londra Üniversitesi Birkbeck Tarih Profesörü Joanna Bourke tarafından kaleme alındı, Ebru Kılıç tarafından Türkçe’ye kazandırıldı.

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlanan Ağrının Hikayesi: Duadan Ağrıkesicilereadlı kitap raflardaki yerini aldı. Tıp ve Tıp Tarihi kategorilerinde yayınlanan kitap, Londra Üniversitesi Birkbeck Tarih Profesörü Joanna Bourke tarafından kaleme alındı, Ebru Kılıç tarafından Türkçe’ye kazandırıldı.

Ağrıyı hastalık ve hastalık grupları üzerinden değil, ağrı çeken bedenin takdir edilmesi yoluyla daha iyi anlayabileceğimize inanan Joanna Bourke, içimizdeki en yakarıcı tonları açığa çıkaran sesin ağrı çeken insanın sesi olduğunu vurguluyor. Istırabın paylaşılan, insan olmanın anlamını bir ağ gibi yoğun bir şekilde sarmalandığını ifade ettiği Ağrının Hikayesi: Duadan Ağrıkesicilere, bir ağrı olayının her zaman bireyin yaşamına ait, onun yaşam öyküsünün bir parçası olduğunu belirtiyor.

Kitap, ağrı çeken insanların kullandığı dilleri analiz ederken, ağrıyla ilgili derin bir kavrayışa sahip olmak isteyen, ağrı klinikleriyle, palyatif bakımla, ağrı araştırmalarıyla ilgisi olan, hastaları ve kendileri için ağrının anlamını bilmek isteyenler okuyucuları hedefliyor. Kitap, ıstırabın hastalar, doktorlar ve hemşireler arasındaki klinik karşılaşmalarda nasıl bir rol oynadığı, ağrı çeken bir insanın kıvranan bedeni ve söze dökülmeyen inlemelerine tanık olduklarında, bazı tanıkların neden buna sırtını döndüğü ve metaforik ağrı dilleri incelendiğinde, ağrının algılanmasındaki tarihsel değişiklikler hakkında nasıl spekülasyonlarda bulunabileceğimizi sorguluyor.

Joanna Bourke, üç yüzyıllık Batı literatüründen yararlanarak, ağrı pratiğinin, dil, kültür ve beden arasındaki dinamik iç bağlantılar sürecinde inşa edilme ve yeniden kurulma biçimlerini tarihsel olarak inceliyor.

Künye Bilgisi:

Yazar: Joanna Bourke

Çeviren: Ebru Kılıç

Fiyat (KDV Dâhil): 38 TL

ISBN: 978-605-2116-81-4

Barkod: 9786052116814

Ürün Sırası: 187

Ana Kategori: Tıp, Tıp Tarihi

Ebat: 16,5 x 24 cm

Sayfa Sayısı: 375

Kapak Türü: Karton Kapak

Koç Üniversitesi Yayınları Sertifika no: 18318

Koç Üniversitesi, Rumelifeneri Yolu 34450 Sarıyer-İstanbul +902123381000

kup@ku.edu.tr • www.kocuniversitypress.com • www.kocuniversitesiyayinlari.com

Koç Üniversitesi Yayınları Hakkında

Koç Üniversitesi’nin “mükemmellik merkezi” olma hedefinin barındırdığı öncülük arzusunu benimseyen Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), yayımladığı kitapları, kendi alanlarının en ileri bilgisini sunacak başlıklar arasından seçiyor.

Burasının Bilgisi dizisinde, bu coğrafya hakkında ve/veya bu coğrafyadan (geniş anlamıyla Ortadoğu) araştırmacılar tarafından yazılmış kitaplar yer alıyor. Literatüre ciddi katkı sağlayan, paradigmaları sorgulayan ya da değiştiren, daha önce kullanılmamış bulguları ya da uygulanmamış analiz yönetimlerini benimseyen önemli çalışmalar bunlar. Tarih, sanat tarihi, siyaset, sosyoloji, arkeoloji, cinsiyet çalışmaları, kültürel çalışmalar alanlarında yapılmış araştırmalar öne çıkıyor.

Uçbeyleri dizisi genel okuru hedefleyen, her alt dizide o alanda bildiklerimizin sınırını ortaya koyan (“state-of-the-art”) ya da o sınırı ileri taşıyan, iyi yazılmış, ilginç ve ufuk açıcı kitaplardan oluşuyor. Pozitif bilimler, beşeri bilimler, sosyal bilimler, edebiyat kuramı, sanat, hukuk, tıp, etik gibi alanlar bu dizinin kapsamına giriyor.

Maddiyat dizisi Uçbeyleri’nin yaklaşımını finans, ekonomi, işletme, inovasyon, girişimcilik alanlarına uyguluyor.

Tuhaf Etki dizisiyse adının da çağrıştırabileceği gibi Türkçenin, okunduğunda “tuhaf bir etki” bırakan ayrıksı metinlerini bir araya getirmeyi amaçlıyor. Dizide daha önce yayımlanmış ama değeri bilinmemiş ya da unutulmuş kitapların yanı sıra, ilk kez yayımlanacak çalışmalar da yer alıyor.

KÜY kitapları; radikal demokrasi yaklaşımını, çağdaş sanat dünyasının sorunlarını, mülkiyetsiz yapıp yapamayacağımızı, hayvanlarla insanların ortaklaşa yaşadığı bir toplumun temel ilkelerini, uygarlık dediğimiz şey yıkılırsa sıfırdan nasıl başlayabileceğimizi, küresel ısınmanın arz dengesini, toplumsal adaletin nasıl kurulması gerektiğini, genç olma takıntımızın sonuçlarını, acının tarihini, insanlığı nasıl bir genetik geleceğin beklediğini sorguluyor. Her yıl artan başlık sayısıyla KÜY, hem akademik yayıncılığın, hem de entelektüel dünyamızın boşluklarını en etkili şekilde doldurmaya çalışıyor.

KÜY kitaplarının satışlarından elde edilen gelir, Koç Üniversitesi öğrencilerine burs vermekte kullanılıyor.

 

 

Haber Yayın: Yusuf Ünel

BÜYÜK ÖDÜL TÜRK MÜHENDİSLERİN GELİŞTİRDİĞİ YERLİ KAMYONA VERİLDİ

Koç Holding ve Ford Otosan Onursal Başkanı Rahmi M. Koç ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç’un katılımıyla Ford Trucks, yeni çekicisi F-MAX, 2018 Hannover Uluslararası Ticari Araç Fuarı’nda (IAA) dünyaya tanıtıldı.

Eskişehir’de 5 yıldır Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve Türkiye’de yüzde 90’ı yerli olacak ilk çekici F-MAX, daha yollara çıkmadan fuarın büyük ödülü “2019 Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü”ne de layık görüldü. Ödülü araca Rahmi Koç taktı.

Ford Trucks, yeni çekicisi F-MAX’i, 2018 Hannover Uluslararası Ticari Araç Fuarı’nda (IAA) dünyaya tanıttı. F-MAX, her yıl fuarda sonucu merakla beklenen büyük ödülü “Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü”ne de layık görüldü. Töreninin ardından gazetecilerle buluşan Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, “Ford Trucks, Ford Otosan’ın geleceği için bizleri heyecanlandırıyor. 2010 yılında aldığımız stratejik kararla kamyon büyütmek için büyük bir atılım başlattık. 2015 yılından bu yana ise Ford Trucks için 400 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Yılın Kamyonu seçilen yeni çekicimizin uluslararası pazara yeni bir oyuncu olarak girmesi için hazırız. F-MAX ile uluslararası büyümemizi daha da sağlamlaştırırken, ihracatta yeni yollar açarak ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı sağlayacağız” dedi.

Ford Trucks, Hannover’de başlayan Uluslararası Ticari Araç ve Yan Sanayii Fuarı’nda (IAA), yeni çekicisi F-MAX’i dünyaya tanıttı. F-MAX’in dünya prömiyeri büyük bir habere de sahne oldu. Her yıl sonucu merakla beklenen Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü”ne bu yıl F-MAX’in layık görüldüğü açıklandı. F-MAX’in dünya prömiyerine ve ödül vesilesiyle fuarda düzenlenen törene Koç Holding ve Ford Otosan Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, Koç Holding Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen, Ford Otosan Yönetim Kurulu üyeleri Ali İhsan İlkbahar, Turgay Durak, Füsun Akkal Bozok, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Genel Müdür Başyardımıcısı Lisa K. King ve Ford Otosan üst yönetimi katıldı. Ford Trucks’ın, Ekim ayında piyasaya süreceği yeni çekicisi F-MAX fuarın da ilgi odağı oldu. Fuar, 20-27 Eylül 2018 tarihlerinde ziyarete açık olacak

Ali Y. Koç: “Bir aracı motoru dâhil geliştirip üretebilecek yeteneğe sahip ilk Türk şirketi olmanın gururunu yaşıyoruz.”

F-MAX’in dünya prömiyeri sonrasında açıklamalarda bulunan Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, Ford Otosan’ın kamyon işine 1959 yılında başladığını hatırlatırken, “1982’de kurulan İnönü fabrikası ile kamyon işindeki iddiamızı mühendislik gücümüzle birleştirerek yeni bir aşamaya taşımıştık. Bugün geldiğimiz noktada ise bir aracı, motoru dâhil, geliştirip üretebilecek yeteneğe sahip ilk Türk şirketi olmanın gururunu yaşıyoruz. Bugün dünya prömiyerini gerçekleştirdiğimiz F-MAX ile Türkiye’nin sıfırdan geliştirilen ve üretilen ilk çekicisini dünyaya sunuyoruz. Uluslararası Yılın Kamyonu (International Truck of the year) ödülü üretim gücümüzün ve mühendislik kabiliyetlerimizin ulaştığı noktayı ortaya koyuyor. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımı kutluyorum. Çekicimizin uluslararası pazara yeni bir oyuncu olarak girmesi için hazırız.” dedi.

Ali Y. Koç: “Ford Trucks’a yaptığımız yatırımın en önemli noktasındayız.”

Ford Otosan’ın 2010 yılında kamyon işine odaklanarak yeniden yapılanmaya gittiğini ve bu kapsamda yürüttüğü stratejinin ardında uluslararası bir marka olma hedeflerinin bulunduğunun altını çizen Koç, “Ford Trucks, Ford Otosan’ın geleceği için bizleri heyecanlandıran çok önemli bir girişim. 2010 yılında aldığımız stratejik kararla Ford Trucks’ın büyümesi yolunda büyük adımlar attık. Türkiye’de tamamen ağır ticari araçlara özel ve son derece modern bayi yapılanmamızı 30 plaza ile tamamladık. Uluslararası pazarlarda büyümemizi ise Orta Doğu, Afrika, Rusya ve Türkî Cumhuriyetlerin ardından, Orta ve Doğu Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz bayi açılışlarıyla sürdürdük. Bugün itibarıyla 33 ülkede faaliyet gösteriyoruz. 2018 sonu itibarıyla 41, 2020 sonu itibarıyla da 51 ülkede var olmayı hedefliyoruz. 2015 yılından bu yana Ford Trucks için 400 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. 2017’de uluslararası pazarlardaki satışlarımızı yüzde 50 artırdık. Bugün geldiğimiz noktada, Ford Trucks işine yaptığımız yatırımın en önemli noktasındayız. F-MAX, uluslararası pazarlardaki büyümemize ivme kazandıracak. Alt yapımız ve global yapılanmamız, F-MAX’in uluslararası pazarlara yeni bir oyuncu olarak girmesi için hazır. Ford Trucks’ın hedefi ürettiğimiz her 3 araçtan birini ihraç etmek ve ihracatımızın yüzde 50’sini Avrupa pazarlarına yönelik gerçekleştirmek. Hep vurguladığımız gibi, Koç Topluluğu olarak ülkemize duyduğumuz inanç ile rekabet gücümüzü artıracak, ülkemize katkı sağlayacak, fark yaratacak yatırımlarımızı, planlı ve uzun vadeli bir bakış açısıyla sürdürüyoruz. Geçmişten bugüne, her zaman kısa vadeli dalgalanmalar yerine uzun dönemli hedeflere odaklanmaya özen gösterdik. Memleketimizin potansiyeline kavuşmasında ve ülkemizin uzun vadeli hedef ve hayallerinde bizim de bir katkımızın olması Topluluğumuz için en önemli motivasyon kaynağı.”

Haydar Yenigün: “Bugün aldığımız ödül araç üretme ve geliştirme kabiliyetimizin geldiği noktayı çok iyi anlatıyor.”

Hem Ford Otosan adına hem de Türkiye adına çok gururlu bir an yaşadıklarını ifade eden Haydar Yenigün şunları söyledi: “Ford Otosan olarak araç üretme ve geliştirme kabiliyetimizin geldiği noktayı, bugün layık görüldüğümüz “Yılın Kamyonu” ödülü çok iyi anlatıyor. 23 Avrupa ülkesinden 23 ayrı jüri üyesinin değerlendirmeleriyle elde ettiğimiz bu ödül, bizim geleceğimiz için de çok önemli bir adım. Ford Otosan olarak ortaklarımız Ford Motor Company ve Koç Holding’in bize verdiği destek ve güven ile yolculuğumuza devam edeceğiz.”

F-MAX HAKKINDA EK BİLGİ

Uluslararası arenada güçlü bir oyuncu olacak

  • Ağır ticari segmentinin öncü oyuncularından biri olmaya hazırlanan F-MAX, uluslararası pazarlarda Ford Trucks müşterilerinin ve filo sahiplerinin beklenti ve taleplerini karşılayacak şekilde tasarlanarak üretildi.
  • F-MAX’in geliştirilmesi sürecinde 5 ülkede yürütülen saha çalışmaları sırasında 900 şoför, 44 filo yöneticisine ulaşıldı ve beklentileri doğrultusunda tasarım aşamasına geçildi.
  • Ford Otosan Ar-Ge Merkezi ve İnönü fabrikasında süren 5 yıllık tasarım, geliştirme ve üretim sürecinde 1.200 Ford Otosan mühendisi görev alırken birçok yerli imalatçı da üretim sürecine katkı yaptı.
  • Konfor, teknoloji ve verimliliğin bir arada olduğu F-MAX, 2,50 m. kabin genişliği, tünelsiz orta bölgesi ve uçak tipi saklama alanlarıyla uzun yol şoförlerine kabin içi rahatlık sunuyor.
  • 500 PS gücü ile Yeni Ford Trucks F-MAX, yakıt ekonomisi, düşük bakım ve işletim giderleriyle de kullanım maliyetlerini düşürüyor.
  • Zorlu şartlarda kullanıcıların ihtiyaç duyduğu güç ve performansı sağlaması amacıyla geliştirilen F-MAX, 4 kıtada 11 ülkede toplamda 5 milyon kilometre teste tabî tutuldu. Farklı pazar koşullarına uygun olarak geliştirilen Ford Trucks F-MAX, çok zorlu iklim ve arazi şartlarındaki testleri başarı ile tamamladı.
  • Geleceğin teknolojilerine odaklanan Ford Trucks F-MAX, ConnecTruck kapsamında bilginin her an ulaşılabilir olmasını; kullanıcıların araçlarına, işlerine ve tüm dış dünyaya entegre olmasına kolaylık sunuyor. Ford’un bağlantılı ilk ağır ticari aracı olan F-MAX, harita destekli hız kontrolü, multi medya sistemi gibi teknolojileriyle sürücülerin ve filo yöneticilerinin hayatını kolaylaştırıyor.

Burcunuza uygun detoksu yapın, her daim zinde kalın!

 

Yaz tatilinde doyasıya yediniz içtiniz. Şimdi de yaz bitmeden aldığım tüm toksinlerden arınmalıyım diyorsanız, Astroloji Platformu Moyra’nın burcunuza özel hazırladığı detoks tariflerine mutlaka göz atın.

Koç

Kendini motive eden, girişimci ve hemen harekete geçen Koçlar; detoks işi tam size göre! Bir Koç olarak genelde baş ağrısı ve sinüs iltihabından muzdaripseniz ekinezyanın dahil olduğu detoks tarifleri seçmenizde fayda var. Limon, zencefil, kırmızı biber, portakal ve ekinezyayı karıştırdığınız şifalı bir detoks pek çok sıkıntınızı çözmüş olacak.

Boğa

Keyfine düşkün ve yemeyi fazlasıyla seven Boğalara, şişkinlik ve yedikten sonra keşke yemeseydim hissini geçirecek bir tarif öneriyoruz. Nane yaprakları, zencefil, yeşil elma, salatalık ve rezene ile hazırlayacağınız bu yemyeşil detoks ile kendinizi hiç olmadığı kadar rahatlamış hissedeceksiniz.

 

İkizler

Çeşitlilik arayan, ruhunu zaman zaman kararsızlıktan yoran İkizler, zihniniz ve bedeniniz için bir şeyler yapmanın zamanı sizce de gelmedi mi? Sadece üç malzemeyle hazırlayabileceğiniz bu tarifle hem sinir sisteminiz rahatlayacak hem de vücudunuzda biriken ödemden kurtulacaksınız. Salatalık, pırasa ve tonik karışımı tam da sıcak yaz günlerine yaraşır ferahlıkta!

 

Yengeç

Yazı ailesi ile havuz başında ya da yeşilliklerin içinde dinlenerek geçirmeyi seven Yengeçler, şimdi size vereceğimiz tarifi hem kendiniz için yapabilir hem de sevdiklerinize ikram ederken hoş sohbeti garanti edebilirsiniz. Bu tarif hem vitamin deposu hem de cilt dostu! Mango, hindistan cevizi suyu ve ananası karıştırıp içine istediğiniz kadar buz ekleyin ve detoks içeceğinizin keyfini çıkarmaya bakın!

Aslan

Enerji verici ve canlandırıcı bir şeyler denemeye her zaman hazır olan Aslanlar, yıllardan beri güçlenmek ve gençleşmek için pek çok ürün içerisine katılan zencefil ile tatlandıracağınız ve sizi 10 aslan gücüne çıkaracak bu detoks tarifini çok seveceksiniz. Elma, portakal, havuç ve zencefili sıkıp gerisini doğa anaya bırakabilirsiniz.

Başak

Sade ve gösterişsiz ama bir o kadar da etkileyici ruha sahip Başaklar, tam da sizlere hitap eden bu süper yeşil detoks tarifiyle ruhunuzdaki, bedeninizdeki ve zihninizdeki bütün toksinleri dışarı atacağınızdan emin olabilirsiniz. Malzemelere gelecek olursak; kale, ıspanak, salatalık, maydanoz ve pırasa.

Terazi

Terazilerin hayatındaki denge ve ahenk düşkünlüğünü detoks seçiminde de devam ettirmeleri gerekir. Bu Ph dengeleyici detoks tarifi tam da size göre. Salatalık, limon, rezene ve ıspanak ile vücudunuzdaki su oranının alkali ve asitlik oranını mükemmel bir dengeye kavuşturabilirsiniz.

Akrep

Duygularını yoğun yaşamayı seven Akreplerin içeceği detoks suyu da yoğun olmalı! Okülte (Simya, Astroloji, Nümeroloji, Sembolizm, Kahinlik, Telapati, Hipnoz gibi gizli bilimler) meraklı oluşunuzdan dolayı, doğanın sunduğu renklerden beslenen bu içecek sayesinde zevkten dört köşe olacaksınız. İhtiyacınız olan malzemeler ise; yaban mersini, böğürtlen, ahududu ve pancar şerbeti. Bu mor güzelliğe hazırlıklı olun.

Yay

 

Yeni şeyler denemeyi seven, yabancı diyarları keşfetmekten fazlasıyla keyif alan Yaylar, şimdi vereceğimiz tarif adeta ruhunuzu yenileyecek. Enerjinize enerji katacak olan bu tarifin egzotik malzemeler tam da sizlere göre. İhtiyacınız olan malzemeler ise şöyle: Zerdeçal, ginseng, mangostan, kivi ve bergamot.

Oğlak

Çalışmayı çok seven Oğlaklar, ofiste geçirdiğiniz uzun ve hareketsiz saatler ayaklarınızda, bacaklarınızda ve eklemlerinizde sıkıntılar yaratabilir. Kiraz, üzüm ve şeftali gibi meyveler ödem atmaya yardımcı oluşlarıyla bilinirler ve eklem sıkıntılarını azaltmada kullanılırlar. Bu yüzden şimdi vereceğimiz tarif, özellikle sizin gibi işkolikler için mükemmel bir seçenek. Malzemeler; kiraz, greyfurt ve istediğin bir başka çekirdekli meyve.

Kova

Kovaların özgür ve sıra dışı ruhunu, tıpkı ona yaraşır bir tarifle taçlandırmak gerekir. Kivi, ıspanak ve son zamanların oldukça popüler olan içeceklerinden biri olan hindistan cevizi ile hazırlayacağınız detoks, kalbinizin ve sinir sisteminizin arasındaki dengeyi sağlayıp korurken yaptığınız spor antrenmanları sonrasında kaslarınızın hızla iyileşmesine de yardımcı olacak.

Balık

Zamanının çoğunu hayal kurmakla geçiren Balıklar, öyle ki bazen bu durum yattığınız anda uykularınızın kaçmasına bile neden oluyor. Bu yüzden size önereceğimiz detoks tarifi, tam da yatmadan kısa bir süre önce içip rahatlamak ve adeta bir tatlı huzur almak için yaratılmış gibi. Muz, hindistan cevizi suyu, bir parça lavanta yağı ve yaban mersini ile tatlı rüyalara dalacaksınız. Yalnız uyaralım, eğer detoks tariflerinize daha önce lavanta yağı eklemediyseniz, oldukça az bir miktarla deneyerek başlamalısınız!

Bu Okullardan Mezun Olanlar Daha Hızlı İş Buluyor

 

Mezunları en hızlı istihdam edilen üniversiteler açıklandı. Kariyer ve Yetenek Yönetimi Derneği (CALIBRE) Yükseköğretim İstihdam Endeksinde Mezunları En Hızlı İş Bulan Üniversiteler arasında ilimiz üniversitesi  GTÜ 4. sırada yer aldı.

Üniversite sınavının ardından başlayan tercih maratonunda üniversite adayı öğrencilere tercihlerinde rehber olacak bir endeks daha kamuoyu ile paylaşıldı. Kariyer ve Yetenek Yönetimi Derneği (CALIBRE) tarafından, Türkiye genelinde farklı üniversitelerden 38 bin 441 üniversite mezunu ile yapılan çalışmada 15 ayrı parametrede üniversiteler değerlendirildi. CALIBRE Yükseköğretim İstihdam Endeksinde Mezunları En Hızlı İş Bulan Üniversiteler sıralamasında Gebze Teknik Üniversitesi(GTÜ) geçen yıl bulunduğu 7. sıradan, bu yıl 4. sıraya kadar yükseldi.

Ulusal ve uluslararası endekslerde önemli başarılar elde eden GTÜ, araştırma üniversitesi misyonun yanı sıra iş dünyasına nitelikli istihdam kaynağı oluşturuyor. GTÜ Mezunlar Derneği’nin de düzenli olarak mezunlar ile yaptığı çalışmalarda bu sonuçları destekler nitelikte bulgular ortaya çıkarıyor. Buna göre GTÜ öğrencileri 4. sınıfta ve ilk 6 ay içinde önemli ölçüde istihdam ediliyor. Mezunları en hızlı iş bulan ilk 10 üniversite ise şöyle;

1- Özyeğin Üniversitesi

2- Sabancı Üniversitesi

3- Boğaziçi Üniversitesi

4- Gebze Teknik Üniversitesi

5- İstanbul Teknik Üniversitesi

6- Orta Doğu Teknik Üniversitesi

7- Koç üniversitesi

8- TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

9- Hasan Kalyoncu Üniversitesi

10- Yıldız Teknik üniversitesi

Ali Koç Başkan Da Kim Şampiyon?

 

 

 

Bir: Sermaye şampiyon. Genelkurmay ihalelerini bile alan bir işadamı – müteahhit gitti,

Türkiye’nin en büyük iş ailesinin bir ferdi geldi. Sorarsan Fenerbostanlılar pek mesrur. Hatta muhalefetün li’l-havadis takımı “20 yıllık Başkan gitti, sıra 16 yıllık olanda” havalarında.

Fenerbahçe Cumhuriyeti diyorlar ya bende ciddiye alıp soruyorum: Habu kulübe FB’li bir fabrika işçisinin yada FB’li bir Bağ-Kur emeklisinin veyahut FB’li bir kamu çalışanının başkan olma olanağı var mı? Yani emeği, alınteri ve az ama helal kazancıyla birinin seçilme ihtimali yüzde kaçtır?

İki: Taraftar şampiyon yancısı. Biliyor ki bir paralı adamdan daha büyük paralı adama geçerken o paranın takıma yada kendisine yansıyıp nasipdar olma düşüncesinde. Yoksa eli cebinde çömez Başkana eskisini (efsane başkan) 4’e katlatarak niye harcatsın?

Viva kapitale! Dünya devletleri üzerindeki hegemonyadan ABD – İngiltere – İsrail üçgeni neyse Türk Futbolunda FB – GS – BJK üçgeni odur. Trump ile Clinton’dan birini seçebilmeye de demokrasi diyoruz bayanlar-baylar.

Spora siyaset bulaştırmayalım’ diyenler; spor zaten siyaset ve ticaret. Tıpkı din gibi.. Aslında Para Dini’nde Menfaat Sporları’yla her dem iman tazeleyen tipleriz biz. Kur‘an’ın “Arzu ve hevesini tanrı edinen” (Furkan 43) dediği türden..

Daha evvel temas ettik; ekonominin kaygan olduğu bir seçim atmosferinde bize en çok para – pul, kredi – borç, imkân vs. bulan kazanacak. Bu yüzden olsa gerek ki sosyal demokrat bir lider bile “Türkiye’yi dolara boğacağım” diyebiliyor.

Kendi şehrinin takımı yerine 3 İstanbul takımından birini sırf kazanma güdüsünü tatmin için tutan ülkem çoğunluğu tabii ki siyasette de kazanma ve kazandırma şansı olanı tutacak. “Hak bildiği yolda yalnız da olsa yürüyecek” değil ya!

Bu şuraya çıkabilir: 16 yıla 1-2 yıl daha avans verip, bilemedin 20’ye tamamlatıp sonra yerle yeksan eylemek. Ne der fiks menü; “Seçmen iradesine saygımız sonsuz”. Ve bu 16 – 20 yıl aralığında sonradan şikâyet edeceği tüm şeyleri yapma imkânı sunar Başganına. Nihayeti geri dönüşüm kutusu olmak üzere..

Bu ne sevgi ah, bu ne ızdırap” derdi Abdullah Yüce merhum. Bizse “Hergün isyanım var kadere” diyenlerdeniz. Kader’in Kur‘an’a rağmen bir narkoz çivisi gibi Âmentü’ye çakıldığını bilenlerdeniz. Tinerci – terörist muamelesi gören Müslümcülüğe, Müslüm Gürses sosyeteye meze olduktan sonra meşruiyet veren bir toplumdan bahsediyoruz.

Kavgamız vurguncu düzenedir” diyoruz. Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiyi de 70 yıllık NATO / ABD çizgisinde çoluk – çocuk bekçilik yapmayı da istemiyoruz. “Düz yaşayıp, dik durup, doğru gideceğiz” kısmına yazı – tura’da bile ‘dik’ tercihini ekliyoruz.

Futbol kapitalizminde bile Anadolu takımlarının şampiyonluğuyla mesut olanlar tayfası olarak memleket genelinde de Finans–Kapital dediğimiz sistemik hegemonyaya karşı kim istenmiyorsa onu yüreklendireceğiz.

Son tahlilde varacağımız nokta ise azla yetinen, tüketim çarkından çıkan, ekonomiyi değil insanın mutluluğunu esas alan, rekabete değil dayanışmacılığa dayanan, sömüren değil sömürtmeyen, borçlandıran değil ‘Kula minnet ettirmeyen’ bir düzen inşa etmek. Fıtrata uygun, doğal, insanî ve imanî..

“Kemdürür (kemdir, kötüdür) yoksulluktan nicelerin varlığı,

  Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.”

Duygusal Zeka ve Koçluk

Koçluğu güçlü kılan nedir? Duygusal Zeka yardımcı olur mu? Koçluk için en güçlü metotlar nelerdir? Sorularına yanıtların derlendiği dünyanın ilk ve en büyük Duygusal Zeka organizasyonu Six Seconds tarafından gerçekleştirilen araştırmaya ait sonuçları bulacağınız makalemizi bir e-kitapçık olarak bu ay sizlerle paylaşıyoruz.

Six Seconds’ ın 1138 profesyonel koç (yönetici ve yaşam koçu) ile 88 ülkedeki danışanlardan elde ettiği bilgiler derlenmiştir. tmelli- İletişim, Liderlik Takım eğitimlerimiz. Ve tabi ki Duygusal Zeka Koçluğu hakkında detaylı bilgi için bizlere info@hayatinritmi.com.tr adresinden ulaşabilir ya da www.hayatinritmi.com.tr den gelişmeleri takip edebilirsiniz.

Keyifi okumalar.

Zihinler Küreselleşen Kentler İçin Buluşuyor

Kamu kurumları ve özel sektörün karar mekanizmalarını bir araya getiren kentler, politik ve ekonomik güç odakları haline geldi. Bilgi akışının, kültürel ürünlerin ve finansın kontrol merkezleri olan küresel kentler, küresel ve yerel arasında bir arayüz sağlıyorlar. Bu bağlamda Marmara Belediyeler Birliği, 23 Şubat’ta İstanbul’da uluslararası düzeyde konuşmacıların katkılarıyla “Küreselleşme ve Kent Ağları Buluşması”nı düzenliyor. 

Kentler artık hiç olmadığı kadar dünyaya yön veriyor. Ekonomiden siyasete, mimariden çevreye, ulaşımdan turizme, kültürden göçe hayatın her alanında kentlerin belirleyiciliği ön plana çıkıyor. Kamu kurumları ve özel sektörün karar mekanizmalarını bir araya getiren kentler, politik ve ekonomik güç merkezleri haline geldi.

Küreselleşen kentlerin üretim, tüketim ve dolaşım kurgusunda ulus ötesi bir ağ mekanizması oluşturduğu yadsınamaz. Küresel kentler, ekonomik ve kültürel küreselleşmeyi sürdüren bilgi akışının, kültürel ürünlerin ve finansın kontrol merkezleridir. Küresel ve yerel arasında bir arayüz sağlamaktadırlar. Bu noktadan hareketle Marmara Belediyeler Birliği Şehir Politikaları Merkezi, 23 Şubat 2018 tarihinde InterContinental İstanbul’da “Küreselleşme ve Kent Ağları Buluşması (Meeting of the Minds: Globalization and World City Network)” programını düzenleyecek.

Program kapsamında üç ayrı oturumda Küreselleşme ve Dünya Kentleri, Küresel Kent Ağları Çalışmalarında Nicel ve Nitel Araştırma Yaklaşımları, Küreselleşme ve Gayrimenkul Piyasası ve Küreselleşme ve Kent İmgesi konuları ele alınacak.

Dünya kentleri üzerine detaylı çalışmalar yapmakta olan GaWC (Kürselleşme ve Dünya Şehirleri Araştırma Grubu) araştırmacıları katılımcılarla buluşacak. Prof. Dr. Ben Derudder, Prof. Dr. Allan Watson, Prof. Dr. Kathy Pain, Prof. Dr. Alain Thierstein’ın beraberinde küreselleşme ve kentleşme alanında değerli çalışmaları bulunan Prof. Dr. Çağlar Keyder, Prof. Dr. Zeynep Enlil, Prof. Dr. Oğuz Işık, Prof. Dr. Ali Türel, Prof. Dr. Asuman Türkün, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, Doç. Dr. Aslı Ceylan Öner de konuşmacı olarak yer alacak. Buluşma süresince Türkçe-İngilizce ve İngilizce-Türkçe simültane tercüme de bulunacaktır.

BİLGİ KUTUSU
Kentler sadece insan yığınlarından meydana gelmiyor. Ancak sayılar yine de büyüleyici boyutta:
• Şehirler, 7.6 milyar olan dünya nüfusunun yarısından fazlasına ev sahipliği yapmaktadır.
• 1980 – 2010 yılları arasında şehirde yaşayanların sayısı dünya çapında 1.7 milyar artmıştır.
• 2050 yılına gelindiğinde kent nüfusu ikiye katlanacak ve 100 kişiden yaklaşık 70’i kentlerde yaşıyor olacak.
• Yetenek ve yatırım mıknatısı olan kentler dünyanın en büyük büyüme lokomotifi haline geldi: küresel gayrısafi yurt içi hasılanın yüzde 80’ini kentler oluşturuyor ve yüz milyonlarca insanın aşırı yoksulluktan kurtarıyor.
• Mexico City ve São Paulo her yıl nüfuslarına yarım milyon insan eklemektedir. Bu da her hafta 10.000 (ölümler ve dışa göçler de dahil) kişiye tekabül etmektedir.
• Londra’nın nüfusunun yarım milyondan 10 milyona ulaşması 190 yıl sürdü. New York’un ise 140 yıl sürdü. Ancak Buenos Aires, Mumbai, Rio de Janeiro, São Paulo, Seoul’un yarım milyondan 10 milyona ulaşmaları 75 yıldan daha kısa sürdü.
• 2018 yılı itibarıyla, 15 milyon 29 bin 231 kişi ile İstanbul nüfusu, dünyada 201 ülkeden 129’unu geri bıraktı.
• Küresel Güç Şehirleri Endeksi 2017’ye göre İstanbul 44 küresel şehir arasında 30. sırada. Ulaşım alanında 11., kültürel etkileşim alanında 16., ekonomi ve Ar-Ge alanında 26., yaşanılabilirlik alanında 37., çevre alanında 40. sırada yer alıyor. Kullanıcıların değerlendirmesinde ise İstanbul turistler için 5., yöneticiler için 13., sanatçılar için 18., araştırmacılar için 37., kent sakinleri için 38. sırada.
• Mastercard’ın 2017 ‘en çok ziyaret edilen 30 küresel şehir’ listesinde İstanbul 11. sırada yer alıyor. 

*Programa ilişkin tüm detaylar www.kentaglari.com ’da. Ekte afiş ve program akışı bulunmaktadır.

İrtibat:
Hatice Erkan
MBB Kurumsal İletişim Koordinatörü
hatice.erkan@marmara.gov.tr
0212 410 19 10